Haziran 2017

Balık Burcu Kız Çocukları

Oğlunuz küçük bir soğuk algınlığında kolayca anjin olmakta, burnu tıkalı olduğu için, geceleri açık ağızla uyumaktadır. Doktor bademciklerin alınmasını tavsiye etmiş. Ben ameliyata karşı olan biriyim. Eğer başka çare kalmamışsa ameliyata karar vermek gerekir. Bugün neşter kullanmak bir moda oldu. Hasta organı iyileştirmeye çalışmak yerine kesip çıkarıyorlar. Öyle küçük organlar var ki, henüz vücut içindeki görevlerini tam bilmiyoruz. Bilmediğimiz şeyler bize lüzumsuz gibi gelir. İnsan vücudunda lüzumsuz organ olduğuna inanmıyorum. Allah, insanı mükemmel olarak yaratmıştır. Hasta hücrelerin kendi kendilerini iyileştiren bir mekanizmaları vardır. Bir yerimiz kesildiği zaman, kan kaybını önlemek için, hava ile temas eden kan hemen pıhtılaşarak kesik damarın önünü kapatır. Kesilen deride damar ve sinir hücreleri kendilerini yenileyerek yarayı iyileştirir.

İyi biliyorum ki, oğlunuzun sağlığım tehdit etmediği sürece bademciklerin alınmasına izin vermeyecek akıllı bir aile doktorunuz var. Yeri gelmişken size önemli bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Eğer ameliyattan başka çare kalmazsa, sakın, oğlunuzu “doktor sadece boğazına bakacak, korkma hiç acıtmayacak,” gibi sözlerle aldatıp operatörün habersizce bademciklerini kesip almasına izin vermeyesiniz. Çocuğu önceden ameliyata hazırlayınız. Burnundan rahat nefes alabilmesi ve geceleri daha iyi uyuyabilmesi için doktorun boğazını aletle muayene edeceğini, biraz canı yanacağını, uslu durmasını ve cesur bir çocuk olduğunu göstermesini söyleyiniz. Bunu, oğlunuzun size olan güvenini kaybetmemesi ve ömür boyu sürecek bir doktor korkusu yaşamaması için tavsiye ediyorum.

Zararsız gibi görünen küçük yalanlar bile çocukları derinden üzmekte, anne babalara karşı güvenleri sarsılmaktadır. Sekiz yaşındaki bir kız çocuğu kendisine yalân söyleyen büyük annesine kin duyuyordu. Bu sevimli kızcağız dört yaşında iken anne babası bir seyahate çıkarlar. Giderken onu büyük anneye teslim ederler. Büyük anne, sevimli bir bayanı ziyaret edeceklerini söyler. Birlikte bu sevimli bayanın evine giderler. Kadın, gerçekten, küçük kızı çok iyi karşılar, ona kendi eliyle pişirdiği kurabiyelerse den yedirir, ilginç masallar anlatır.

Ertesi sabah büyük anne küçük kıza haber vermeden kadınla baş başa bırakıp evine gider. Küçük kız, anne babası seyahatten dönünceye kadar, üç hafta boyunca, bu iyi kalpli kadının yanında kalır. Çok rahat ettiği halde, kendisine yalan söyleyen büyük annesini uzun bir zaman affetmez. Küçük kız, sekiz yaşma geldiğinde ailesi onu bir yatılı okula yazdırmaya karar verir. Büyük anne yine aynı oyuna başvurur. Sözde bir kız okulunu ziyarete gidiyorlar. Büyük anne, torununu okul müdiresine teslim ettikten sonra gözden kaybolur. Yabancı insanlar ve yabancı çocuklar arasında kalan küçük kız gözyaşlarını tutamaz. Kendisini ikinci defa aldatan büyük annesine kızmakla kalmaz, ona kin duyar.

Çocuklarımıza karşı asla yalan söylemeyelim. Yalanın ve aldatmanın küçüğü olmaz. Boş vaatlerde bulunup onları aldatmayalım, yerine getiremeyeceğimiz sözler vermeyelim. Her iyi davranışını bir ödülle ve övgüyle karşılamak da doğru değildir. Bu tür eğitim çocuğu menfaatçi yapar. Doğru davranışları içinden geldiği için değil, karşılığında bir menfaat beklediği için yapar. Çocuğu küçük yaştan bol paraya alıştırmak da doğru değil. Her şeyde olduğu gibi, para konusunda da ölçülü olmalı; çocuğa arkadaşlarının yanında mahcup olmayacak kadar harçlık verilmelidir. Bazı anne babalar, çocuğa para verirken biriktirmesini söylerler, onu cimriliğe alıştırırlar. Öyle bir zaman gelir ki, çocuk harcamaktan çok biriktirmekten zevk alır.

Oğlunuz kız kardeşinin oyuncaklarını ve eşyalarını sahiplenmekte bir sakınca görmediği halde, kendisine ait bir eşyanın kız kardeşi tarafından kullanılmasına izin vermediğini söylüyor ve soruyorsunuz: “Oğlum bencil bir kişiliğe mi sahip?” Sevgili kardeşim, çocuklar o yaşlarda paylaşmayı bilmezler. Sahiplenmeyi çok çabuk öğrendikleri halde, paylaşmayı geç öğrenirler. Kendilerine yapılan haksızlığa karşı çok hassas ve kırılgan oldukları halde, başkalarına haksızlık yaparken aynı hassasiyeti göstermezler.

Balık Burcu Kız Çocukları_2.jpg

1-2-3 Mart Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

1 MART

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 4 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Estetik, yönetici ruhlu

Olumsuz Özellikler: Baskıcı, hareketsiz

Bir sanatçının ruhuyla, bir iş adamının kafasını birleştirmişsiniz. Düşüncelerinizi gerçekleştirmekten çekinmiyorsunuz. Herkes sizden arabuluculuk yapmanızı bekliyor. Aşık olduğunuzda, asla şefkatinizi esirgemiyorsunuz. Egsersiz yapmaya çalışın.

2 MART

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 5 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Amaç sahibi, derin

Olumsuz Özellikler: İzole, utangaç

Kendi moda anlayışınızı çok beğeniyorsunuz, çevrenizi umursamıyorsunuz. Sevgiliniz herkes tarafından beğenilen bir tip olmamasına rağmen, siz onunla sonsuza kadar beraber olmak istiyorsunuz. Kendi kendinize yetebilmeniz, sizi izole etmesin. Dünyaya verecek çok şeyiniz var.

3 MART

Burcu: Balık Uğurlu sayısı: 6 Uğurlu taşı: Akuamarin Olumlu Özellikler: Pragmatik, gerçekçi, sadık

Ölümsüz Özellikler: Sınırlı, dengesiz

Kesinlikle karamsarılığa düşmüyor, herşeyi çözmek için pratik bir yol buluyorsunuz. Detaylar asla gözünüzden kaçmıyor. Çok seviliyorsunuz, çünkü insanları rahatlatıyorsunuz. Tepeniz çabuk atıyor, fakat çabuk affediyorsunuz.

1-2-3 Mart Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri _9.jpg

Koç Burcu Annelik Rehberi

Bazı anne babalar, tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalışırken “utan, kocaman çocuk oldun, hala çişini haber vermiyorsun, herkes sana gülecek” şeklinde çocuğu utandırıcı ve aşağdayıcı bir dil kullanırlar. Çocuklar çıplak dolaşmanın ayıp olduğunu bilmezler.

Kirli bezi alınıp altı temizlenen çocuklar, annenin elinden kurtulup odanın içinde koşturmaktan hoşlanırlar. Altı temizlendikten sonra biraz çıplak dolaşmalarında mahsur yoktur.

Üç yaşındaki Mustafa’ya pijamayla misafirlerin yanma çıkmasının ayıp olduğu söylenmişti. Bir akşam, Mustafa odasında pijamasını çıkardıktan sonra misafir dolu odaya çırılçıplak girivermiş, anne babasını hayrette bırakmıştı. Anne, çocuğa neden misafirlerin yanma çıplak girdiğini sorduğunda verdiği cevap çok gülünçtü, ama çocuk mantığına göre doğruydu:

“Ama siz bana pijamayla misafirlerin yanma çıkmamın ayıp olduğunu söylediniz.”

Küçük çocuklar, “özelden genele gitme, sebep-sonuç ilişkisi kurma” gibi akıl yürütme becerisini gösteremezler. Yukarıdaki örnekte, çocuk yatak odasına ait bir elbise olduğu için pijamayla misafirlerin yanma çıkmanın geleneklere aykırı olduğunu kavrayamamıştır. Bu yüzden, özelden genele giderek, başkalarının yanında çıplak dolaşmanın da ayıp sayıldığını düşünememiştir. O, verilen talimata uyarak misafirlerin yanma pijamayla çıkmamıştır ve kendisinden istenen şeyi yapmıştır.

Çocukları abartılı bir şekilde utandırarak ve eleştirerek terbiye etmek doğru değildir. Çıplak dolaşan çocuğumuzu, “Çok ayıp, herkes sana bakıyor, sen ne utanmaz bir çocuksun!” demek yerine, “Çıplak dolaşmanın hoşuna gittiğini biliyorum, ama üzerinde elbise olmayınca soğuk alıp üşütebilirsin. Başkalarının bizi çıplak görmesi doğru değildir” demek daha uygundur.

Koç Burcu Annelik Rehberi_6.jpg

16-17-18 Kasım Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

16 KASIM

Burcu: Akrep Uğurlu sayısı: 9 Uğurlu taşı: Topaz Olumlu özellikleri: Dürüst, araştırmacı

Olumsuz özellikleri: Patavatsız, önyargılı

İyilik yapma isteği doğanızdan geliyor. Ancak bazen o kadar açık sözlüsünüz ki, kaş yaparken göz çıkarıyorsunuz. Değişimden hoşlanmıyorsunuz. Dostlarınız ileriyi gören insanlar. Yaşlandıkça dostlarınızın yaşı gençleşecek ya da genç düşünenlerle olacaksınız.

17 KASIM

Burcu: Akrep Uğurlu sayısı: 1 Uğurlu taşı: Topaz Olumlu özellikleri: Çekici, etkili, yetkin

Olumsuz özellikleri: Katı, baskıcı

Size fırsat tanındığında, ne kadar sorumluluk sahibi bir insan olduğunuzu kanıtlıyorsunuz. Ancak o zaman da işin ucunu fazla kaçırıp, son derece despot bir lider olabiliyorsunuz. Biraz ılımlı olmaya çalışın. Güleç yüzünüzle insanları kendinize çekiyorsunuz.

18 KASIM

Burcu: Akrep Uğurlu sayısı: 2 Uğurlu taşı: Topaz Olumlu özellikleri: Özgü, eğlendirici, parlak

Olumsuz özellikleri: Baskın, herkesle yanşan

Dahil olduğunuz gruba sizden hiçbir şey katmıyor, fakat onlardan çok şey alıyorsunuz. Aralarından parlaklığınızı hissettirmek istiyorsunuz. Bu yüzden de, sizin kadar gösterişli insanlarla değil, daha müte-vazi tiplerle dost oluyorsunuz. Son derece anlayışlı, seksi ve verici bir sevgili olabilirsiniz.

16-17-18 Kasım Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri_0.jpg

Akrep Burcu Annelik Rehberi

Hamilelik aynı zamanda sağlam bir evliliğin de göstergesidir. İyi kocalar daha da iyileşir, kötüsü daha da kötüleşir. Karısının hamile olduğunu öğrendiği gün sevincinden yerinde duramayan adam iyi bir kocadır. Siz böyle bir adamla evli olmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz. Yersiz korkularla bu muduluğu gölgelemeyin. Size korku aşılayan kötümser ve mutsuz kadınlardan uzak durun. Ağrısız doğum safsatasına inanmayın. Bir yavruya sahip olmanın verdiği mutluluğun yanında doğum ağrısı çok hafif kalır. Anestezi altında sezaryenle (ameliyatla) yapılan doğum doktorun ve annenin kolayına gelse de, özel bir durum olmadığı sürece, annenin sağlığı açısından ameliyatı doğru bulmuyorum. Ağrısız doğum yaratılışa aykırıdır.

Doğum sırasında yüreğiniz sevgi ile dolu olarak hep çocuğunuzu ve kocanızı düşündüğünüzü söylüyorsunuz. Şu cümleniz beni çok duygulandırdı. “Eğer kocam doğum sırasında çektiğim acıyı görseydi, mutlaka çok üzülürdü.” Bu da gösteriyor ki, evliliğiniz “sevgi” dediğimiz o sağlam temel üzerine kurulmuş. Sevgi, en ağır sıkıntdara göğüs germemizi sağlayan sihirli bir güce sahiptir. Gerçek sevgi böyle sıkıntılı anlarda belli olur.

Doğum, bir kadının hayatında yaşayabileceği en zevkli olaydır. Tabi bu zevk mutlu kadınlar için geçerlidir. Doğumdan sonra ağrıların sona erdiği, vücudunun rahatladığı o zevkli anı ne güzel anlatmışsınız: “İçim bir anda annelik sevgisiyle doldu. Bebeğimi görmek arzusu o kadar güçlendi ki, yalvaran gözlerle ebeye baktım. Çok geçmeden bir hemşire elinde bebeğimle içeri girdi. Onu kucağıma verdi. Annelik sevgisinin bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. Sağlıklı, nur topu gibi bir bebek verdiği için Allah’a şükrettim. Bütün acılarım dinmiş, sanki bulutlar üzerinde uçuyordum. Aynı mutluluğu yan odada sabırsızlıkla bekleyen kocamın da yaşamasını istedim. Hemşireye kocamı içeri almasını rica ettim. Beni kucağımda bebeğimizle görünce ne kadar sevindi bilemezsiniz. Defalarca alnımdan öpüp tebrik etti.”

Sütünüzün yetmeyeceğinden korkmayınız. Annelik sevgisi göğüslerinize bebeğinize yetecek miktarda süt akıtacaktır. Fiziki görünüşe önem veren bazı modern kadınlar göğüslerinin bozulacağı korkusu ile bebeğini emzirmemek için çeşitli bahaneler bulur, onu ya bir sütanneye teslim eder ya da yapay sütlerle beslerler. Anne sütü ve anne sevgisi her çocuğun vazgeçilemez hakkıdır. Annelerin çeşitli bahanelerle bebeğini bu haktan mahrum bırakmaya hakkı yoktur. Anne sütü öyle harika bir gıdadır ki; onun yerini başka hiçbir yapay gıda tutamaz. Anne sütü sadece bebeği fiziksel yönden beslemez, ruhsal yönden de besler. Anne sütü emen bir bebek 6 ay boyunca başka hiçbir gıdaya hatta suya bile ihtiyaç duymaz. Anne sütü gerekli tüm vitaminleri ve mineralleri içerdiği gibi, hastalık yapan mikroplara karşı güçlü antikorlar da içerir. Bu yüzden anne sütü emen bebeklerde bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski çok düşüktür. Emzirme saatleri anne ile bebek arasında sevgi alışverişi için iyi bir fırsattır. Annenin sıcak göğsünde meme emen bir bebek kendisini mutlu ve güvende hisseder.

Anne sütü emen bebekler, inek sütü ya da yapay sütle beslenen bebeklere kıyasla daha yumuşak huyludur. Öfke ve sinirlilik hallerine pek rastlanmaz. Çocuk terbiyesine şimdiden başlamanızı tavsiye ederim. Çoğu anne baba, çocuk terbiyesinin bizi anlayacak yaşa geldiğinde başladığını zanneder. Yanıldıklarını anladıklarında iş işten geçmiş olur. Çünkü bebeklikte yerleşen kötü huyları sonradan düzeltmek çok zordur.

Çocuk terbiyesinde önemli bir kaideyi daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Sakın bebeği yatak odanıza ve yatağınıza almayınız. Bebeğin kendi odasında yalnız kalmayı öğrenmesi gerekir. Anneler bebeğin ağlama sesinden ağlama sebebini hissederler. Acıkan bebeğin ağlama sesi ile gazı olan veya orta kulak iltihabı olan bebeğin ağlama sesi aynı değildir. Canı sıkılan ve annenin yanma gelmesini veya kucağa almasını isteyen bebeğin ağlaması yalancı bir ağlamadır. Bebeğin yalancı ağlama oyununa gelen anneler onu pışpışlamaya ve kucağa alıştırarak bebeği şımartır, çok sıkıntı yaşarlar. Sadece şımartılmış çocuk yoktur, şımartılmış bebek de vardır. Bebeğin altı kuru, karnı tok ve bir rahatsızlığı da yoksa bırakınız ağlasın.

Bir müddet ağladıktan sonra bu yalancı ağlamanın bir işe yaramadığını anlayacak ve susacaktır. Bir rahatsızlıktan kaynaklanmayan ağlamaların faydalı olduğunu bile söyleyebiliriz. Kan akışını hızlandırır, akciğerleri ve ses tellerini güçlendirir.

Çok bilmiş bir komşu hanım, bebeğin kulaklarının düzgün olması için başına tülbent sarmanı, kol ve bacakların düzgün olması için de kundak bağlamanı tavsiye etmiş. Bunların bilimsel hiçbir yanı yoktur.

Bebeği sıkıntıya sokmaktan ve terletmekten başka hiçbir işe yaramaz. Sıcak odada, bebeğin hareketini engellemeyecek hafif bir yorgan ve ince bir yastık yeterlidir. İlk aylarda yastığa bile gerek yoktur.

Ağlamaların sebebini bilmeden papatya çayı içiren, müshil fitili kullanan, ateş düşürücü şurup içiren, ağzına yalancı meme tutuşturan, sık sık makatına termometre koyup ateşini ölçen annelerin sayısı az değildir. Doktor tavsiyesi olmadan bebeğinize ilaç içirmeyiniz, termometre ve fitil kullanmayınız. Kısa süreli kabızlıkları ve ishalleri hemen ilaçla önlemeye çalışmayınız. Otuz seneyi aşan hekimliğim süresince hiçbir hastama müshil (kabızlık giderici) vermedim, pek çoğunu da bundan vazgeçirdim. Ek besinlere geçtiğinizde, bebeğin midesi ve bağırsakları buna alışıncaya kadar kısa süreli kabızlıklar ve ishaller normaldir. Vücut zamanla yeni beslenme düzenine alışacak, her şey yoluna girecektir. Bazı endişeli anneler, aşırı koruma güdüsüyle en küçük rahatsızlıkta bebeği doktora taşır, elinde bir torba dolusu ilaçla eve dönerler. ilaca alıştırılan bebeklerde savunma mekanizmaları gelişmez, çok kolay hasta olurlar. Sokakta yalın ayak, ba-şıkabak, elinde bir dilim kuru ekmek oynayan çocuklar görürsünüz. Bu çocuklar annelerinin üzerinde titrediği çocuklardan daha sağlıklıdır.

Sizi bir konuda daha uyarmak istiyorum.

Akrep Burcu Annelik Rehberi_1.jpg

Boğa Burcu Anneleri

Hatalı beslenmeye biraz dikkatinizi çekmek istiyorum. Çocuk hastalıklarının büyük çoğunluğu vitamin ve kalsiyum eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Maalesef, çocuk doktorlarının çok azı bunun farkındadır. Köy çocukları bol miktarda yumurta, süt ürünleri, sebze ve meyve yiyerek vücut için gerekli vitamin ve kalsiyum ihtiyacını karşılıyorlar.

Sağlık üzerinde fazla durmamı mazur görünüz, çünkü eğitimin başı sağlıktır. Ancak sağlıklı bir çocuğu iyi eğitebilirsiniz. Sağlıksız çocuğun eğitimi oldukça zordur. Viyana Çocuk Sağlığı Merkezi’nin orman içinde kurulması boşuna değildir. Çocuklar, yaz aylarında, üsderinde hafif bir gömlek ve kısa pantolon ile bütün gün kırlarda oynarlar.

Her mahallede bir çocuk parkına ihtiyaç var. Anne babalar, belediyeyi sıkıştırarak, yetkililerin bu ihtiyacı yerine getirmesini istemelidir. Çocuğun en iyi oyun arkadaşı yine çocuktur. Aynı yaşta çocuklar bir araya geldikleri zaman, en basit şeylerden bile zevkli oyunlar üretirler. Çocuğun heyecan dünyası yetişkinlerden daha zengindir. Heyecan ihtiyacını en iyi karşılayan araç oyundur. Çocuklar oyun oynarken neden bağırırlar, bilir misiniz? Bağırmak heyecanı yatıştırır da ondan. Sevinç de bir çeşit heyecan halidir. Bu yüzden çocuklar sevincini açığa vururken de bağırırlar.

Şehir kültürü, insanlığın elinden bağırma sevincini almış, yerine sıkıcı suskunluğu koymuştur. Alp dağlarının eteklerinde yankılanan insan seslerini duyan en bedbaht şehirli bile içinde yaşama sevinci duyar. Bir şehirlinin caddede yürürken Alpliler gibi bağırdığını, yüksek sesle şarkı söylediğini düşünün. Adama deli gözüyle bakarlar. Şehirli ahlakında heyecanını bastırmak bir görgü kuralıdır. Onun içindir ki, bağırma isteği ancak romanlarda ve hikâyelerde dile getirilir: “Mutluluktan içi içine sığmıyordu. Bağırmak ve mutluluğunu bütün dünyaya duyurmak istiyordu.” Madem istiyor, o halde bağırsın. Niçin bağıramıyor? Çünkü bağırmak ayıptır.

Şehir kültürüyle büyümüş olan bizler de çocuklarımızın duygularını sesli bir şekilde ifade etmelerine izin vermeyiz: “Ne biçim gülüyorsun öyle! Ayıp, sesin ta dışardan duyuluyor. Neden ağlıyorsun, bunda ağlayacak ne var? Sana kaç defa söyledim, annenle konuşurken sesini yükseltme!” Duyguları bastırılan çocuklar, büyüseler de ruhen hep çocuk kalırlar. Canları sıkılır, ama niçin sıkıldıklarını bilmezler. Aylarca gülmezler, ama niçin gülmediklerini bilmezler. En lezzetli yemeklerden bile tat almazlar, ama neden iştahsız olduklarını bilmezler.

Çocuk psikiyatrı Prof. Dr. Hamburger, bu mutsuz yetişkin çocuklar hakkında “Çocuk Yaşlıların Psikopatolojisi” adıyla değerli bir kitap yazmıştır. Kitabında özede şöyle diyor: “Benzi soluk, hareketsiz, halsiz, iştahsız, hiç gülmeyen çocuklar gördüğünüz zaman hemen bunların kansız olduğuna karar vermeyin. Önce iyi bir aile araştırması yapın. Karşınıza, büyük ihtimalle kuralcı, asık suratlı, baskıcı, hiç gülmeyen bir anne baba çıkacaktır. Bunların mutsuzluğu çocuklara da bulaşmıştır. Bu çocuklar arasında öyleleri vardır ki, on beş yaşma geldikleri halde gülmeyi bilmezler, çünkü öğrenememişlerdir. Sevgisizliğin, duygusuzluğun ve şefkatsizliğin hâkim olduğu evlerinden çıkıp mutlu bir topluluğun içine karıştıkları zaman kendilerine dostluk ve güler yüz gösterilmesine şaşırırlar. Gülmeyi öğrenmeleri aylar alır.”

Sevgili kardeşim, çocuğunuzun sebepsiz yere somurttuğunu ve ağladığını söylüyorsunuz. Sebepsiz yere ağlamak da ne demek? İnsan hiç sebebi olmadan ağlar mı? Çocuk da bir insandır ve ciddi bir sebebi olmadan ağlamaz. Sizin için çok basit görünen şey onun için çok ciddi olabilir. Anne küçüğün bezini değiştirirken, büyük çocuk gelir su ister. Anne: “Görmüyor musun şu anda kardeşinin bezini değiştiriyorum, git suyunu kendin iç,” der. Çocuk ağlamaya başlar. Anne kızar. “Şimdi ağlayacak ne var, der, sen ne huysuz bir çocuksun!” Çocuğun kardeşini kıskandığı için ağladığını anlayamayacak kadar duygudan yoksun olan böyle anneler kendilerinden utanmalıdır.

Boğa Burcu Anneleri_24.jpg

16-17-18 Şubat Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

16 ŞUBAT

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 8 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Meraklı, sanatçı ruhlu, motive

Olumsuz Özellikler: Baskıcı, tatminsiz, eleştirici

Evde de işte de, bilinmesi gerekli tüm özellikleri anında öğreniyor, öğrendiklerinizi de tam bir ustalıkla uyguluyorsunuz. Yanınızda çalışanlara da sizin yolunuzu, yani doğru yolu öğretmek istiyorsunuz. Sevgilinize kendi potansiyelinin farkına varmasını salık veriyorsunuz. Ancak onu da işteki çizilmeyi bekleyen projeler gibi görmeyin. Doğadan hoşlanıyorsunuz, çıkıp kamp yapma fikri sizi heyecanlandırıyor. Öyleyse ne duruyorsunuz, gidin kavuşun çiçeklerinize, kuşlarınıza.

17 ŞUBAT

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 1 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Disiplinli, hırsı, çekici

Olumsuz Özellikler: Ukala, aceleci, başarısızlığı kabul etmiyor

Disiplinli olmayı başarıya giden yol olarak görüyorsunuz. Çevrenizdeki hiçbir şeyin dikkatinizi dağıtmasına izin vermiyorsunuz. Başarılı olana dek aşka şans tanımıyorsunuz. Ancak, kancayı birine takınca, cazibenizden kurtuluşu olmuyor. Hoşgörülü ve anlayışlısınız. Sizinle aynı fikirlere sahip olmayanlar sizi itse de, herkeste saygı duyulacak bir yön buluyorsunuz. Eğlence sizi yolunuzdan pek sap-tıramıyor ama durumunuz o kadar da fena değil.

18 ŞUBAT

Burcu: Kova Uğurlu sayısı: 2 Uğurlu taşı: Ametist Olumlu Özellikler: Genç, enerjik, ileri görüşlü

Olumsuz Özellikler: Meydan okuyan, çocuksu, aceleci

Haylaz bir çocuğun enerjisine sahipsiniz. DÜnyaya da pek bir pozitif bakıyorsunuz doğrusu. İşte, cesur bir projeyi ilk dile getiren oluyorsunuz ve bir işin yapılamazlığını da en son siz kabul ediyorsunuz. Ev ahalini müthiş dekorasyon planları ile heyecanlandırıyor, seyahat seçimlerini de kesinkes siz yapıyorsunuz. Sevgiliniz sizin kadar heyecanlanmasa da, kendisini bir şekilde ikna ediyor onu da yanınıza alıyorsunuz. Arkadaşlarınız daima size destek çıkıyor.

16-17-18 Şubat Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri _3.jpg

22-23-24 Kasım Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri

22 KASIM

Burcu: Akrep Uğurlu sayısı: 5 Uğurlu taşı: Topaz Olumlu özellikleri: Seçici, çekici, yaratıcı

Olumsuz özellikleri: İşkolik, dünyadan bir haber, sakar

Sonsuz sabır ve akıl almaz bir enerjiyle ödüllendirilmiş bir yaratıcısınız. Evinizi tamamıyla siz dekore etmişsiniz. İşte de bir projeyi çiziyor, arkadaşlarınızın da tüm güçleriyle onu gerçekleştirmelerini sağlıyorsunuz. İnsanlar sizi memnun etmek istiyorlar. Bunun başlıca sebebi, heyecanınızın onlara da bulaşmış olması.

23 KASIM

Burcu: Yay Uğurlu sayısı: 7 Uğurlu taşı: Turkuaz Olumlıı özellikleri: Eğlenceli, özgür, komik

Olumsuz özellikleri: Eleştiren, ilgisiz, kayıtsız

Kelimelerle aranız çok iyi. Harika demeçler veriyor, ara buluyor, tatlı dille yılanı deliğinden çıkartıyorsunuz. İş yerinde sizi zekanızın parlaklığıyla tanıyorlar. Evinizde verdiğiniz davetlerde insanları neşeye boğuyorsunuz. Sevgilinize sadece tatlı sözlerle değil, romantik hareketlerle de yaklaşmalısınız.

24 KASIM

Burcu: Yay Uğurlu sayısı: 8 Uğurlu taşı: Turkuaz Olumlu özellikleri: Canlı, derin, sosyal

Olumsuz özellikleri: Asi, meydan okuyan

Her detayı inceliyor, sonra da bir karara varıyorsunuz. Çevrenizdekileri de sizin gibi düşünmeye çağırıyorsunuz. Sizin için tartışılıp çözümlenmesi gereken bir dolu problem var. Bu durumda enerinizi insanlarla ciddi ilişkiler kurmaya değil, onlarla bir araya gelip çözüm üretmeye harcamak istiyorsunuz. Sevgiliniz sizle olan yaşamım hiçbir şeye değişmez.

22-23-24 Kasım Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri_15.jpg