ŞEKLE GİRDİKLERİ ZAMAN CİNLERİN GÖRÜLMESİ

Mustafa Kençur sözüne devam etli ve şöyle dedi:

— Allah Sübhanehû ve Teâlâ Hazretleri, biz cinlere istediğimiz şekil vc suretlere girme gücü ve kabiliyeti bahşetti. Enlal Sûresi’nin şu âyetini bir oku: “Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve: “Bugün intanlardan sizi yenecek kimse yoktur. Doğrusu ben de sie yardımcıyım” dedi. İki ordu karşılaşınca da geri dönüp: “Benim sizinle ilgim yok, doğrusu sizin görmediğinizi ben görüyorum ve şüphesiz Allah’tan korkuyorum. Allah’ın azabı şiddetlidir” dedi.” (Enfâl Sûresi, âyel: 48)

Kitaplarla dolu kütüphaneme doğru gözlerini dikli vc söylendi: Yanında bulunan tefsir kitaplarından biriyle âyetin tefsirini bana oku.

Ona dedim ki:

— Şu İbni Kesir’in tefsiri, şu da Kurtubî tefsiri. Kurtubı tefsirini elime alınca, bana “Oku!!” dedi. Kurtubî’den âyet-i kerimenin tefsirini bulup okumaya haşladım. “Bedir Savaşı yapıldığı gün şeytan. Mckkeli müşriklere Sürâka b. Mâlik b. Cu’şcm’in suretinde göründü. Bu adam Bekir b. Kinine oğullanndandı Kureyş. bu kabilenin kendilerini avlamasından devamlı korkardı. Çünkü Kureyşliler bu kabileden bir adam öldürmüşlerdi. Şeytan, onlara Sürâka b. Mâlik şeklinde göründü ve Ayette işaret edilen sözleri Kureyş’e sadetti. Dahhâk şöyle der: “Bedir günü

şeytan, müşriklere bayrağı vc orduları ile geldi ve Kurcyş’in kalbine, asla yenilmeyeceklerini, çünkü uğruna savaştıkları dinin atalarının dini olduğu fikrini onlara fısıldadı.” İbni Abbas Hazretleri bu konuda şöyle der: “Allahü Teâlâ, Peygamberi Hazreti Muham-med (s.a.v.)’i ve mü’minleri 1000 adet melekle destekledi. Bu meleklerin 500 tanesinin başında Cebrail, diğer 500’ünün başında da Mikâil bulunuyordu. Her ikisi dc mü’minleri sağdan ve soldan (iki taraftan) desteklemişlerdi.

İblis, şeytanlardan müteşekkil ordusuyla Müdlic oğullarının şekillerine girerek yanlarında sancaklar olduğu halde geldi. İblis (şeytan) Sürâka b. Mâlik b. Cü’şem kılığına girmişti. Şeytan müşriklere şöyle dedi: “Bugün size hiçbir insan topluluğu galip gelemeyecektir. Ben size komşuyum (yardımcıyım).” İki taraf (mümin ve müşrikler) karşı karşıya gelince, Ebû Cehil: “Allah’ım! Hangi taraf haktan yana ise sen ona yardım et” dedi. Hazreti Peygamber (s.a.v.) elini dua için Allah’a kaldırarak: “Bu bir avuç mü’mini helâk edersen, yeryüzünde asla sana ibâdet edilmez” dedi. Cebrail (a.s.) Hazreti Peygamber’e: “Bir avuç toprak al” dedi. Hazreti Peygamber de yerden bir avuç toprak alıp müşriklerin yüzlerine doğru savurdu.

Hiçbir müşrik yoktur ki, bu atılan toprak onun gözlerine, ağzına ve boğazına kaçmasın. Müşrikler bozguna uğradı ve arkalarını dönüp kaçtılar. Cebrail (a.s.) İblis’in üzerine doğru yürüyünce İblis elinden tutmakta olduğu müşrikten sıyrılıp ordusu ile birlikte kaçmaya başladı. Müşrik ona dedi ki: “Ey Sürâka! Sen bize, ben sizin komşunuzum demedin mi? Şimdi

neden kaçıyorsun?” İblis ona: “Ben sizden uzağım. Ben sizin görmediklerinizi görüyorum” dedi. Aynı açıklamayı hem Beyhakî, hem diğer müfessirler aynen zikretmişlerdir.34

Mustafa Kcnçur:

— İşte bu. cinlerden olan iblisin, şeklini ve sesini iyi bildiği bir adamın suretine girdiğine bir delildir. Hattâ iblis, müşrik bir insanın elinden tutup ona yardım etme hususunda söz bile vermiştir.

Sahîhi Müslim’de yılan suretine giren cinni ile ilgili bir rivayet bulunmaktadır.

Mustafa Kençur’un bu açıklamasından sonra Sahihi Müslim’i aldım, ilgili (konuyla) hadisi şerifi bulup okumaya başladım:

“…Ebû Saib, Ebu Said el-Hudrî’y evinde ziyaret etti. Ebû Saib: “Ebû Said el-Hudrî odadan içeri girdiğimde namaz kılıyordu. Namazını bitirmesi için oturup beklemeye başladım. Evin bir tarafında bulunan hurma dallarında bir hareketlenme oldu. O tarafa doğru yöneldim. Bir de ne göreyim! Orada hurma

“‘Kurtubî Tefsiri. Darü’ş-Şa‘b baskısı, sh. 2865.

Bu hâdise, iblisin şekle girip gözükme meselesi ilk defa cereyan eden bir hâdise değildir. Daha önce. İblis, Necd kabilesinden bir adaının şekline girip hicretten önce Mekke’de (Dârü’n-Nedve’de) müşriklerin toplantısına katılmıştır. Müşrikler. Hazret i Peygamber’i nasıl ortadan kaldıracaklarını planlıyorlardı. İblis onlara şöyle akıl verdi: “Her kabileden bir delikanlı seçin. Bunlar aynı anda Muhammed’e vursunlar. Böy-lece Muhammed’in kanı bütün kabilelere dağılmış olur. Kureyş de tüm kabilelerle baş edemez. Denildi ki. bu görüşü ortaya atan Ebû Cehil idi. İblis, “bu adamın dediği en isabetli görüştür” diyerek onu destekledi. (Sîretü İbni Hişam)

dallarının arasında bir yılan var. Onu öldürmek için üzerine alıldım. Fakat Ebû Sald oturmam için bana işaret etti. Ben de oturdum. Yılan çekilip gidince bana evdeki bir odayı gösterdi. “Bu odayı görüyor musun?” dedi. Ona “Evet” dedim. Bu odada bir zamanlar henüz yeni damat olmuş bir delikanlı vardı. Biz Hazreti Peygamber (s.a.v.) ile birlikte (savaşa hazırlık olarak) hendek kazıyorduk. Bu genç gün ortalarında Hazreti Peygamber’den izin alır, ailesinin yanına gelirdi.

Bir gün yine izin istedi. Hazreti Peygamber (s.a.v.) ona: “Silahını üzerine al, çünkü başına kötü bir iş gelmesinden korkuyorum” dedi. Genç, silahını aldı ve evine döndü. Hanımı iki kapı arasında ayakta duruyordu. Hanımını kıskandı ve ona doğru mızrağıyla yürüdü. Hanımı korkup ona dedi ki: “Mızrağını kendine çek, eve gir de bak, benim dışarı çıkmama ne sebep olmuş.” Delikanlı içeri girdiğinde yatağın üzerine kıvrılmış yatan iri bir yılanla karşılaştı. Mızrağı ile ona hücum edip mızrağını ona isabet ettirdi. Yılan da (yılan şekline girmiş cin) gencin üzerine atıldı. Gencin mi, yılanın mı, önce öldüğü bilinmemektedir. Allah’ın Rasulü’nün huzuruna varıp durumu anlattık ve ona dedik ki: “Allah’a dua edin de arkadaşımızı diriltsin.” Bize: “Arkadaşınız için Allah’tan af dileyin ve gidin onu defnedin” dedi ve ekledi: “Medine’de birtakım cinler Müslüman oldu. Siz onları (herhangi bir şekle girdikleri vakit) gördüğünüzde üç gün mühlet veriniz. Şâyet bu müddet içerisinde (şekle girmeye devam

edip) ((kip gitmezlerse onları öldürün. Çttnkfl o şeytandır.

