Mısır gelenekleri

Mısır geleneklerinde adı geçen Punt Diyarı, coğrafi yeri belirtilmeyen, gemicilerin sık sık ziyaret edip baharat, değerli ağaçlar ve elektrom (altın, gümüş alaşımı) aldıkları bir ülkedir. Kimi bu ülkeyi Rodezya’da, Zimbabıve’deki katıntılarda, kimi Atlantid’de buluyor. Punt Diyarı Mısırlılar için insanoğlunun doğu kutsal bir yer sayıbrdL
Mikene’de Aslanlar Kapısı’ndaki bir yazıtta, Mısırblar’ın Atlandı bir rahip olan Tot’un ocundan türedikleri belirtiliyor.

Mısır’ın tarihöncesi çağlarını araştıran Edenne Drioton ve Vandier, Baü’dan gelen hocaların yüzyıllar boyunca Mısır’ı yönettikten sonra Doğu’ya göç ettiklerini savunmakta.

“Ülkelerin Başlangıcı” adlı eserinde Ravvlinson:
“Mısırlılar, atalarının çok eski zamanlarda Nil kıyısına yerleşen yabancılar olduğunu söylerlerdi,” demektedir. Ravvlinsori’dan yüzyıllarca önce Herodotos da aynı görüşü savunmuştu:

“Mısırlılar, batıdan gelen ve dünyanın en eski ırkı olduklarını söyledikleri atalanyla övünürlerdi.”
Bu tür inanç ve düşünceler Sovyet görüşünü desteklemekten başka, hâlâ bir esrar sayılan Mısır uygarlığına yeni bir boyut getirmektedir.

Atlantid’le ilgili bir belge daha vardır: 1406 yılında Kanarya Adalan’na ilk ayak basan Fransızlar açık tenli, çok uzun boylu, kendilerini tayfundan kurtulan tek ırk sayan Guans (Guanches) yerlileriyle karşılaştılar. Guanslar’m inançlarına göre ataları ilk Atlant Kralı Uranüs idi.

Kayıp ülkenin varlığı ispatlanırken uygarlığı hakkında Eflatun’un söylediklerinden başka bilgimiz yoktur.
Eflatun’un söylediklerinden başka bilgimiz yoktur. Genellemeye kaçarak buna uygarlık diyoruz, çünkü Atlantidlcrin eski uygarlıkları etkilediği düşüncesi oldukça güçlenmiştir. Yorumcuların bir kısmı, geniş hayallerini imleterek, atomun keşfine varıncaya kadar AJtonllar’a birçok özellikler tanımışlardır. Atlantid’in yaşlılığı üzerinde durulura, kayıp ülkenin uygarlığının sonraki uygarlıklara birçok şeyler getirmiş olabüeceğini düşünebiliriz.
Bütün bunlar tahmindir. Günün birinde bu tahminler, bu görüşler doğru çıkarsa, günün birinde Atlas Okyanusu diplerinde yatan sırlan açıklarsa, beklenilmeyen bir anda başka kaynaklar keşfedilirse o zaman bütün tarih bilgilerimiz yeniden gözden geçirilecek, yeni bilinmeyen bir tarih yazılacaktır.

Atlantid’i jeoloji, eski gelenekler kabul ediyor, bir çok bilim adamı destekliyor; tarih inkâr ediyor. Bu yüzden kuşkulu davrananları inandırabilmek için daha başka geniş bilgiler gerekmektedir.

Bir önceki yazımız olan Atlantid kıtası başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment