Ağustos 2014

İSLÂM’IN GELDİĞİ DEVİRDE FALCILIK

İSLÂM’IN GELDİĞİ DEVİRDE FALCILIK VE HZ. PEYGAMBERİN FAL KARŞISINDAKİ TUTUMU

İslâm dini ilk etapta, toplum içinde yaygın olan falcılık ve çeşitleri gibi gelenekleri benimsememesine rağmen hemen yasaklama yoluna gitmemişti. Çünkü İslâm, bu geleneklerin birtakım yanlış inanışlardan kaynaklandığını, bu tür problemlerin temeline inmeden meseleyi yüzeysel olarak halletmeye kalkışmanın boş bir çabadan başka bir anlam ifade etmeyeceğini biliyordu. İlahî nizam böyle bir metoda başvurmaktan uzaktı. Bu yüzden İslâm her şeyden önce, insanın gönlündeki inanç düğümünden başlamış, cahili inançlann ve düşüncelerin hepsini kökünden söküp atıp bunun yerine İslâm düşüncesini yerleştirmeyi tercih etmiştir.

İslâm’ın sarsılmaz düşüncesi, fıtrata dayalı olan kaidenin derinliklerine yerleştirmekle yola koyulmuştur. İnsanlara birden fazla ilaha inanmayla ilgili düşüncelerinin bozukluğunu açıklamış ve onları gerçek olan tek bir ilaha iletmiştir. Bu gerçek ilahı tanıdıktan sonra, gerçek ilahın sevdiği ve hoşlandığı şeylere kulak vermeye başlamışlardır. Ondan önce bu direktiflere kulak vermezlerdi! Bir emre, bir yasağa bağlılık gösteremezlerdi. Bu yasak ne kadar kendilerine hatırlatılsa, ne kadar nasihat edilse de, bu emir ve yasaklar kendilerini Cahiliye alışkınlıklarından koparamaz. Zira insan fıtratının ilk bağı, akide bağıdır.

Her şeyden önce, bu akide bağı oluşturulmadan insanın fıtratında ahlâka, eğitime ve sosyal bir inkılâba yol açmak mümkün olmaz. İşte insan fıtratının anahtan buradadır. Bu fıtrat kendi özel anahtarı ile açılmadığı sürece, hâzineleri kapalı kalacak, doğru yolu bulamayacaktır. Ne zaman bir pencere açılsa, bir başka pencere kapanacak, bir taraf aydınlansa, öbür taraflar karanlıkta kalacak, bir düğüm çözülse, pek çok düğümler kapalı kalacaktır. Ne zaman bir geçit açılsa, birçok geçitler ve yollar kapanacaktır. Ve bu hâl sonsuza kadar devam edip gidecektir. Bu nedenle İslâm, ca hiliye’nin pek çok sapıklıklarından sadece bir bölümünü tedaviye başlamamıştır. Öncelikle en köklü mesele olan akideden işe başlamıştır “Allah’tan başka ilâh yoktur.” sözünde ifadesini bulan bu temel inanç ilkesinin yerleştirilmesi on üç sene gibi uzun bir dönemi kapsamıştır.

Bu esnada bu temel gayeden başka hiçbir gaye yoktu. Bu temel gaye de insanlara gerçek ilâhlarım tanıtma, onlan bu tek ilâha kul yapma, insanlan O’nun otoritesine bağlama gayesidir. Yapılan mücadeleler neticesinde insanlar kendilerini Allah’a adamış, Allah’ın kendileri için seçtiğinden başka hiçbir dinî seçenek olmadığını idrak etmişlerdi. Toplum inanç alanında istenen olgunluğa eriştikten sonra ibadet nitelikli semboller de dahil olmak üzere ahlâkîamelî yükümlülükler gelmeye başlamıştır. Böylece inanç ve itikat alanından sonra, Cahiliye’nin sosyal, ekonomik, psikolojik, ahlakî ve günlük hayata ilişkin kalıntılarının temizlik işlemi başlamıştır. Başka bir ifade ile emirler ve yasaklar “Islâm’dan” sonra, inanç hayatındaki ruhî olgunlukla birlikte teslim oluştan sonra, Müslüman’ın içinde hiçbir tereddüt kalmadıktan sonra, Allah’ın emrine rağmen kendisinin herhangi bir görüşü ve seçeneğinin olabileceğini düşünmez duruma geldikten sonra başlamıştı. Böylece en büyük düğüm, yani şirk ve küfür düğümü çözülmüş, ardından da diğer bütün düğümler peş peşe çözülmüştür.

Kur’ânı Kerîm’de fal kelimesi geçmemektedir. Bununla birlikte Cahiliye dönemi âdetlerinden biri olan şans okları ile fal tutup kısmet arama “ezlâm” uygulaması meâlen, “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir.”47 ayetiyle yasaklanmıştır. Fal, içki, kumar ve putlarla aynı kategoriye de ele alınarak günahın büyüklüğü, yapılan işin çirkinliği ortaya konularak yasaklanmıştır. Burada üzerinde durulması gereken bir husus şudur ki; fal bütün insanlığı kemiren, her asır ve devirde rağbet görmüş bir hastalık olmasına rağmen bazılarınca zelle olarak değerlendirilmiştir. Oysa ki Allah’ın (celle celâluhû) beyanında şarap, kumar ve putlann birlikte ele alınması gösteriyor ki; bütün çeşitleriyle diğerleriyle aynı büyüklükte bir cürüm ve suçtur.

Yine bununla ilgili olarak İslâm inancına göre gayb problemiyle karşılaşıyoruz. Allah’tan başkası gayba muttali olamaz, bilemez. Kur’ân’da Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) bile gaybı bilemeyeceği şu âyeti kerimeyle mealen bildirilmektedir.“ De ki: Ben size, Allah’ın hâzineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım.” Diğer bir âyette de Ce nabı Allah mealen: “Gaybm anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir tadır.” buyurarak gayb bilgisinin sadece Allah’a ait olduğunu vurgulamıştır. Buna ilâveten kâinatı duyular ötesi âlem (âlemü’lgayb) ve duyular âlemi (âlemü’şşehade) şeklinde ikiye ayıran ve her ikisinin de mutlak hâkimiyetinin Allah’a ait olduğunu bildiren “ De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah!

Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.” mealindeki âyet ise sadece gaybın değil; duyular âleminin dahi gerçek bilicisi ve ait olan hükümleri verecek olanın yalnız Allah olduğunu ifade etmektedir. Âyetlerde de görüldüğü gibi Allah (celle celâluhû), bildirdikleri müstesna, ısrarla gaybı kendinin bildiğini; kimsenin gayba muttali olamayacağını vurgulamaktadır. Buna ilaveten “Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir.” “O, bütün görülmeyenleribilir. Sırlarına kimseyi muttali kılmaz; Ancak, (bildirmeyi) dilediği peygamber bunun dışındadır. Çünkü O, bunun önünden ve ardından gözcüler salar.” mealindeki âyetler de aynı hakikati vurgulamakta; peygamberin ise Allah’ın izni ile gaybdan bazı hususları bileceğini belirtmektedir.

Falcılık, şeytanın kötü işlerinden biridir. Çünkü şeytan, insanları aldatmak için değişik vasıta ve vesileler kullanır. İnsanın bu en büyük hasmmda hiç insaf yoktur. Onun en büyük göze batan özelliği, insanoğluna açıktan savaş ilan etmiş olmasıdır. Değişik stratejiler uygulamak suretiyle onları vuracağını bizzat kendisi ifade etmiştir. Nitekim “Ant içerim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım, onların çoğunu şükrediciler olarak bulamayacaksın.” mealindeki âyet şeytanın ağzından onun insan için çeşitli metotlarla kendisini saptıracak bir düşman olduğunu bildirmektedir.

Şeytan teker teker şahıslarla uğraştığı gibi, cemiyetle de uğraşır. İnsanların arasını açan bütün kötülükler onun işidir. Kur’ ân mealen: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” buyurarak şeytanın bu yönüne de işaret eder. İçki, kumar ve fal, hem ferdî hem de toplumu yiyip bitiren birer mikroptur. Bu illetlere müptela olan fert, “A’layı illiyyin”e namzet olmaya layık iken tefessüh edip kendini mahvettiği gibi, aile hayatını ve bulunduğu cemiyete zararlı bir hâl alarak kendini huzursuz ve boşlukta tatminsiz hisseder. Böyle fertlerin bulundukları topluma da faydalı olmaları tekrar kazandırılmaları zor olan bir iştir. Ayrıca Kur’ânı Kerîm’de mealen. “Dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır…” buyrularak bu yolla kısmet aramanın haram olduğu da belirtilmiştir. Âyette geçen fal oklarını, Cahiliye Arapları üç şekilde icra etmekteydiler: Biri, üç ok ile çekilen fal ; diğeri, Kâbe’ye yerleştirilmiş olan Hü bel putunun yanında bulunan yedi okla çekilen fal; üçüncüsü ise, on ok ile çekilen kur’a idi.

BEDEN VE YÜZDEKİ DEĞİŞİK FAL YORUMLARI

200258240-001

BOYLAR
Boyu uzun olan: Temiz yürekli ve gönül alıcıdırlar. Kötülük gelmez.
Boyu kısa olan: Çok fettan olur. Halk arasında “Bir o kadar da yerin altındadır” denir. Dikkat edilmesi gerekir.
Orta boylu: Temiz huylu, güvenilir. İyi dosttur.
AYAK
Ayak tabanları düz olan insan uğursuzdur.
Ayağı büyük olanın kısmeti açık olur.
EL
Eli büyük olanlar mutlu bir hayat yaşar.

KULAK
Kulağı büyük: Bahtı açık olur. Cahildir.
Kulağı küçük: Uğurludur.
Kulağı uzun: Kulağı uzun olanın ömrü uzun olur. BAŞ
Başı büyük: Çok akıllı olur.
Başı küçük: Az akıllı olur.

DİŞ
Dişleri iri: Bazı işleri yaman olur.
Dişleri orta: Üzücü olur.

BOYUN
Boyun uzun: İyi ve kötüyü az anlar.
Boyun kalın: Sarhoş olur.
Boyun kısa: Hilekardır.
Boyun orta: Hayır ve iyilikseverdir. Boynunun her yeri orta: Çok iyidir.
Boynu eğri: Fenadır.
Gerdanı ince: Cahildir.

OMUZLAR
Omuzlar sivri: İşleri yaman olur.
Omuzlar eğri: Ahmak olur.
Omuzlar küçük: Oburdur.
Kollar kısa: Azılı ve kötüdür.
Adımını kısa atan: Çok şakacıdır.

KARIN ALIN AĞIZ
Karnı büyük: Kızgın olur.
Karnı küçük: Efendidir.
Kısa boylu ve karnı büyük: Fena huyludur. Alnı küçük: Anlayışsızdır.
Alnı çıkık ve büyük: Ahmak olur.
Ağzı büyük: Tatlı dilli olur.
Ağzı küçük: Güzeldir.

AYAK PARMAK FALI

AYAK PARMAKLARI

AYAK PARMAKLARININ ŞEKİLLERİ
Kişinin ayak parmaklarının biçimleri kadar kalınlıkları da önemlidir.
Kişinin ayak parmaklan kaim ve tombul ise; kişi neşelidir. Hayattan zevk almasmı bilen ve güler yüzlü insanlardır. Kolay kolay bir konu hakkında endişeye kapılmaz. Genellikle iyimser bir kişilikleri vardır.
Kişinin ayak parmaklan iyice kaim ve tombul ise; kişi zevklerine düşkündür. Tembeldirler. Duygularına göre hareket ederler. Nazik değildirler.
Kişinin ayak parmaklan orta kalınlıkta ise; kişi iyi niyetlidir. Dengelidirler. Görev ve sorumluluklannm farkındadırlar. Etrafındaki insanların duygularına değer verir ve saygı duyarlar.
Kişinin ayak parmaklan ince ise; kişi içine kapanıktır.
Terbiyeli ve naziktirler. Etrafındaki insanları kırmamaya çalışırlar. Duygularım kolay kolay açıklayamaz. Pratik bir zekaya sahiptirler. Kinci değildirler fakat yapılanları unutmazlar.
Kişinin ayak parmakları iyice ince ise; kişi oldukça kinci ve acımasızdır.

AYAK PARMAKLARININ BOYLARI
Kişinin ayak parmakları çok kısaysa; kişi duygusal değildin :vc’
Kişinin ayak parmaklan çok uzunsa; kişi duygusaldır. Ayak parmaklannın uzunluğu zekayı gösterir.
Kişinin ayak parmaklan hem kısa hem de kalınsa; kişi zevksizdir. Eğlenmeğe fazla ilgi duyarlar.
Kişinin ayak parmaklan çok uzun ve ince ise; kişi pratik zekalıdır. Kişi aynı zamanda asabi kişiliğe sahiptir.

AYAK BAŞ PARMAĞI
Ayak baş parmağı genelde diğer parmaklardan uzun olur. Bu da dengeyi belirtir.
Baş parmak iyice uzunsa; kişi duygusaldır. Açgözlüdür. Boş isteklerle ömrünü geçirir.
Baş parmak iyice genişse; kişi hırslıdır. Zekasını kullanarak istediği sonuca ulaşır. Bu hırsı nedeniyle iş hayatında acımasız olur.
Baş parmak iyice kuru ve kısaysa; kişinin irade gücü yok denecek kadar azdır. Bu insanlar duygulan yüzünden hata yaparlar.

AYAK FALI

AYAK FALI

Fala bakılırken iki ayağa birden bakılır, ikisi de incelenir. Kişinin adım atışına, hangi ayakla yürümeye başladığı gibi özelliklere göre fal ba
kılır.
TOPUKLAR
KURU TOPUKLAR
Kuru topuklar, serttir. Kuru topuklar geniş ya da dar olabilirler. Çıkık olma ihtimalleri de vardır. Bu tip topuğa sahip insanlar;
Mükemmel derecede plan yapma kabiliyetleri vardır. Bu sebeple isteklerini kolaylıkla elde ederler.
Bu topuğa sahip kişiler bencil ve kendini beğenmiş olurlar.
Kendi çıkarları söz konusu olunca gözleri kimseyi görmez.
Ufak bir sözden veya olaydan dolayı kızıp, bağırırlar.
Hırslıdırlar.
Topuklar yayvan ve geniştir. İnce ve yuvarlak şeklindedir. Bu tip topuğa sahip insanlar;
Cana yakın ve neşeli insanlardır.
Aşın geniş topukları sahip olanlar, duygusuz, sert ve bencil olurlar.

NORMAL TOPUKLAR
Bu tip topuklar çok yumuşak değildirler. Kemikli değildir ama fazla etli de değildir. Bu tip topuğa sahip insanlar;
İradeli insanlardır.
İstediğini bilen, kendine güvenen insanlardır.
Etrafındaki insanlarla iyi geçinmek ister.
Haksızlığa dayanamaz. Haksızlık karşısında sertleşir.
Pratik zekaya sahiptirler. Bir olayı kolaylıkla çözürler.

ÇIKIK TOPUKLAR
Bu tip topuklar profilden bakıldığında yumurtamsı görüntüdedir. Geriye doğru çıkıktır. Bu tip topuğa sahip insanlar;
Kıskanç bir yapıya sahiptirler. Başkalarını hiç çekemezler.
Sevgiye ve dış görünüşe önem verirler.
Sivri dillidirler.
Zengin olma hırslan vardır.
Etrafındaki insanların duygularını anlamazlar.

ETLİ TOPUKLAR
Bu tip topuğa sahip insanlar;
İyi niyetli ve neşeli insanlardır.
Hayal güçleri yüksektir.
Zevklerine düşkündürler. Yemek, içmek, eğlence ve gezmek gibi zevkleri vardır.

İNCE TOPUKLAR
Arkaya doğru çıkmayan, geniş olmayan, ince ve yuvarlak topuklardır. Bu tip topuğa sahip insanlar;
Duygulu ve romantik insanlardır.
Zevk sahibi, düzenli insanlardır.
Etrafındaki insanlarla iyi geçinmeyi isterler.
Çok alıngandırlar.
Bazı durumlarda acımasız ve kinci olabilirler.

AYAK TABANI
Ayak tabanının genişliğine ve diğer özelliklerine göre yorum yapılır.

ORTA TABAN
En uygun taban tipidir. Ayak topuğuna kıyasla biraz daha geniş olabilir. Bu tip tabana sahip insanlar;
Zeki, çalışkan ve işini bilen kişilerdir.
Bu tip tabanlar iyice serttirler. Bu tip tabana sahip insanlar;
İnatçı ve kararlı olurlar.
Kuşkucu ve kıskançtırlar.
Kincidirler. Yapılan hiçbir şeyi unutmazlar.
Zekalarını çok iyi kullanırlar.
Hırslıdırlar. İstedikleri şeyleri eninde sonunda elde ederler.
Sevdikleri insana karşı aşırı bağlanırlar. Aynı zamanda da kıskançtırlar.
Hayal güçleri fazla değildir.
Çok iyi bir dost aynı zamanda da düşman olabilirler.
Kendileri pek duygusal olmadıkları için duygusal insanları pek anlayamazlar.

ETLİ TABAN
Tabanının etli olması gerekir. Bu tip tabana sahip insanlar;
Güvenilir ve mert insanlardır.
Düşünceli ve iyi niyetlidirler.
Kavga ve gürültüden hoşlanmazlar, dengeli insanlardır.
Sevgiye değer verirler.
Anlayışlı, sabırlı ve mantıklıdırlar.
İstemedikleri işleri yapmaktan sıkılırlar.
Bu tip tabanlar tutulduğu zaman yumuşak ve parmaklar arasındaki kısmı iyice kalındır. Bu tip tabana sahip insanlar;
Neşeli, her şeyle eğlenmesini bilen insanlardır.
Kavga ve gürültüyü sevmezler.
Hayatın tadını çıkarmayı severler.
Kendi istekleri pek fazla gelişmemiştir. Bazı konularda başkalarını taklit ederler.
Aşk konusunda maceraperesttirler.

BELİRGİN KEMERLİ TABAN
Ayak altındaki kavis yani kemer kısmı iyice belirgindir. Bu tip tabana sahip insanlar;
Cana yakın, arkadaş yanlışıdırlar.
Zarif ve zevk sahibi insanlardır.
Güzel sanatlara karşı yeteneklidirler.
Pratik bir zekaya sahiptirler, etraflarında olan biten şeyleri hemen fark ederler.
Duygusaldırlar.
Bu tip insanlar gittikleri yere ferahlık getirirler.

ORTA BELİRGİNLİKTE OLAN TABAN
Bu tip tabana sahip insanlar;
Duygulu ve dengelidirler.
Kolaylıkla dost, arkadaş olurlar.
İşlerine önem verirler, çalışkandırlar.
Soğukkanlıdırlar, sorumluluklarının farkındadırlar.
Sakin bir hayat sürmeyi tercih ederler.
Para konusunda bilgilidirler. Yani işletilmesi ve kullanmasını iyi bilirler. Genellikle orta yaştan sonra zengin olurlar.
Sevdikleri insanları korur ve her konuda onlara destek olurlar.
Ailelerine düşkündürler.

DÜZ TABAN
Taban düzse yani kemer yoksa düz tabandır. Bu tip ayakta, topuk, taban ve kemer aynı anda yere basar. Bu tip tabana sahip insanlar;
Duygusuzdurlar.
Başkalarının fikirlerine düşüncelerine önem vermezler.
Bencildirler.
Halk arasında, geldikleri yere uğursuzluk getirdiklerine inanılır.

AYAK BOYU
Genellikle insanların ayağı, boyuna uygundur. Uzun boylu birinin ayaklan daha büyüktür, kısa boylu birinin ise daha küçüktür.
Ayaklan boyuna uygun olan kişiler; dengelidir. Duygulan ile mantığı arasında iyi bir denge kurmuştur.
Ayakları boyuna göre küçük olanlar; irade ve beyinleri arasındaki dengeleri biraz bozuktur. Bu tip insanlar duygu lanna daha çok önem verirler. İrade güçlerinden fazla yararlanmazlar. Göründüğü gibi değildirler. Yani çok yakın bir arkadaş gibi görünebilirler ama düşünceleri aksini belirtir. ;
Ayaklan boyuna göre büyük ise; kişiler duygularından çok mantıklarıyla hareket ederler. İradeleri çok güçlüdür. Hırslıdırlar ve bu hırsları sayesinde istedikleri her şeyi elde ederler.

