Kehanetleri nasıl anlayabilirim, üstat?

KODUN SUNULUŞU VE AÇIKLANIŞI

“Kehanetlerini nasıl anlayabilirim, üstat?” “Önce onları yoketmelisin.”

Nostradamus olarak tanıdığımız kişi yaşlanıp, hayatının büyük bir bölümünü adayarak yazdığı çalışmasını bitirdiğinde, bütün kağıtlarını, kitaplarını, notlarını ve belgelerini (hayatı boyunca tuttuğu gizli kehanetlerin kayıtlarını) toplayarak yakıp kül etmiştir.

Kehanetlerinin önsözünde onları, metalleri silahlara ve aletlere dönüştürdüğüne, inanılan Eski Yunan Tanrısı Vulkan’a sunduğunu söyler. Herhangi bir kağıt yığınından beklenmeyecek kadar parlak bir ışıkla yanan, cehennem alevlerini andıran bu ateş, bütün evi aydınlığa boğar.

Yakılan eserler arasında kehanette bulunmanın metotlarını ve ayinlerini anlatan yüzyıllarca öncesine ait büyü kitapları ve el yazmaları da vardı. Bunlar yanlış ellere geçerler korkusuyla yoke-dilmişlerdi.

Birkaç tane kitap Nostradamus’un anlattığı büyüklükte bir “yangını” oluşturmaya yetmez. Başka neler yakmıştı, ya da bizim Michael Nostradamus’un yazısı yani sonraki kuşakların dikkatini bu yakılanlara bu kadar çekmek istemesinin nedeni ne olabilirdi? Belki de bugün elimizde olan bu ilginç dörtlükler aslında gerçek kehanetler değil. Yaktıkları, kehanetlerin açık ve net olarak yazılmış şekilleri, bugünküler ise, onların gizli kalabilecekleri umuduyla çarpıtılmış şekilleri olabilir. Belki de bu yakma işlemini bize aktarmasının tek nedeni onun önemini vurgulamaktır. Aslında bunu bize kendisi de önsözünde açıklar. Asıl kehanetleri yoğunlaştırıp çarpıtarak zor anlaşılır bir duruma getirmiş, bu yolla kendi zamanın-dakilerin ve sonraki kuşakların Dünya’nın nasıl değişeceği konusunda gereğinden fazla bilgi sahibi olmalarını engellemek istemiştir. Söylediğine göre bu değişimler, öyle büyük olacaktır ki, insanlar kehanetler gerçekleşene kadar doğruluklarına inanmayacaklardır. En azından bu kehanetinin doğru çıktığına kuşku yok!

Nostradamus’un yaşadığı zamanla günümüz arasında her şey akilalmaz bir şekilde değişti. Buna karşın o zamandan 1200 yıl önce yaşamış bir Romalıyla Nostradamus’un anlaşmaları pek de zor olmazdı.

Latince ve Yunanca, eğitim görmüş kesimde hala konuşuluyordu. Eski Yunan matematiği ve astronomisinin yeniden keşfiyle yaşanan Rönesans adı verilen dönem henüz başlamıştı. Roma’nın çöküşünden bin yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen hayvanlar ve tekerlek hala tek taşımacılık yöntemi olarak biliniyordu.

Ama buna karşılık çok daha kısa bir sürede -dört yüz yıllık bir zaman içinde- seyahat edip günümüze gelen bir Rönesans insanı, gördükleri karşısında ya delirdiğine inanır ya da şeytanların arasına düştüğünü sanırdı. Arabalarında hızla ilerleyen insanların kendi zamanında aylar süren uzaklıkları, saatler içinde katettiklerini görürdü. Binlerce kilometre ötede olan olayları, aynı anda evine Yukarıda, kâhinin Temmuz 1566’da hayata gözlerini yumduğu evin duvanna anısına asılan tabela.

Bir önceki yazımız olan Para için aileye başvurmak yaygın bir uygulamadır başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment