ZITLARIN BİRLİĞİ DEVİNİMLİ VE ANLAYIŞLI, KADIN VE ERKEK, AKIL VE İÇGÜDÜ BÜYÜCÜNÜN ÖZÜNDEKİ ANLAMDIR, BÜYÜCÜ KENDİ İÇİNDE TÜM ZITLIKLARI BARINDIRIR , ÇÜNKÜ O ERİL BİR VAROLUŞTUR.

Büyücünün, kanatlı kolu cenneti işaret ederken, bir kese taşıdığı diğer kolu da toprağı gösterir. Büyücünün bir ayağı her an uçabileceğini gösterircesine kanatlıdır. Bütün bunlar Büyücünün, şamanistik gerçekliklere uyarak, istediği zaman evrenden uçup gidebileceğini ve toprağın derinliklerine inebileceğini gösterir. Kanatlı kol ve ayak bilekleri ruhun kendisini temsil eder ve bu kanatlar, Yunan haJber tanrısı Hermes ya da onu bütün özellikleri ile andıran Roma’lı Merkür ile yakından ilişkilidir. Simyada, kanatlar civa ya da uçucu metal olarak bilinen cıvayı simgeler.

Büyücü’nün Merkür gezegeni ile bağlantısı vardır ve gezegenin simgesi figürün iki tarafında yer alan yılan sarılı değneğin üs tarafında gösterilmiştir. İki yılan ile sarılmış bu değnekler kadın ve erkek tüm iyileştirici haberci tanrıları simgeler. Simyacıların dünyasmda bu sembol, simyanın solve et coagulası olan ve dönüşümden önceki karışım ve çözelti anlamlarına gelen, eril ateş ve dişil suyu ifade eder.

Büyücü, sütun biçiminde bir tabanda durmaktadır ve bu taban evreni ve maddesel gerçekliği temsil eder. Bu taban, Küçük Arka na’nın dört öğesi ile süslenmiştir kadeh, sihirbaz değneği, kılıç ve sihirbazlıkta kullanılan beş köşeli yıldız her biri sırayla, bir dönem evrendeki tüm yaşamın temeli olduğuna inanılan, dört öğeyi temsil eder. Büyücünün başının üzerinde, sekiz sayısını andıran sonsuzluk işareti vardır. Bu sembol, matematiksel sonsuzluğu sunar ve bir bütünü tamamlamak için gerekli olan kadın ve erkeğin eşit güçlerini temsil eder. Bu işaret, kadın ve erkeğin aşk ya da evlilik ilişkisinde birleşmesini ve bireysel ruhlarını temsil eder.

Şamanın Yolculuğu
Büyü, özellikle muska ve tılsımın yaratısıdır ve Rönesans Avrupa’sının eğitilmiş bireylerinin ilgisini çekmiş, onları cezbetmiştir.

Büyük bir hevesle, bir dizi gizemli öğretiler astroloji, simya ve eski felsefeler üzerinde çalışmışlardır. Büyünün altında şimdi ve geçmişte yatan tek düşünce, büyünün çağın gerisinde olduğu düşüncesidir. Büyü, hissedilebilinir, görünmeyen dünyanın dinsel törenlerden, tılsımdan ve insan gücünden etkilenebileceği düşüncesini öne sürer. Bir büyücü evrenler arasında yolculuk edebilir ve gizli bilgilerle geriye dönebilir.Buyruğundaki ruhlara gelecekten haber vermelerini , hava koşullarını değiştirmelerini emredebilir ya da bir simyacı gibi temel metali altına dönüştürmelerini isteyebilir. Tarottaki Büyücü, Deli’nin simgelediği yabani enerjileri düzenlemek ile işe başlar. Kaosa düzen getirir ve temel güçler üzerinde oynayarak değişiklikler yapar. Bazı destelerde bu kart, Büyücü tüm hilelerle güçlü ilişkisi olduğu için, illüzyonun ve şovmenliğin yöneticisi olan Jonglör ile gösterilir.

Büyücünün simgesel atalan sayısızdır, fakat bunlardan en önemlisi iyileştirici olan ve tüm şekilleriyle algılanabilen şamandır. Bilinmeyen gerçeklilere yolculuklar yapan ve oradaki ruhlar ile konuşan şa manlann görüş gücü çok fazladır. Şaman, bir değişim yaratabilmek adına gerçeğin, zamanın,uzayın ve kimliğin bağlarını gevşeterek ilhamı kendine nasıl davet edeceğini bilir.

Simyacılar da bunu başarabilmenin yollarını aramışlardır, bu anlamda simya çalışmaları ile şamanistik ritüel ve keşiflerinin yakından ilşkisi vardır. Simyanın özü dönüşümdür. Ve bunu başarmak için nig redo ya da karartma olarak da bilinen çürüme ve bozulma süreçlerini içeren çok sayıda işlem gerekmektedir. Bu karartma işlemi, gerçek iyileşme başlama sürecine girmeden önceki ayn kalış deneyimi, zihinsel bozukluk ve bunalım ile karşılaştırılmıştır.Nigredoyu takip eden rube do ya da diğer adıyla kırmızılaşma aşamaları yaşam yengilerinin başladığı aşamalardır ve simyacılar bu aşamaları hayat iksirini yaratma sürecine ya da saf metalin altına dönüşmesine yalan aşamalar olarak isimlendirirler.

Şüphesizedir ki, simyanın felsefi yolculuğu olan bu mistik çekiciliği, simyacı özelliğindeki bir şamanın yolculuğu üzerine te mellenmiştir. Bir şamanın gizli bilgilerle dönüşü gibi, simyacı da laboratuardan saflaşmış ve ritüel süreci ile özüne dönmüş olarak çıkar.

Bir önceki yazımız olan Terazi Burcu Ağustos Yorumu başlıklı makalemizde burç, TERAZİ ve yorum hakkında bilgiler verilmektedir.