Rüyada Azraili Görmek

Rüyamda azrail ile ölüm hakkında konuşmak istemiştim, ikimizden biri hasta olmadan ya da ölmeden önce. Kaçınılmaz son geldiğinde ne istediğimize dair kaçınılmaz son diyorum ama tüm konu hakkında en garip şeylerden biri de bu. Ölüm hakikaten kaçınılmaz ya da son olarak görünmüyor. Bir şekilde kaçınılabilir gibi geliyor. Ancak, kaçınılamaz. Beynimizin bir köşesinde öleceğimizi biliyoruz, ama diğer tarafında da,pek de inanmıyoruz.

Bu rüyayı Judy ile yapmayı istemiştim ki, kaçınılmaz son geldiğinde her ikimiz de diğerinin arzu etmiş olduğu biçimde ölebilmesine yardımcı olabilsin. Dilindeki yumru bulununca, bu konuşma da doğal olarak mümkün olmadı. Muhtemelen ölüyor olmak yerine, yaşarken vasiyet kaleme almak daha kolay. Bu vasiyetnameler en büyük varsayımlardır. Bu rüyayı yapabilmiş olsaydık, ne değişirdi ki? Hastalanmadan önce, hasta olduğunuzda neler hissedeceğinizi bilemezsiniz ki. Cesur olacağınızı düşünebilirsiniz ama belki de ödünüz kopacaktır. Ölümü kabullenebilecek bir yol bulmayı umabilirsiniz ama kolayca ölüme karşı çıkabilirsiniz. Hastalığın gelişiminin ne yönde olacağını veya sizin buna karşı nasıl tepki vereceğinizi ya da ne gibi seçeneklerinizin olacağı hakkında hiçbir fikriniz yoktur. Hastalığın gelişimiyle ilgili gerçeklerden haberdar olup olmayacağınıza dair de hiçbir ipucu yoktur. Çünkü gerçek soru, gerçeğin Ne Olduğu ve bize bu gerçeği kimin açıklayacağıdır. Acaba, biz bu gerçeği bilmek isteyecek miyiz?

Birkaç ay önce arkadaşım Henry öldü. Kendisi şanslı olarak tabir ettiğimiz insanlardandı. Dolu dolu, zengin ve başarılı bir ömür geçirdikten sonra 82 yaşında öldü. Retinadaki san nokta bozukluğuyla, iki
yıl başarıyla baş etti, arkadaşlarının çoğu, görmediğini fark etmedi bile, sonra, belki de o güne kadarki başarılarını gölgede bırakabilecek, ki bu başarılar çok önemliydi, kör olmakla ilgili bir kitap yazdı. Bir gece uykusunda, selamet içinde, tüm sevdikleri yanınday ken, kalp yetmezliğinden öldü. Ölümünden önce, ofisinde sakladığı büyük kahverengi akordiyon dosyasının getirilmesini istedi, içinde, gençliğinde aldığı aşk mektupları vardı. Bu mektupları, içinde çok hoş notlarla birlikte, kendisine yazan kadınlara geri postaladı ve geri kalanını da imha etti. Dahası, geride, çalınmasını istediği müzik de dahil olmak üzere, cenaze töreninin nasıl yapılmasını istediğine dair detaylı bir de talimat bıraktı, bütün bunlar bilgisayarında, adını “çıkış” koyduğu bir dosyanın içindeydi.

Henry’nin ölümünü bu şekilde ele alışına imrendim. İlham vericiydi. Ancak gene de, ne şekilde uygulanabileceğini tam kavrayamadım. Birincisi, bana yazılan tüm aşk mektuplarını kaybetmeyi başardım. Zaten o kadar da çok fazla yoktu ya. Eğer mektupları bulsam ve yazanlara geri postalasam bile, sizi temin ederim ki, hepsi çok şaşırırlardı. Yıllardır bu adamların hiçbirinden haber almadım ve hepsinin de beni çok başarılı bir şekilde unuttuklarının delilleri var. Cenaze töreninin ne şekilde olması gerektiğine dair talimatlara gelince, belki birkaç tane yazabilirim. Örneğin, defin töreninden sonra bir resepsiyon verilecekse, ne yemek verilmesini istediğimi biliyorum: Lexington Avenue’daki William Poll adındaki dükkândan alınacak parmak sandviçler. Aynca şampanya da iyi gider. Şampanyayı çok seviyorum. Çok eğlenceli. Bunun dışında, hiçbir fikrim yok. Daha gömülmek mi yoksa yakılmak mı istediğime dahi karar veremedim; çünkü yakılmak, yeniden doğuş (eğer böyle bir şey varsa) (Olmadığını biliyorum zaten) (Ama gene de) şansını haylice azaltıyor.

logo (1)

Bir önceki yazımız olan Terazi Burcu başlıklı makalemizde astroloji, başak ve burçlar hakkında bilgiler verilmektedir.

Leave a comment