Kasım 2014

Yaşamlarımızın bir parçasını attık

Sonunda, taşınmak için hazırlanmaya başladık. Yaşamlarımızın bir parçasını attık: Ayıcıklarımızı, bodrumdaki depoda duran tel rafları, banka dekontlarının olduğu kutuları, gençliğimizde duvarlarımıza astığımız posterleri, artık çalışmayan hoparlörleri, satın aldığımız ilk bilgisayarı, snowboardu, surfbo ardu, davul takımını, hiçbir zaman yapılmayan filmlerin belgeleri dolu olan dosyaları.

Yardım derneklerine kutu kutu giysiler gitti. Evsizler yurtlarının kütüphanelerine kutu kutu kitaplar gitti. Kendimizi arınmış hissediyorduk. Temel ihtiyaçlarımıza geri dönmüştük. Çok fazla yayıldığımızın, bazı şeylere artık ihtiyacımızın kalmadığının ve kim olduğumuzun farkına varmıştık. Çok fazla mal stoklamıştık. Sanki ölmüş, eşyalarımızı düzenlemiş ve yeniden doğmuş gibiydik. Artık yeni eşyalar almaya başlayabilirdik.

Yeni yerimiz, Apthorp’taki dairemize kıyasla çok küçüktü. Üst Doğu Yakası’nda, son 20 yıldır kıymet verdiğim her şeyin düşmanı olarak gördüğüm bir mahalledeydi. Yakınlarda hiçbir KübaÇin lokantası yoktu. Ancak, şömineleri çalışıyordu, kapıcı kapınızı açıyordu ve sipariş vermiş olduğunuz Çin yemekleri dairenizin kapısına kadar geliyordu. Taşındıktan sonra birkaç saat içinde, kendimi evimde hissetmeye başladım. Hayrete düşmüştüm.

Şaşırmıştım. Daha da önemlisi, incinmiştim, ikinci evliliğimin sona ermesinden bu yana hiç bu kadar incinmemiş tim. Kafamdan, ikinci evliliğimin sonunda geçen şeyler geçiyordu. Diğer kadının parfümünün kokusunu aldığım ilk seferde neden terk etmemiştim ki? Aşk zannettiğim şeyin, limonata yapma çabalarımın sonucu olduğunu neden daha önce fark etmemiştim ki? Tekrar âşık olabilmek de dahil olmak üzere, hayatın pek çok yeni fırsatla dolu olduğunu unutmama sebep olan korku neydi ki?

Diğer yandan, bu yeni dairemle ilgili hiç rüya görmeyeceğim.
En azından, şimdiye kadar görmedim.

Kahve falında ışık görmek

Kahve falında ıstakoz istakoz görmek, şansının ve talihinin açılacağına, ıstakoz canlı ise. çok büyük bir servete kavuşacağınıza, yorumlanır.

Kahve falında ışık görmek, önce göreceği zorluklardan sonra rahat ve feraha kavuşup selamete ulaşacağına, bir gece yarısı görülen ışık, fal sahibinin güzel bir erkek çocuğu olacağına işaret sayılır. Kibrit ışığı kısmet anlamına gelir. Ay ışığı üzüntülü ve hazin günlerin geleceğine, gaz lambası ışığı eğlenceye, iyi geçirilecek zamana, tatlı hayallere, mum ışığı dertli geçecek günlere, güneş ışığı parlak gecelere, mutlu günlere, elektrik ışığı neşeli, bol kahkahalı ve çılgın geçecek günlere yorumlanır.

Kahve falında işildak İlişkilerinizde her şeyi bir an önce bilmek istediğiniz anlamını taşır.

Kahve falında ızgara görmek, bir kimseyi savunmanız uğruna bir arkadaşınızın kalbini kıracağınıza. ızgarada bir şey kızartarak yediğinizi görmek, karınızın veya hizmetçinizin israfları yüzünden iki yakanızın bir araya gelmediğine işaret eder.

Kahve falında iğne

Kahve falında iğne bir kimseye iane verdiğinizi görmek, onulmaz bir hastalığa yakalanacağınıza, bu falı gördükten sonra en kısa zamanda bir doktora başvurarak iyi bir muayeneden geçmeniz gerektiğine işaret sayılır.

Kahve falında İbadet her ne şekilde olursa olsun bir ibadet edilecek yer görmek, hayatta er geç doğru yolu bularak mutluluğa ulaşacağınıza. ibadet edilmesi caiz olmayan bir şeye karşı ibadet ettiğinizi görmek, işlerinizin ters gideceğine, ibadethaneden ibadet etmeden çıktığınızı görmek, pişmanlığa işaret eder.

Kahve falında İbik bir horozun ibiğini görmek, rızkınızın ve malınızın çoğalacağına, kötü bir şey duyarak canınızın sıkılacağına işaret eder.

Kahve falında İbrik görmek hayra yorumlanmaz. Bu fal kötü bir haberin işareti sayılır.

Kahve falında iplik

Kahve falında iplik ve benzeri iplikler görmek, nimet ve bolluk anlamına gelir.

Kahve falında İcar bir yerin kirasını ödediğini görmek, beklenmeyen bir

Kahve falında haberin alınacağına veya beklenmeyen bir paranın geleceğine işaret eder.

Kahve falında İcat bir şey icat ettiğini görmek, sonu iyi gelecek bir maceranın içine gireceğine işaret eder.

Kahve falında İç çamaşiri bu şekilde görülen fallar değerli bir armağanla eş değerde yorumlanır. İç çamaşırı giyinmek sevinç ve mutluluğa. soyunmak İse tedbirli ve ihtiyatlı bulunmanın gereğine işarettir.

Kahve falında İçmek fal da görülen her içelecek şey rengiyle yorumlanır. Rengi sarı ise hastalıktır. Kırmızı renk hastalıktan şifaya, yeşil renk mutluluğa, mavi renk, yolculuğa, beyaz renk evliliğe, siyah renk mateme, haki renk çiftçilikle meşguliyete, kahve rengi hayvancılık yapmaya, mor renk para ve servete, menekşe rengi neşe ve feraha işaret sayılır.

Kahve falında idam

Kahve falında idam kimsenin falında idam edildiğini görmesi, onun yükseleceğine ve hayatta büyük mevkiler işgal edeceğine yorumlanır. Kendisini darağacında görmesi, o mahallin en büyük devlet adamı olacağına, buna yeteneği yoksa tüccar ise büyük kazançlar elde edeceğine, fal sahibi kadınsa zengin biriyle evlenerek güzel bir hayat süreceğine, evli kadın ise çocuklarından hayır görerek onların sayesinde rahat bir hayata kavuşacağına işaret eder. Asıldığı halde sağ olduğunu görmek, üne ve şerefe kavuşacağına, malının çoğalacağına, asılmış olduğu halde asıldığını bilmediğini görmek, vaktiyle elinden çıkmış olan ve mallarına yeniden kavuşacağına işaret eder.

Kahve falında idarehane fal da herhangi bir işin idarehanesini görmek, iyi bir iş teklifi alacağına işaret sayılır.

Kahve falında İvdet (kadınların bir evlilikten boşandıktan sonra ikinci evlilikleri arasında kanunun koyduğu süre) Falsında dul bir kadının kendisini bu iddet içinde görmesi, tasa, kaygı, hastalık veya boşandıktan sonra eski kocası ile veya başkası ile evleneceğine yorumlanır.

Kahve falında zeytin görmek, bir misafirliğe gidileceğine veya bir misafirin geleceğine delildir.

Amerikada Yaşam

Şubat 1980’de, ikinci çocuğumun doğumundan ve o sıralarda evliliğimin bitmesinden iki ay sonra âşık oldum. Oturacak bir ev arıyordum ve bir öğleden sonra Manhattan’ın Üst Batı Yakası’nda bir apartman dairesinden içeri 10 adım attım ve kalbim donup kaldı. Tepetaklak oldum. Buydu işte. İlk görüşte. Buldum. İçeri 10 adım attım ve “Tutuyorum” dedim.

Apartman dairesi çok büyüktü. Broadway ve Yetmiş Dokuzuncu Sokak’m köşesinde meşhur taş yapı Apthorp’un beşinci katmdaydı. Kirası ayda 1500 dolardı; Manhattan standartlarında tam bir kelepir. İnanın bana, öyleydi. Ek olarak, daha önceki kiracıya, daireye taşmabilmem için, 24.000 dolar hava parası (Bu, New York’ta alışılagelmiş bir şeydi) ödemem gerekiyordu. O kadar param yoktu. Bankaya gidip o parayı borç aldım. Binadaki hiç kimse bu kadar yüksek bir hava parasını ödeyeceğimi düşünmemişti. Bu astronomik bir rakamdı. Dairenin çoğu taksi sarısına boyanmış (bu konu halledilebilirdi) güzel odaları, yüksek tavanı vardı, bol ışık alıyordu, (çalışır durumda olmasa da) iki adet muhteşem şöminesi ve saydım, toplam beş yatak odası vardı. Eğer bu dairede 24 yıl yaşarsam, hava parası yılda sadece bin dolara kendisini amorti edecek, bu da az bir para edecekti; günde 2,74 dolar eder ki, Starbucks’ta günde bir fincan cap puccino parasından az tutacaktı.

Gerçi o zamanlar Starbucks yoktu ya, neyse. Zaten orada sadece 24 yıl yaşayacak değildim. Ömrümün sonuna kadar orada yaşamayı düşünüyordum. Ta ki ölüm bizi ayırana kadar. Bu durumda, belki de daha az bir miktara kendini amorti edecekti. Böyle düşünüyordum (Bu arada belirtmem lazım ki, bana pahalı gelen bir şeyin çok kelepir ya da bedava olduğunu ispatlamaya çalışmadığım zaman, “amorti etmek” tabirini kullanırım. Bu genellikle şu şekilde çalışır: Bana pahalı gelen ürünü ne kadar süre kullanacağımı hesaplarım. Fiyatı, yıl sayısına bölerim. Eğer işe yaramazsa, ta ki bir fincan cappuccinodan daha aza gelene kadar, bedelini günlere, aylara ve saatlere bölerim).

Şimdi parayı boş verin canım. Eninde sonunda bu hikâye parayla ilgili değil. Bu aşkla ilgili bir hikâye. Aşkla ilgili her hikâye de, önce bir miktar akılcılıkla başlar.

Modern bir ebeveyn

Modern bir ebeveynin günlük faaliyetlerine özlem duyarsanız bir çözüm var: Bir köpek alın. Ancak fazla tavsiye etmem çünkü köpekler çok zaman alır. Ama kesinlikle de size bir meşgale yaratırlar. Artı, çok sevecenlerdir ve en önemlisi, şikâyet etmezler. Ve de eğitilebilirler.

Ancak yapabileceğinizin tamamı bundan ibaret.

Bu sırada fazladan bir odanız olur. Çocuğunuzun odası. Hiç bir durumda çocuğunuzun odasını olduğu gibi bırakmayın. Çocuğunuzun odası bir ibadethane değildir. Orası hiçbir zaman bir dergâh olmayacak. Orayı çalışma odasına dönüştürün, spor odası haline getirin, misafir odası yapın ya da (bu her üçü de hali hazırda evde varsa) yılbaşı hediyelerini paketleme odası haline getirin. Ama bunu mümkün olduğu kadar çabuk gerçekleştirin. Çocuğunuzun odasını olduğu gibi bırakmak, geri dönmesini teşvik edebilir. Bunu istemezsiniz.

Bu arada, arada sırada çocuklarınız sizi ziyarete gelirler. Çocuklarınız, inanılmaz biçimde cana yakın kişilerdir. Onları tanımış olmaktan dolayı ne kadar şanslı olduğunuza inanamazsınız. Sizi güldürürler. Sizi onurlandırırlar. Onlan deli gibi seversiniz. Sizin yaşam kaynağınız olurlar. Siz onlann yaşam kaynağı olursunuz. Arada sırada, onlara toz kondurmamak için saatlerce, günlerce, aylarca ve yıllarca nasıl çabaladığınız aklınızdan geçer ama üzerinde fazla durmayın. Hiçbir faydası yoktur. Artık hepsi bitmiştir.
Endişelenmek hariç.

Endişe sonsuza kadar devam eder.

Çocuk evi terk ettiğinde

Dönem üç: Çocuk evi terk ettiğinde

Offf… Boş yuva dramı. O endişe. O evham. Yaşam nasıl olacak acaba? Çocuklar gittikten sonra acaba konuşacak bir konunuz olacak mı? Cinsel ilişkiye girmemek için çocukların varlığı bir bahane olmaktan çıktıktan sonra, artık sürekli sevişecek misiniz?

Sonunda o gün gelir. Çocuğunuz üniversiteye gider. O hüznü beklersiniz. Ancak daha farkına bile vara madan, hatta farkına varmaya zaman dahi bulamadan, şaşırtıcı bir şey olur. Çocuğunuz geri döner. Amerikan üniversitelerinde akademik bir yıl, uzun tatillerle bölünmüş kısa ders süreleri gibidir. Bu tatillere, artık tatil bile demiyorlar. Bunlara “ara” ve “okuma süreleri” diyorlar. Ekim arası veren üniversiteler dahi var. Aranızda hiç “ekim arası”nı duyan var mı? Kesinlikle aramızda kalsın, yurt için ödediğiniz paralara, çocuğunuz Paris’te güzel bir otelde kalabilir.

Her halükarda, dört yıl bu şekilde çabucak geçip gider. Çocuklarınız gider. Çocuklarınız geri döner. Eğitimleri artar.
Ancak sonuçta üniversite biter ve artık tamamen yanınızdan ayrılırlar.
Yuva artık tamamen boştur.
Siz hâlâa ebeveynsinizdir, ama ebeveynlik günleriniz artık geride kalmıştır.
Şimdi ne yapacaksınız?
Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı.
Ama yok.
Yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
İnanın bana.

Gençlik dönemindeki çocuk

Gençlik dönemindeki çocuğunuz değişmiştir, ama sizin istediğiniz yönde değil. Siz de değişmişsinizdir. Hassas, genellikle neşeli biriyken sinirli, huysuz ve suiistimal edilmiş bir kişiliğe bürünmüşsünüzdür.

Ama merak etmeyin. Yardım almak için gidebileceğiniz bir yer var. Çocuğunuz gençlik dönemine girmeden önce gitmiş olduğunuz bütün terapistlere ve danışmanlara başvurabilirsiniz. Büyük ihtimalle onlar çocuklarını üniversiteye ve belki de, sürekli onlara bel bağlamamız sayesinde, hukuk fakültesine göndermişlerdir.

Size söyleyecekleri şunlardır:
• Gençlik dönemi, gençler içindiı; ebeveynler için değil.
• Bu dönem, ailelerine bağlı ya da fazla bağlı, çocukların, ailelerinden kurtulabilip yuvadan kaçınılmaz olarak ayrılmalarına hazırlık olarak icat edilmiştir.
• haşamı kendi adınıza kolaylaştırabilmek için yapabileceğiniz şeyler var
Bu tavsiyeler, büyük şehirde yaşayıp yaşamadığınıza bağlı olarak, size yüzlerce veya binlerce liraya patlayacaktır. Ve de tamamen gerçek dışıdır:
• Gençlik dönemi gençler için değil, ebeveynler içindir
• Bu dönem, ailelerine bağlı ya da fazla bağlı ebeveynlerin, çocuklarından kurtulabilip yuvadan kaçınılmaz olarak ayrılmalarına hazırlık olarak icat edilmiştir
• haşamı kendi adınıza kolaylaştırabilmek için, sabırlı olup bu dönemin geçmesini beklemekten başka yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur

Bu arada, büyük ihtimalle gençlik döneminde çocuğu olan biri tarafından uydurulmuş bir fıkra vardır. Fıkra anlatmakta çok başarılı olduğumdan değil ya. İyi olsam bile, fıkranın çok iyi olduğunu söyleyebilmek için, uzun süre ve Yahudi aksanını yaşlı hahamlar gibi yapabilen birine ihtiyaç var. Ama her neyse, evli bir çift hahama gider. Haham, sizin için ne yapabilirim diye sorar. Çok büyük sıkıntılarımız var efendim bey der çift. Beş çocuğumuz var, hepimiz tek göz bir evde yaşıyoruz ve birbirimizi çileden çıkartıyoruz. Haham, o zaman eve bir kuzu alın der. Bunun üzerine eve bir kuzu alırlar. Bir hafta sonra hahama gidip durumun daha kötü olduğunu, üstelik şimdi bir de kuzu olduğunu söylerler. Eve bir de inek alın der haham. Ertesi hafta tekrar şikâyet etmeye giderler çünkü durum daha da kötüdür. Bunun üzerine, eve bir de at alın der haham. Bir sonraki hafta hahamı tekrar gördüklerinde durumun hiç olmadığı kadar kötü olduğunu söylerler. Sorunu çözmeye hazırsınız o zaman der haham. Bütün hayvanları dışarı atın.

Kahve falında Gemi

Kahve falında Gemi Kendinzii bir gemide gördünüzse, işinizde ve aşkda başarılı olacaksınız demektir. Bir geminin küpeştesinden düştüğünüzü görmüşseniz, vaktinizi değersiz şeyler için harcıyorsunuz demektir.

Kahve falında Genç falda genç kızlar ve erkekler görmek, mutlu ve dertsiz bir yaşantınız olacağını gösterir.

Kahve falında Göl Gölle ilgili tüm fallar sevdiğiniz kimseye mutlu bir yaşantı verebileceğinizi gösterir.

Kahve falında Göz yaşı falda göz yaşı dökmek, daima mutlu ve başarılı bir yaşantının habercisidir. falda başka birinin göz yaşı döktüğünü gördünüzse, yakınlarınız için çok yararlı olacağınız demektir.

Kahve falında Gülmek Talihin açık olduğunu gösterir.

Kahve falında Hançer

Kahve falında Gümüş Yatırılan paranın kâr temin edeceği anlamım taşır.

Kahve falında Güneş Pırıl pırıl bir güneş görmek, para ko nularında ve aiJle hayatında başan demektir. Güneş bulutlarla örtülmüşse, işlerinize bazı bölgeler düşecektir, ama bunu da başarıyle atlatacaksınız.

Kahve falında Güvercin Güvercinle ilgili bütün fallar rahat ve huzur demektir. falda güvercinin gugukladığım duymak iyi haberler alınacağının işaretidir.

Kahve falında Hançer Birinin elinde hançer görmek, iş hayatınızda biraz tutukluk var demektir. Hançeri yerde görmek, size dost görünen kişilerin çevrenizi sarmış olduğunu gösterir. Kendi elinizde bir hançer gördünüzse, görmek, yargılarınızın olumsuz olduğunu işaret eder. Kınında bir hançer görmek, çok yakında müjdeli bir haber alınacağım gösterir.

Kahve falında Harabe Harebe görmek ve harabeler arasında dolaşmak, hayat süresince kazancın iyi olacağını gösterir.