İlluminati

Yahudi Komplosu

Kavram olarak gayb

İsrail’i ve onun yurttaşlarını seven, onların İsa Mesih’i tanımalarını ve kabul etmelerini tüm kalpleri ile arzu eden Hıristiyanİar, karşılaşacakları dehşet verici olaylar ve kor’ kunç tehlikelerle iligili olarak İsrail’i ve Yahudileri uyarmayırilmelidir.” Bu sözler Dr. Dennis L. Cuddy ve Robert Henry Goldsborough’un yazdığı, kısa ama etkileyici bir kitap olan The Network of Po

İlluminati’nin kan bağlarını

Tanrıların Toplantısı: Bilge Üyesinin Yükselişi

Ve gördüğün on boynuz, henüz krallık sahibi olamamış on kraldır. Fakat canavarla birlikte bir saat hüküm sürmek için yetki alacaklardır.

Vahiyler 17:12
Yeryüzündeki Krallar, Tanrıya karşı geldiklerinde hükmetme güçlerinden de vazgeçmiş sayılırlar. Ve insan olarak değerlendirilmeye layık değillerdir. Böyle kimselere karşı çok sert bir mukabelede bulunmamız icap eder.

fal bak

John Calvin Hıristiyanlığın Kurumlan
Yıllardır İlluminati’nin kan bağlarını (soylarını) ve hane danlıklarmı etraflıca araştırmaktayım. Sürpriz olmayan bir şekilde, araştırmalarım; bu etkin ve zengin ailelerin yaptığı eski pagan (putperest) ayinlerini, şeytani ritüellerini ve inançlarının özelliğini ve mimarisini gün yüzüne çıkarmıştır. Rocke fellerlar, Tarot falı ve Rothschildlar, Vanderbiltsler, Astorlar, Habsburglar kendilerinin sıradan ölümlülerden çok çok farklı olduklarına samimiyetle inanırlar. Kendilerinin bir tanrı olduklarına kesinlikle iman etmişlerdir.

4 Kasım 1994 tarihinde, David Meyer, Kuzey Caroline eyaletindeki Asheville kentinde bulunan fal bak ve Biltmore malikânesini ziyaret etti. Eski bir esrarengiz inançlar astrologu olan Meyer, nülden bağlıdırlar. Onlar insanlığı; “faydasız tüketiciler” olarak görür, aynı zamanda kendi dünya hâkimiyeti arzuları için kullanılacak bir atlama taşı olarak değerlendirirler.

Incil’in emirlerine uyan Hıristiyanlar için, vatanseverler için, milliyetçiler için düşündükleri şeyleri, bizlerin hayal etmesi ve ifade etmesi bile ürkütücüdür. Eğer bu insanların planları 2000’li yıllarda gerçek olursa, bu durumdan İsrail ve Yahudi toplumu da büyük zarar görecektir. Dünyanın tüm büyük dinleri birleştiğinde ve akıllara seza, iğrenç Canavar Din Sistemi yaratmak amaçlı birbirleriyle sentezlendiğinde, zaten Ortodoks Musevilik diye bir inanç sistemi de kalmayacaktır. (İncil, Tesalyalılar Bölümü 2). “Farklılık içinde birliktelik” şeklinde ifade edilen ve her yerde duyulan, yeniçağın en meşhur sloganının anlamı da budur.

Has Daire’yi oluşturan on “Kral”, kukla olarak kullandıkları dünyanın önde gelen siyasi liderleri vasıtasıyla pek çok sözler verecekler fakat bunları asla yerine getirmeyeceklerdir. İsrail vatandaşlarını şımartacaklar ve dünya üzerindeki Yahudiler arasında tehlikeli bir etnik gurur ve kibir duygusu oluşmasını sağlayacaklardır. Sözde Hıristiyanları kolaylıkla kandıracaklar, çok yaygın olan Tarot falı ve yeniçağ toplumlarını da kendilerine hayran bırakacaklardır. Sonrasında ise büyük ve tahammül edilmesi zor bir hayal kırıklığı gelecek, kaos ve karmaşa, âdeta her yeri harap eden bir kanser gibi yeryüzüne yayılacaktır. Ardından Has Daire’nin vaftiz edilmiş ve görevlendirilmiş lideri sahneye çıkacak, her şeyi düzelteceğine söz verecek ve “kaostan doğan bir düzen” kuracağını ilan edecektir. Sonuçta da beklenen son gelecek ve her şey bitecektir.

cömertçe ödüllendirilmişlerdir. Bu kitabın ilerleyen bölümlerinde, bu kukla ve yardakçıların faaliyetlerine ve suçlarına bir göz atacağız.

Lucis Trust’ın kurucusu Alice Bailey, Esoteric Psychology (Ezoterik Psikoloji) isimli ufuk açıcı kitabında bu zavallı hizmetkârlardan Clintonlar, Yeltsinler, Bushlar ve Gingrich lerden bahsetmektedir. Bailey kitabında şöyle yazar, “Üyelerin, örgütün amaçlarına ve ihtiyaçlarına tamamen uyum sağlaması, örgütün çok önem verdiği bir konudur. Bu sayede üyeler, kardeşliğin (örgütün) dünyayı yeniden biçimlendirme amacının kendileri sayesinde gerçekleşeceğine inanırlar.”42 Bailey, bu insanları, çok yerinde bir isimlendirme ile “hizmetkârlar” olarak tanımlamaktadır.

“Bu hizmetkârlar… Büyük Plan’dan haberdar olan kimselerdir. Bu kişiler, her organizasyonda, yeni ve yavaş öğrenen hizmetkârlar grubunu teşkil ederler. Dünyanın geleceğini kendilerinin kurtaracaklarına olan inançları tamdır,” diye yazar Bailey.

On Kralın Bakış Açısından: Küresel Bir Vizyon

Dünyamızı fark ettirmeksizin yönlendiren, ancak bununla yetinmeyip 2000 yılma kadar tam bir küresel hâkimiyet kurmak isteyen belli başlı hanedanlıkları ve aileleri derinlemesine inceleyebilmek için bu şeytani grupların geleceğimizle ilgili neler planladıkları konusunda daha geniş açılı bir yaklaşım sergilemeliyiz. Has Daire’nin üyeleri, bir Dünya Hükümeti hatta Başkenti, tarihî Kudüs şehri olan Tarot falı gibi bir Dünya imparatorluğu kurmak için planlar yapmış ve yol haritaları hazırlamışlardır. Siyonizmi överler ve Yahudilerin Büyük Tapınağı’m yeniden inşa etmeyi bir hedef olarak görürler, Ama aslında, ne Tevrat’a ve Musa’nın emirlerine ne de Isa Mesih’in söylediklerine gö

Daha Derinlemesine Araştırma ihtiyacı
Başarılı bir komplonun olmazsa olmaz şartı, faillerin isimle rinin gizli tutulması ve kendilerinin ortalarda gözükmemesidir. İllüminati komplosunu araştıran en yetkin araştırmacılar bile, birbiri ile iç içe geçmiş karmakarışık veriler ve labirentlerle karşılaşır. Ben, Tanrimn yardımı ve kolaylaştırması ile bu kitapta pek çok komplocunun ismini ortaya koydum, faaliyetlerinin Tarot falı ve izlerini takip ettim, esrarengiz felsefelerini ve karanlık planlarını açığa çıkardım. Bu Entrika Çemberi kitabından sonra hazırlayacağım bir kitapta ise son bulgularımı yazmaya niyet ediyorum. Tanrimn yardımı ile daha fazla ayrıntıya girecek, Has Daire üyelerinin maskelerini düşürecek ve onların tüyler ürpertici planlarını, programlarını ve suçlarını aydınlatmaya devam edeceğim.

Mantık Tanrıçası

Krallık Sarayı: Soytarılar ve Rol Yapanlar
Has Daire’nin üyeleri veya muhtemel üyeleri arasında; Ross Perot, Ted Tumer, Mikhail Gorbaçov, Paul Volcker, Henry Kissinger, Alan Greenspan, Robert McNamara, Peter Peterson, James Wolfensohn, Robert Rubin gibi isimleri ve bunların yanı sıra; Clinton, Chirac, Majör, Kohl, Chretian vb. dünyanın önde gelen fal bak ve politikacılarını saymamış olmamdan dolayı hayal kırıklığına uğrayan okuyucularım, lütfen emin olun ki ben bu kişilerin içeriden bağlantılara sahip olduklarının farkındayım.

Bu insanların, İlluminati’nin amaçlarını gerçekleştirmek için ne kadar sadakatle hizmet ettiklerinin de farkındayım.

Ancak şunun da bilincindeyim ki bu gözlerini hırs bürümüş insanlar, sadece yardakçı ve kukladırlar. Onlar sadece efendilerinin emirlerini ve isteklerini yerine getirirler. Bu şekilde sadakatle ve gözü kapalı hizmetlerinden dolayı geçmişte

Eski Dış İşleri Bakanı Henry Kissinger, pek çok İllüminati şefleriyle bağlantılıdır. Zaten onu politik bir yıldız yapan kişi de David Rockefeller’dır.

ahlaki kurallar sistemi vazedecek “Tek Bir Dünya İncili” geliştirmektir.)
Roma şehrinin papazı ve dünya üzerindeki neredeyse bir milyar civarındaki Roman Katolik inancı mensuplarının Başpiskoposu olan Papa II. Jean Paul de, üzerinde özel olarak durulması gereken biridir. Henüz kitap olarak basılmamış olan, “Papa II. Jean PauPün Son Günleri” ve “Hepsi Boşa Gitti: Papa’yı Barış Prensi İlan Etme Planı” isimli ses kaydı raporlarımda, kurulması planlanan Yeni Dünya Düzeni’nde Papa’nın oynayacağı rolü etraflıca inceledim.

Şimdilik şu kadarını söyleyebilirim ki Vatikan, İllüminati ile yakın işbirliği içinde olup Has Daire’nin işlevlerine yardımcı bir rol ifa etmektedir. Fakat Papa’nın kendisine ait küresel ölçekte bir finans, politika ve haberalma ağı ve bağlantıları da mevcuttur. Aslında bu şebeke, İlluminati’nin küresel operasyonları ile zaman zaman ortak hareket etmekte, zaman zaman da rakip olmaktadırlar. Ama her şeyden önemlisi, Has Daire üyelerinin ve Papa’nın ortak kaderinin, Kudüs ve İsrail’in geleceği ile ilgili ortaklaşa yaptıklara planın kaderine sıkı sıkıya bağlı olmasıdır.41

Dünyayı Yöneten Gizli Güçler

Kupaların 3

Zenginlerin Komplosu
1990 yılında yazdığım küçük bir kitapçığın ismi, Deccalı Nasıl Tanıyacağız idi. Bu kitapçıkta; canavarın (Deccal), kendisine hizmet etmekle yükümlü Has Daire üyeleri üzerindeki muazzam etkinliğini açıklamıştım. Deccal, kendisine bu muazzam gücü veren şeytan (ejderha) tarafından takdis edilmiştir. Deccal’in, dünya hâkimiyetinin zirvesine, bir komplo ile yükseleceği, geçeceği ve paramparça edeceği”ne ilişkin kehanetler, bu ihtimali güçlend irmektedir.

Evrensel Bir Yasa Geliyor
Incil’in canavarla ilgili kehanetinde; evrensel gücü ele geçirdiğinde canavarın “zamanı ve yasaları değiştirmek istediğinden” bahsedilmektedir. Zaten şu anda, Tarot falı gibi uluslararası antlaşmalar ve sözleşmelerden oluşan dev dalgaların tehdidi ile yüz yüzeyiz. Bir Dünya Çevre Ajansı, bir Uluslararası Ceza Mahkemesi, bir Dünya Gelir Teşkilatı (İRS) (Birleşmiş Milletler yönetimi altında bir vergi ajansı) kurulması ile ilgili planlar yürürlüktedir. Daha da ötesi, yeryüzündeki değişik uluslar silahlı güçlerini Birleşmiş Milletler’in emri altına vermek üzere mevzuatlarında değişiklikler yapmaktadırlar. 1993’te, bir kesin emir ile (Başkanlık kararı 25), Başkan Bili Clinton, ABD askeri yetkililerinin BM’nin emri altına girmelerini ve gönüllü olarak Türkiye’de, Brezilya’da, Yunanistan’da Çin’de veya Rusya’da BM kumandası altında hizmet etmelerini emretti. Bunun yanı sıra, tüm Amerikan askeri birimlerine; Savunma Bakanlığina ait binalardan, ekipmanlardan ve sahip oldukları uçaklardan, füzelerden, tanklardan, askeri taşıyıcılardan “USA” armasını ve işaretlerini sökmeleri emri verildi.

ABD Hava Kuvvetleri’nin mavi renkli üniformalarından “ABD” armasının kaldırılması emri, Tarot falı bak denince Hava Kuvvetleri personeli arasında isyana neden olunca, geri alınmak zorunda kalınmıştı. Clinton yönetimi ve onun BM yanlısı kuklaları, Polonya doğumlu Genel Kurmay Başkanı John Shalikashvali, bir isyan çıkar korkusu ile “ABD” armasının ve diğer vatanseverlikle ilgili işaretlerin, üniformalardan kaldırılması ile ilgili emirlerini geri almak zorunda kaldılar.

DeccaPe devrettilerse, eğer durum böyleyse, peki neden Deccal, üç kralı yerlerinden edecek ve egemenliği altına alacak?

Sanırım bu sorunun yanıtı, bu yazının ilerleyen bölümlerinde detaylıca inceleyeceğimiz, Tarot falı ve Hegelci Diyalektikte yatmaktadır. Bu on kral, yeryüzündeki on krallığı, ulusu/bölgeyi, idare etmektedirler. Bazı nedenlerden dolayı, bu uluslardan/ bölgelerden üç tanesi, Deccal’in dünya hâkimiyeti hedefinin gerçekleştirilmesi adına kurban edilecektir (feda edilecek). İlluminati’nin en önemli sırrı da zaten; “denge; kaostan doğan düzen”dir. Kaos düzeni ile bunun sonucunda ortaya çıkacak ölümler, kan banyoları ve kargaşa vasıtası ile yeryüzünde, kıyamete yakın zamanlarda hüküm sürecek on kraldan üç tanesi kurban edilecek ve böylece İlluminati’nin bahsettiği denge ve dünya düzeni sağlanacaktır.

Yaşadığımız zamanda, G 7 (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İtalya İngiltere ve Kanada) liderleri, İlluminati’nin emirlerini yerine getirmek üzere, düzenli olarak toplanarak kendilerine gündemler ve hedefler belirlemektedirler. Bu grup, kesinlikle Rusya’yı ve Çin’i de içine katarak sayılarını dokuza çıkaracaklardır. Sonra da onuncu üye gelecektir. Bu üye de muhtemelen, Deccal’in zamanı gelince karargâhını kuracağı Kudüs şehrinin de bulunduğu İsrail olacaktır. Aslında bu, uzun zamandır İlluminati’nin gizli planındaki en temel unsurdur.
Şu konuyu anlamak bizim için önemlidir ki bu on krallığın gücünün kompozisyonu ne olursa olsun, “küçük boynuz” onların arasından çıkacaktır. (Daniel 7 8). Deccal bu on kraldan sonra ortaya çıkacak ve onlardan farklı ya da “ayrı” olacaktır. Bu kehanet bize Deccal’in, Birleşmiş Milletler kanalıyla iktidara geleceğini mi haber vermektedir acaba? Kutsal metinlerde geçen ve küçük boynuzun “tüm yeryüzünü yiyip yutacağı, ezip

Esrarengiz Örgüt İlluminati

Kupaların Şövalye

Deccalin Küçük Boynuzu
Kitabı Mukaddes’teki “Daniel Kitabı” bölümü, kehanet olarak bildirilen kutsal bulmacanın önemli bir parçasının yerine oturmasını sağlar. Bu kitapta; Yeni Dünya Düzeni’nin kıyamete yakın zamanlarda kurulacağı bize bildirilmiştir. Aynı resmin çizildiği (aynı konulardan bahsedilen) Vahiyler Kitabı’nda ise, on boynuzlu canavardan da bahsedilir. Fakat Daniel Kitabı 7:7 8, 23 25’de ayrıca; canavarın güçleneceği ve iktidara geleceği olaylar zinciri ve canavarın nasıl olacağı ve nasıl davranacağı da anlatılır. On boynuzun tam ortasından bir başka “küçük boynuz” çıkacağından bahsedilir.

Ve on boynuz bu krallıktan çıkacak olan on kraldır. Ve onlardan sonra bir başka kral gelecektir. Ve bu kral öncekilerden farklı olacaktır. Ve o, üç kralı hâkimiyeti altına alacak, Tarot falı ve Yüceler Yücesi’ne karşı ağır sözler sarf edecek, Yüceler Yücesi’nin azizle rine eziyet edecek, zamanı ve kanunları değiştirmek isteyecektir ve bu azizler, bir zaman, zamanlar ve zamanın bir bölümünde (üç buçuk yıl) onun eline teslim edilecektir. (Daniel 7:24’25)
Bu küçük boynuz bir insandır, bu nedenle Daniel Kitabı’nda şöyle denir: “Bu boynuzun gözleri insan gözleri gibiydi ve büyük sözler sarf eden (böbürlenen) bir ağzı vardı.” (Daniel 7 8)

Daniel Kitabı’nda bahsedilen Tarot falı gibi bu küçük boynuz Deccal’dir. İçi ve dışı şeytanla dopdoludur zaten, ruhu da şeytan tarafından ele geçirilmiştir. Kehanet bize onun; ilk on boynuzdan farklı olduğunu söylemektedir. Deccal canavarı büyük bir güç ka zandığında, on boynuzdan üç tanesini köklerinden sökecektir. Yani üç tane kralı hâkimiyeti altına alacaktır.

Vahiyler 17’de bize, bu on kralın hepsinin Deccal’e (küçük boynuza) sadık oldukları belirtildiğine göre, hepsi tek bir akıl sahibi gibi hareket ediyor ise tüm güçlerini ve yetkilerini yaratılmış herhangi bir şey, bizi Efendimiz Isa Mesih’te olan Tanrı sevgisinden ayıramayacaktır.” (Romalılar 8:38 39)
Tanrimn Krallığı’ndan kovulmuş ON ahlaksızlık, 1 Korin toslulara Mektup 6:9 10’da şu şekilde listelenmiştir: “Doğru olmayanların (günahkârların), Tanrimn Krallığı’na varis olamayacaklarını bilmiyor musun? Dikkat edin, aldanmayın! (1) Ne fuhuş yapanlar, (2) ne puta tapanlar, (3) ne zina edenler, (4) ne kadınlara benzemeye çalışan erkekler, (5) ne oğlancılar, (6) ne hırsızlar, (7) ne açgözlüler, (8) ne sarhoş ve ayyaşlar, (9) ne küfürbazlar, (10) ne de soyguncu ve şantajcılar, Tanrimn Krallığı’na varis olamayacaklardır.”
Öşür (zekât); kazancımızdan Tanrimn hakkı olan onda birlik kısımdır. “Kazancınızın onda birlik kısmını ambara (devlet hâzinesine) getirin,” buyurulmuştur. (Malaki 3:10). Öşür (onda birlik kısım), bizim Tanriya inancımızın DELİLİDİR.

İlluminati’nin gizli doktrini

Fırsata Dönüşen Suni Krizler
İlluminati’nin gizli doktrini Ordo Ab Chao Kaostan Doğan Düzen , konuyu bilmeyen ve mantıklı düşünen kişiler tarafından kafa karıştırıcı ve hatta hezeyan olarak değerlendirilir. İlerde etraflıca göreceğimiz üzere bu doktrin, “demir demiri keser” deyişinde ifadesini bulan gerçekliğe ve “krizler aynı zamanda yeni fırsatlara gebedir” politik inanışına dayanır. Şeytanın adamları Tarot falı ve nesiller boyu şunu fark ettiler ki geniş halk yığınları korktuklarında, yağma ve kaosa uğradıklarında ve yoğun bir karmaşa ve kaosla çepeçevre kuşatıldıklarında; kendilerini yönetenlere dönerek, “Her şeyi düzeltin bir şeyler yapın ama hemen, ŞİMDİ,” diye yalvarırlar. Güvenliğe ve düzene duyulan bu çılgınca arzu, İllüminati için çok çeşitli fırsatlar yaratır. Bu nedenle, kaos yaratmak için insanların bir kısmında korku ve öfke oluşturabilmek ve bu sayede insanların sükûnete ve

Büyük Çapta Katliam ve Kaoslar
1990’lı yıllarda kaos ve kanlı kıyımlar bol miktarda yaşanmıştı. Bosna’da, Ruanda’da ve Burundi’deki katliamlar ve soykırımlar, dünya kamuoyunun bilincini şoka uğratmıştı. FBI, CIA, BATF ve diğer Büyük Birader casusluk örgütleri, terörist saldırıları ve bombalamaları, Tarot falı gibi keskin nişancı saldırılarını, yangınları ve ABD’nin çeşitli bölgelerinde ölüm tarlalarını organize ettiler. New York’taki Ticaret Merkezi’nin bombalanması, Oklahoma kentindeki Federal Flükümet binasına saldırı ve Teksas Waco’daki Davidian tarikatı üyelerinin yakılması eylemini bunlar organize etmiştir.6 Ama tabii ki bu eylemleri, tarikatlara, korkunç vatanseverlere ve her renkten köktenci teröristlere mal etmişlerdi. Hıristiyan ve Müslüman “teröristlere”’. Doğal olarak bu terörist eylemleri de şeytani ayin takvimine uygun olarak planlamışlardı.

Bu tür olayların esrarengiz önemine dair bir ipucu, Işığa Bir Köprü isimli Masonluk kitabında bulunabilir (Masonluğun yüce konseyi olan İskoç Ayinleri grubu tarafından 1988 yılında yayımlanmıştır). Bu kitabın sayfaları arasında Pike’nin Tarot falı teorisini de buluruz. Bu teoriye göre krizler ve kargaşalar, “gerçek Mason kardeşliğinin kutsal imparatorluğunu uzun vadede gerçek ve mümkün” kılacaktır.8 Evet, Masonik bilgeliğe göre, kaostan düzen doğacak ve böylece Ordo Ab Chao gerçekleşecektir.

Bu elbette okült bir öğretidir ve düşük seviyeli, din dışı ka’ bul edilen masonlar bu konuda hiçbir şey bilmezler. Gerçekler bu kimselerden, sembollerle ve esrarengiz ifadelerle gizlenir. Fakat bu öğreti, Has Daire üyeleri ve İllüminati uşakları için mükemmel bir dinî inanç ve dogmadır.

Kupaların 10

Yüksek seviyeli üyeler ise ölümün, kan dökmelerin ve aynı zamanda kaosun, Büyük Plan’m işleyişinde mevcut olduğunun rüşmenin resmi adı Dünya Forumu’ydu. Karargâhı Presidio, California’da olan, doğal olarak Amerikalı vergi mükellefleri sayesinde kurulan Gorbaçov Vakfı, bu olayı “BİRİNCİ DÜN YA MEDENİ YETİ’nin doğuşu” olarak ilan etti Gorby’nin fal ve toplantısından sadece birkaç hafta sonra, İlkimi nati sponsorluğunda iki büyük olay daha meydana geldi. Ekim ayının başlarında, Papa II. John Paul Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. Saygın ve şeytani kurumun 50. kuruluş yıldönümü kutlamasında Papa, “hoşgörünün, dünya din birliğine nasıl katkıda bulunacağı” konusu hakkında yorumlarda bulundu. Bu konuşma aynı zamanda, Birleşmiş Milletlerin 1995 yılını “Uluslararası Hoşgörü Yılı” olarak ilan etmesinin, Papa tarafından desteklendiğinin de ilanı niteliğindeydi.

İsrail’in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi, arkadaşı Papa’dan bu mesajı duyunca kuşkusuz heyecanlanmıştı. Aslında Yahu diler kendi uluslararası galalarını kutladılar. Bu gala, Ekim ayında gerçekleşen ve Kudüs’ün 3000. yıldönümünü kutlayan, abartılı bir üçüncü bin yıl doğum günü partisidir.

Toprak anaya tapan, okültist (gizli güçlere tapan kimse) olan, şeytani plana sadık başkan yardımcısı Al Gore’un, “hükümeti yeniden inşa etmek” olarak iddia edilen hedefi için basın tarafından yoğun biçimde reklamı yapılmıştı.4 Bu arada konuyu bilenler, Illuminati üyesi temsilciler meclisi sözcüsü Newt Gingrich’in, tekno faşist bir yeniçağ kitabı olan ve Alvin ve Heidi Toffler tarafından yazılan Yeni Bir Medeniyet Kurmak kitabını neden onayladığını çok iyi anlar.

Dizayn Edilmiş Kaoslar Ve Krizler

Aşağıda, Onvell’in öngördüğüne benzer kabus gibi bir dünya hükümeti kurma amacında olan İlluminati’nin yarattığı kaoslardan ve tertip ettiği krizlerden bazı örnekler göreceksiniz.

Icat Edilmiş Bir Savaş: 7 Aralık 1941’de, Japonlar Pearl Harbor limanına saldırdılar. Şimdilerdeki tarih bilgimiz bize, 33. dereceden mason olan Başkan Franklin D. Roosevelt ve hain arkadaşlarının Tarot falı ve bu saldırının olacağını önceden bildiklerini söylemektedir. Savaş Bakanlığı aslında Japonların şifrelerini çözmeyi başarmıştı. Fakat Başkan Roosevelt, Amerika’nın II. Dünya Savaşı’na girmesini istiyordu. Bunun için de savaş karşıtı ve içe kapanmacı Amerikan kamuoyunun savaş ilanını gönüllü olarak desteklemelerini sağlayacak bir neden gerekiyordu.12
1 cat Edilmiş Başka Savaşlar: Ağustos 1964’te, Başkan Lyndon B. Johnson (LBJ), Kuzey Vietnam savaş gemilerinin, Vietnam kıyıları açıklarında Amerikan gemilerini topa tuttuğunu iddia etti. Amerikan Kongresi’nden neredeyse oy birliği ile geçenlerdir. 1917 yılında, Lusitania gemisi, içinde Tarot falı ve yüzlerce yolcusu ile birlikte battı. Bir Illuminati üyesi olan Başkan Woodrow Wilson, bu trajedinin sorumlusu olarak Alman denizaltılarını suçladı. Aslında onun gerçek niyeti, Ingiliz gizli cemiyetleri ve Farmasonlarimn isteği ile ABD’yi I. Dünya Savaşina dâhil etmekti.

O’nun bu konudaki sıkıntısı ve komplocu ortakları nin sıkıntısı , Amerikan halkının çoğunluğunun savaşa karşı olması hatta savaştan nefret etmesiydi. Gerçekten de bir yıl önceki seçimleri kazanmak için Wilson, Amerika’nın evlatlarını Avrupa’nın savaşma asla göndermeyeceğine dair söz vermişti. Bazı yetkin tarihçiler şimdilerde, Lusitania gemisini Ingilizlerin kendilerinin batırdığına ve Alman denizaltılarını suçladığına, bu sayede Başkan Wilson’a bu olayı kullanarak Amerikan ordusunu Almanlara karşı savaşa sokmak için Tarot falı bak denince bahane oluşturulduğuna inanmaktadır. Başka tarihçiler ise Lusitania gemisinin Amerika’da imal edilmiş silahlarla yüklü olduğuna ve bu silahların savaşta kullanılmak üzere Ingiltere’ye taşındığına inanmaktadır. Her halükârda, ortada gizlenen bir şeylerin bulunduğu aşikârdır. Başkan Wilson, hem yalan söylemiş hem de kamuoyunun Almanya’ya karşı nefretini kullanarak halkı tahrik etmiştir. Bu şekilde kızgın kamuoyu yoğun bir propagandaya maruz bırakılmış ve Amerikan ordusunun I. Dünya Savaşina katılmak üzere denizaşırı ülkelere gönderilmesine ikna edilmiştir.

Kupaların 8

Illuminati, savaşın yarattığı kaosu kullanarak fal ve kendi küresel planlarını gerçekleştirmek istemiştir. Müttefiklerin zaferi sonrasında Başkan Wilson ve onun perde gerisindeki akıl hocası Albay House sonradan Dış İlişkiler Konseyi’nin kurulmasına yardım etmiştir , bugünkü Birleşmiş M illetler’in öncüsü olan Milletler Cemiyeti kavramını öne çıkarmışlardır. O dönemde düzene olan umutsuz ihtiyacını istismar edebilmek için yoğun bir gayret gösterirler.

1920’lerde, Nazi Almanya’sı öncesi dönemlerde, komünist tahrikçiler ve göstericiler caddeleri işgal etti ve insanların gü venliğini tehdit etmeye başladı. İşte o zaman Hitler, kendine bağlı kahverengi gömlekli haydutlarını komünistlerle mücadele etmeleri için seferber etti. Bu mücadele sonucu ortaya çıkan düzensizlik ve kaos, Alman halkını, Kaostan Doğacak Düzeni order out of chaos yeniden kuracak bir lider aramaya yöneltti. O hengamede Hitler, bir beyaz atlı prens, kaostan doğacak düzeni kuracak bir kurtarıcı olarak ortaya çıktı.
Ama elbette hem Marksist, Komünist güçleri hem de Nazi haydutları kontrol eden şeytani gizli topluluklardı. Başka bir deyişle, kaos bilinçli olarak yaratıldı ki böylece düzen (ve kontrol) yeniden tesis edilebilsin. Her an bir tehdit teşkil eden kaosun korkunç sonuçları karşısında halk yığınları, kaosu ortadan kaldıracak ve düzeni yeniden tesis edecek olan bir kurtarıcıya parlak zırhlı şövalyeye güç ve yetki vermeye dünden razıdırlar. Devrimci bir kaosun neticesi ise İllüminati’nin planının gerçekleşmesi için uygun bir ortam ve fırsat ortaya çıkmasıdır.
Komplo teorileri yazarı Nesta Webster; zorbaların ve diktatörlerin gücünün bu Masonik doktrinde yattığını söyleyen çok az sayıda araştırmacıdan biridir. Dünya Devrimi kitabında Webster; küresel çaptaki komplocuların operasyon planlarını ayrıntıları ile anlatmıştır. “Onların amacı, huzursuzluk ve kargaşa yaratarak bundan çıkar sağlama amacıyla sistemli bir şekilde gayret etmektir,” diye yazar.

Lusitania’yı Batırmak
Sürekli ve sürekli olarak, bizi kontrol edenler suni krizler çıkarmışlar ve sonra da önceden hazırlanmış çözümler üretmiş çok iyi farkındadırlar. Gezegen Komisyontinun ve dünya çapında her yıl düzenlenen “işbirliği Anı” etkinliğinin organizatörü olan John Randolph Price, “Tanrısal Plan”ın, parlak ve yeni bir çağın doğumundan önce, tüm dünyayı temizleyecek ve saflaştıracak bir kaosa ihtiyaç duyduğunu iddia eder:

“Bu yeniçağ gelecektir. Yeryüzünde yeni bir cennet kurulacak tır. Hazırlıklar tamamlanmak üzeredir. Kaostan doğacak düzen sonucu yeryüzünde barış hâkim olacak ve insanoğlu için Yeni Düzen kurulacaktır.”

Bu alıntının, John Randolph Price’ın Süpervarlıklar kitabında yer alması ilginç bir durumdur. Bu kitapta Price, öteki âlemlerden gelen belirli ruhani varlıkların kendisine, yeryüzünde kurulacak bir Yeni Çağ Krallığı’nı müjdelediğini yazar yüksek ölçüde gelişmiş ve “aydınlanmış” süpervarlıklarm öncülük ettiği bir yeniçağ .

Knox; “Faşizm, İllüminati için idealdir

Knox; “Faşizm, İllüminati için idealdir. Demokratik olma’ yan ama oligarşik ve diktatörce olan bir tek parti sistemi olarak dizayn edilmiştir,” diye yazar. Nazilerin hayata geçirdiği şekliyle Faşizmde, endüstri, ticaret ve mallar bireylerin ve şirketlerin mülkiyetinde bırakılmıştır. Ancak yine de nihai otorite merkezi, devlet ve hükümettir.

fal bak

Yeni Dünya Düzeni’nin gerçekleştirilmesi için tasarlanan, Faşizm’in 2000’li yıllar sonrası yeni versiyonunda ise kurumsal seçkinlerin en üst kademesindeki devlet bulunmaktadır. Devlet mutlak ve hâkim güçtür. Sanayi ve ticaret kendi iyilikleri adına, devlet tarafından düzenlenecektir. Özel mülkiyet tüm pratik sonuçları ile birlikte devlet malı haline gelecektir. Sadece müh kiyetten kaynaklanan unvanlar, özel kişiler tarafından Tarot falı ve kullani’ labilecektir. Ticaret, ya İllüminati lordlarını zenginleştirmek amaçlı yapılacak ya da asla yapılamayacaktır. İllüminati bakış açısına göre Kapitalizm, orta sınıflara, hatta küçük insanlara çok fazla güç ve prim vermiştir. Komünizm ise bürokratlara ve politikacılara çok fazla güç ve iktidar sağlamıştır. En iyi düzen Faşizm’dir. Çünkü bu sistemde, güç ve iktidarın önemli kısmı birkaç imtiyazlı seçkin İllüminati eliyle fal bak ve kullanılmak üzere yeniden dağıtılır.

Komplocuların bakış açısına göre; böylece her iki dünyanın da (Komünizmin ve Kapitalizmin) en iyi
Aslında, İlluminati’nin küreselci ve Hegelci amaçlarından haberdar olan ancak birkaç zeki Amerikalı, Amerika’nın “ko münizmle savaş” stratejisinin gerçekte ne anlama geldiğini hak kıyla anlamaktadır. American Focus dergisinin yayıncısı olan James Knox bu zeki Amerikalılardan biridir. Bir avuç seçkin insanın, Tarot falı bak denince insanoğlunu sinsice dönüştürmek üzere kurguladıkları “Kapitalizme karşı Komünizm” diyalektiğine, Knox tarafından getirilen çarpıcı analiz aşağıdadır:

Dünyada hüküm süren iki büyük güç vardır… Her ikisi de aynı yönetim kurulu tarafından idare edilir. Biri Kapitalizm’dir, diğeri ise Komünizm… Sınırlandırılmamış bir Kapitalizm; doğal kaynakları insafsızca tüketir ve güçsüzleri yoksulluğa mahkûm eder. Ama bunun yanı sıra Kapitalizm; bir fırsatlar iklimi sağlar ve toplumun desteklenmesi adına ona katkı sağlayacak katma değer üretir. Ama bir avuç güçlü ve kibirli seçkinin hayalini kurduğu şey olan, dünya üzerinde diktatörce tam bir kontrol sağlanmasına müsaade etmez.

Bir avuç yönetici zümresi adına, hatta tek bir yönetici adi’ na çalışacak bir bağlılar toplumu oluşturmak için Kapitalizm karşıtı bir Komünist/Sosyalist hareket yaratılmıştır. 19. yüzyılın sonlarında Hegel; arzu edilen bir toplumsal düzenin, karşıt güçlerin birbiriyle ilişkisinden doğacağını söylemiştir. Bir tez (Kapitalizm) kendi içerisinden bir Antitez (Komünizm) do’ ğuracak, bu iki karşıt gücün birbiriyle ilişkisinden ve çarpış masından ise insanlığın arzusu olan yeni bir düzenin sentezi (Faşizm) ortaya çıkacaktır.

Bay Hegel şüphesiz bir Illuminati üyesiydi. Çünkü sonu Dünya Faşizmi’ne varacak 80 yıllık Komünizm yolculuğunu başlatan ve destekleyen bu adamlardı.

Knox’un analizi, hedefi tam ortasından vuran bir analizdir. Komünizm ile Kapitalizm’in sentezi ‘dünya hâkimiyeti için söyledi. Ve Pooff! Âdeta bir sihir gibi, devasa ve baş belası, hatta Başkan Reaganin deyimiyle bir “şeytan imparatorluğu” olan komünist dev öngörüldüğü şekilde hızla devrildi. Artık göz boyamaya ihtiyaç kalmamıştı. Gösteri bitti. Artık Illuminati için yeni oyun zamanı.

Carter Dönemi: Rockefeller Hüküm Sürüyor

fal bak

Demokrat Jimmy Carter, 1976 yılında başkanlık makamına gelmişti. Daha gelir gelmez Zbigniew Brzezinski’yi hem kendisine dış politika başdanışmanı olarak seçti hem de Ulusal Güvenlik Konseyi’ne başkan olarak atadı. Kimdi bu Brzezinski? CFR’ın yeni üyesi ve David Rockefeller Sr. ile birlikte Üçlü Komisyon’un ortak kurucularından biriydi. Aslında, “Carter kabinesindeki en üst 19 mevkiye gelen kişiler, David Rockefellerin kurduğu Üçlü Komisyon üyesi kişilerdi.”

Georgia Eyaleti Valisi iken Jimmy Carterin kendisi de fal bak ve Rockefellerin kurduğu Üçlü Komisyon’un kurucu üyelerinden biri olmuştu. 1976 yılında, İngiltere’nin başkenti Londra’da, Carter gizli bir toplantıda Lord Rothschild ve David Rockefeller ile buluşmuş ve kendisine, o yıl ABD Başkanlığı’na aday olması için “yeşil ışık” yakılmıştı.4
Cumhuriyetçi Ronald Reagan 1980 yılında Başkanlık için kampanya yaparken, her şeyin farklı olacağına dair söz vermişti. Hiçbir CFR veya Üçlü Komisyon üyesi, onun döneminde göreve getirilmeyecekti. Peki, gerçekte ne oldu?

Demokrat Jimmy Carter, 1976 yılında başkanlık makamına gelmişti. Daha gelir gelmez Zbigniew Brzezinski’yi hem kendisine dış politika başdanışmanı olarak seçti hem de Ulusal Güvenlik Konseyi’ne başkan olarak atadı. Kimdi bu Brzezinski? CFR’ın yeni üyesi ve David Rockefeller Sr. ile birlikte Üçlü Komisyon’un ortak kurucularından biriydi. Aslında, “Carter kabinesindeki en üst 19 mevkiye gelen kişiler, David Rockefellerin kurduğu Üçlü Komisyon üyesi kişilerdi.”

Georgia Eyaleti Valisi iken Jimmy Carterin kendisi de Rockefellerin kurduğu Üçlü Komisyon’un kurucu üyelerinden biri olmuştu. 1976 yılında, İngiltere’nin başkenti Londra’da, Carter gizli bir toplantıda Lord Rothschild ve David Rockefeller ile buluşmuş ve kendisine, o yıl ABD Başkanlığı’na aday olması için “yeşil ışık” yakılmıştı.4
Cumhuriyetçi Ronald Reagan 1980 yılında Başkanlık için kampanya yaparken, her şeyin farklı olacağına dair söz vermişti. Hiçbir CFR veya Üçlü Komisyon üyesi, onun döneminde göreve getirilmeyecekti. Peki, gerçekte ne oldu? Göreve 1969 yılından 1974 yılına kadar Cumhuriyetçi Richard M. Nixon Beyaz Saray’daki Oval Ofis’in mukimdi (başkanlık yapmıştı). Onun başkanlık döneminde, arkası arkasına yeni bürokrasi ve kırtasiyecilik işleri oluşturuldu. Federal bütçe yukarı fırladı, bütçe açığı hızla arttı. Çevre Koruma Yasası gibi yeni yükümlülükler getiren anayasaya aykırı yasalar çıkartıl dı. Bu yasalarla, özel mülkiyet hakları sınırlandırıldı ve hatta anayasanın öngördüğü durumlarda tazminat dahi ödemeksizin özel mülklere el koyma imkânı getirildi.

Nixon kendisine dış politika danışmanı olarak Henry Kissinger’i seçti. U. S. News&World Report gazetesi bu durumu; “Kissinger, New York Valisi Nelson Rockefellerin tavsiyesi üzerine seçildi. Rockefeller, Kissinger’i ‘elimizdeki en akıllı adam’ şeklinde tanımlamıştı. Zaten Nixon da onu dış politika konusunda baş danışman olarak atadı,” şeklinde yorumlamıştı.

Aslında politikacı Richard Nixon daima Rockefeller hanedanının bir kuklası olmuştu. Onların küresel hedeflerine sadakatini ispatlamak adına, çiçeği burnunda temsilciler meclisi üyesi olarak Richard Nixon, 9 Temmuz 1947’de, temsilciler meclisinin 68 sayılı müşterek kararını açıkladı:
“Kongrenin müşterek arzusu şudur ki ABD Başkanı, BM tüzüğünün 109. maddesi uyarınca derhal Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu toplantıya çağırarak, Birleşmiş Miletler’in dünya çapında yetkili kılınması için bir karar alınmasını sağlamalıdır.”

Nixon’un halefi olan Başkan Gerald Fox ise Kissinger’i Dışişleri Bakanı olarak muhafaza etmiş, ayrıca Nelson Rockefeller’i Amerikanin ilk seçimle gelmeyen başkan yardımcısı olarak Politik Simyacılık (Göz Boyayıcılık) ve Komplo: Sağ Kanat veya Sol Kanat, Cumhuriyetçi veya
Demokrat Hepsi Aynı!

New Age (Yeni Çağ) dergisi 33. dereceli, Kadim ve Kabul Edilmiş Iskoç Farmason Locasına kayıtlı Yüksek Konseyin resmî yayın organıdır. Bu Konsey, dünya çapındaki konseylerin anası olduğu iddiasındadır. Derginin Nisan 1988 sayısının kapağında, o zamanki Başkan Ronald Reagan ve üç masonun resmi görülmektedir. Başkan, kendisine Büyük Üstat C. Fred Kleinknecht tarafından sunulan çerçevelenmiş bir sertifika tutmaktadır. Dergi, Başkanın “Birader Kleinknecht”eyazdığı bir mektubu da yayımlamıştır. Mektubun bir bölümünde şöyle yazmaktadır: “On altı eski başkanın yer aldığı Farmasonluk Teşkilatına katılmaktan onur duyuyorum.”

Bush Dönemi: Rockefeller Hüküm Sürüyor

fal bak

George Bush’un kendi döneminde gerçekleştirdiği karanlık işler rekorunu hepimiz biliyoruz. Yeni Dünya Düzeni’nin kurulması için ateşli gayretleri, 1992 yılında Rio de Janeiro’da gerçekleştirilen esrarengiz Küresel Zirve’ye verdiği mide bulandırıcı desteği, dört yıllık başkanlığı döneminde yasalaşan ve geldikten sonra Reagan, kendisine Başkan Yardımcısı olarak derhal Kurukafa ve fal bak ve Kemik tarikatı üyesi olan George Bush’u seçti. Bush aynı zamanda bir Üçlü Komisyon üyesi ve CFR’ın direktörlerinden biriydi. Bir zamanlar Teksas’tan gelen genç bir Kongre üyesi olarak Bush; Amerika’nın egemenliğine son verecek ve yetkilerini BM’ye devredecek bir yasa tasarısı ha zırlamıştı. Bush aynı zamanda, yeryüzünün nüfusunu azaltmayı amaçlayan ve yoğun çocuk aldırma kampanyalarını destekleyen Rockefeller’ın kurduğu Sıfır Nüfus Artışı (ZPG) örgütünün de anahtar isimlerinden biriydi.

Cumhuriyetçi bir başkan olan Ronald Reagan, kabinedeki tüm önemli mevkilere Yeni Dünya Düzeni yanlısı Rockefeller referanslı kimseleri tayin etmişti. Ticaret Bakanı, Dışişleri Bakanı, Hazine Bakanı, Savunma Bakanı ve Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Direktörü gibi makamlara gelenlerin tamamı CFR ve Üçlü Komisyon üyesiydi.
İllüminati’nin Has Daire’si için yapılan harcamalar, Reagan yönetimi boyunca da azalmadan devam etti. Federal harcamalar şişti ve bütçe açıkları tavan yaptı. İnsanların özel mülklerini anayasaya aykırı olarak ellerinden almaya imkân sağlayan Müsadere Yasası kongreden geçti ve kurumların yetkileri artırıldı kamu yararı kararı olmaksızın . BATF, FBI, İRS ve EPA, yağmacı ve haydutvari eylemlerine devam etti. Bankacılık skandalları ve tasarruf&borçlanma fiyaskoları yaşandı. Cumhuriyetçilerin yönetiminde de hiçbir şey değişmedi aslında her şey daha kötüye gitti .

Bazı sıkı Reagan taraftarları, sekiz yıllık başkanlık dönemi boyunca Reaganin; etrafını çevreleyen düzen yanlısı içerden kişilerce (İllüminati üyelerince) tuzağa düşürüldüğünü ve kandırıldığını iddia ederler. Pis işleri aslında başkalarının yaptığını, Reagan’ın bir günahının olmadığını savunurlar. Ama tayin etmiştir. Nelson Rockefeller, mali skandallar nedeniyle görevini bırakmak zorunda kalan yetersiz ve beceriksiz Spiro Agnew’in yerine göreve getirilmişti.

Hem Nixon hem de Ford döneminde, esas etkili olan yöneticiler, Yeni Dünya Düzeni yanlısı Dış İlişkiler Konseyi (CFR) üyesi ve Amerika karşıtı olan Kabine Üyeleri ve Büro Şefleri idi. Zaten Başkan Ford’un kendisi de küreselci CFR üyesi ve 33. dereceden Mason’du.

İllüminati destekli yeniçağ hareketleri

fal bak

Dünya Devriminin Meşalecileri

1960İı ve 1970’li yıllara bakıldığında, İllüminati destekli yeniçağ hareketlerinin milyonlarca destekçisi olduğu görülecektir. Bir yeniçağ lideri ve Gezegen Komisyonu kurucusu olan John Randolph Price, aydınlanmış süper insanlar tarafından gerçekleştirilecek bir ütopyadan bahsetmeye başlamıştı. Price’ın ruhani liderinin belirttiğine göre aydınlanmış bu süper insanlar insanlığın “Yeryüzünün Ruhani Çağma” doğru ilerlemesinde çok önemli yapı taşları idiler. Bu insanlar dünya devriminin habercileri ve meşale taşıyıcıları idiler:
İmparatorluk muntazaman yavaş yavaş ortaya çıksın diye İiluminati; ülkeden ülkeye krizleri tetiklemekte ve mevcut olanları da hızlandırmaktadır.

Bugün dünya sahnesinde oynanan şey aslında bir göz boyamadır (simyacılıktır). Ortaçağlarda büyücüler, sihirbazlar ve ezoterik filozoflar, kurşun gibi baz metallerin altına dönüştü rülebileceğini iddia etmişlerdir. Ayrıca simya sayesinde yaşlı insanların gençleştirilebileceklerine ve yenilenebileceklerine de inanıyorlardı.
Simyacıların bu tuhaf inanışları pek çok kitapta ve sözleşmede yer almıştır. Fakat aslında bu yazılanlar felsefi saçmalıklar ve tuzaklardı. Bu şeytani inanç sahiplerinin ifade etmek istedikleri şey, aslında altın üretmenin ve zengin olmanın yeni bir yolu değildi. Onlar aslında bir dünya devriminin şeytani prensiplerini detaylarıdınyorlardı.

Bu simyacılar, insanın tanrılaşma sürecinin teorisini geliştirmişlerdi. Onların inanışına göre insan kendi çaba ve gayretleri ile mükemmelliğe ulaşabilir, kemâle erebilirdi. Kendi başına bir “Tanrı” olabilirdi. Kurşunu ve baz metalleri gizli bir formülle altına dönüştürmek ve insanları gençleştirmek, (Ponce de Leon’un “Gençlik Çeşmesi”efsanesi gibi) esrarengiz deneyimler yaşama arzusunun efsane kalıpları ile ifade edilmesiydi. Bu esrarengiz deneyimler sayesinde basit ve sıradan insan, tanrılık seviyesine çıkarılacak ve bozulmuş dünya ise evrim öncesi mükemmellik aşamasına geri dönecekti.

Simyacılar aslında devrimci insanlardı kendi zamanlarının Marksistleri ve Hegelcileri idi. İnsanlığı ve yeryüzünü özlerinde mevcut bulunan mutluluk durumlarına geri döndürmenin yollarını arıyorlardı. “Kaos” yoluyla insanlığın evrimini hızlandırmayı, Hz. Adem’in cennetten yeryüzüne gönderilmeden önceki mutluluk aşamasına geri döndürmeyi amaçlıyorlardı.

(Marie Antonette asla “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” dememişti). Daha sonra komplocular, bir haydut güruhuna Bastille Hapishanesi’ne baskın düzenlemelerini ve siyasi suç luları serbest bırakmalarını öğütledi.
Baskın yapan kalabalık, hapishanede toplam üç şaşkın ve mutlu sarhoş ve serseri bulunca oldukça şaşırmış olmalıdır. İçeride bulmayı umdukları siyasi tutuklu hiç yoktu. Yine de isyancılar Bastille’i yağmaladı, depoda buldukları silahlara ve patlayıcılara el koydu aslında ilk hedefleri bunlardı ve Fransa, barbarlıkta insanlık tarihinde benzeri görülmemiş tüyler ürpertici bir terör dönemine doğru yol almaya başladı.

Bize anlatıldığına göre, Lenin, Stalin ve Mao; zaten kaçınılmaz olan gelecek hızlandırılabilir, diyerek Marxin yazdıklarını bir adım öteye taşıdılar. Küçük ve çekirdek bir avuç adanmış adam (proleterya öncülüğünde) teşvik edilerek, onların öncülüğü ve desteği ile uyuşuk ve bilinçsiz halk yığınları Dünya Komünizmi’nin parlak ve yeniçağına ulaştırılabilir diye iddia ettiler.

Marksist teoriye yapılan bu tuhaf katkının, Illuminati’nin kutsal temeli mahiyetinde olduğu kolayca fark edilebilir. Uzun süredir kabul gören esrarengiz görüş de zaten, büyük amacın, insanoğlunun aydınlanması ve kutsal imparatorluğun kurulması dünyadaki devrimsel aktivitelerin süreçleri hızlandırılarak başarılabileceği yönündedir.