Amerikan fizikçisi Ralph Lapp’a göre

“Gerek A.B.D’nın gerek bafkı ülkelerin kişileri Ay yanştnı büyük bir gösteri sayıyor. Bana kalına burada, yeryüzünde, çözümlememiz gereken davalarımız vardır. Parayı da, teknik bilgiyi de bunlara kullanabiliriz. Yeryüzünde açlıkla, hastalıklarla karşılaşıyoruz. Bunlar temel sorunlardır, Ay’a varmak ise bir çeşit kaçıştır.”

Lapp’rn kaçış olarak nitelendirdiği uzay araştırmaları başkaları tarafından değişik biçimde yorumlanıyor. İstatistiklere göre 2050 yılında yeryüzü 8,7 milyar kişiyi barındırmak, en önemlisi, beslemek zorunda kalacaktır. 2250 yılında ise bu sayının 50 milyara ulaşması bekleniyor. Dünya insanoğluna dar gelmeye başlamıştır, gelecek kuşaklar için yetersiz duruma geçecektir.

Bu yüzden uzay yarınki kuşakların dünyasıdır, insanoğlunun bitmez tükenmez tanıma, bilme, öğrenme, keşfetme tutkusunun anmadır. Uzayla uğraşmak, uzayı araştırmak, uzay için çok uzun süreli yatırımlar yapmak bu şartlar altında her yönden zorunlu olmaktadır.

Uzay araştırmalarının zorunluluğunu savaş sonrası yıllarından beri yılmadan savunan Von Braun, ilerdeki tasarıların arasında yer alan uzay istayonu’yla ilgili çalışmalarının nedenlerini şöyle açıklıyor:

“1972den sonra dünyanın çevresinde dönecek ve bütün insanların yararına işleyecek bir çeşit uzay istasyonu, bir gözlemevi kurmak istiyoruz. Elverişli aletlere yardımıyla bu tür bir gözlemevinden yeni petrol a lanlan, maden yalaklan keşfedilebilecektir. Bununla yetinmeyeceğiz. Diyelim, Kanada’nın geniş ormanlık bölgelerini inceleyip belidi böcekler tarafından yayılan hastalıktan bulup ilgili makamlara haber vcrecrfU; dünyanın büyük zirai bölgelerini verimlilik açısından denetleyeceğiz, giderek ekilmemi} alanları araştırıp bunlarla ilgili tekliflerimizi çeşitli ülkelere bildireceğiz. Şehirlerimiz günden güne korkunç bir «eklide genişliyor, nüfus artışı dramatik bir noktaya varıyor, türde insanoğlunun ihtiyaçlannı yıldan yıla hesaplayıp, Hindistan’da ya da başka bir yerde birden ortaya çıkacak olan bir kıtlığın sürpriziyle karşılaşmadan her defasında geç ulaman yardımlara sığınmak zorunda kalmayacağız. Zamanında hazırlanmamız gerek. Dünyanın nüfusu üç beş milyara varınca son anda alınacak tedbirler İşe yaramayacaktır.”

Ya Ay sorunu?

“Ay büyüktür, değişik bölgelerini de görüp yaşama şartlan hakkında çok şeyler öğrenmek istiyoruz. Ay, uzun süre, bir çeşit Antarktika olacaktır. Güney Kutbunda birçok ülke bilimsel üsler kurmuştur. Burada yürev yapan uzman ekipleri genel olarak bir yıl kadar kalmak talar. Antarktika turistik bir bölge değildir ve uzun süre Ay da böyle olacaktır, oraya, başkalarından önce bilim .idamları gidecektir.”

Sonuç olarak uzayın fethi, ilk anda sanıldığı gibi, bir kaçış değil bir çeşit kurtarıcı çalınmasının ilk bölümüdür.

Kendi gezegeninde egemen olan insanoğlu acaba gökçekte başka gezegenlerle ilinti kurabilecek mi? Bugüne kadar kunnadıysa!

Başka gezegenlerde hayat varsa bu bizim anladığımız bildiğimiz bir hayat da olmayabilir bunun üzerine görüşler kurmak bize ne getirebilir?

Bir önceki yazımız olan Yüzyılları aşan esrara çağda bir çözüm yolu getirmek! başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment