Kuantumun gizli ilkeleri

Bir gün, gelecek kuşaklar bizim beton kule misali ev bloklarımızı kazmaya kalktıklarında, buralardaki teneke ve plastik enkazı, polyester perdeler, kınşmayan, “yıka ve giy” türünden gömlekler dışında orada yaşamış insanlara ait ne bulabilirler? Özgün hiçbir özelliği olmayan sokaklarda, birbirinin eşi sıralar halinde inşa edilmiş bu apartman bloklarında sessizce yaşayan zavallı insanlara ait ne bulurlar? Bu eserler onların sahiplerinin yaşamları ve aşkları, emekleri ve görüşleriyle ilgili ne yansıtabilir? Rilke’nin yetmiş yıl önce ifade ettiği gibi, bizler yavaş yavaş “görünenin balını” yitiriyoruz:

Bizim büyükbabalarımız için bile bir ev, bir çeşme, tanıdık bir kule, giysiler, paltolar son derece mahrem ve onlara aitti; hemen hemen her nesne içinde insani bir şey bulunan ya da insanlık adına kendi paylarını kattıkları bir kaptı. Şimdi ise, Amerika’dan üzerimize yığmlar ca boş, sahte şey, budalalık daniskaları yığılıyor. Amerikan tarzı bir ev, bir Amerikan elması ya da bağın atalarımızın umut ve düşüncelerini yerleştirdiğimiz meyve, üzüm ve evle hiçbir ortak yanı yoktur. Yaşamış ve canlı şeyler, düşüncemizi paylaşan şeyler; bunlar artık azalıyor ve bunların yerine yenilerini koymak olanaksız.

Belki de bizler böylesi ne değerleri bilen son insanlarız.

Rilke bu sözleriyle, yaşanan böylesi tinsel saygısızlığın yalnızca Amerika’ya ait bir sorun olduğunu, hatta Amerika’dan kaynaklandığını düşünmekle yanlış yapmıştır. Bizler, maddi dünyayla diyalogu yaşayan son insanlar olmak durumunda değiliz, ama Rilke’nin sözleri çoğumuzun çevremizi çirkinlik, kabalık, yapaylık ve sıkıcılığın yavaş yavaş ele geçirmesinden duyduğu acıyı dile getirir.

Maddenin bu yoksulluğu, bizi sadece diğer kültür ve kuşaklardan yalıtmakla kalmaz (onlar yarattığımız eserlerde bize ait çok az şey bulabileceklerdir), bizleri de şimdi, günlük yaşamda öyle ya da böyle basit yollarla birbirimizden yalıtır.

Maddesel şeylerin bilincin fiziğini yansıtıp yansıtmamaları, yansıtmadıklarında yaşanılan yoksulluk ve yabancılaşmadan söz edince aklıma Londra’da yaşarken yakınlarında oturduğum iki park geldi. Bunlardan biri yerel şehir belediyesinin sorumluluğundaydı, diğeri de o bölgedeki dokuz sokakta yaşayan sakinlerin.

Kaynak: Tarot falı

Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment