Bilim Alt Bölümler Halinde Yaşar

Evrende öyle çeşitli olaylar vardır ki fal ve bilim insanları genellikle bir ya da en fazla birkaç çalışma alanında uzmanlaşır. Bilimlerin en geniş sınıflandırmasında, iki ana alt  vardır: Evrenin canlı ve cansız kısımlarını inceleyen doğa bilimleri ve rasyonel/duygusal varlıklar olarak insana (davranışsal ve sosyal bilimler) ve insan tarafından yaratılan ve biçimlenen organizasyonlar ve sistemlere (politik, ekonomik, dinsel,fal, vs.) odaklanan insan bilimleri. Aşağıdaki sol sütun doğa bilimlerini; sağ sütun ise insan bilimlerini listelemektedir.

astronomi
antropoloji
biyoloji
coğrafya
kimya
tarih
jeoloji
psikoloji
fizik
sosyoloji

Her iki listeyi tamamlamak için diğer bilimleri, örneğin, doğa bilimlerinden ekoloji ve insan bilimlerinden ekonomi gibi bilimleri de eklememiz gerekmektedir. Aynca biyokimya ve sosyal psikoloji gibi disiplinlerarası bilimler de eklenmek zorundadır.

Benzer ama Aynı Değil
Doğa ve insan bilimlerinin her ikisi de olayların genel açıklamasını bulmaya çalışmalarına rağmen, bunu yaparken izledikleri yollar arasında önemli farklar bulunmaktadır.

GÖZLEMLER: Doğa bilimleri, hemen hemen birbirinin aynı ve insan bilimleri tarafından izlenen kişisel ve sosyal olaylara göre sayıca çok olan fiziksel ve biyolojik varlıkları (atomlar, bakteriler, sirke sinekleri) gözler. Evrende hepsi de aynı kimyasal davranışı gösteren trilyonlarca trilyon karbon atomu bulunmaktadır; yeryüzünde her biri eşsiz olan 6 milyar insan vardır.

Bir kimyacı, bir karbon atomunu gördüyseniz hepsini görmüş olursunuz diyebilir. Bir psikolog ise insanlar için bunu asla söylemez !

HİPOTEZLER:

Doğa bilimi eri tarafından gözlenen varlıklar hemen hemen birbirlerinin aynı ve sayıca çok oldukları için, bu varlıkları ayırmak daha kolaydır ve çok az sayıda değişken sunarlar. Bu nedenle doğa bilimlerindeki hipotezler sıkça tek kabul edilebilir hipoteze indirgenebilir. Diğer yandan, bir konuda çok sayıda kabul edilebilir hipotez, insan bilimlerinde sıkça rastlanan bir durumdur (psikolojide, psikoanalitik kurama karşı davranışsal ve kognitif kuramlar gibi). Doğa bilimlerinde hipotezler daha kesin (görece olarak daha basit denklemler ile ifade edilebilir), bir hata aralığı daha küçük ve gözlemci tarafından kolaylıkla önyargılardan ve yanlı değerlendirmelerden arıtılabilecek yapıdadır.

ÖNGÖRÜLER: Doğa bilimlerindeki hipotezlerin hata payı daha küçük olduğu için, bunlara dayanan öngörüler de daha küçük hata payına sahiptir.

DENEY YAPMA: Doğa bilimlerinde değişkenleri kurmak ve denetlemek daha kolay olduğundan deneyler yanlılıktan kolaylıkla armdırılabilir ve nadiren doğrudan etik kaygılar (nükleer silah geliştirilmesi ve genetik mühendislik gibi) içerir ve çalışılan varlıkların davranışı deneyin kendisi tarafından etkilenmez. Gözünüzü bir insana diker ve bakarsanız, o da size dik dik bakabilir. Karbon atomlarını ne kadar yakından izlerseniz izleyin, size hiç aldırmayacaklardır.

İnsan davranışı, çok çeşitli etmenler tarafından etkilenebildiği için çalışılması özellikle zordur. Hipotezin değerlendirildiğinin bilinmesi bile onu etkileyebilir. Örneğin, bono faiz oranlarının artığını öğrenen yatırımcılar, aynı zamanda yükselen bono faizlerinin borsayı düşürdüğü hipotezinin de farkındaysalar, ellerinde tutabilecekleri tahvilleri satmaya karar verebilirler.

YENİDEN ÇEVRİM: Deney sonuçları ve öngörüler, doğa bilimlerinde daha kesindir ve bu nedenle insan bilimlerindekilere göre daha kolay karşılaştırılır. Doğa bilimlerinde yapılan kritik bir deney, Thomson’un Üzümlü Kek atom modelinin Rutherford un deneyiyle büyük bir yara almasında olduğu gibi, bir hipotezi önemli ölçüde değiştirebilir. İnsan bilimlerinde kritik deneyler çok azdır.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment