Duyular Dünyaya Açılan Pencereler

Gerçek dünya hakkındaki bilgilerimiz, duyularımızın sınırlan ile kısıtlıdır. Doğal duyulanınız sadece, bir şeyi ayırt edebilmek için en düşük ölçüde duyumsal uyarı gereksinimi ile değil, aynı zamanda ayırt edebildikleri sinyal aralığı ile de sınırlıdırlar.

Görsel pencere bize, yaklaşık 400 ile 700 nanometreyle sınırlı elektromanyetik aralıkta açıktır. Bu dalga boylan, görülebilen aralıktaki mor, mavi, yeşil, sarı ve turuncudan kırmızıya kadar değişen renklere karşılık gelirler. Bu aralık, kırmızı ötesindeki dalga boylarını (20.000 den 60.000 nanometreye kadar) ayırt etmemize izin veren gecegörüş gözlükleri gibi özel aygıtların kullanımıyla genişletilebilir. Bazı hayvanlar, insanlara göre daha geniş bir görüş aralığına sahiptirler. Yılanlar, memeliler tarafından  yayılan sıcaklık biçimlerini görmek için dudaklarını kaplayan organlarda duyumsayıcılara sahiptirler.

Olağan işitme için işitsel pencere, saniyede 20 ile 20.000 arasında değişen bir sıklık (frekans) aralığıyla sınırlıdır. Bu aralığın dışındaki sinyaller, ultrasonik ses dalgalarının (saniyede 20.000′ nin üzerinde) tanı için tıp alanında kullanılması gibi özel aygıtlar tarafından ayırt edilebilir. Bu dalgaların vücudun içindeki bölgelerden yansımaları, tümörler gibi çeşitli olağandışı durumları ayırt etmek için ve kalp kapağı etkinliği gibi çeşitli olayların çalışılması için kullanılabilir.

Görsel penceremiz, elektromanyetik spektrumun sadece küçük bir üne açıktır, işitsel penceremiz, ses spektrumunun sadece küçük bir üne açıktır. Benzer şekilde, kimyasal penceremiz, burun kanallarımıza ve dilimize ulaşan geniş bir molekül dizisinden sadece küçük bir e açıktır, insanların dünyaya olan görsel, işitsel, kimyasal ve diğer pencerelerini genişletmek için yollar bulmaya çalışmaları ve buna ek olarak dünyanın başka yönlerini açığa çıkarabilecek bilinmeyen pencerelerin olup olmadığını merak etmeleri anlaşılabilir.

Olağandışı duyumsamaları gerçekleştiren ek pencerelerin varlığını savunan çok sayıda kişi bulunmaktadır. Şimdi, bu savlan inceleyelim.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment