fal bak

Motivasyon hakkmdaki modem bilinç teorileri de Aristo’nun modelini yansıtmakta, motivasyonun öncelikle içsel bilinç haritalarından oluştuğunu veya “beklentilerin” farklı eylemlerin potansiyel sonuçlarına dayandığını söylemektedirler. Bilinç açısına göre, kişinin davranışlarından çıkan sonuçlara bağlı beklentiler, motivasyonun birincil kaynağıdır. Bu açıdan bakıldığında, insanların hissettikleri, yaptıkları şeyler, bağlı oldukları değerlere dayanmaktadır. Örneğin; güçlü “pozitif” beklentiler, istenen sonuca ulaşmak için insanları daha fazla uğraşmaya yönlendirir. Diğer yandan beklenen sonuçlar “olumsuz” olduğunda, ya ilgisizlik ya da geri durma durumu ortaya çıkacaktır.

Zevk ve acıya ek olarak, “ihtiyaçlar” ve “güdüler” de motivasyonla ilgilidir. Örneğin; sistemler teorisinden yola çıkıldığında, dengeyi korumak için bir sisteme ihtiyaç duymak ya da homeostatis canlıların motivasyonunda temel kaynaklardan biri olarak görülmektedir. Sibernetiğe göre, istenen bir durumdan kopma otomatik olarak o durumu tekrar elde etme çabalarına dönüşecektir. Örneğin; “yemek arayışı” davranışı, gıda kaybından doğan fizyolojik dengesizliğin sonucu olan “açlık” hissi tarafından motive edilecektir.

Bazı motivasyon modelleri, en basit şekliyle öğrenilmiş beceriler ya da şartlandırma ile bağlantılıdır ve bu anlayışa göre belli motivasyonlar tekrarlamalar veya desteklerle mekanik olarak programlanmaktadır. Bu öğrenim ve motivasyon teorileri, “düşünce çevrimi” paradigmasının etrafmda Sigmund Freud, “haz ilkesini “ni motivasyonun birincil mekanizması olarak görür. Freud’a göre, canlılar “haz verici deneyimler aramaya ” ve “acıdan kaçınmaya ” yönelecektir; bu da Aristo’nun görüşüne uymaktadır.

Odaklanmaktadır; aldığımız bazı algısal unsurlar bazı tepkiler yaratır ve bu tepkiler zamanla olumlu ya da olumsuz yönde güçlenir. Ancak, fareler, güvercinler ve köpekler üzerinde yapılan ve “düşünce çevrimi” paradigmasını temel alan araştırmaların çoğu, fenomenler dışında kalmak üzere motivasyonun genellikle dış etkenlerden bağımsız olduğunu göstermiştir. Örneğin; Leonardo da Vinci, para veya övgü gibi harici “ödüller” beklemeden muhteşem kitaplarını yaratmıştır. Bu tür yüksek seviyeli içsel motivasyon, yaratıcılık ve dehanın ortak noktalan gibi görünmektedir.

Bir önceki yazımız olan AKREP BURCU (SCORPIO) başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment