Zararsız Sapma ya da Zararlı Fantezi

İnsanlığın gerçeği kavrama dürtüsü iki ana güdüden kaynaklanır: dünya hakkmdaki doğuştan gelen merakımız ve bu dünyayı denetleyerek insanın koşullarını etkileme arzumuz. Fantezi gerçeğin yerini alınca (sözdebilim gerçek bilimin yerini almca), gerçek dünyayı bilme ve etkileme yeteneğimiz azalıyor.
Sözdebilimin satıcı ve tüketicileri sözdebilimsel inançlarından kazanacakları çok şey olduğuna inanır, gerçekte ise kaybedecekleri çok şey vardır. Kötü tasarlanmış dalaverelere ya da üçkâğıtçılara para yatırmalarına ek olarak, gerçek hakkmdaki bilgilerini artırmakta daha yararlı bir şekilde harcayabilecekleri zamanı da yatırmaktadırlar.

Eğer potansiyel olarak yaşamı tehdit eden sorunlar için fak bakan üfürükçülerden, medyum cerrahlardan ve diğer tıbbi şarlatanlardan yardım ararlarsa sözdebilimsel tıbbi inançtan fiziksel zarar bile görebilirler. Daha sonra bilimsel tıbbın tedavi yöntemlerine başvursalar bile çok geç kalınmış olabilir. Özellikle köktendincilerin, okullarda doğal olayların bilimsel açıklamaları yanında ya da yerine dinsel açıklamaları sunulmasının da gerektiği şeklindeki girişimleri çok tehlikelidir.
Eğer bu girişimler başarılı olursa, öğrenciler, okuldan sözdebilimsel inançlar aşılanarak ve gerçekler hakkında çarpıtılmış ve kısıdı görüşler edinmiş olarak çıkacaktır. Ve onlar da bu inanaçlarını bir sonraki kuşağa öğreteceklerdir.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment