Bir kitapta çocuğu her hafta tartarak ve boyunu ölçerek gelişmesini izlemek gerektiğini okudum. Ben bugüne kadar hiç çocuk tartmadım. Sağlıklı bir çocuğun tartıya ihtiyacı yoktur. Tartı konusunu gereğinden fazla ciddiye alan anneler endişeli kimselerdir. Çocuk bakımında ve terbiyesinde ne kadar az endişeli olursanız, yavrunuz o kadar sağlıklı büyüyecektir.

Hatırlarsanız, önceki yazılarımdan birinde şöyle demiştim: Çocuk anne babayı hem birbirine bağlar hem ayırır. Bu sözler size biraz çelişki gibi görünmüş olabilir. “Cinsiyet Maskeleri” isimli küçük kitabımda bunu biraz farklı ifade etmiştim: “Çocuk, iki taşı birbirine ömür boyu yapıştıran bir çimento gibidir. Ancak bu çimento, aynı zamanda iki taşın arasına bir mesafe koymuş olmuyor mu?” Karı koca arasında ilk anlaşmazlıklar genellikle çocuk dünyaya geldikten sonra başlar. Erkek, çocuk olduktan sonra, karısının eskisi kadar kendisiyle ilgilenmediğini fark eder. İtiraf etmek gerekirse, erkek burada haklıdır. Anne çocukla ilgilendiği için eskisi kadar ne kendine ne de kocasına zaman ayıramaz. Eskisi kadar giyim kuşamına dikkat etmez. Kocası eve geldiğinde onu gündelik kıyafetle karşılar. Daha “hoş geldin” demeye fırsat kalmadan bebeğin ağlayan sesi duyulur. Kadın kocasını bırakıp hemen yavrusunun başına koşar. Çünkü çocuk sevgisi koca sevgisinden daha güçlüdür. Annelik içgüdüsü sizi çocuğa doğru iter içinde bulunduğunuz zor durumu anlıyorum. Nasihatlerime rağmen çocuğunuza olan sevginizi dizginleyemi-yorsunuz. Bir gece bebeğinizin ağlamasına dayanamadığı-mzı, onu yatağınıza aldığınızı itiraf ediyorsunuz. Minicik, gül renkli, yumuşak vücudu cildinize temas ettiği zaman içinizi titreten bir haz duyduğunuzu söylüyorsunuz.

Anlaşılan uyarılarımı tekrar etmem gerekiyor. Size bu hususta tüylerinizi ürpertecek tecrübelerimden söz etmemi ister misiniz? Cinsel kimlik bozulması sebebiyle bana tedaviye gelen gençlerin çocukluk yıllarına indiğimde aralarında anneleri ile birlikte yatan ve onları rüyalarında gördüğünü söyleyen o kadar çok gençle karşılaştım ki şaşar kalırsınız.

Uykuda iken ellerinizin nerede gezindiğini tahmin edemezsiniz. Çocuğunuza sarılır, onu okşarsınız. Bu hem size hem çocuğunuza büyük haz verir. Sizin sıcak kucağınıza, kokunuza, okşamalarınıza alışır ve artık siz yanında olmadan uyuyamaz.

Anne baba ile aynı yatakta yatmaya alışan çocukları ayırmanın neden bu kadar zor olduğunu şimdi anlıyor musunuz? Aman kardeşim, bebeğinizin ağlama oyunlarına gelmeyiniz ve onu asla yatağınıza almayınız.

Bebeğinizin parmağını emmesinin normal olup olmadığını, diş yapısının bozulmasına yol açıp açmadığını soruyorsunuz. Bebeklerde görülen parmak emme davranış bozukluğu olarak algılanmamalı. Sevilen ve değer verilen bebeklerde parmak emme, üzerinde durulmadığı ve müdahale edilmediği zaman, kendiliğinden kesilmektedir. Sevgi ve ilgi eksikliği çeken bebekler kendi vücutlarına yönelir, parmak emerek kendilerini avutmaya çalışır. Ciddiye almamız gereken parmak emme budur. Bu çocuklar ileri yaşlara kadar parmak emmeye devam ederler. Parmak emmenin yerine yalancı meme konduğunda, parmağın yerini yalancı meme alacak, çocuk ağzında yalancı meme olmadan uyuyamayacaktır

Bir önceki yazımız olan 16-17-18 Şubat Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.