Mayıs 2015

Tevrat’taki Sayılar Neyi İfade Etmektedir

Tevrat ve İncil’de gelecekle ilgili olaylar hakkında kehanetlerde bulunulurken genelde hayvan figürleri kullanılırken, zaman için, gün, hafta ve yıl olarak sayısal zaman tahminleri yapılmıştır. Sayısal kehanetleri en çok kullanan Daniel kitabının yorumlarım gördük. Bu zaman dilimlerinde bir yere varmak mümkün değil. Bu durumda, Daniel ve diğer kehanetlerde, acaba gerçekten kesin bir zaman dilimi direkt veya şifreli olarak verildi mi? Yazıldığı zaman dilimi üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen, Tarot falı gibi bu zaman sayılarından bir sonuç çıkmadığı ortada. Bu durumda, Kutsal Kitaplarda çeşitli konularda verilen rakamlar, gerçekten doğru mu sorusunu akla getirmektedir. Tevrat ve İncil’de birçok konu hakkında bir rakam verildiğinde, sanki bir genelleme yapar gibi, özellikle 7 sayısının veya 70, 700, 7000 gibi türevlerinin kullanıldığı göze çarpmaktadır. Yediden az olan ifadelerde, genelde yedinin yansı üç buçuk kullanılır. 7 sayısı veya yedinci şeklindeki ifadelerin, Tevrat’ta 363 defa, İncil’in Vahiy kitabı hariç diğer bölümlerde 35 defa ve Vahiy kitabında ise 56 defa olmak üzere, İncil’de toplam 91 defa zikredilmektedir. Aklımıza bu rakamın gerçek bir değer ifade etmek yerine, bir mecazsembolizm gibi kullanılmış olabileceğini getirmektedir.

Bu açıdan kehanetler değerlendirilirken, 7 sayısı bütünlük, mükemmellik ifade eder. Az miktarların ifadesi genellikle 7 sayısıyla, daha büyük ifadelerin ise 70, 7000 veya 70000 gibi rakamların kullanıldığı görülmektedir. Bu bazen 12 veya katları olarak da karşımıza çıkmaktadır (Vahiy4:4, 7:48, 21:1217). Son yorumu yine konunun uzmanına bırakalım:

“Bu nedenle İncil içersinde sayılar gördüğümüz zaman, onların sembolik olmaları mümkündür. Özellikle yedi, üç buçuk ve on sayıları, sembolik nitelikli sayılardır. Sayılar gerçek zaman dönemlerinden bahsediyor olsalar büe, hangi zaman birimine ait olduklarını bilmemekteyiz. Bir sayı günlerden, haftalardan, aylardan, yıllardan, on yıllardan bahsediyor olabilir. Hatta başka zaman birimlerinden de bahsediyor olabilir. Bu durum, yirmi birinci yüzyıl olaylarının hesaplanması açısından, karşımıza bir takım zorluklar çıkaracaktır. Popüler kültür ve popüler edebiyatta “Zamanın sonu” ile ilgili yaygın inançların pek çoğu, İncil metinlerindeki rakamların açıklanmasına dayanmaktadır ve bu rakamların, hem o metinleri yazan kişiler hem de okuyanlar için sembolik anlamlar taşıdıkları açıkça bellidir.”39

Yani burada anlatılanlardan çıkarılacak sonuç, işin aslı, gelecekle ilgili net bir sonuç çıkarmaktan ziyade, birçok kehanetin peri masallarından farkı olmadığıdır.

Babil Kralı Nebukadnessar

Sur şehri 13 yıl (MÖ:585572) kuşatılmıştı ve işgal edilememişti. Gerçekte de kitabının 29:18. cümlesinde bunu itirafta ettiği halde. Bir daha kurulmayacaksm diyor ama şu an Lübnan sahillerinde debdebeli bir kent olarak varlığım sürdürmektedir. Daha sonra Hezekiel Babil Kralı’na Mısır’ı verdi. Ama nedense bu kehanet de gerçekleşmedi:

Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Mısır’ı Babil Kralı Nebukadnessar’a vereceğim, onun servetini alıp götürecek. Ordusuna ücret olarak ülkeden yağmaladığı çapulmalını dağıtacak.

Hizmetine karşılık Mısır’ı ona verdim; çünkü o da ordusu da bana hizmet ettiler. Egemen RAB böyle diyor.” (Hez.29)

Nebukadnessar M.Ö. 588 ve 568’de iki defa Mısıra saldırdı ama eli boş döndü.38 Ardından 38 ve 39. bölümlerinde İsrail’e Magog ülkesi Kralı Gog’un saldıracağım ve çok kötü bir yenilgiye uğrayacağı yazılıdır. Böyle bir kehanette gerçek değil. Ayrıca henüz Magog diye bir ülkede dünya üzerinde bulunamadı. İşte bu sebeple olsa gerek, yorumcular bu savaş daha olmadı deyip Armagedon kehanetleri içine sokmaya çalışmaktadırlar. O dönemde yakm çevrelerinde gerçekleşen olaylarda yanılanlar, bilmem yüzyıllar sonraları doğru görebilirler mi? Tabi Hezekiel döneminde Yahuda Devleti’ni, Kudüs’ü ve Tapmağı yıkıp, Yahudileri sürgün etmiş zalim bir kral için, bu kadar destekçi olmak, hem de gerçekleşmeyecek kehanetler yazmak, ayrıca insana çok ters geliyor.

DANİEL KİTABI; Bu kitap hakkında değerlendirme yapan bazı konunun uzmanı âlimler, bu kitabın M.Ö.6 yüzyılda yazıldığına da karşı çıkmaktadırlar. Çünkü kitaptaki kehanetlerin, M.Ö. 164 yüzyıl civarmda olan olayların daha doğru olması ve Daniel’in yaşadığı yıllar olan M.Ö.6 yüzyıla ait Babil istilası dönemindeki olaylarda birçok yanlışlıkların olması, bu işin uzmanı kişilerce bu kitabm yazılış tarihinin M.Ö. 164 civarı olduğudur. Daniel5:31’de Babil’i yıkan kralın Med Kralı Darius olduğunu yazar. Hâlbuki Babil’i yıkan Pers Kralı Koreş olduğu Tevrat’m birçok yerinde yazmaktadır. Bu yetmiyormuş gibi bir de Daniel6:28’de:

“Böylece Darius’un ve Persli Koreş’in Krallığı döneminde Daniel’in işleri iyi gitti.”

Daniellıl’de Babil esareti Yahuda Krcilı Yeho yakın zamanında olduğunu yazar. Ancak T e vrat2.Krallar24:12′ de ise Kral Yehoyakim’in oğlu Yehoyakin zamanında olduğunu yazar. Yine Daniel 5:1’de bahsedilen Kral Belşassar diye biri Babil’de kral olmadı. Belşassar son Babil Kralı Nabunado’nun oğlu olarak bilinir. Yine Daniel2:l’de Kral Nebukadnessar’ın bir rüyasını yorumluyor. Oysa bu tarihte Daniel henüz Kralın hizmetinde de olmaması gerek. Ayrıca, M.Ö. 180 civarmda, Ben Sira tarafından oluşturulan Yahudi Kahramanları listesinde, Daniel adının yer almaması da, bu kitabm Daniel adına M.Ö 164’ten önce yazılmadığı kanaatini uyandırmaktadır. Ama Tevrat’m, l.Maccabiler 2: 5960 kısmmda M.Ö. 100 tarihinde yapılan listede Daniel ve üç arkadaşı yer almaktadır. Herhalde en doğrusu da bu olsa gerek. Yani Babil istilası döneminde.

Daniel isminde birinin yaşadığı konusunda şüpheler vardır. Bu durum belki Daniel kitabında Babil ve Pers Krallığı hakkında ciddi bir ifade bulunmamasmı izah eder. Bu kadar çelişki içeren Daniel Kitabı için konunun uzmanları neler düşündüğünü bir önceki konuda yazmıştık.

Bu durumda bu kitaptaki kehanetler ne derece doğrudur siz karar verin.