Eğer çocuklarınızın yanlış bir davranışı olursa, altın kural onları ya da karakterlerini eleştirmemek, yalnızca yaptıkları eylemi eleştirmektir. Tokat atmak, belli bir yere kapatmak, dışarıya çıkmama cezası vermek onları görmezden ya da duymazdan gelmek kesinlikle uzun dönemde işe yarayan uygulamalar değildir. Brett Kahr şöyle söylemektedir: “Hatta çocukların davranışlarını bile eleştirmeyin. Bunun yerine, bu davranışın ne anlama geldiğini anlamaya çalışın. Çocuklarımıza karşı genellikle fazlasıyla cezalandırıcı tavırlar içindeyizdir. ‘Seni seviyorum ama yaptığın şeyden nefret ediyorum,’ demek yerine, ‘Çantamdan para çaldığında, sanırım aslında yardıma ihtiyacın olduğunu anlatmaya çalışıyordun.
Sanırım bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyorsun. Haydi birlikte seni neyin mutsuz ettiğini konuşalım,’ deyin. Eğer çocuklarınıza, karşınızda bir insan olduğunu unutmadan yaklaşırsanız, onlar da size aynı şekilde karşılık vereceklerdir.”
Çocuklarınızla birlikte yeterince zaman geçiriyor musunuz? Birlikte geçirdiğiniz zamanın çocuklarınızın mutluluğu üzerinde inanılmaz derecede etkisi bulunmaktadır. Bazı profesyoneller, işlerinin yoğunluğu nedeniyle çocuklarıyla fazla zaman geçiremediklerini ve bu nedenle birlikte geçirdikleri bir saatlik zamanın “kaliteli zaman” olmasına özen gösterdiklerini söyleyebilirler ama bu, kesinlikle zengin, sürekli ve besleyici bir ilişkinin sürdürülmesini sağlamamaktadır.
“Anne ve babalar, yaşamla başa çıkma konusunda çocuklarından çok şey öğrenmektedirler.”
Niçin bazı çocuklar, yoksulluk, anne ya da babanın kaybı, şiddet içeren bir yaşam ortamı gibi aşırı koşulların üstesinden daha kolay gelip mutluluğu bulabilirken diğerleri en küçük bir sorunda yıkılmaktadırlar? Psikologlar, esneklik, yani bir felaketin ardından çabucak toparlanma konusunda gittikçe daha fazla araştırma yürütmektedirler ama bazıları, hayatın sorunlarının bizi yıkmamasını, başarma yeteneğinin yalnızca bir şanstan ibaret olduğuna inanmaktadırlar. Genellikle bu tür durumların yaralarını taşır ama zamanla bu yaralara uyum sağlamayı öğreniriz.
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın bombalandığı dayanılmaz ortamda yaşamış olan Werner, 1950’lerden beni gençlerdeki esnekliği incelemektedir. İnsanlardaki bazı özelliklerin temelde varolduğunu görmesine karşın, yaşamımızın ilk üç yılında annemiz ve babamız ile geliştirdiğimiz ilişkinin ve bağın, yaşamımızın geri kalanının durumunu belirlediğine inanmaktadır. Çocukları, çocukluklarından yetişkinliklerine kadar izleyen araştırmalar, bu bağların, gelecekteki başarılarımızı yaşamdaki herhangi bir etkenden daha fazla belirlediğini göstermektedir. Elbette, belli bir zeka ve kolay uyum sağlayan bir ruh haline sahip olmak da öyle…
Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Leave a comment