Mustafa Kençur bana şöyle dedi:

— Şayet o genç, yılanı bulunduğu yerde öldürdükten vc bundan iyice emin olduktan sonra dışarı çıksaydı kendisine, belki de o yılan bir kötülük edemeyecekti. Ama onun eceli de bu şekilde imiş. Bunda ders vc ibretler mevcuttur. Ne olursa olsun bu Muhammedi hadîsi şerif, cinlerin çeşitli şekillere girebileceklerine bir delil teşkil etmektedir. Cinler

,JSahih-i Müslim. Kitâbü Katlil Hayyiı ve Ğayruhâ; Imam-ı

Mâlik, Muvatta. KitâbO’l-lsti’zan.

Imam-ı Ncvcvî. Müslim’in şerhinde şöyle der “Mâıri der ki: Hazreti Peygamber (s.a.v.) şehrinin (Medine-i Münevvere) yılanlarını, onları uyarmadan ve mühlet vermeksizin öldürmemeliyiz. Şayet kişi, bu yılanlan (çünkü mü’min cin olabilir) uyardığı halde ayrılrp gitmezlerse o zaman öldürebilir. Medine-i Münevvere’nin dışındaki bütün yerlerde uyarmaksızın ve mühlet vermeksizin yılanları öldürmek men-duptur. Çünkü hadîs-i şeriflerin umumu buna işaret etmektedir. Bir kısım âlimler: “Onlara üç gün mühlet verin, onları hemen öldürmeyin” sözünün, sadece Medine için olmayıp, taşradaki evleri de kapsadığı görüşündedirler. Evlerin adışında görülen yılanlar mühlet ve uyarı olmaksızın da öldürülebilir. Kâdî şöyle der: “Bazı alimler der ki, yılanlan, mutlak olarak öldürme emri, ev cinlerini (yılan) öldürmekten nelıyetmekle, bu mutlaklığı hususileştirmiş, bunların dışındakileri öldürmeye cevaz vermiştir. Kısa kuyruklu habis (pis) ev yılanları da öldürülebilirler. Cinleri ikaz ve onlara mühlet verine şu şekilde olur: Hazreti Peygamber (s.a.v.) onları şöyle uyardı: “Size, Süleyman b. Davud’a insanları incitmemek üzere vcrdi-ğiııiz sözü hatırlatırım.”

istedikleri her türlü şekil ve kılığa rahatlıkla girebilirler.

Ona dedim ki:

— Güzel, cinlerin istedikleri şekle girebilme kabiliyet ve yeteneklerine sonra döneriz. Çünkü senden bu hususta bazı açıklamalar isteyeceğim. Şimdi istersen ikinci meseleden ya da sizi görmenin mümkün -olduğu ikinci durumdan söz edelim. Demiştin ki, Sinir ve büyü esnasında ya da sihir ve büyü suyıindan içildiği zaman cinleri görmek mümkündür.

— Evet. Bu durumlarda bizi görmek gâyet kolaydır.

— Bu mesele biraz daha aydınlatılmaya muhtaç.

— Evet. Allah’ın izniyle sana birtakım konulan daha bir açacağım. Bu bilgiler, insanlar tarafından kaleme alınmamış bilgilerdir. Ancak çok müstesna insanlar (ki bunlar da çok azdır) bu konularda bilgi sahibidir.

— Allah seni mükâfatlandırsın. Bildiklerini bana anlat. Çünkü Allahü Teâlâ, “Size ilimden çok azı verildi (İsrâ Sûresi, âyet: 85) buyurmaktadır.

Bir önceki yazımız olan Akrep burcu hobileri başlıklı makalemizde akrep burcu anlamı, akrep burcu astroloji ve akrep burcu bu hafta hakkında bilgiler verilmektedir.

Leave a comment