TIRNAK FALI

TIRNAKLAR

Pembe tırnaklar: Sebat eder, merhametlidir.
Yuvarlak ve büyük tırnaklar: Vatan severdirler, hırslı ve paragözdürler.
Küçük ve sivri tırnaklar: Şehvetlidirler, kötü huylan vardır. Genelde akciğerlerinden rahatsızlanırlar.
Beyaz olmayan tırnaklar: Anemi olduğunu işaret eder.
Parmak uçları ince tırnaklar: Sigara içerler, nefes darlığı çekerler.
Yuvarlak siyah tırnaklar: Tehlikeli bir yaradılışa sahiptirler.
Kısa tırnaklar: Mücadelecidir, alaycıdır, muzipliği sever. Her yerin temiz olması için tüm güçleriyle uğraşırlar.
Etli tırnaklar: Sinirlidir, fazla eleştirir. Şiddete yatkındır.
Kırılan tırnaklar: Şüphecidir, kolay kolay insanlara güvenmez.
Sivri tırnaklar: Tembeldirler, hayalperesttirler, sanata yatkındırlar.
Yenmiş tırnaklar: Melankoliktir, sinirlidir. Güveni yoktur.
Uzun tırnaklar: Temkinlidir, utangaçtır. Kolay adapte olamaz.

ELDEKİ TÜYLER
Tüysüz erkek eli: Kadın gibi bir erkektir. Ruhtan anlar, fazla incedir.
Normal tüylü erkek eli: İyi bir geleceğe sahip olacaktır. Karakteri sağlamdır.
Tüylü ve nasırlı el: Hayvanca duygulara sahiptir. Çok gaddar olabilir.
Aşağı kısmı tüylü el: Enerjiktir, beyni fazla çalışır.
Çok tüylü el: Saati saatime uymaz, fazla kuvvetlidir.
Az tüylü el: Düzene uymaz, herşeyi dağınıktır.

DAVRANIŞ FALI

DAVRANIŞLAR

EL ÖPENLER
Cimridir. Çıkarı için herşeyi yapar. Güzel konuşur. Konuşmalarıyla, el öpmeleriyle insanı kandırır. Acımasızdır. Kibar görünen canavardır. Başarılıdır. Çevresinde sorun çözer görünür. Ama insanları kullanır.
Seksidirler. Seks herşeyden önce gelir. Cinsel birleşmede doyumsuzdur. Devamlı başka kişilerle sevişmek ister. İnsanlara çabuk ısınır. İlk gördüğü kişiyle hemen yatmak ister. Porno film seyreder. Fazla sevgili değiştirir. Çok yemek yer. Başarılı bir oyuncudur. Güzel giyinir.

YÜZDEN ÖPENLER
Açık yüreklidir. Dostluğuna güvenilir. Hile yapmaz. Kültürlüdür. Ağır ları okur. Sevdiğini aldatmaz. İyi y er, iyi yaşar. İnsanları kandırmaz. İçki ve kumarı sevmez. Boş zamanlarında spor yapar.

BOYUNDAN ÖPENLER
Komplocudurlar. İnsanların gururlarıyla oynarlar. Sekse düşkündürler. Herkes içinde sevişebilir. Herkesi seks yoluyla kandırabilir. Başkalarını küçümser. Dedikoducudurlar. Spor giyinir. Topluca eğlenmeyi sevmez. Toplum kurallarına uymaz.

DUDAKTAN ÖPENLER
Şıpsevdidirler. Şımarıktırlar. Davranışlarında ölçü yoktur. Parasıyla istediğini elde eder. İnsanları küçümser. Sürekli konuşur. Başkalarını dinlemez. Sekste aktiftir. Anlatma yeteneği zayıftır.
GÖĞÜSTEN ÖPENLER
Nerede nasıl davranılacağını bilmezler. Saldırgandırlar. Cinselliği ön plana alır. Başkalarıyla konuşarak anlaşmayı bilmez. Herşeye hemen sahip olmak isterler. Kıskançtırlar. Dostluğuna güven olmaz. İhanet eder. İnsanları kırar. Dedikodu yapar. Para kazanamaz. Söylenene çabuk inanırlar.

KULAKTAN ÖPENLER
Gıdıklayarak sever. Hilecidir. Çıkarcıdır. Hesap yaparak bir işe kalkışır. Dostluğuna güvenilmez. Sekse düşkündür. Sarımsak yer. Olduğu gibi değildir. Olmadık şakalar yapar. Sıcak kanlıdır. Hastayım diye herkesi kandırır.

OKŞAYARAK ÖPENLER
Duygusaldır. Seksidir. Açık sözlüdür. İşte başarılı olamaz. Küçük şeylerle mutlu olur. Magazini sever. Bulmaca çözer. Araba kullanır. Dolandırıcıdır. Çirkin ama seksi olanı sever. Müziğe karşı yeteneklidir.

ACITARAK ÖPENLER
Sapık ruhludur. Çevresine kendini zorla tanıtmak ister. Her yerde kırıcıdır. Her sorunu kaba kuvvetle çözer. Yasal olmayan yoldan para kazanır. Mantıklıdır. Evlenmek istemez. Paraya karşı zaafı vardır. Gururu bile unutur.
İnce ses: Dostlukları güvenilir değildir. Yalancı olurlar ve genellikle oturmamış bir kişilik sergilerler. Göründüğü gibi değildir. Gerçek kişiliğini saklarlar. Cinsel yönden aktif değildir. Dolandırıcıdır. Borçlarına sadık değildir. Aşkta güvenilmez olur. İnsanlarla hemen içli dışlı olur. Topluma aykırı yaşar. Çok evlenir.
Kalın ses: Olayları abartır. Kendisini büyük görür. okur. Sanatla ilgilenir. Sevdiğini kıskanır. İhanet etmez. Parasını ihtiyatlı harcar. Zevksizdir. Seks gücü yüksektir. İlk evliliğinde mutlu olamaz.
Çok gülen: Utanmaz olurlar. Güvenilmez tiplerdir. Dostlukları samimi değildir. Mesafeli olmak gerekir.
Genizden konuşanlar: Kendi kendilerine bir hava vermek isterler. Kendini beğenmiş olurlar. Dostlukları samimi değildir. Süslüdürler. Cilvelidirler. Modaya uyar, yükseklerde uçar. Maddiyatçıdır. Gerçek aşkı bilmez. Duygularıyla yaşar. Cinsel yönden soğuktur, bir süre sonra eşinden nefret eder.
Kalın sesli kadın: Yalancı olur.
Kalın sesli erkek: İyilik sever, kendine güveni olan dostlukları uyumlu dürüst insanlardır.

GÖZ SEĞİRMELERİNİN ANLAMLARI

GÖZ SEĞİRMELERİNİN ANLAMLARI

Göz kapağı seğirmesi: Düşmanlık çalkantılı günler ve de hüzün kapıda.
Sol Göz Kapağının Seğirmesi:
Bir olay ile karşılaşıp, o kişiye karşı kin besleyeceğini gösterir. Ya da bir olay karşısında pişmanlık duygusunu gösterir.
Sağ Göz Kapağının Seğirmesi:
Mekan ya da iş değişikliğini işaret eder.
Sol Gözün Burun Tarafındaki Ucunun Seğirmesi:
Keder ve üzüntüyle karşılaşılacağını işaret eder.
Sağ Gözün Burun Tarafındaki Ucunun Seğirmesi:
Bir işte başarı ve sevinci işaret eder.
Sol Gözle Sol Kulağın Arasının Seğirmesi:
Üzüntü ve kederin yok olacağını, iyi haberler geleceği şeklinde yorumlanır. Kişi istediğine kavuşur.
Sağ Gözle Sağ Kulağın Arasının Seğirmesi:
Üzüntü, keder ve kötü haber alınacağını işaret eder.
Kaşların Herhangi Birinin Seğirmesi:
Üzüntüyü işaret eder veya değerli bir eşyanın kaybolacağını gösterir.

KULAKTAKİ SEĞİRMELERİN ANLAMLARI
Kulak seğirmesi: Sıkıntılı günlere ve sağlık bozukluğuna işarettir.
Sol Kulağın Seğirmesi:
Hastalık, sıkıntı ve üzüntüyü işaret eder.
Sağ Kulağın Seğirmesi:
Bir mal kazancının kolay olacağı ve bu kazanç sonunda düşman kazanılacağını işaret eder.

ALINDAKİ SEĞİRMELERİN ANLAMLARI
Alnın Seğirmesi:
Bir konuda veya bir olay karşısında pişmanlığa, büyük bir keder veya bir olayı işaret eder.
Alnın Sadece Sol Tarafının Seğirmesi:
Mutluluk ve bir kısmeti işaret eder. Kişinin istediğine kavuşacağını belirtir.
Alnın Sadece Sağ Tarafının Seğirmesi:
İş değişikliği ve kısmet. Düşmanların yenileceğini işaret eder.
Alnın Yukarı Tarafının Seğirmesi:
Kısa süreli, gelip geçici sıkıntı, üzüntü.

YANAKTAKİ SEĞİRMELERİN ANLAMLARI
Yanak seğirmesi: İşte başarı, istek ve arzularınızın yerine gelmesi.
Sol Yanağın Seğirmesi:
İş hayatında yükselme yada gayelere kavuşulacağına işaret eder.
Sağ Yanağın Seğirmesi:
Sevilen bir kişinin yardımını göreceğini işaret eder. Yanağın Sol Tarafının Seğirmesi:
Kötü işlere bulaşılacağım ifade eder.
Yanağın Sağ Tarafının Seğirmesi:
İş hayatında ve özel hayatta başarı olarak ifade edilir.

ÇENE VE DİLDEKİ SEĞİRMELERİN ANLAMLARI
Çene Seğirmesi:
Sıkıntı ve üzüntülerden kurtulup, isteklerin olacağını işaret eder. Kötülükler son buluyor. İyi günler kapıda.
Dil Seğirmesi:
Düşmanlık ve kin.

