Ocak 2013

Uzay Çöplüğü

Uzay Çöplüğü
Uzayda Güneş etrafında dönüp duran şeyler sadece büyük gezegenler ve uydular değildirler. Bunun dışında daha binlerce küçük parça ve oluşum vardır. Bazıları kaya, bazıları ise buzdan oluşmuşlardır. Bazıları yuvarlak şekilli, bazıları ise şekilsizdirler. Bir evden büyük olmayanların yanı sıra, yüzlerce kilometre çevreli olanları da vardır. İşte bunlar evrenin atık malzemeleri olan astroitlerdir. Gezegenlerin oluştuğu zamanlarda birleşip, kararlı bir yapı oluşturamayan bu uzay çöpleri gece, gökyüzünün en izlemeye değer yanlarından olan kuyruklu yıldızları ve kayan yıldızları oluştururlar.

Güneş’in etrafında dönen astroidler.

Uzay Çöplüğünde Neler Var?
Astroidler. Mars ve Jüpiter arasında, Güneş çevresinde dönmekte olan sayıları binlerin üzerinde kaya yığınlarıdır. En büyükleri Ceres astroidinin çapı 1000 kilometredir.
Trojen Astroidleri de yapı olarak astroidlerle aynıdırlar. Yörüngeleri Jüpiter’le neredeyse aynı olan bu astroidler sadece bir kaç düzine kadardır.

Meteoroidler. Milyarlarca küçük parçadan oluşmuş gezgin yığınlardır. Bir çoğu bir kuru üzümden biraz daha büyüktür. Meteorlar. Ölmek üzere olan kuyruklu yıldızlardan kopup Dünya atmosferinden geçerken yanan astroidler ve toz parçalarıdır.

Meteoritler. Dünyaya ulaşmayı başarıp yeryüzüne düşen meteor parçalarıdır.
Kayan Yıldızlar: Bunlar, gece gökyüzünde kayan, ateş topu yıldızlar gibi görünen meteorlardır. Dünya atmosferine girdikten 12 saniye sonra yok olurlar.
Meteor Yağmurları: Dünya, sönmüş bir kuyruklu yıldızın enkazı arasından geçerken, düzinelerce meteorun yanmasıyla oluşan bir gök olayıdır. Geldikleri sanılan takımyıldızının adının sonuna “id” eklenerek isimlendirilirler.

Bir Meteor Yağmuru İzlerken
Meteor yağmuru izlemenin en güzel yolu sıcak tutacak bir şeyler giyinip, bir şezlonga uzanmak olacaktır. Dürbüne bile ihtiyacınız yok. En güçlü yağmurlar; Perseids, Geminids, Ouadrantids’lerdir.

Yağmur    Ne Zaman
Quadrantids    3 Ocak
Lyrids    21 Nisan
Eta Aquarids    4 Mayıs
Delta Aquarids    28 Temmuz
Perseids    12 Ağustos
Orionids    21 Ekim
Taurids    3 Kasım
Leonids    17 Kasım
Geminids    13 Aralık
Ursids    22 Aralık

fal bakma.gen.tr sundu…

Pluto Ve Charon, Uzak İkili

Pluto Ve Charon, Uzak İkili
Piuto ve Charoh, bizim ayımızdan bile küçük iki ufak yalnız dünyadır. öüneş sisteminin milyarlarca kilometre dışında sadece birbirleriyle dost iki oluşumdur.

Süneş’teft o kadar uzaktadırlar ki, Güneş gökyüzlerinde j bîr yıidızdalfkifazdaha büyük görünür ve en fâzla ayın dünyayı ısıttığı kadar bir ışık verir, Pluto Charon’un yalnızca iki katı büyüklüğünde olmasına rağmen,
Birbirine kilitlenmiş gibi bir şekilde döner dururlar. Eğer jjiuto’nun donmuş metan ve buzdan oluşan yüzeyi zerinde durup gökyüzüne bakabılseydiniz, Charon’u izim ayımızdan 3 kat daha büyük fakat hiç harekete
şekilde asılı görürdünüz

Charon
Charon, Pluto’ya göre her zaman aynı yerde durur.

Yakın Temas
Pluto’nun çok nadir görülen bir yörünge yapısı vardır. Çoğu zaman Neptün’den milyarlarca kilometre uzaklıkta seyreden bu gezegen, kısa zaman aralıklarında bir kaç yüzyılda bir Güneş’e Neptün’den daha çok yaklaşmaktadır. Hatta şu sıralarda, 1999 yılına kadar, Güneş’e Neptün’den daha yakındı.

Nasıl Bakmalıyız?
Charon’u göremezsiniz. Dev bir teleskoba ihtiyacınız vardır. Pluto büyük bir teleskopla görünebilir fakat yerini bulmak biraz zordur. Hubble uzay teleskobundan bile bir ışık topu olarak görünür.

fal bakma.gen.tr sundu…

Uranüs Ve Neptün

Uranüs Ve Neptün
Uranüs ve Neptün, Güneş sisteminin karanlık sonsuzunda parlayan mavi ışıklı toplardır. Jüpiter ve Satürn kadar büyük olmasalar da, dev sayılabilirler. 50.000 kilometrelik çaplarıyla Dünya’nm dört katı büyüklüğündedirler. Güneş’e çok fazla uzaklıklarda bulunan bu gezegenlerde yüzey sıcaklığı 210 dereceye kadar düşer. Saatte 2000 km hızında esen rüzgar, hemen altında bulunan dondurucu soğukluktaki sıvı metan okyanuslarını dalgalandırır. İşte gezegenlere güzel mavi rengini veren bu kilometrelerce derinlikteki metan okyanuslarıdır. Bu okyanuslardan birine saniyenin küçük bir diliminde bile girseniz, bir cam parçası gibi kırıtabilecek kadar donmuş olursunuz.

Uranüs Hakkında İlginç Şeyler
•    Uranüs’te bir yıl 84 Dünya yılı sürmektedir. Yani ilk doğum gününüzü oldukça yaşlı bir şekilde kutlarsınız.
Sizi uyaralım, Neptün’de bir yıl 165 Dünya yılıdır. Bu nedenle bir doğum günü bile kutlayamazsınız.
•    Uranüs bir tarafına o kadar fazla eğilmiştir ki Güneş etrafında dönen bir bowling topu gibi görünür.
•    Yazın Güneş 20 yıl boyunca batmaz ve gökyüzünde sürekli hareket eder.

Keşfedilmesi dışında beş gezegen daha olduğuna inandılar. (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter; Satürn ) fakat 1781 yılında bir gece William Herschel (17381822) adlı amatör bir astronom, banyosunda kendi yaptığı güçlü bir teleskopla gökyüzünü
kaynağı gördü, ama teleskobunun büyütmesini her arttırdığında cisim bir ışık noktası olarak görünmek yerine bir disk halini alıyordu. Bir sonraki gece gözleminde “yıldızın” hareket ettiğini fark etti. Bu tek bir şey olabilird daha önce bilinmeyen bir gezegen! Herschei gezegene, Kral George adını vermek istedi fakat sonunda Uranüs tercih edildi.

Shakespeare’in Uyduları

Umbriel dışında Uranüs’ün tüm uyduları William Shakespeare’in oyunlarındaki karakterlerden esinlenerek isimlendirilmiştir. Birçokları kız ve peri isimleri olmasına rağmen, uydulardan hepsi hoş ve şirin sayılmaz. Zavallı Miranda galaksideki en çirkin uydudur.    Hidrojen
Daha çok Frankenstein’ın    ve metan canavarına benzer. Sistemimizin ilk zamanlarında büyük bir patlama geçirmiş, yerçekiminin de yardımıyla o günden beri toparlanmaya çalışmaktadır.

Uranüs’ün Uyduları:
Cordelia Ophelia Bianca Cressida Desdemona Juliet Portia Rosalind Belinda Puck Miranda Ariel Umbriel Titania Oberon
Neptün uydularında Yunan mitolojisinden isim almışlardır: Naiad Thalassa Despoina Galatea Larissa Proteus    Triton    Nereid
Triton hakkında birkaç ilginç şey söyleyebiliriz. Güneş sistemindeki en soğuk yerdir. Yüzeyde sıcaklıklar 236 dereceye kadar düşmüştür. Uçlarında pembe dondurmalı yeşil bir kavuna benzer. Dondurma dediğimiz kutuplardaki nitrojen buzullarıdır. Ayrıca, bu uydu buz tabakalarını eriten yanardağlara sahiptir. Lavlar likit metan amonyak ve sudan oluşmuştur.

Uranüs ve Neptün’ü izlemek

Ne Zaman Bakmalıyız?
Uranüs ve Neptün’ü hareket ederken fark edebilirsiniz.

Nasıl Bakmalıyız?
Uranüs ve Neptün silik gezegenlerdir. Eğer bakmanız gereken yeri biliyorsanız iyi bir dürbünle onları görebilirsiniz. Aylık dergilerde yayınlanan haritalar sizlere bu konu da yardımcı olabilir. Her iki gezegende 24 saat içinde çok küçük bir yol kat ederler. Hareketlerini yakın yıldızlara olan uzaklıkları ile algılayabilirsiniz. İyi bir teleskop ve güzel gözlem koşullarında Uranüs’ün yeşil kütlesini görebilirsiniz (80 mm yada 100 mm). Neptün’ü sadece 200x’den daha büyük büyütmeli bir teleskopla mükemmel gözlem koşulları altında izleyebilirsiniz.

 

fal bakma.gen.tr Sundu..

Satürn Halkalar Kraliçesi

Satürn Halkalar Kraliçesi
Eğer Jüpiter gezegenlerin kralıysa, Satürn’de kraliçesidir. Jüpiter kadar büyük ve tıpkı onun gibi çoğunlukla sıvı ve metal hidrojen ve helyumdan oluşmuştur. Satürn o şekere benzer yüzeyi, pırıltılı bir hale oluşturan halkaları ile şaşırtıcı bir güzelliktedir. Ama bu, gezegenler içinde en gizemli olanıdır. Hiç bir teleskop o güzel görünüşlü atmosferin altını gözlemleyememiştir. Hatta öncü Voyager uzay aracının çabaları bile birkaç sırrı açıklayabilmekten öte gidememiştir. Voyager’in ortaya çıkardığı şey, halkaların ilginç yapısı olmuştur. Kraliçe Satürn’ün 20 kilometre çaplı küçük Pan’dan tutun da 5150 km çaplı Merkür’den bile büyük dev Titan’a kadar en az 18 uydusu vardır.

Evrendeki En Büyük Deniz Topu
Satürn büyük olabilir fakat şaşırtıcı derecede hafiftir. Eğer (feterince büyük bir yüzme havuzunuz olsa ve Satürn’ü üstüne bıraksanız yüzeceğinden emin olabilirsiniz.

Satürn’ün Uyduları
Satürn diğer gezegenlerin hepsinden daha fazla uyduya sahiptir ve bilinen 19’dan daha fazla uydusu olabilir. Uydular toz ve organik bileşiklerle karışmış buz bloklarından oluşur. Ama hiç biri de birbirine benzemez, lapetus uydusunun bir tarafı bembeyaz, diğer tarafı ise mürekkep siyahı rengindedir. Enceladus ise bir sinema ekranı gibi parlaktır, çünkü yüzeyi buz taneleri ile kaplıdır. Rhea, Dione ve Mimas bir zamanlar jeolojik olarak aktif oluşları nedeniyle, neredeyse ikiye bölünmüştür ve bunu kanıtlayan dev bir kratere sahiptir. Phoebe uydusu tüm uydulardan farklı yönde hareket eden aykırı bir oluşumdur.

Utan Titan Satürn’ün şaşırtıcı yanlarından bir diğeridir. Güneş sistemindeki en büyük uydu oimakia kalmayıp, kalın bir atmosfere sahip olan tek uydudur. Titan’m atmosferinin büyük bir bölümü, tıpkı dünyadaki gibi azot gazından oluşmuştur, fakat hiç oksijen yokturT çünkü Satürn bunu sağlayacak bitki örtüsüne sahip değildir. Ve çok. ama çok, hatta azotu sıvıya çevirecek kadar çok soğuktur. Gökyüzü büyük ihtimalle turuncu ve denizleri sıvı metandan (doğal gaz) oluşmuştur

Eski Saat
Eski Yunanlıların Satürn’ü yaşlı ve yavaş TanrıKral Kronos adıyla adlandırmaları şaşırtıcı değildir, çünkü Satürn tüm gezegenlerin içinde en yavaş hareket edenlerden biridir. Yunan mitolojisinde Kronos’a bir gün kendi çocuklarınca tahttan indirileceği kehanetinde bulunulmuştu. Kehanetten kurtulmak için Kronos, tüm çocuklarını doğar doğmaz yemiş, ancak annesi tarafından kurtarılan Zeus, yaşayıp kehanetin doğruluğunu kanıtlamıştı.

Satürn’ü İzlemek

Ne Zaman Bakmalıyız?
Çıplak gözle, Satürn bir yıldız gibi görünebilir. Fakat bir teleskopla bakıldığında, halkaları Satürn’ü hatasız bulabilmenizi sağlar.

Nasıl Bakmalıyız?
Titan uydusu bir dürbünle bile görülebilse de, diğerlerini görebilmek için bir teleskopa ihtiyacınız olacaktır. En az on kat büyütmeli bir dürbünle halkaları bile görebilirsiniz. Küçük bir teleskopla Satürn çok güzel görünür. Cassini bölümünün karanlık çizgisiyle bölünmüş A ve B halkalarını bile görebilirsiniz. Fakat halkaları gördüğümüz açı sürekli olarak değişir ve bazı zamanlar tam kenarı denk halkaları geldiğinden göremeyiz. 1987 halkaları görmek için iyi bir yıldı ve bir sonraki görüş de 2002 yılında olacaktır.

fal bakma.gen.tr Sundu..

Jüpiter Büyük Kardeş

Jüpiter, Büyük Kardeş

Jüpiter bir canavardır. Güneş sistemindeki en büyük gezegen olan Jüpiter, sistemdeki tüm gezegenlerin toplam kütlesinden iki kat daha ağırdır. Diğer dört iç gezegenden (Merkür, Venüs, Dünya, Mars) farklı olarak Jüpiter, kayalardan oluşmamıştır ve bir yüzeyi yoktur. Yani bu gezegene asla iniş yapamazsınız. Jüpiter neredeyse tamamen hidrojen ve helyum gazından oluşmuştur ama dev bir gaz topu değildir. Öylesine büyüktür ki, hidrojeni sıvıya hatta katiya çevirecek kadar etkili bir çekimi vardır. İnce atmosferin altında 25.000 km derinliğinde bir sıvı hidrojen okyanusu vardır. Bu okyanusun dibide 11.000 Celcius derecedir ve basınç öylesine fazladır ki (dünyanın atmosfer basıncının üç milyon katı), hidrojen atomları bir yaklaşmış ve parlak metal hale gelmişlerdir. 25.000 km’lik bu metal hidrojenin altında da Dünya’nın yaklaşık sekiz katı büyüklüğünde kayadan oluşmuş küçük bir çekirdek olabilir.

Hızlı Dönüş
Jüpiter dev bir gezegen olabilir, ancak onun bu özelliği kendi etrafında inanılmaz hızlarla dönmesine engel değildir. Bir turunu dünya saatinden az bir zamanda tamamlar. Gezegenin, ortasında çevresinin 450.000 km olduğunu düşünürsek, gezegen yüzeyinin saatte 50.000 km gibi bir hızla hareket ettiğini görebiliriz.

Sürat Felakettir
•    Gezegenin bu hızı ortalarına doğru bir bombe olmasına neden olur. Aslında Dünya’da tepesinden basık bir yapıya sahiptir. Ancak bu basıklık Jüpiter’in ki kadar fazla değildir.
•    Gezegenin metal iç kısmının bir dinamo görevi yapmasına neden olan o hızlı dönüş, Dünya’nınkine benzer, ancak on misli daha güçlü olan bir manyetik alan oluşturur.
•    Atmosferde hortum ve şimşekler oluşmasına neden olur.

Yıldız Olmak İstiyorum
Kalbindeki inanılmaz basınç yüzünden, Jüpiter görünmez kızıl ötesi bir ışık yayar ve çok hafifçe parlar. Aslında 4 milyon kere milyar tane 100 wattlık ampul gücündedir. Bu durum bir çok astronomu Jüpiter’in bir yıldız olmaya çalıştığını düşünmeye zorlamıştır. Fakat Jüpiter hiç bir zaman bunu başaramayacak. İşte nedeni:
Yıldız olmak için nelere ihtiyacınız var:
•    Çekirdeğinde bitmek bilmeyen nükleer reaksiyonlara.
•    En az 300 trilyon kere trilyontonluk bir kütleye.
Yani Jüpiter çok küçüktür. 300 milyar kere trilyonluk tüysiklet kütlesiyle nükleer reaksiyon sağlayamaz.

Min. 740.9 milyon km Max. 815.7 milyon km 142.984 km 11.86 Dünya yılı 9.84 Dünya saati 3.1 derece Dünyanın 318 katı 150 derece 16 Tane

Güneş Sistemindeki En Büyük Leke
Bal ve amber renkli çizgileriyle çok hoş bir görüntü sergileyen Jüpiter’in tek bir kusuru, üç yüzyıldır kaybolmayan lekesidir. Jüpiter’in Büyük Kırmızı Lekesi kısaca BKL, ilk olarak Robert Hooke (16351703) tarafından 1664’de keşfedildi. Zaman geçtikçe silikleşmesine rağmen, her zaman yerinde kalmıştır. Jüpiter’in atmosferinde asılı duran 40.000 km genişliğinde dev bir hortum olduğu sanılmaktadır.

Jüpiter’i İzlerken

Ne Zaman Bakmalıyız?
Ay ve Venüs’ten sonra Jüpiter, gökyüzündeki en parlak objedir. Ama Venüs sadece gün doğumu ve batımında görünürken, Jüpiter gece yarısı görülebilir.

Nasıl Bakmalıyız?
Jüpiter’i çıplak gözle kolayca görebilirsiniz. İyi bir dürbün veya küçük bir teleskopla, sarı renkli bantları ve 16 uydusundan en büyük dördünü görebilirsiniz. İyi donanımlı bir teleskopla bu dört uyduyu gezegenin önünden geçerken izleyebilirsiniz. Daha da güçlü bir teleskopla hızla hareket eden, sarı ve kahverengi bulut kütlelerini ve hatta Büyük Kırmızı Lekeyi bile görebilir, hareketlerini saat saat izleyebilirsiniz.

Jüpiter’in Ayları
Aşağıda gösterilen dört büyük ay dışında Jüpiter’in irili ufaklı 12 uydusu vardır. En son keşfedilenler: Metis, Adrastea, Amalthea ve Thebe Kayalık bir yapıya sahip, en yakın Trojan astroid
•    kuşağından elde edilmiş aylar: Leda, Himalia, Lysithea ve Elara.
Ters yönde hareket eden dış uydular: Ananke, Carme, Pasiphae ve Sinopelo 3642 kilometre çevreli küçük ama enerji deposu bir dünyadır. Dev yanardağlarla kaplı uyduda, yanardağların fırlattığı sülfür 300 km’ye kadar çıkar ve lo’ya sarı parlak bir görünüm verir.

3    CALLİSTO 4806 km çaplı bir devdir. Güneş sisteminin ilk zamanlarındaki bombardımanlardan kalma kraterlerle kaplı bir yüzeyi vardır.
Bir tanesi, Valhalla krateri öylesine büyüktür ki etrafındaki çatlaklarla birlikte Callisto dev bir göz gibi görünür.

2 EUROPA lo’dan biraz küçük olan bu uydu bir buz tabakası ile çevrilidir. Bal renkli bir bilardo topunu andıran bu uyduyu daha detaylı incelerseniz, yüzeyinde ince yarıklar olduğunu görürsünüz.

4GANYMEDE Ganymede takımın en büyük oyuncusudur. 5268 kilometrelik çapıyla Merkür’den daha büyüktür. Sert bir tabaka oluşturmuş dış buz katmanının altında 900 kilometre derinliğinde yarı buz ve su karışımı bir tabakası vardır.

 

jupiter nedir,jupiter gezegeni,jupiter özellikleri

Kuyruklu Yıldızlar

Kuyruklu Yıldızlar
Kuyruklu yıldızlar gökyüzünü bir ucundan diğerine hızla kat eden dev havai fişeklere benzer. Aslında bunlar birer yıldız değildir. Bir çok insanın uzun süre inandığının aksine, birkaç kilometre çevreli kirli kartoplarından başka bir şey değillerdir. Normalde Güneş sisteminin çok çok dışında hareket eden bu yıldızlar, bazen Güneşin etkisine girerek ona yaklaşırlar. Kuyruklu görünmesinin nedeni ise Güneş’e yaklaşması sonucu eriyerek arkasına bu eriyen parçaları bırakmasıdır. Bir çok kuyruklu yıldız görülemeyecek kadar küçüktür. Fakat bazı büyük kuyruklu yıldızlar düzenli olarak görünürler. Bu büyük kuyruklu yıldızlardan Halley ve 1997’de görülen HaleBopp kuyruklu yıldızları gökyüzünde yavaşça ilerlerken, gökyüzünde görülebilecek en güzel görüntülerden biri, birkaç hafta boyunca sîzlerle olacaktır. HaleBopp kuyruklu yıldızını çıplak gözle izleyebilirsiniz. Fakat daha küçük kuyruklu yıldızlar için dürbüne ihtiyacınız olacaktır.

Halley Kuyruklu Yıldızı
Kuyruklu yıldızlar o kadar güzel görünür ve o kadar nadirdir ki insanlar çoğu zaman bunların bir anlama geldiğini düşünmüşlerdir. İçlerinden en çok tanınanı Halley kuyruklu yıldızı, bu yıldızların düzenli bir yol izlediğini ortaya çıkaran Edmund Halley (16561742) adını almıştır. Halley kuyruklu yıldızı her 76 yılda bir görünür.

•    Son ziyaretini 1986 yılında yapan Halley, bir sonraki seferi 2062 yılında yapacak.
•    M.Ö. 240 yıllarında, Çinliler tarafından kaydedilmiş bir saati vardır.
•    Bir başka ziyaretini ise M.Ö. 164’de Babil’liler kaydetmiştir
•    M.Ö. 8. yüzyılda görünmüş olması nedeniyle, bazı kişiler Halley Kuyruklu Yıldızı’nın İncirde anlatılan Bethelehem Yıldızı olduğunu düşünürler.

•    M.S. 837’de geri döndüğünde, Çinli astronomlar kuyruklu yıldızın başının Venüs kadar parlak, kuyruğunun ise oldukça uzun olduğunu not etmişlerdir.
•    İngiltere Kralı Harold yıldızı 1066 yılında gördükten bir kaç ay sonra VVilliam’ın istilacı Norman ordusu tarafından yenilgiye uğratılıp öldürüldü. İşte bu yüzden bu savaşın anısına yapılan Halley Beyaux halısına bu sahne işlenmiştir.

 

kuyruklu yıldız,kuyruklu yıldız çeşitleri,yıldız çeşitleri

Galaktik Zaman Makinası

Yakınımızda olup bitenleri ışığın bu baş döndürücü hızı sayesinde oldukları anda görebiliriz. Eğer bir cisme çok uzaktan bakıyorsak, üzerinden yansıyan veya doğan ışıkların gözümüze gelmesi ile görüş gerçekleşir. Ve bu bazen oldukça uzun bir süre alabilir.

•    Gece gökyüzünde Proxima Centauri yıldızını gözlemlerken, aslında o yıldızın 4 yıl önceki halini gözlemliyorsunuz. O an için neler olduğunu 4 yıldan önce göremezsiniz. Bu nedenlerle çok uzak nesneleri gözlemlemek, zaman makinesine girmek gibidir.
Kuğu Takımyıldızımdan Deneb, 3200 ışık yılı uzaktadır.

Yani bu yıldızı gökyüzünde gördüğünüzde, aslında onun M.Ö. 14. yüzyıldaki (Tutankhamun eski Mısır’da firavunken ve Amerika’nın keşfine daha 2.500 yıl varkenki) halini görürsünüz. Dünya’da insanlar Deneb’in bu günkü haline ancak 52. yüzyılda görebilecekler.
Eğer Andromeda galaksisine bakarsanız çok daha geçmişi görürsünüz.

Andromeda neredeyse 3 milyon ışık yılı uzaklıktadır, yani bu galaksiye baktığınızda onun Afrika’da ilk insana benzer canlıların oluşmaya başladığı zamanlardaki halini görürsünüz.
Astronomlar güçlü teleskoplar kullanarak 2 milyar ışık yılı uzaklıktaki galaksileri görebilirler. Ama, astronomların gördükleri, Dünya’nın çok genç olduğu ve üzerindeki tek canlı türünün bakteriler olduğu zamanki galaksilerdir.

En güçlü teleskoplarla 13 milyar ışık yılı uzaklıktaki galaksileri görebiliyoruz. Ama, gördüğümüz ışık, Güneş sistemi ve şu anda gördüğümüz yıldızların çoğu oluşmadan önce, yani evrenin doğuşundan kısa bir zaman sonrasından kalan ışıktır.

 

zaman makinası kullanımı,galakside zaman,galakside zaman makinaları

Zaman görecelidir

Zaman görecelidir, çünkü zamanı evrenin neresinden ölçtüğünüze bağlıdır. 2 milyon ışık yılı uzaklıkta bir yıldızı o yıldızın 2 milyon yıl önceki haliyle görürüz. Bunun nedeni ışığın bize 2 milyon yıl içinde ulaşabiliyor olmasıdır. Uzayın başka bir yerinde başka bir kişi, bu yıldızı başka bir zamanda görecekti. Uzaklıklar ve hızlarda (daha doğrusu boşluktaki hareket) görecelidir. Bisikletle giderken arkadaşınız yanınızdan hızla geçtiğinde, ne kadar yavaş gidiyorsanız, onun hareketi o kadar hızlı görünecektir.

Peki hızı evrendeki en hızlı şeye, yani bir ışık demetine göreceli olarak ölçebilirmisiniz? Bunu yapabilmeniz için hızınızı herşeyden bağımsız olarak biliyor olmalısınız. Einstein bunu yapamayacağınızı ispatlamıştır. Çünkü ışık her zaman aynı hızda hareket etmektedir. Nerede olduğunuzun veya ne hızda hareket ettiğinizin hiçbir önemi yoktur. Ve tabii ki bir ışık demetini yakalayamazsınız. Tüm bu nedenlerden ötürü Einstein her ölçümün göreceli kabul edilmesinden yanadır, yani size ışık bile yardım edemez.

Genç Kalmak
Ay’a giden astronomlar, Apollo 11 uzay aracında doğruluğu kesin bir saatin birkaç saniye geri kaldığını gördüler. Bu bir bozukluk sonucu değil, çok büyük bir ivmeyle hızlanan gemide zamanın yavaş geçmesi sonuççıkmıştır.
Yani astronotlar geri döndüklerinde, Dünya’da kalmış insanlardan bir kaç saniye daha gençlerdi.

Orta Uzaklıktaki Yıldızlar
Biraz daha uzak yıldızlarda az önce bahsettiğimiz kayma olayı ölçülemeyecek derecede küçük olur. İşte bu yüzden astronomlar başka tekniklere başvururlar. Eğer tüm yıldızlar aynı parlaklıkta olsaydı, ışığı daha az gelen bir yıldızın daha uzakta olduğu görüşüne varabilirdik. Fakat kötü haber şudur ki bazı yıldızlar pırıl pırıl parlarken bazıları da cılız bir ışık yayarlar. Yani bir yıldızın uzakta mı yoksa parlaklığının mı az olduğunu anlamak o kadar da kolay değildir. İyi haberse, bir yıldızın ne kadar parlak olduğunu rengine bakarak anlayabiliyor olmamızdır. Bu yıldız ne kadar beyazsa o kadar sıcak ve parlak, ne kadar kırmızıya dönükse o kadar soğuk ve zayıf ışıklı olduğu sonucuna varabiliriz. Eğer renginden ne kadar parlak olduğunu hesaplayabilirseniz, parlaklığını kullanarak ne kadar uzakta bulunduğunu ortaya çıkartabiliriz. Buna “anafaz eşleştirmesi” denir.

