Sahnya’daki mağara insanları

Erich von Daniken bu konuda:
İtalya’da Güneş ve Kuzey Amerika’daki, İsveç. Sahnya’daki mağara insanları, resim konusundaki İni ölçebilmek için, birbirlerini ziyaret eder Bu konuda belki en doğru sözü Profesör Alexei Kazan tsev söylemiştir “Bu resimler binlerce yıl önce dünyamızı ziyaret eden tanımadığımız yaratıkları gösteriyor. Bunlan araştınp tartışmak, üzerlerinde çeşitli yorumlar yapmak gerekir; varlıklarını kabul etmemek için bir nedenimiz yoktur.”

30 HAZİRAN 1908 de, Sibirya’da Yenisey nehri yakınlarında konaklayan Tunguz kavimleri hayret verici bir olaya tanık oldular Sabahleyin tam 7.17de bir ateş küresi gökyüzünü yarıp hızla üzerlerinden geçti ve kayboldu. Hemen arkasından korkunç patlamalar duyuldu, kavurucu bir sıcak dalgası bütün bozlan kapladı. Patlama merkezinden 900 kilometre uzaktaki irkutsk şehrinin sismografya aletleri bir saat boyunca durmadan sallandı; bozkırdaki göçebe toplulukların, geyik sürülerinin büyük bir kısmı, en küçük bir iz bile bırakmadan, bir anda ortadan kayboldu.
Daha sonraki günlerde Sibirya’nın ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde esrarengiz bir ışık geceleri aydınlattı: Londra’da sabaha karşı sokaklarda rahatça gazete okunabildi; Rusya’da, Batı Avrupa’da ve Kuzey Afrika’da gökyüzü haftalarca garip şekilli, altın renginde bulutlarla kaplandı. Bilim adamian, bütün bu olayların dev bir göktaşrnın düşmesinden ileri geldiğini açıklayarak, yoruma yer bırakmadılar.

Aradan yıllar geçti, olay unutuldu. Yine de birçok biÜm adamı bu göktaşı olayını daha yakından araştırmak gereğini duyuyorlardı. 1927 yılında Leningrad Madencilik Müzesi görevlilerinden Prof. 1 eonid Kulikin yöneHmindeki bir keşif kolu olay bölgesinde ilk araşhrnul.ıra başladı. O günden hayatta kalanlar sorguya çekildi; göktaşının izleri aranıldı, hiçbir şey bulunmadı. Iyûnser bir yoruma göre, göktaşı bir bataklığa düşüp kaybolmuştu. Bataklık düşüncesi ilkin Kulik’e de olumlu geldiyse de araştırmalar ilerleyince görüşünü değiştirmek zorunda kaldı; bütün dikkatini ortalığı kasıp kavuran yangının izlerine verdi.

Düşüş merkezine yaklaştıkça bitkiler çok belirli bir şekilde azalmaya, kaybolmaya başlıyordu. 10.000 Km2’lik bu bölge bugün bile tamamen kurak kalmıştır.

Araştım araş hra bataklık bir arazide değişik boyda deliklere rastlanıldı. Toprak tarandı, 35 m. derinliğe kadar inildi, uzun bir incelemeden sonra toprağa karışmış mikroskopik denebilecek demir ve nikel parçacıkları bulundu
1927de başlayan araştırmalar aralıklı olanrakson yıllara kadar sürdü ve 1960’ta elde edilen sonuçlar radyoaktivitenin bütün bölgede normalden üç kat daha üstün olduğunu gösterdi. 1950 yıllarında S.S.C.B Bilim Akademisi Fizik ve Kimya Enstitüsünden Mikhail Tsikulin ve Vladimir Rodionov, olayın, çok büyük bir kozmik nesnenin yarattığı balistik tepkiden doğduğunu öne sürdüler. Görüşleri kuramsal hesaplara dayanan ikili, 30 ile 100 m. çapında, saniyede 10 ile 50 kilometre hızla hareket eden bu nesnenin bir atom bombası kadar etkili olabileceğini ileri sürüyordu. Şu var ki, bu tür bir patlamanın 200 m. derinlikte, 1000 m. çapında bir krater meydana getirmesi gerekidir. Tsikulin ve Rodionov buna da bir karşılık buldular: Krater görüşü kabul edilirse, bu patlama merkezinde değil, daha uzaklarda, kuzeybatıda ve araştırmaların uzanmadığı bir bölgede aranmalıdır.

GMş uzun süre tartıldı, sonunda göktaşı savını destekleyen CAktaşı Komitesinin bütan sekreteri Evgeni Krynov, kozmik nesnenin atmosferde eriyen kocaman bir buz parçası olduğunu açıklayınca, krater ya da iz arama konusu kendiliğinden ortadan kalktı.

Aslında bütünüyle kuramlara dayanan bu görüşler yeterli, açıklayıcı olmaktan çok uzaktı ve Sibirya’daki patlama çözülmemiş bir esrar durumundaydı.

Bir önceki yazımız olan Kahve falında uçak başlıklı makalemizde falda bozuk para, falda jeton görmek ve Kahve falında jilet hakkında bilgiler verilmektedir.

Leave a comment