Mayıs 2017

Boğa Burcu Annelik Rehberi

Çocuğunuzun üstünü başını kirletirken sanki bundan zevk aldığını, bir saat önce giydirdiğiniz temiz elbiseyi kumlarda tepinerek, su birikintileriyle oynayarak kirlettiğini yazıyor ve soruyorsunuz: “Ona üstünü başını kirletmeden oynamasını nasıl öğretebilirim?” Hiç uğraşmayın, bunu başaramazsınız. Çocuklar o yaşlarda üst baş kirletmeden oynamayı başaramazlar. Doğru söylemek gerekirse, üst baş kirletmeden oyun da olmaz. Oyun onlar için temiz bir elbiseden daha önemlidir. Oyuna daldıkları zaman üst baş kirlettiklerinin farkına varmazlar. Bırakınız evde ve dışarıda dilediği gibi oynasın. Kazaya yol açacak sivri ve kesici aletleri, temizlemesi zor boyaları, zehirli temizlik maddelerini ve ilaçları çocuktan uzak tutmanız yeterlidir.

Temizlik alışkanlığı kazandırmaya gelince. Burada da sözler değil davranışlar önemlidir. Oyundan gelince kirlenen elbisesini çıkarmanız, elini yüzünü yıkamanız, banyoya sokmanız ve temiz elbiseler giydirmeniz davranış diliyle bir temizlik eğitimdir.

Bu dili bilmeyen anneler, çocuklarına temizlik alışkanlığı kazandırmada büyük sıkıntı ve çatışma yaşarlar. Bir an önce bez değiştirme zahmetinden kurtulmak için çocuğu oturağa veya tuvalete alıştırmaya çalışırlar. Tepesine dikilir, “haydi yap, haydi yap,” diye sıkıştırırlar.

Çocuk da ben merkezli kişiliğinden dolayı kendisine ait bir şeyin zorla elinden alınmak istendiği duygusuna kapılır; yapmak istemez, tutar. Annesinin temiz bez bağlamasını bekler. Bez bağlanır bağlanmaz yapacağını yapar, anne de öfkeden çıldırır. Anneler bezini kirletmemesi, çişini ve kakasını haber vermesi ve elbisesini temiz tutması için çocuğu asla baskı yapmamalı, ceza ile korkutmama-lıdır. Onunla dostça konuşmalı; çişini ve kakasını haber vermesi için özendirici sözler kullanmalı, kendi isteği ile haber verinceye kadar sabretmelidir.

Kötü eğitilmiş çocuk üç konuda kendilerini ederler: Yemek, uyku ve tuvalet alışkanlığı. Bu üç konuta inat eden ve problem çıkaran çocuklar, aşırı titiz ve şüpheci anne babalar tarafından kötü eğitilmiş çocuklardır. Bu üç konuda, özellikle tuvalet eğitiminde, acele etmemek, çocuğu sıkıştırmamak, zamanından önce çişini ve kakasını haber

vermeye zorlamamak gerekir. Çocuklar büyükleri taklit etmeye ve onlara benzemeye çalışırlar. Bu tuvalet alışkanlığı için de geçerlidir. Eğer sabreder, bezini değiştirirken isteksizlik göstermez, özendirici sözlerle temizliğe alıştırırsanız, zamanı gelince mudaka çişini ve kakasını haber verecek, sizler gibi tuvaleti kullanmaktan zevk alacaktır.

Boğa Burcu Annelik Rehberi_10.jpg

Akrep Burcu Anneleri

Çocuklar dünyaya mudu olmak için gelmiştir. Onları mutsuz etmeye hakkımız yoktur. Siz bunları bilen ve çocuğunuzu mutlu bir insan olarak yetiştirmeye çalışan bir annesiniz. Şimdi ikinci çocuğunuza kavuşmak üzeresiniz. ikinci çocuk meselesi oğlunuzu biraz huzursuz etmişe benziyor. Onun huzursuzluğunu hoş karşılamanız ve kıskançlığını artıracak davranışlardan kaçınmanız gerekir. Oğlunuz artık bebeğin nerede büyüdüğünü biliyor. Çünkü ona leylek masalını değil, gerçeği anlattınız. İyice büyümüş olan karnınızı göstererek, “anneciğim küçük kız kardeşim işte burada büyüyor değil mi?” diye sorması sizce ne anlama geliyor? Oğlunuz, çok iyi anlaştığı komşunun küçük kızı gibi bir oyun arkadaşı istiyor.

Doğumu, kendi evinizde değil, tam teşekküllü bir doğum evinde yapmanızı tavsiye ederim. Hastanede yapılan doğum, evde ebe yardımıyla yapılan doğumdan daha güvenlidir. Bir komşu hanımı, bebeği doğurup eve getirinceye kadar, oğlunuzu annenizin veya kayın validenizin yanına bırakmanızı söylemiş. Ben bunu doğru bulmuyorum. Çocuğunuz yeni kardeşini evde karşılamalıdır. Daha evvel bahsettiğim gibi, bebeğin doğumuna yakın, oğlunuza beğeneceğini tahmin ettiğiniz özel bir hediye alırsanız, bebeğin gelişini sevinçle karşdamasım sağlamış olursunuz. Evden uzaklaştırılan çocuk, her şey olup bittikten sonra, geri döndüğünde yerini bir rakibin aldığını görecek ve evden uzaklaştırılmayı bir ceza olarak algılayacaktır. Ne yazık ki, çok az anne baba bunun farkındadır.

Doğumun ilk günlerinde büyük çocuğa karşı takınacağınız tutum çok önemlidir. Kıskançlığın normal sınırlarda kalması veya büyümesi bu tutuma bağlıdır. Maalesef, iyi niyetli anne babalar bile bu gerçeği göz ardı ederler.

Farkında olmadan, daha evvel birinci çocuğa ait olan bütün ilgilerini ve sevgilerini korunmaya ve bakıma muhtaç olduğu için bebeğe yöneltir, büyük çocuğu ihmal ederler. O da tahtını elinden alan küçüğe karşı kin duyar. Yumuşak huylu çocuklar kardeş kıskançlığını kendilerine yöneltir, altını ıslatma, tırnak yeme, burun ve göz tikleri gibi davranış bozuklukları gösterirler.

Oğlunuzda, onarılması zor bu tür kıskançlıkların ortaya çıkmaması için ona yeterince zaman ayırmalı, ihmal edildiği kanaati vermemelisiniz. Mümkün oldukça, bebeği emzirme, altını değiştirme, banyo yaptırma gibi hizmetleri oğlunuzun yanında yapmayınız. Bu sırada bebeğe gösterdiğiniz ilgi ve sevgi büyüğü kıskandırabilir. Çocuklarda “mutlu çağa dönme isteği” dediğimiz davranış bozukluğu çoğu kez bu hizmederi kıskanma sonucu ortaya çıkmaktadır. Oğlunuz durup dururken altını ıslatmaya başladığı veya bebek gibi elinizden mama yemek istediği zaman biliniz ki “mutlu çağa dönme isteği” başlamıştır.

Çocuklarınız arasında ne kadar âdil davranmaya çalışırsanız çalışınız, kıskanma duygusunu ortadan kaldıramazsınız. Her çocuk, içinden daima şu soruyu soracaktır: “Annem ve babam acaba hangimizi daha çok seviyor?” Bu soruya cevap aramak için ara sıra sevginizi deneme girişimlerinde bulunacaktır, ihmal edildiğini, daha az sevildiğini hissettiği an, o gizli kıskançlık duygusu inat reaksiyonları şeklinde açığa çıkar. İlk inat, temizlik kurallarında görülür. Çocuk, kendisini ihmal eden annesine iş çıkarmak için bilerek üstünü başını kirletir, odasını dağıtır, oyuncaklarını toplamaz. Kısacası neyi yasaklıyorsanız onlara yapmaya ve neye alıştırmışsanız onları terk etmeye başlar. Oğlunuz her türlü duygusunu sizinle paylaşmaya alıştığı için kıskançlık duygusunu da çekinmeden dile getirecektir. Onu dinlediğinizi, bu duygusundan dolayı kınamadığınızı, anlayışla karşıladığınızı gördükçe kıskançlık duygusuyla baş etmeyi öğrenecektir.

Şimdi bir bulmaca ile karşı karşıyasınız. Minik kız kardeşi eve geldiği günlerde oğlunuz onu sevinçle karşılamış, daha önce bahsini ettiğimiz kıskançlık belirtileri göstermemiş, siz de buna fazlasıyla sevinmiştiniz. Ah sevgili kardeşim, akıllı çocuklar işte böyledir. Duygularını gizlemeyi pekiyi bilirler. Ancak oğlunuz gerçek duygularını uzun süre saklamayı beceremedi. Birkaç ay sonra davranışları değişmeye başladı. Durup dururken huysuzluk çıkarıyor, önemsiz sebeplerle ağlıyor. Bütün bunları sizi kendisi ile meşgul etmek için yaptığını anlıyorsunuz değil mi? Son gezintinizde birden bire yorulduğunu söyleyerek kucağa alınmasını söyledi. Boş yere artık kucağa alınmayacak kadar büyüdüğünü anlatmaya çalıştınız. Kucağa alınmayınca, bu sefer de kardeşi gibi çocuk arabasında gitmek istediğini söyledi. Daha geçen gün siz küçüğün altını değiştirirken oğlunuzu kız kardeşinin beşiğine yatmış olduğunu görüp çok şaşırdınız. Bugünlerde yemek konusunda huysuzluk çıkarması sizi fazlasıyla üzüyor. Birkaç defa yediğini çıkarması canınızı iyice sıkmış. Eskiden böyle tatsız şeyler yapmadığı için onu bana getirmeye karar vermişsiniz.

Yemek konusunda titiz davranmakla hata etmişsiniz. Çocuğunuza sizi üzecek hassas noktanızı göstermişsiniz. O da bu titizliğinizi kullanıyor. Annelerin çoğu, maalesef, aynı hataya düşmekten kurtulamıyor. Daha yolun başında olduğunuz için onların düştüğü komik durumlara düşmeyeceğinizi umuyorum. Elinizde yemek dolu kaşıkla, çocuk önde siz arkada, evin içinde kovalamaca oynadığınızı veya masal anlatarak ağzına bir şeyler tıkıştırmaya çalıştığınızı düşünmek istemiyorum. Hayır, siz böyle komik durumlara düşmeyecek kadar akıllı bir annesiniz. Daha önce yaptığım ikazları hatırlayınız. Yemek tabağını önüne koyunuz ve işinize bakınız. Hiç ilgilenmiyormuş gibi hareket ediniz. Bu şaşkınlık ona yeter. İlk seferinde sizi denemek için yemese bile tavrınızı değiştirmeyin. Uzun süre aç duramayacak ve mutlaka yiyecektir.

Oğlunuz, küçük kız kardeşi gibi meme emmek istediğini söyleyince bir kere daha şaşırdınız. Bu kardeşini kıskanan çocukların sıklıkla başvurduğu bir istektir. Bazı anneler, kıskançlığını önlemek için, büyüğüne de meme verme veya biberondan süt içirme hatasına düşerler. Uzun süre biberonu terk edemeyen böyle çocuklar gördüm. Çocuğun iştahını açmak için özel yemekler hazırlamak ya iştah şurubu içirmek de doğru değildir.

Eğer çocuğunuza eskisi kadar zaman ayırabiliyor ve sevginizi esirgemiyorsanız, huysuzluklarına aldırış etmeyiniz. Yemeğini yemediği zaman ona şöyle deyiniz: “Sen bilirsin, eğer açsan yersin.” Yememekte ısrar ederse, “demek ki toksun” diyerek hiç üzüntü göstermeden tabağı önünden kaldırınız ve ikinci öğüne kadar yemek veremeyeceğinizi söyleyiniz.

Akrep Burcu Anneleri_10.jpg

1-2-3 Şubat Tarihinde Doğanların Burçları Ve Özellikleri

1 ŞUBAT

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 3 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Yaratıcı, zeki, ilham veren

Olumsuz Özellikler: İnatçı, kararsız, kafası karışık

İlham veren bir lidersiniz. İnsanlar zekanıza hayran kalıyorlar, ama birkaç gün sonra fikirlerinizin (herkesi şaşırtacak) kadar tersine dönüş yapabiliyorsunuz. Deliler gibi bir sevgili peşine düşebiliyor, fakat daha seksi biri önünüzden geçtiğinde de dikkatinizi tamamen bu yeni kişiye veriyorsunuz. Bağlandığınız vakitse, şıpsevdiliğiniz yon değiştiriyor ve siz artık yalnızca veri yeya tatil planlarını değiştiren Sarmeye yelteniyorsunuz.

2 ŞUBAT

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 4 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Zevkli, yumuşak

Olumsuz Özellikler: Dayanışmadan hoşlanmayan, uzak, izole

Size özel bir düşünme, çalışma ve hatta giyim tarzınız var. Kendinize özgü stilinizin değiştirilmeye çalışılmasına dehşetle karşı koyuyorsunuz. Çok hayranınız var, ama siz onları biraz uzakta tutmayı akıllıca buluyorsunuz. Kendi problemlerinizden kafayı biraz kaldırın da, karşınızdakine içinizdeki o insancıl sıcaklıkla yaklaşın. Herşey çekici olmakla çözümlenmiyor. Mücevher veya eşya yapmak size ilginç gelebilir.

3 ŞUBAT

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 6 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Farklı, zeki, yaratıcı.

Olumsuz Özellikler: Çılgın, değişken, acemi

Göze batıyorsunuz. Çalışkanlığınızı ve sadakatinizi herkes takdir ediyor. Kafanızdan geçenleri siz de dahil olmak üzere kimse anlamıyor. Ama anlaşılmak için de kendinizden ödün vermeyin. Sizi sevenler, orijinalliğinize hayranlar. Yöntemleriniz garip ama sorun çözmede üstünüze yok. Hastalıkları gidermek için kocakarı ilaçlarına veya yeni birtakım anti bilim tedavi yöntemlerine ilgi duyabilirsiniz. Ancak, sahte doktorlara dikkat.

1-2-3 Şubat Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri _1.jpg

29-30-31 Ocak Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

29 OCAK

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 2 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Meraklı, zeki, sadık.

Olumsuz Özellikler: Ukala, gösteriş meraklısı, ilgi isteyen

Yeteneğinizi tüm dünyaya göstermek istiyorsunuz. Başarılı olmasına başarılısınız, ama hiç de alçak gönüllü değilsiniz. Sevgiliniz sizin çok ilginç bir insan olduğunuzu düşünüyor. İnsanları kendinize hayran etmek için bir müzik aletiyle haşır neşir olmayı deneyin, onun da başarıyla üstesinden geleceksiniz. Sürekli egzersiz yapmazsanız sağlığınız bu parlaklığını koruyamayacak.

30 OCAK

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 3 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Diplomatik, zeki, iyi huylu.

Olumsuz Özellikler: Kendini kısıtlayan, çekingen

Başkalarını savunmayı, kendi adınıza konuşmaya yeğliyorsunuz. Hiçbir konuşmanız kırıcı ya da patavatsız değil. Bu özelliğiniz iş yerinde size faydalı oluyor. Aşk hayatınızda sevgilinizle tartışmaktan çekiniyorsunuz. Sabırlısınız ve bu sayede eğitici olabiliyorsunuz. Ancak çok çekingensiniz ve bazen sizin başarılarınızı başkaları üstleniyor. Evde iyi bir kitapla rahatlamaya çalışın.

31 OCAK

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 4 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Değer veren, ilgili, açık sözlü.

Olumsuz Özellikler: Saman altından su yürüten, yalancı

Düşüncelerinizi dışa vurmaktan çekinmiyorsunuz. Ancak bazen amacınıza ulaşmak için doğruyu saptırıyorsunuz. Vericisiniz ve duygularınız konusunda doğrucusunuz. Sevgilinizle konuşurken bu kadar soğuk davranmayın. Liderlik özelliğiniz kullanmak için bir sosyal akti-viteye katılın. Burada tanışacağınız kimselerle sıkı dostluklar kurabilirsiniz.

29-30-31 Ocak Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri _4.jpg

26-27-28 Şubat Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

26 ŞUBAT

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 9 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Optimist, destek veren, hırslı

Olumsuz Özellikler: Bıkkın, yorgun, aşırıcı

Yetenekli olabilirsiniz, ama çevrenizdekiler başarılı olunca sizde başarılı oluyorsunuz. Kaderinizle barışabilirseniz, harika bir takım arkadaşı olabilirsiniz. İlerisi çok parlak bir sevgili istiyorsunuz ki onun başarılarını paylaşabilin. Bu kişi de sizin pozitif bakış açınıza ve enerjinize vurulacaktır.

27 ŞUBAT

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 1 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Dürüst, ödün vermez, takdirkar

Olumsuz Özellikler: İnatçı, hırçın, uzağı görmez

Samimiyetiniz ve kendinize olan güveniniz, değişik tipte pek çok insanın ilgisini çekiyor. Sevgiliniz, büyük bir rahatlıkla sevgi ve şefkat gösterebilmenize hem hayran oluyor hem de bu özelliğinizi kıskanıyor. Herkeste sevilebilir birşey buluyor, insanların içlerinde sakladıkları değerli yönlerini su yüzüne çıkartıyorsunuz. Kalorilere dikkat.

28 ŞUBAT

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 2 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Verici, hırslı, ilgili

Olumsuz Özellikler: Duygusal, açgözlü

Zengin olmak istiyorsunuz ve olur olmaz da ilk iş fakirlere yardım etmeyi düşünüyorsunuz. Biraz da “hayır” demesini öğrenin. Sizin gibi verici olan bir sevgiliye ihtiyacınız var. İkinizin hırsıyla yatak odasında alevler içinde yanacaksınız. Yemek konusunda aşırıya kaçmayın. Tansiyona dikkat.

26-27-28 Şubat Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri _3.jpg

Yengeç Burcu Anneleri

Çocuklar merhameti ve zayıflara acımayı da bizden öğrenirler. Daha önce çocukların duygusal yönden ilkel olduğunu, ancak iyi bir terbiyeden sonra doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, iyiyi kötüden ayırabildiğini söylemiştim. Oyun çocuğun en ciddi işidir. Paylaşma, iş birliği, kurallara uyma gibi sosyal davranışları oyun sırasında içselleştirir. Çocuklarınıza oyuncak alırken eğitici yanı ağırlıkta olanlarını tercih etmelisiniz. Saldırganlık duygularını güçlendiren tüfek, tabanca, kılıç, tank gibi oyuncaklardan sakınınız. Yap-boz türü çocuğun üretici yeteneğini harekete geçiren çok parçalı oyuncaklar, bebekler, toplar, mutfak aletleri, renkli tahta küpler, kürek, kova, el arabası, kamyon gibi inşaat aletleri daha üretici ve daha öğretici oyuncaklardır.

Oğlunuza iki oyun arkadaşı bulmakla çok iyi yapmışsınız. Çocukların yaşıtlarıyla daha zevkli oynadıklarını söylemeye bilmem gerek var mı? Akıllı ve bilgili bir çocuk bakıcısının eşliğinde arkadaşlarıyla çocuk parkına gitmeleri, orada doyasıya oynamaları hem sosyal hem duygusal gelişimi için çok faydalı olacaktır. Birçok anne baba, hastalık kapacağından veya kötü huylar edineceğinden korkarak çocukların arkadaş edinmelerini istemezler, sokağa çıkmalarına izin vermezler. Korkak ve şüpheci anne babalar iyi eğitimci olamazlar. Çocuklar ne kadar koruma altına alınır, üzerlerine ne kadar titrenirse; gelişmeleri o kadar geri kalır. Çocuk koşacak, zıplayacak, takla atacak, bazen de düşecektir. Hafif düşmelerde koşup onu kaldırmayınız. Bırakınız kendisi kalksın. O düşüp kalkmalar, daha dikkatli koşmayı öğretecektir. Elbiselerini, ellerini, yüzlerini kirletecekler, mikroplara karşı bağışıklık kazanacaklar. Köşesinde saatlerce sessizce oturan, eline verdiğiniz oyuncakla uzun süre sıkılmadan oynayan bir çocuk normal değildir. Çocuk için hareket öğrenmek demektir.

Benim afacanlıklarım o kadar meşhurdu ki, yaşlı komşularımız tarafından hâlâ anlatılır. Zavallı annem ve babam benden neler çektiklerini bir bilseniz, yazsam bir kitap doldurur. Anneciğim yaramazlıklarıma çok üzüldüğü halde, hareketlerimi kısıdamazdı. Sokağa çıkacağım zaman bana sağlamından eski bir elbise giydirirdi. Bu yüzden elbisem kirlenecek veya yırtdacak diye endişe etmezdim. Ağaçlara tırmanır, uzuneşek, körebe ve saklambaç oynar, çamurdan kaleler inşa ederdik. Bizim çocukluğumuzda “hırsız-bekçi oyunu” çok meşhurdu. Ben hep bekçi olur, yakaladığım hırsızları bir güzel pataklardım. Onlar da ağlayarak gelir, beni anneme şikâyet ederlerdi.

Çocuk parkında oynamak bir başka zevkti. Ben arkadaşlarımla kaydıraklardan kayarken, silindir boruların içinden geçerken ve kum havuzunda uzun atlama yarışı yaparken şık giyinmiş, dadıların koruması altında yürüyüş yapan, şehirli çocuklar bize gıpta ile bakarlardı. Onlara göre biz sokak çocuklarıydık. Kumda oynamak, kaydıraktan kaymak, ağaca tırmanmak sokak çocuklarının işiydi.

Sonradan görme zengin anneler çocuklarına neden bu kadar süslü elbiseler giydirir anlamıyorum. Galiba onların şıklığı ve zarafetiyle övünmek için böyle pahalı elbiseler giydiriyorlar. Ben üst sınıf zengin hastalarımdan çocukluklarını diledikleri gibi yaşayamadıklarını, sokak çocuklarına özenerek baktıklarını çok duydum. Zengin anneler, çocuklarına ne kadar şık ve ne kadar görgülü olduklarını söyleyerek devamlı gurur telkin ederler. Onlara devamlı kendi uydurdukları saçma görgü kurallarını hatırlatırlar: “Dik dur, kaldırımdan yürü, düğmeni ilikle, çamura basma, elini o kirli şeye sürme, yeni ayakkabılarına bak ne kadar tozlanmış.”

Çocuk parklarında dadıların denetiminde yürüyüşe çıkan o süslü zengin çocuklarına hep acıyarak bakmışımdır. Yanlış anlaşılmasın, burada varlıklı ve asil aile çocuklarını kastetmiyorum. Ben gösteriş budalası, sonradan görme zenginlerden bahsediyorum. Bu ailelerin dadıları bile gururla yürür, insana tepeden bakarlar. Çocuklar, gösteriş budalası annelerin ve kuralcı dadıların elinde çocukluklarını doyasıya yaşayamazlar.

Fakir kenar mahalle çocukları, o zengin çocukları kadar beslenmedikleri ve korunmadıkları halde onlardan daha iştahlı ve daha sağlıklıdırlar. Diledikleri zaman sokağa çıkar, arkadaşlarıyla doyasıya oynarlar. Bütün enerjilerini tükettikten sonra, yorulmuş ve açıkmış bir halde, çıplak ayaklarıyla annelerine koşarlar. “Anneciğim, çok acıktım!” derler ve yiyecek bir şeyler isterler. Üstüne yağ sürülmüş bir dilim ekmeği iştahla yerler. Nazlı büyümüş zengin çocukları, en mükemmel yemeklerle donatılmış sofralarda bile iştahsızlık gösterir, bir lokmayı bin nazla yerler. En küçük bir soğuk algınlığında yatağa düşerler. Hemen doktor çağırılır. Kutsal tıp mesleğinin yüz karası, tüccar zihniyetli doktorlar da torba dolusu ilaç verir, zavallı çocuğun midesini berbat ederler.

Bu vesile ile çocuklarınızı yaz aylarında çıplak ayakla ve hafif bir elbise ile dolaştırmanızı tavsiye edeceğim. Çocuğun ayağı mutlaka toprağa basmalıdır. Toprak, çocuğun birikmiş olan statik elektriğini çekip alır. Statik elektrik yüklü çocuklar sinirli ve saldırgan olurlar. Ayrıca, çıplak ayakla toprağa basan çocuklarda ayak ve bacak kasları güçlenir. O güzelim, biçimli çocuk ayaklarını dar ayakkabılara sıkıştıran annelere ne kadar kızıyorum bir bilseniz. Düztabanlık ve ayak terlemesi bir medeniyet hastalığıdır. Çıplak ayakla dolaşan köy çocukları arasında düztaban-lı olanlarına hiç rastlamadım. Ayağın da güneşe, ışığa ve havaya ihtiyacı vardır. Çizmeyi ve yüksek ökçeli çocuk ayakkabılarını sevmiyorum ve medeniyetin zararlı bir buluşu olarak görüyorum.

Yengeç Burcu Anneleri_1.jpg

16-17-18 Ocak Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

16 OCAK

Burcu: Oğlak Uğurlu sayısı: 8 Uğurlu taşı: Lal Taşı Olumlu Özellikler: Profesyonel, sadık, çalışkan

Olumsuz Özellikler: İşkolik, emredici, istekleri bitmeyen

Projelerinizin tamamlanması için şevkle çalışıyorsunuz. Organizasyo-nel yetenekleriniz çok yüksek, ama bunun çevrenizdekilerin yeteneklerini görmenizi engellemesine izin vermeyin. Yanınızdakileri desteklemeyi öğrenin. İşkolik olmayın, ailenize ve dostlarınıza zaman ayırın. Sevgilinize patronluk taslamayın, onu kırıyorsunuz.

17 OCAK

Burcu: Oğlak Uğurlu sayısı: 9 Uğurlu taşı: Lal Taşı Olumlu Özellikler: Disiplinli, amaç sahibi, çetin

Olumsuz Özellikler: Kavgacı, uyanık, kinci

Sizin olanı kollama isteyiniz doğal, ama yardımlaşmayla da çok büyük işler yapılabilir. Çevrenize çok zor güveniyorsunuz, ama dostlarınız sizi sadık, şefkatli ve destek veren biri olarak biliyor. Aşkta da doğru insanı bulana dek güvensizlik yaşayacaksınız, ama bilin ki mutluluk çok uzakta değil. Gönüllü olarak katılabileceğiniz, kar amacı gütmeyen iş yerleri, size değerli amaçlar için çalışma fırsatı verir. Bu sırada edinebileceğiniz yeni dostlar hayatınıza renk katacaktır.

18 OCAK

Burcu: Oğlak Uğurlu sayısı: 2 Uğurlu taşı: Lal Taşı Olumlu Özellikler: Derin, kendine özgü

Olumsuz Özellikler: Aşırıya kaçan, gösteriş meraklısı, obsesif

Hayatı derinden yaşıyorsunuz. Bu derinliğiniz başkalarının aklını karıştırıyor. Algılama kabiliyetiniz yüksek. Nedense sizin kadar entel-lektüel olanlarla değil, hafif yüzeysel kişilerle arkadaşlık ediyorsunuz. Sevgiliniz düşünce tarzınıza hayran. Obsesif eğilimlerinizin sizi yıkıcı tekrarlara itmesini engelleyin. Önünüze çıkacak her işte başarılı olacaksınız.

16-17-18 Ocak Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri _1.jpg

4-5-6 Mart Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

4 MART

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 7 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Stratejik, bilimsel, yaratıcı

Olumsuz Özellikler: Baskıcı, saman altından su yürüten

Nadiren kötü bir adım atıyorsunuz, hayatınızdaki herşeyi planlıyorsunuz. Ancak, plan yaparken, yalnızlığı tercih ediyorsunuz. Bu da insanlarla konuşmanızı engelliyor. Başkalarına da plan yapma fırsatı tanıyın. Sizi daha çok sevecekler. Günde bir kez yürüyüşe çıkmanız vücudunuza iyi gelecek.

5 MART

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 8 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Yumuşak, çekici, zeki

Olumsuz Özellikler: Problemli, depresif, güvensiz

Yüzünüzden belli olmuyor, ama içinizde fırtınalar kopuyor. Çok karmaşık bir kişiliğiniz var. Fazla hırslısınız, amacınıza uluşamadığmızda üzülüyorsunuz. Beğendiğiniz kişiyi elde etmek için, yapmayacağınız şey yoktur. Herşeyi köküne kadar harcadığınız için, içkiden ve tütünden uzak durun.

6 MART

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 9 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Duygusal, romantik

Olumsuz Özellikler: Saf, tembel

Güzel olan herşey sizi mutlu ediyor. Seçtiğiniz sevgililerin, hepsi son derece seksi kişiler. Çevrenizdekilere de güzellikleri hissetiriyorsunuz. Eviniz rengarenk ve mis kokulu. Güzelliğe olan hayranlığınızı saklamıyorsunuz.

4-5-6 Mart Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri _16.jpg

Yay Burcu Anneleri

Oğlunuzun doğacak kardeşine rakip gözüyle bakacağını unutmayınız. Kardeşi gelene kadar yalnız kendisine ait olan anne sevgisini bir başkasıyla paylaşmak çocuk için acı vericidir. Sevginizi test etmek için yapacağı huysuzluklara ve inatçılıklara hazır olmalısınız. Kötü duygu yoktur. Kontrol altına alınamayan ve yönetilemeyen duygu vardır. Kötü olarak isimlendirdiğimiz duyguların da bizi olgunlaştıran bir işlevi vardır. Kardeş kıskançlığı bunlardan biridir. Peygamber çocukları bile bu duyguyu yaşamışlar. Eğer kardeşini kıskanan çocuğa bu duygusunu dile getirmesine izin verir, onu dinlerseniz, kıskançlık duygusu zararlı etkisini kaybedecektir. Çocuklar kardeş kıskançlığı yardımıyla duygularını kontrol etmeyi, paylaşmayı, iş birliğini ve başkalarıyla iyi geçinmeyi öğrenirler.

Bazı özel hediyelerle çocuğun yeni doğacak bebeği sevinçle karşılaması sağlanabilir. Sekiz çocuk sahibi akıllı bir kadın tanımıştım. Bu kadın, doğum yapacağı zaman, çocuklarına özel hediyeler alır, onlarla birlikte gelecek bebeğin doğum gününü kutlardı. Böylece çocuklarında uyanan kıskançlık duygusunu aldığı özel hediyelerle sevince dönüştürüyordu. Her çocuk, gelecek yeni bebeğin kendisinden bir şeyler koparacağım düşünür ve bu yüzden ona kızar. Annenin çocuklara hediyeler alarak bu kızgınlıklarını gidermesi çok hoş bir şeydi.

Çocuğunuz muhtemelen bebeğin nereden geleceğini soracaktır. Siz herhalde bazı cahil anneler gibi, onu bir leyleğin getireceğini söylemeyeceksiniz. Çocuklar iyi birer gözlemcidir. Oğlunuz, vücudunuzda meydana gelen değişikliği fark etmemesi mümkün değildir. Bebeğin içinizde büyüdüğünü, günü gelince de doğacağını söylemeniz en doğru açıklama olacaktır. Çocuklar, anne babadan öğre-nemediklerini kendilerine yakın hissettikleri kimselerden sorup öğreneceklerdir. Bu kimseler her zaman doğruyu anlatacak bir sağduyuya sahip olmayabilir. Çocuklarınız, başkalarından yanlış veya eksik şeyler öğreneceğine sizden doğrusunu öğrensinler. Çocuklarımıza hiçbir zaman yalan söylememeliyiz. Yalanımız ortaya çıktığı zaman bize olan güvenleri sarsılır. Çok geçmeden onlar da yalan söylemeye başlar.

Bazı anne babalar, çocukları cinsel konularda soru sorduğu zaman yüzlerinde memnuniyetsiz bir ifade belirir. “Sen daha çocuksun, çok ayıp, böyle şeyler nereden aklına geliyor? Bunu nereden duydun?” diyerek onu eleştirir ve utandırırlar. Utandırılarak soru sorması engellenen çocukta sağlıklı bir cinsel kimlik gelişmez. Çocukların cinselliğe ait soruları cinsel meraka yönelik değil, yaratılışı öğrenmeye yöneliktir. Basit, kısa ve doğru açıklamalar onlar için yeterlidir. Detaya girmeye, bilimsel açıklamalar yapmaya gerek yoktur.

Pek çok insan çocukluk günlerini bir gül bahçesi gibi hayal ediyor, çektikleri sıkıntıları hatırlamıyorlar. Çocukluğu tasasız, ekmek elden su gölden, mutlu bir çağ olarak görüyorlar. Belki böyle bilmeleri daha iyidir. Şimdi çocuk psikolojisi ile uğraşmak bir moda oldu. Araştırmalar ve deneyler yapılıyor, konferanslar düzenleniyor, teoriler üretiliyor, kitaplar yazılıyor. Yeniler eskilerle alay ediyor. Ne yazık ki insanlar iki uç arasında gidip geliyorlar. Ya çocuğu dokunulmaz kutsal bir yaratık, ya da ehlileştirilmesi gereken ilkel bir varlık olarak görüyorlar. Kimse orta yol üzerinde kafa yormak istemiyor. Bence gerçek orta yoldadır. Ne eski tamamen yanlış, ne yeni tamamen doğrudur.

Bilim adamı yeni düşüncelere ve değişime açık olmalıdır. Katı kuralcdık, mevcut sisteme sıkı sıkıya bağhlık şimdiye kadar bize ne kazandırmıştır? Eğer çocuk terbiyesi konusunda tuttuğumuz yol doğru ise, herkesin, özellikle çocukların mutlu olması gerekmez miydi? Bunca mutsuz insan dünyamıza hangi gezegenden gelmiştir? Bir yerlerde yanlış yaptığımızı kabul edelim. Ben yine eğitime çocuktan değil anne babadan başlanması gerektiğini söyleyeceğim. Çünkü bu mutsuz insanlar, eğitimsiz, bedbaht anne babaların ürünüdür. Eğer anne babaları eğitmezsek mutsuz insanların sayısı her gün biraz daha artacaktır.

Yay Burcu Anneleri_14.jpg