DURUŞ VE YÜRÜYÜŞ BİÇİMİ FALI

DURUŞ VE YÜRÜYÜŞ BİÇİMİ

Sürekli omuzları düşük, başı öne veya yana eğik, yüzü gergin ve göğsü çökük insanlar hayatı karamsar görürler. Çaresiz, kıskanç ve bencildirler. İnsanlara karşı bir nefret, hayata karşı bir mutsuzluk duyarlar. Bu huylan onlann ruhunu siyahlaştırmıştır. Her şeyin kötü olmasını isterler. Böyle olmazsa hayal kırıklığı yaşarlar. Bu insanlar kötüdür ve iradeleri, azimleri ve yetenekleri yoktur.
Sürekli omuzları dik, başı dik, göğsü çıkık, sırtı düz olan insanlar mutlu olmayı isteyen, azimli ve sevecendir. Bu kişiler mutluluğu, neşeyi ve eğlenceyi severler. Bir işin için daima hazırdırlar.
Kişi ayaklarının arasını açarak duruyorsa; bu kişi ne şeli, rahatına düşkün ve güler yüzlüdür. Sabırlıdırlar, inatçıdırlar.

Kişi ayağının birini diğerinin önüne getirerek duruyorsa; bu kişi, cesaretli, hırslı ve yüksekleri ister. Amacına hırsı sayesinde kolayca kavuşur. Ama bu hırsı sayesinde R kimi zaman acımasız olabilir.
Kişi ayağını birbirine yapıştınyorsa; bu kişi çekingendir. Sıkı bir dert sırdaşıdır, kendisine söylenen hiçbir şeyi kimseye anlatmaz. Eleştiriye dayanamazlar. Çok çabuk darılıp, küserler.

Kişi yürürken bacaklarını birbirine sürtüyor ve ayak uçları ileriye doğru bakıyorsa; kişi akıllı, istediğinden emin ve inatçıdır. Pratik zekalıdır. Etrafındaki insanlara fazla güvenmez. Duygularını açıklamaktan hoşlanmaz.
Kişi yürürken ayak uçları hafifçe içe dönükse; kişi çekingendir. Kararsızdır. Bu tip insanlara fazla güvenilmez, iki yüzlü olurlar. Bu insanları etkilemek kolaydır. Bazı konularda duyguları yüzünden yersiz inada, ısrara kalkarlar.

Kişi yürürken ayak uçlan dışanya dönükse; kişi kendini beğenmiştir ve hayal gücü fazladır. Bazı durumlarda fazlasıyla kıskanç olurlar. Bu tip insanlar hayatı çok severler.
Kişi yürürken vücudunu hiç oynatmıyor ve ayaklannı sertçe yere basıyorsa; kişi kendinden emindir. Başladığı her işte başarılı olacağına inanır.

Kişi yürürken iki yana yalpalarmış gibi hareket ediyorsa; kişi kendini beğenmiştir. Etrafındaki insanlan pek düşünmez daha çok kendi çıkarına göre hareket eder.
Kişi yürürken önce topuklarını basıp sonra ayak uçlarında yükseliyorsa; kişi vücudunu iyi idare ediyordur. Genellikle bu tip yürüyüşe sahip olanla sporculardır. Kararlı ve çalışkandırlar. Amaçlarına iradeleri sayesinde kavuşurlar.

Kişi yürürken topuğuna basıp ayak uçlarında aşırı yükseliyorsa; kişi etrafındaki insanlardan farklıdır. Çevresindeki insanları şaşırtmak ve dikkati çekmek için hiç akla gelmeyecek şeyler yaparlar.
Kişi yürürken ayaklarının içerisine doğru basıyorsa; kişi iradeli ve isteğini bilen birisidir, istediğini elde etmek için her şeyi yapar.

Kişi dururken ağırlığını topuklarına değil tabanına veriyorsa; kişi kendinden emindir. Kendine güveninden dolayı her işte başarılı olacağına inanır. İntikamcı bir yapıya sahiptirler.

GÖRÜNÜŞ FALI

DUDAKLAR

Dar dudak: Duygu ve heyecanlarını pek göstermezler. Bencil ve içe kapanıktırlar.
Dolgun ve uzun dudak: Herşeye çabuk inanırlar. Aşka düşkün oldukları halde tatminsiz ve değişkendirler. Pek canlı, atak olmazlar. Tavırları dürüsttür.

Kalın dudak: Hem sekste hem de başka işlerde şehvetlidirler. Sevdiklerini içten severler ama sevgüi seçmesini bilmezler. Çapkındırlar. Kendilerini tamamen dünyevi zevklere adarlar. Bazıları ne mevkiiyi ne de başarıyı düşünür. Sadece zevkleri için yaşarlar.

İnce dudaklar: İnce dudaklı insan keskin zekalı, çalışmaktan korkmaz ve paraya fazla değer vermez. Yorulmadan, usanmadan öğrenmek araştırmak ister. Sağlam temellerde bir sevgi arar. Mutluluğu dalgalıdır.

Sarkık dudaklar: Küçük sorunları büyüten, hayattan zevk alamayan, hırçın ve mutsuzdurlar. Bu kişiler çevresindekileri de olumsuz etkilerler.

Alt dudağı sarkık olanlar: Yemek yemeyi çok severler. İyi niyetlidirler. Arkadaşlarının dertlerini dinlerler ama ellerinden bir şey gelmez. Kararsız ve değişken huylu oldukları için kendi hayatlarına bile yön veremezler.
Üst dudağı sarkık olanlar: Çekingen, içine kapalı bir insandır. Hayatı ve insanları anlar. Ama düşüncelerini kendine saklar.

Bu insanın gerçek değerini anlamak zordur. O nun gerçek yapısı insanı korkutan veya yıldıran durumlarda ortaya çıkar. Sorumluluk sahibidir.

Aşağı doğru kıvrık dudaklar: Melankoliktir. Her şeye kara gözlüklerle bakarlar. İyi vakit geçirseler de kabul etmezler. Ama dürüst, sadık ve cömert te olabilirler.

Yapı falı

GÜLMEK

Çok gülmek: Aklı azdır, sır saklayamaz. Gurursuzdur.
Güler yüz: Herkes tarafından sevilen bir insandır.
Dişlerini kapatarak gülmek: Sır saklamasını iyi bilir. Ketumdur.
Üst dişlerini göstererek gülenler: Gevezedir, sır saklayamaz. İyi huyludur.
Kadına özgü bir kahkaha: Şehvetlidir, seksidir. Bakışlarıyla insanı etkiler.
Küçük, kısa ve sağlam dişler; Kuruntulu insanlardır.
Uzun diş; İyi kalplidirler.
Parlak olmayan, az sarımtırak olan düzgün ve sağlam dişler; İyiliğe ve iyi ahlaka sahip insanlardır.
Üst dudağı geçen dişler; Bu tip insanlar her işe burnunu sokarlar. Menfaate düşkündürler. Etrafındaki insanlarda kusur ararlar.
Alt dudağına aşan dişler; Bu tip insanlar cimri ve hi lekardırlar.
Üst dişlerin açıklığı; Bu tip insanlar sakin bir karaktere sahiptirler.
Sağlam ve az sivri dişler; Bu tip insanlar uzun bir ömre sahiptirler. Çok menfaatçilerdir. Hilekardırlar.
Geniş ve kaim dişler ; Hayatlarında en önemli şey yemek yemektir:
Üst tarafları açık dişler; Bu tip insanlar soğuk yapıdadırlar.
Önde ve üst sırada bulunan iki dişin iri olması; Bu tip insanlar kıskançtırlar.
Küçük ve sivri dişler; Bu tip insanlar acımasızdırlar.
Birbirine binmiş dişler; Bu tip insanlar inatçı ve ısrarcıdırlar. Merhametsizdirler.
Sağlam ve iyi sıralanmış donuk renkli dişler; Bu kişinin çalışkanlığını gösterir.
Seyrek diş; Saadet ve bahtiyarlığa.
Geniş ve beyaz diş; Kişinin açık yürekli olduğunu gösterir.
Kısa ve birbirinden ayrı dişler; Kişinin nezaketli olduğunu gösterir.
İri diş; Kişinin matlığını gösterir.
Üst iki dişi aşağı doğru uzamış ve güldüğü zaman çirkin bir görüntü gösteren bir ağız; Hilekar ve çıkarcı olduğunu gösterir.
DİL
Kalın ve sert dil; Dayanaklılığa.
Ağızda kolay hareket eden bir dil; Fikri sabit olmamaya.
Uzun dil; Budalılığa.
Kısa dil; Büyük akıl ve güvene.

YANAK FALI

YANAKLAR

Dolgun yanaklar: Durgun bir huyu vardır. Cinsel açıdan soğuktur. İhtiraslı ve hasettir.
Dar ve zayıf yanaklar: Karakteri düzgündür. Ciddidir. Hemen ilişki kuramaz.
Çok dar yanaklar: Ahmak ve saftır. Herşeye kanar.
Şişkin yanaklar: Hassastır. Şehvet düşkünüdür. Sekse önem verir.
Zayıf ve kuru yanaklar: Yaradılışı nedeniyle sakindir. İnsanları kırmaz.
Düz yanaklar: Seks konusunda fazla isteklidir. Hassastır.

Küçük ağız: Sakin, az ve öz konuşur. Çevresindeki herşeyin farkındadır. İç ve dış dünyası uyumlu dengeli ve güvenilir insanlardır. Biraz bencil ve cimri olurlar. İftira atmayı sever. Dedikoducu ve sürekli sinirlidir. İnanrsa iyi bir dost olur. Ama bu insan öldürmeyeceği anlamına da gelmez.

Büyük ağız: Bildiğini kimseden gizlemez. Dobra, kendine güvenen, kaprisli bir yapısı vardır. Gözü hep yükseklerde, doyumsuzdur. İnsanlara güvenmez, şüphecidir. İnsanları bozmaktan hoşlanır. Yasal olmayan yoldan para kazanır. Aç gözlüdür. Çok inançlıdır. Karşı cinse çok düşkündür. Kaba güç kullanabilir.

Ağzı açık olanlar: Geveze ve zayıf karakterli kişilerdir. Zeka yönünden kuvvetli değildir. İnsanları ve durumları anlamakta kabiliyetleri yoktur. Genelde saçma sapan ya da gereksiz bilgilere göre değerlendirme yapar.

Ağzı kapalı olanlar: Cesurdurlar. Genelde hayatı ciddiye alırlar. Sadece gerekirse neşelenirler. Sadık ve hislerinde sabittirler. Dünyanın eğlenceli yanını göremezler. Başladıkları işi iyi bitirmek onları hazza ulaştırır. Sıkıntılı durumlarda ilk arayacağınız insanlar arasında gelir.