 

zaman kavramı,zamanın kullanımı,astrolojide zaman

Galaksiler Ne Kadar Uzak

Galaksiler Ne Kadar Uzak
30.000 ışık yılı uzaklıktan ötesindeki yıldızlar anafaz eşleştirmesi yönteminin kullanılması için yetersiz kalır. Bu yüzden astronomlar “standart kaynak” adını verdikleri, parlaklıkları konusunda kesin bilgilere sahip oldukları ışık kaynaklarını baz alarak hesap yaparlar.

İşte bazı standart kaynaklar:
Astronomlarca değişken parlaklıkları kolayca tanınabilen parlak yıldızlar.
Süper dev yıldızlar.
Süpernova patlayan yıldızlar.
Yıldız kümeleri.

Daha Uzak
Çok daha fazla uzaktaki galaksiler için astronomlar daha farklı metotlar kullanırlar, çünkü yıldızları ayrık olarak izlemek zordur.
•    TullyFisher: Bu teknik galaksinin parlaklığının dönüş hızı ile doğru orantılı olduğu yolundan çıkılarak kullanılmaya başlanmıştır.
•    Nebula sayısı: Nebulalar bir yıldız patlamasından sonra büyükçe bir yüzük halini alan gaz bulutlarıdır.

Bunların merkezlerindeki yıldızlar çok bir renkle parlar. Ve işte astronomlar bu yıldızları sayarak galaksinin ne kadar parlak olabileceğini hesaplarlar.
•    Değişken parlaklıklar: Eliptik bir şekle sahip galaksiler diğerlerine nazaran biraz benekli görünür. Bir galaksi ne kadar az benekli görünüyorsa o kadar uzakta demektir.

Daha Büyük
Evren düşündüğünüzden ve hatta düşünemediğinizden bile daha büyüktür. Ve her saniye büyümeğe devam etmektedir. Ne yöne bakarsak bakalım bizden uzaklaşmakta veya yakınlaşmakta olan inanılmaz hızlardaki galaksileri görebiliriz. Ne kadar uzak görünürlerse o kadar hızlı hareket ediyorlar demektir. Görülebilen en uzak galaksiler ışık hızına yakın hızlarla hareket ederler.

Kırmızıya Kayma
Hubble, uzaklaşan galaksilerden gelen ışığın kırmızıya kayma miktarını ölçerek, evrenin genişlemekte olduğunu gösterdi. Bir ışık kaynağı uzaklaşıyorsa, o kaynaktan gelen ışığın dalga boyu uzar ve spektrum üzerinde, olması gereken yerden daha kırmızı tarafında kalır. En uzak galaksilerden gelen ışıkta kırmızıya kayma olduğu için bu galaksilerin yüksek hızlarla uzaklaştığını anlıyoruz.

 

galaksilerin uzaklıgı,astrolojide galaksi,galaksi nedir

Uzak Yıldızlar

Uzak Yıldızlar
Gece çıplak gözle görebildiğimiz o birkaç bin adet yıldız, evrendeki yıldızların sadece çok küçük bir parçasıdır. Astronomlar yıldızların 200 milyar kere milyar taneden daha çok olduklarını düşünüyorlar. Bazılarını teleskopla yalnız görebilirken, bazılarını uzak galaksilerin bir parçası olarak görebilirsiniz. Bir çoğu ise görebileceğinizden çok daha uzakta ve karanlıktır. Tıpkı Güneş’imiz gibi dev ve sıcak gaz toplarıdır. Parlarlar, çünkü yıldızın yerçekimi yüzünden sıkışarak helyuma dönüşen hidrojen atomlarının bu nükleer tepkime sırasında açığa çıkardığı enerji inanılmaz büyüklüktedir. Öylesine fazla bir enerjidir ki bu, yıldızın içinin milyonlarca derece sıcaklığa ulaşmasına ve yüzeyinin ışık, ısı, radyo dalgaları gibi ışımalar yapmasına neden olur.

Devler Ve Cüceler
Bizim yıldızımız olan Güneş’in çok büyük olduğunu düşünebilirsiniz. Evet büyüktür, ancak yıldızlar arasında orta boylu sayılır. 20 ila 100 katı büyüklüğünde “dev kırmızı” yıldızlar vardır. Ama bunlar, “süper devlerin” yanında hiç kalır, 700 milyon km çaplı Betelgeuse yıldızı Güneş’imizin tam 500 katı büyüklüğünde bir yıldızdır. Ve tabii ki Güneş’ten ve hatta beyaz cüce adı verilen ve Dünya’dan bile küçük yıldızlar da vardır. Dahası, eski yıldızların kütle çekimleriyle kendi üzerlerine çökmeleri sonucu oluşan yalnızca 15 km çaplı nötron yıldızları bile vardır.

Renk Renk Yıldızlar
Yıldızlar öylesine uzaktadırlar ki,
farkedebiiirsiniz. Hepsinin rengi benzer şekilde soluktı Rigeî yıldızı mavi, Sirius beyaz, Atdebaran turuncu ve Betetoeuse kızıl renktedir. Renkler faklıdır çünkü yıldıi
yıldızlar mavi renktedir Daha sonra turuncu ve kırmızı renkler gelir.

Yavru Yıldız
Keşfedilen ilk “beyaz cüce” yıldız, Sirius (Köpek) Yıldızı yakınlarından bir oluşumdu. Sirius’dan daha küçük ve daha az parlak olan bu yıldıza “yavru” ismi de takılmıştır. Fakat kütle olarak çok yoğun olan bu yavru yıldızdan, çay kaşığını dolduracak bir parça 50 ton çekebilir

Bir Yıldızın Hayatı
Yıldızlar da tıpkı insanlar gibi doğar ve ölürler. Yıldızlara şöyle bir baktığımızda hepsinin hayatlarının farklı bir evresinde olduklarını hep görürüz. Astronomlar bu hikayeyi başından sonuna dek izlemişlerdir. Büyük yıldızlar, kısa bir ömre sahiptir. 10 milyon yıl boyunca tüm güzellikleriyle parladıktan sonra patlayıp birer kara deliğe dönüşürler. Orta büyüklükteki yıldızların daha uzun ve sakin bir hayatları vardır. Patlayıp küçük yıldızlar oluşturmadan önce 10 milyar yıl yaşarlar. Küçük yıldızlar ise 200 milyar yıldan uzun bir süre silikçe parlamaya devam ederler.

•    Bebek Yıldızlar Bebek yıldızlar hayatlarına toz ve gazdan oluşmuş büyük bir bulut olan nebula olarak başlarlar. Oradan buradan bir araya gelen toz ve gazlar kendi çekimlerinin etkisiyle birleşerek kara nebula adı verilen daha yoğun bir bulut oluştururlar.

•    Tamam mı? Devam mı?
Yerçekimi etkisini gösterip, oluşma aşamasındaki yıldızı sıkıştırdıkça, yıldızın ısısı artmaya başlar. Eğer yeterince büyük olmazlarsa “kahverengi cüce’ler gibi fiyasko olabilirler. Her şey yolunda gider de çekirdekleri 10 milyon dereceye erişirse, Hidrojen atomları yıldızın parlamasını sağlayacak, nükleer reaksiyonlara başlar. İşte yavru yıldızımız ilk adımını attı bile!…

Gençlik yılları Orta boyuttaki yıldızlarda, bizim Güneş’imizde de olduğu gibi, yanan hidrojen gaz tabakayı dışa ittikçe yerçekimi de kendine çekmektedir. Ve işte bu şekilde yıldızımız gençliğe adımını atmış sabit bir şekilde milyarlarca yıl sürecek hayatına başlamıştır.

uzak yıldızların tanımı,yıldızların tanımı,uzak yıldızlar hangileridir

Dev Havai Fişekler

Dev Havai Fişekler
Süpernovalar evrendeki en büyük havai fişek gösterileridir. Birkaç saniye içinde Güneş’imizin 200 milyon yılda gönderebileceğinden daha çok enerji gönderebilirler.
Dünya’dan göz kamaştırıcı güzellikte görünürler. Fakat oldukça nadir rastlanır. Tycho Brahe 1572’de Cassiopeia yakınlarında bir süpernovayı gözlemlemiştir. Kepler 1604’de Ophiuchus dolaylarında birine şahit olmuştur. Fakat bu iki süpernovadan sonra, ilki 10 Şubat 1987 yılında lan Shelton adlı astronom tarafından Şili’deki Las Campanas gözlem evinden izlenebildi. Patlayan yıldız, Büyük Macellan Bulutu bölgesinden Sanduleak yıldızıydı.

Küçük Yeşil Adamlar
1967 yılında bir astronom Jocelyn Bell farklı ve düzenli radyo sinyalleri keşfetti. Bir süre için bu sinyallerin uzaylı canlılar tarafından gönderildiğine inanan astronomlar, bu sinyallere K.Y.A (Küçük Yeşil Adamlar) adını verdiler. Daha sonra elde edilen birçok K.Y.A.’lar üzerinde yapılan araştırmalarla bunların pulsar adı verilen yıldızlardan geldikleri fark edildi.

Pulsarlar patlamış, süper dev yıldızlardan saçılan parçaların kendi yerçekimiyle birleşerek oluşturdukları, 10 km çevreli nötron yıldızlarıdır. Bu yıldızlar da öylesine büyük bir miktarda madde o denli küçük bir boşlukta yer alır ki, atomlar bile daha küçük parçacıklar olan nötronlara ayrışırlar.

İşte bunlara nötron yıldızı denmesinin nedeni budur. Ayrıca nötron yıldızından bir çay kaşığı madde, 10 milyar ton çekebilir.

havai fişekleri,havai fişek patlaması,büyük havai fişekler