Size bir hikâye daha. Bu arada, eğer eşim eli kolu bağlı durumdayken bu hikâyeleri anlatmakla ona fazla acımasız davrandığımı düşünüyorsanız içiniz rahat etsin; Ali herkesten daha eğlenceli buluyor bunları. Belki tuvaleti temizleyemiyor ama kahkaha atabiliyor benim adam’ ve bence bu, gerçekten büyük bir artıdır. Evliliğimizin ilk günleriydi. Bir sabah arabayla işe gidiyorduk ki Ali, geçen sefer fal için çamaşırları toplarken birbirinin eşi olmayan iki çorabı bir araya koyduğumdan söz etti. Şimdi hakkını yemeyeyim, ses tonunda kızgınlık ya da hayal kırıklığından eser yoktu; öylesine, sırf meraktan söylemişti bunu, sanki “Neler oluyor hayatta?” der gibi bir edayla.

Ama hayatımın o aşamasına gelene kadar satır aralarını okuma konusunda epey deneyim kazanmıştım, dolayısıyla buna uygun davrandım. Ağzımdan, içinde ‘şımarık,’ ‘bencil,’ ‘düşüncesiz’ gibi laflar geçen uzun bir fal döküldükten sonra, “Prensler gibi davranacak kadar zengin değilsin.” dedim. “Bundan böyle kendi çamaşırlarınla kendin ilgilen.” O çıldırtıcı kayıtsızlık havasıyla omuz silkti. “Olur. Bence bir mahsuru yok.”

Kuma bir çizgi çizilmişti işte, Ali de o çizgiden yürüyordu. Sonraki haftalarda kocamın çamaşırlarıyla hiç ilgilenmedim. Onun çamaşırı diye bir şey olduğunu tamamen unutmayı kafama koymuştum. Bildiğim kadarıyla her şey yolundaydı. Ama haftalar sonra bir gün, yağmurlu bir cuma gününün öğleden sonrasında Ali’yi ben aldım işten. Daha arabaya binmeden anlamıştım ki berbat bir gün geçirmişti. Solgun ve yorgun görünüyordu, sanki bir yeri ağrıyormuş gibi sefil bir ifade vardı yüzünde. “Ne oldu?” diye sordum; içini döküp gün boyu yaşadığı sıkıntıları anlatarak rahatlayabileceği ni düşünmüştüm. Ama alışılmadık bir inatçılık vardı üstünde. Homurtular arasında tek hecelik birkaç söz ağzından döküldükten sonra, başını öbür tarafa çevirip sesiz düşüncelere gömüldü. Manhattan’m aşağı kesiminden ta banliyödeki Riverdale’e kadar başka konuşma geçmedi aramızda. Arabayı park ettik, çantalarımızla paltolarımızı aldık ve eve girdik. Her zamanki gibi yatak odasına koşarak iş yerinde giydiğimiz giysileri çıkardık, blucinlerimizi geçirdik üstümüze.

Ceketimi, bluzumu, sonra da eteğimi çıkardım; üstümden külotumla tam çoraplarımı çıkarmak için yere eğiliyordum ki arkamdan Ali’nin, neredeyse fısıltıyla şöyle dediğini duydum: “Niye bu kadar kötüyüm, bilmek ister misin?”Arkama dönüp baktım ona. Hiç bu kadar berbat göründüğünü hatırlamıyordum. Yatağın kenarına oturdum, başımı kaldırarak yüzüne baktım ve olabilecek en anlayışlı ifadeyi takındım. “Saat öğleye geliyordu ki,” diye başladı elinde kravatıyla, “pantolonumun fermuarı bozuldu. Çok önemli bir şey değil. Ceketimin düğmelerini ilikleyerek kapattım. Öğle yemeğinde sekreterime gidip yanında iğne iplik var mı diye sordum. Hemen fermuarı dikerek durumu kurtarabileceğimi düşünmüştüm.”

Anlaşıldığı kadarıyla sekreterin yanında iğne iplik varmış ve Ali’ye vermiş. Sonra Ali, fermuarını dikmek için erkekler tuvaletine gitmiş. Dikebilmek için pantolonunu çıkarmış tabii ve üstünde gömleği, kravatı, ceketi, elinde de iğne iplikle orada duruyormuş. Ansızın erkekler tuvaletinin kapısı ardına kadar açılmış ve iri kıyım iki tane Gizli Servis ajanı girmiş içeri. Fedarel binadan Ali’yle aynı kattaymış odaları.
“Hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım.” dedi Ali.

“Ali, Ali,” diyerek anlayışlı bir şekilde hemen konuşmaya başladım onunla, “saçmalamasana. Eminim anlamışlardır.” Ali, gözlerini gözlerime dikmişti. Sonra, “Sence bunu anlamışlar mıdır?” dedi. Ve ardından pantolonunu indirdi. Altı aydır evli olduğum bu muhteşem erkeğin üstünde, benim pembe dantelli külotum duruyordu. Üstelik ben otuz altı bedenim.

Böylece hakikati kabul etmek zorunda kaldık. Bir daha kendi çamaşırlarıyla ilgilenmedi Ali. Daha önce söylediğim gibi, ayıya dansı öğretemezsiniz. Ali, kendi iç çamaşırı kalmayınca benimkileri giymeye başlamıştı ta ki o cuma gününe kadar. Sonraki iki yıl boyunca işe gittiğinde asansörle iki kat fazladan çıkıp sonra merdivenden inmişti kendi katına, sırf o Gizli Servis ajanlarıyla karşılaşmamak için.

logo (1)

Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment