Oniki ev Biraraya gelince

Ufuk

Oniki ev. Biraraya gelince dünyanın etrafında, aynı burçların yaptığı gibi, bir halka oluşturuyorlar. Ve bir kez daha astrolojinin temeline geri dönüyoruz. Temel sembole -daireye- sonsuzluğun, bütünlüğün, sınırsizliğin sembolüne dönüyoruz. Ama şimdi temel sembolü yeni bir açıdan görmekteyiz. Şimdi bir yılın mevsimlere dayalı düzenine göre bölünmüyor. Bölünümü daha ivedi: üzerine bastığımız toprak tarafından ikiye ayrılmış. Sonsuzluk ikiye bölünmüş.

Gökyüzünün yarısı görünür. Diğer yarısı görülemez. Yukarıda: altı ev başkalarıyla paylaşılan, herkesin gördüğü açık seçik gerçeği temsil eder. Aşağıda: altı ev anlam çıkarma yoluyla bulunan gerçeği sembolize eder. Hayal gücüyle rastlanan gerçeği.

Sübjektivite, kişisel duygu ve düşüncelere dayanma: ufkun altında saklı evlerin teması budur. Onlar duyguları, sırları, içsel yaşamı temsil ederler. Reaksiyonlar burada oluşur. Ama her zaman karanlıkta, gözlerden uzakta.

Gezegenlerin çoğunun ufkun altında yer alması durumunda, mutlaka içe dönük bir karakter göremeyebiliriz. Ay’ı Kova’da ve Jüpiter’i güçlü olan bir Yay burcu inşam bütün gezegenleri aşağıda bulunsa bile çekingen yapıda olamaz.

Bizim görebildiğimiz daha belirsizdir. O insamn algılamasını duygular ve sezgiler tatlandırmaktadır. Sohbet esnasında sadece gerçeklerden söz etmek yerine bu gerçekler hakkmdaki duygularım vurgulamaktadır. Yaşamı içsel varoluş biçimini araştırma serüvenidir ve dış dünyadaki koşullarda dalgalanmalar yaratmadan büyük evrimsel adımlar atabilir.

Ufkun altındaki çalışmanın başyapıtı doyurulan ihtiraslar ve gerçekleştirilen rüyalar değildir. Bu kadar somut bir şey değildir. Başyapıt kavrama, farkına varmadır. Ve kavrayış gerçekleşirken görülemez.

Gezegenlerin çoğunun üst yarımkürede yer almasının anlamı bunun tam tersidir. Ufkun üzerindeki evlerde somut, besbelli deneyimler vurgulanır. Başımızın üstündeki gökyüzü herkes tarafından görülür ve paylaşılır. Hiç bir sırrı gizlemez. Objektif yapılar, toplumsal bilinç ortaya çıkar ve alt yarımkürenin mistisizmini, mantık dişiliğim ve mahremiyetini dengeler.

Birçok gezegeni yukarıda olan insan her zaman dışadönük değildir. Yine, konu daha belirsizdir. Karakterinin özelliğim evler değil, haritasında güçlü burçlar ve gezegenler belirler. Ama ister kitap kurdu olsun, ister egzotik dansçı, hayatı dolu bir hayattır. Yolunda ilerlerken, her gelişim noktasında, görülebilir bir olay bulunur. Olay bir başka şehre taşınmak olabilir. Bir evlilik olabilir. Doğu’ya yolculuk olabilir. Ne olacağım söylemek zor, ama mutlaka bir şey olacaktır. Böyle bir insamn her önemli evrimsel adımının sinyalini veren gözle görülür bir yaşam ri-tüeli vardır. Kayda değer bir değişiklik, gökyüzü gibi görülür, bir geçit töreni eşliğinde gerçekleşir. Kavrayış yetersizdir. İnsamn değişen kişiliğini yansıtacak ve kristalize edecek bir olay yaratması gerekir.

Göksel küreyi bölmenin birinci yöntemi aşikar bir yöntemdir. Dünyanın kendisi bölücü çizgi olarak kullanılmakta ve uzayı objektif ve sübjektif dünya olarak iki paralel evrene ayırmaktadır. Bölmenin ikinci yönteminin anlaşılması ise daha güçtür.

Bir önceki yazımız olan Astroloji’de Neptün başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment