Hesiod’a göre dünyadaki zamandan önce sadece Chaos (Kaos) vardı. Chaos, dünyamızı meydana getirmiştir; kendinden bir de Tanrı yaratmıştır. Evrimden sonra düzenli bir topluluk kurmayı denedik. Buna karşın, Chaos’tan geldiğimiz için, asla tam bir kontrol altına alınamadı bu topluluk. Nietzsche’nin dediği gibi, kaosu içimizde tutmalıyız -eğer dans eden bir yıldızımız olsun istiyorsak.

Chaos bizi yaratmak için, içini dışına çeviren sonsuz bir geçersizliktir. Ama o bunu yaptı, bilisnin ve felsefenin annesidir. Bununla ilgili bir teori vardır.

Ovid Chaos’u, “Şeylerin güçlü düzensiz büyüklüğü” olarak tanımlar. Mısırlılar onu okyanus olarak görüyorlardı. Norse onu sis olarak gördü. Çinliler onu kozmik bir yumurta olarak gördü. Her şeye rağmen, bütün düşünceler yaşamın Chaos’tan doğduğunu söyler ve Ocak (January) ayı onun onuruna bu ismi almıştır.

Yunan mitlerinde Chaos’un böyle bir karakteri yoktur. Eğer istenmeyen birisini arıyorsanız o Chaos’tur.

Yunan Tanrıçası Eris (Romalılar onu Discordia diye tanırlardı) çatışma ve uyumsuzluğun Tanrıçasıdır. Savaş Tanrısı Ares’in değişmez arkadaşıdır. Bazıları onların Zeus ve Hera’nin ikizleri olduğunu düşünür. Bazıları ise onun Nyx’in çocuğu olduğunu ileri sürerler. Eris’in kinci bir karakteri vardır. Acı ve kandan haz duyar.

Onun uzlaşmaz doğasından dolayı sadece o Peleus ve Thetis’in düğününe davet edilmemiştir. Ama yine de o gitmiş ve kabul edilmemiştir. Öyle bir sinirlenmiştir ki üzerinde en adil olana’ yazılı altın elmayı davetlilerin üzerine atmıştır. Hera, Athena ve Aphrodite derhal ödüle talip oldular. Tartışmaya başladılar ve Zeus’a ödülü kimin hak ettiğini sordular. Zeus onları susturdu ve onları güzellik konusunda keskin yargıları olan çoban Paris’e gönderdi.

Paris’e gelen üç Tanrıça kendini seçsin diye ona rüşvet vermeye çalıştı. Aphrodite ona dünyanın en güzel kadınını karısı yapacağına söz verdi. Paris ikna oldu ve altın elmayı ona verdi.

Troyalı Helen, dünyanın en güze^ kadını olarak bilinirdi ve Paris’i getirmesi için Sparta’yı gönderdi. Sparta Troya’ya vardığında onun bir kralla evlenmiş olduğunu gördü. Paris onun Aphrodite’nin sözünden dolayı kendisine ait olduğunu düşünerek onu kaçırdı. Kral karısını geri almak ve öç için Troya Savaşını başlattı -bütün bunlar Eris’in emriydi ve kinden kaynaklanmıştı.

Pandora kutuyu açıp bütün hastalıkları dünyaya yaydığında, bu hastalıkların Eris’in çocukları olduğu söylenir. Çatışma, tembellik, unutkanlık, açlık, acı, kavga, yalan, tartışma, yıkım, öldürme, keder, ağız dalaşı ve kanunsuzluk onun elindedir ve isterse bırakır. Onun hor görülmüş bir Tanrıça olduğunu söylemek bir ihtimal doğrudur, ama o hep saygı görmüştür ve ondan korkulmuştur. Olimposlular bile onun kinli gazabından korkuyorlardı.

Eris, Savaş meydanında nara atınca kendisiyle beraber iki şey daha ortaya çıkardı: Korku ve Panik. Yer, askerlerin kanıyla sulandığında o neşeyle bağırırdı.

Eris, erkekler arasında kin yayar, yıkım ve kana dönüşecek anlaşmazlıkları besler.

Aynı zamanda Eris’in özü erkeklere başarı ve daha yükseğe ulaşmak için ilham verir. Garip olan bunu kıskançlığından dolayı yapar. Kıskançlığa nasıl tepki verileceğine karar vermek kişiye kalmıştır. Kıskançlığa kendimizi yok etmesi için müsaade ederiz ya da onu sağlıklı bir yarışmanın temeli olarak görjırüz.

Çağdaş Tanrıça kitaplarında çok sık olarak Eris mitini askerler için bir korunak olarak gösteriyorlar. O bir korunak değildir; o düzensizliğin Tanrıçasıdır. Onun amacı karmaşa ve zarara neden olmaktır. Olum için kargaşayı kızıştırarak acılı cezalar vermeyi diler ve bununla eğlenir. Öfke majisi prensibi bir çok yoldan Eris’e karşı direkt çalışır. Onu âşık bir Tanrıça gibi göstermeye çalışmayın. Onu kesinlikle ondan bir şeyler öğrenmek için görmeliyiz.

Öfke majisi uygulayıcıları Eris örneğinden çok şey öğrenebilir. Kendi hareketlerimizi kontrol etmeyi ondan öğrenebilirsiniz. Kararsızlığınızdan kurtulmak için eğer gerek olursa olayları tekrar tekrar incelemeyi öğrenebiliriz. Yıkımın verdiği ilhamdan bir şeyler elde edebilirsiniz. Eris içimizdeki yıkımı kışkırtmak için güven kazandığında, onu geçerli bir nedenle kullanmak yararlı olabilir.

Çelişmek Chaos’un doğasıdır. Düşüncelerimizde bizi şaşırtmaya teşebbüs ederken çelişkileri sürekli aklımıza saçması Erişin doğasıdır. Çelişmek kendimize cevabını bildiğimiz soruları sordurur. Aynı zamanda kuşkulu bir duruma her açıdan bakarak gerçek netliğe ulaşmak için de yardım eder. Eris bize sürekli yenilenmeyi ilham eder.

Öfke majisinin özgür düşünce anlayışı ‘etik sistemi’ gerektirdiğinden Chaos ve Eris’i kendi lehimize kullanabiliriz. Buna karşın, ona bir tapınma şeklinde onunla ilişkiye geçmenizi önermem. Kendi içimizde tanıyabileceğimiz bu iki Tanrıça daha iyidir.

Chaos ve Eris_2.jpg

Bir önceki yazımız olan KOVA BURCU AYLIK YORUMU 2017 EKİM başlıklı makalemizde KOVA BURCU AYLIK YORUMU 2017 EKİM hakkında bilgiler verilmektedir.

Leave a comment