logo (1)

Günümüzde Üçüncü Dalga etkilerini hissettirerek yeni enfos ferini yaratırken, biz bu ortamda yaşam değil, zeka bulunduğuna inanıyoruz. Hiç şüphesiz, bu ilerlemenin kaynağı bilgisayardır. Elektronik işlemci ve makineye hafıza deposundaki verileri nasıl kullanacağını söyleyen bir işletim sisteminden oluşan bilgisayar, 1950’lerde henüz yeni doğmuş bir “ucube” idi. 19551965 yılları arasında, Üçüncü Dalga’nın Birleşik Devletler’de güçlenmeye başladığı yıllarda, bu bilgisayarlar sessiz sedasız iş dünyasına yerleşmeye başladı.

Başlangıçta ofisin tamamıyla ilgisi olmayan, kapasite açısından sınırlı, daha ziyade muhasebe işlerinde kullanılan sistemlerdi. Ama çok geçmeden, devasa kapasitelere sahip ve çok çeşitli amaçlarla kullanılabilen makineler, şirketlerin genel merkezlerindeki yerlerini almaya başladı. Booz Ailen & Hamilton yönetim danışmanlığı firmasının başkan yardımcısı Harvey PoppePe göre: “19651977 yılları arasındaki dönem, son derece görkemli bir bilgisayar çağıydı. Karşımıza çıkan şey, makine çağı düşüncesinin zirve noktasıydı. İnanılmaz bir başarıydı; yerin metrelerce altında, patlamaya dayanıklı ve antiseptik bir odada, bir düzine süper teknokrat tarafından kullanılan büyük bir süper bilgisayar!”

Bu merkezi devler öylesine etkileyiciydi ki çok geçmeden sosyal mitolojinin standart bir parçası haline geldiler. Karikatüristler, film yapımcıları, bilimkurgu yazarları, merkezi bilgisayarları geleceğin sembolleri arasına katmıştı. Herkes, bilgisayarları her şeye gücü yeten bir beyin, insanı aşan bir zekanın yoğunlaştırılmış hali olarak görüyordu.

Ama 1970’lerde gerçekler, hayal gücünü yavaşlattı ve bu gerçek dışı görüntüler ayıklandı. Bilgisayarlar inanılmaz bir hızla küçülüp kapasiteleri artarken ve fiyatları düşerken, toplum yaşamının her alanında küçük, ekonomik, kullanışlı bilgisayarlara rastlamaya başladık. Sadece genel merkezlerde değil, fabrikalarda, laboratuarlarda, satış departmanlarında, teknik serviste bile bilgisayarları görmek mümkündü. Gerçekten de sayıları öylesine arttı ki şirket yöneticileri kaç tane bilgisayarları olduğu sorusuna cevap vermekte zorlanıyordu. Bilgisayarın düşünce gücü artık tek bir noktada yoğunlaşmıyor, “dağıtılıyor” idi.

Bilgisayar gücünün dağıtımına hâlâ devam ediliyor. 1977 yılında, dağıtılmış veri işlemi için sadece Birleşik Devletler’de 300 milyon dolar harcandı. International Data Corporation’ın raporuna göre, bu sayının 1982 yılında 3 milyar dolara tırmanması bekleniyor. Çok yakında, özel eğitimle uzmanlaşmış bir bilgisayar rahipleri sınıfına gerek bırakmayan küçük ve ekonomik makineler, en az daktilo kadar yaygın hale gelecek ve böylece, çalışma ortamımıza daha fazla “zeka” katmış olacağız.

Bir önceki yazımız olan Akrep burcu Çin Astrolojisi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment