Hiç sokak partisi düzenlediniz mi?

Bir çocuğa akıl verdiniz mi? Koroda şarkı söylediniz mi? Süpermarketlere karşı bakkalları desteklediniz mi? Komşularınızın isimlerini biliyor musunuz? Eğer büyük bir şehirde yaşıyorsanız büyük olasılıkla bunları yapmamışsınızdır.

Hepimiz de toplumla bağlantılı olmanın önemini biliyor olmamıza karşın çoğumuz toplumla eskiden sahip olduğumuz bağlara sahip değiliz. Bu durumun en büyük suçluları bireysellikten oluşan “ben kültürü”, uzun çalışma saatleri ve televizyondur. Aynı zamanda aile yapısındaki değişiklikler de çoğumuzun yalnız yaşamamıza neden olurken, mahalle ortamlarının yaşadığı ve herkesin birbirini tanıdığı bölgelerde bile bu geleneksel yapı zarar görmeye başlamaktadır. Sosyal araştırmacı ve BBC program danışmanı Andrevv Mavvson, “Çoğu zaman sokakların ve çevrenin düzenlenme biçimi insanların birbirleri ilö karşılaşmak için bir hayli çaba sarfetmesine neden olmaktadır,” demektedir. “Yaşam ortamlarının devasallığı gerçekten de bu tür küçük şeyleri olumsuz yönde etkilemektedir.”
“Toplum” terimi, arkadaşlar, komşular ve aynı zamanda da yaşadığınız, alış veriş yaptığınız ve çalıştığınız yer anlamına gelmektedir. Bu çevre ile etkileşime girdikçe onu dostça mı yoksa tehditkâr mı buluyorsunuz? Ortak paylaştığınız bir geçmiş duygunuz var mı? Araştırmalar, büyüdükleri yerin yakınında yaşayan, ailelerine ve arkadaşlarına yakın olan insanların, daha “hareketli” toplumlarda bulunmayan bir sosyal destek ağına sahip olduklarını göstermektedir.

BBC mutluluk uzmanı Richard Stevens, kendi toplumuza yabancı taşmamızın en büyük suçlusunun otomobillerimiz olduğunu söylemektedir. “Artık, eskiden yaptığımız gibi arkadaşlarımız ve tanıdıklarımız ile görüşüp iletişim kurduğumuz yerel bölgelerdeki pazarlara gitmek yerine, alış veriş yapmak için tümüyle yabancıların bulunduğu şehir merkezlerine ya da büyük alış veriş merkezlerine gidiyoruz.”

Toplum, bize ait olma duygusu vermektedir ve toplumumuzu anlamak için ona ait olduğumuzu hissetmemiz gerekmektedir. MO Rl’nin, 2004 yılında yaptığı “Yaşam Tatminini ve Güveni Anlama” araştırması, bize en fazla zevk veren şeyin taşınmak istemediğimiz ve kendimizi güvende hissettiğimiz bir çevrede yaşamak olduğunu söy lemektedir. Bir takım gruplara katılmak, gönülü hizmetlerde bulunmak, birlikte tiyatroya ya da sinemaya gitmek… bütün bu toplumsal etkinlikler bize büyük bir zevk verir ve bunlar aracılığıyla insanlara güvenmeyi öğreniriz.

logo (1)

Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment