İlk çocuğunuza hamile olmanın verdiği hazzı ve korkuyu birlikte yaşıyorsunuz. Haz duyuyorsunuz, çünkü anne olacaksınız. Korkuyorsunuz, çünkü hamilelik sırasında bazı sıkıntılar yaşayacağınızı ve belki de doğumunuzun zor geçeceğini düşünüyorsunuz.

Çocuk bakımı ve eğitimi konusunda birkaç kitap okuduğunuzu, yine de kendinizden emin olmadığınızı, çocuğunuzu yanlış eğitmekten korktuğunuzu yazıyorsunuz. Çocuklarda ortaya çıkan bazı uyumsuzlukların ve psikolojik rahatsızlıkların yanlış eğitimden kaynaklandığı doğrudur, ancak bu sizi ümitsizliğe düşürmesin. Çünkü kocanızla birlikte bir çocuk sahibi olmaya karar verdiniz. Anne olma isteği çok önemlidir. Bu istek pek çok zorluğa göğüs germenizde size güç verecektir.

Bana çocuk eğitimine ne zaman başlamanız gerektiğini soruyorsunuz.

Henüz hamilelik döneminde bu soruyu sormakla çocuk eğitimine ilk adımınızı atmış oluyorsunuz. Çünkü yaptığımız deneyler çocuk eğitimine daha ana rahminde iken başlanması gerektiğini gösteriyor. Uyumsuz, sinirli, suça meyilli çocuklar genellikle mutsuz bir evliliğin acı meyveleridir. Kocanızla anlaşarak evlendiğinizi biliyorum. Kocanızı seçerken maddi zenginliğine, şan ve şöhretine değil; efendiliğine, görgüsüne ve en önemlisi sizi sevdiğine emin olarak evlilik teklifine “evet” dediniz. Evde kalma korkusuyla karşınıza çıkan ilk kısmete “evet” diyen biri değilsiniz.

Kocanıza ruhça ve bedence uygun birisiniz. Güler yüzlü, neşeli, sağlıklı bir hanımsınız. Mutluluğunuza gölge düşürecek cinsel bir hastalığınız da yok. Bu türlü rahatsızlıkların uyumsuzluklara ve geçimsizliklere yol açtığı bilinen bir gerçektir. Aman Allah’ım, bu zamanda mutsuz insanlar ne kadar da çoğaldı! Kimi şan ve şöhret peşinde, kimi çok para kazanma hırsıyla gecesini gündüzüne katıyor, kimi komşusunun evini ve arabasını kıskanıyor, kimi ulaşılması imkânsız hayallerin peşinde sürüklenmiş gidiyor. Siz ve kocanız bunlardan ayrısınız. Elinizdekiler-le mutlu olmasını biliyorsunuz.

Kendisiyle barışık olmayan bir kadın veya erkeğin eşiyle de barışık olması mümkün değildir. Mutsuzluk bulaşıcıdır. Mutsuz bir anne babanın çocuğu da mutsuz olacaktır. Kocasını sevmeyen, kaynanasıyla anlaşamayan mutsuz kadınlar hayatta bir amaç edinmek için çocuk sahibi olurlar. Böylece içlerindeki boşluğun dolacağını zannederler. Baba evinden ayrı kalmaya alışamayan ve yeni evine ısınamayan genç kadınlar boş zamanlarını doldurmak, can sıkıntılarını gidermek, sevmek ve birlikte oynamak için çocuk isterler. Bu iki anne tipi de çocukları için iyi bir eğitimci olamazlar.

Hayattan beklediklerini bulamayan, hayal kırıklığına uğramış, planları hep yarım kalmış başarısız insanlar da iyi bir anne baba olamazlar. Kırılmış ümitlerini çocuklarında gerçekleştirmek için onları yeteneklerinin üzerinde başardı olmaya zorlar, en küçük bir başarısızlığa katlanamazlar. Kendilerinin maddi imkânsızlıklar yüzünden hedeflerine ulaşamadıklarını söyler, “benim ulaşamadığım hedeflere çocuklarım ulaşsın, çünkü onların her türlü imkânı var,” derler.

Bir önceki yazımız olan Lanet Tutar mı? Lanet Etmek başlıklı makalemizde beddua etmek, beddua etmek tutarmı ve lanet etmek günah mı hakkında bilgiler verilmektedir.