Ancak böyle temel bazı sorulara yanıt bulmaya çalışarak, kuantum fiziğe dayalı bilinç modelinin daha gerçek bir anlamı olmasını sağlayabiliriz.
Bilinen fizik terminolojisiyle bilinci açıklarken en önemli merkezi düşünce olan bilincin birliğinden ayrılmamaya çalışırsak, bu birliğin bazı özelliklerinin bize herhangi bir fiziksel işlemin doğasıyla ı’iıjıti kimi ipuçlan verdiklerini görmemiz mümkündür. Tüm bilincin arka plandaki durumu, türlü bireysel düşünce ve algının yazıldığı “kara tahta” fizikçiler tarafından “sabit (hareketsiz) durum” olarak adlandırılır. Bu uzay içinde tek biçimlidir, zaman içindeyse direngendir; ve bu özellikler de bilincin görevini yapması için gerekli özelliklerdir. Tıpkı bizim eğri büğrü ya da kısa ömürlü kara tahtaya fazla yazı yazmamız gibi, bilinçli farkındalığımızın içerdiği bazı şeyler, genel arka planla sabit bir durumda değilse kolayca seçilemezler. Etimolog John Crook, “Farkındalığın düzenli oluşunun zaman içindeki görünür istikrarı bize birçok duyumuzun anımsattığı deneyim kargaşasını değil de bir dünyada yaşadığımız duygusunu verir” demiştir.
Ancak bilinçli dikkatimizin bu düzenlilik özelliği, önemi vurgulanan fiziksel tanımlamaları seçimimizi önemli ölçüde sınırlar. Bu, bilinci klasik yollarla açıklama girişimlerinde yapılan hatalardan anlaşılır. Bilincimizin bölünmez bütünlük olma özelliği vardır. Bu bilinci bir arada tutar ve bizim deneyimimizin de öyle olmasını sağlar. Doğadaki diğer dinamik işlemler arasında bu tür oturmuş Tarot falı bak denince değişmezliğe az rastlanır, fakat bu ancak “yoğunlaşmış dönemler” içinde olur. Yoğunlaşmış dönemlerin fiziği ve fizyolojisi, bilincin beyinde nasıl doğduğuna bir açıklama getirip getirmeyeceğini görmek açısından incelemeye değer bir adaydır.
Dönem, bir “durum” ya da bir şeyin, maddi sistemin bir halidir. Tıpkı “ergenlik dönemi” ya da “bohemlik dönemi”nin ruhun değişik “durumlan” olması gibi. Bu, doğal madde ortamında, verili sistemde varolan düzen miktarına gönderme yapar. Örneğin, suyun üç hali vardır; gaz (buhar), sıvı (su) ve katı (buz). Her biri kendi içindeki molekülleri arasında bir öncekinden daha fazla düzenlilik gösterir. Katı olan bir buz kristali tıpkı tuz ve şeker kristalleri gibi, gevşek yapılanmış, yoğunlaşmış döneme çok iyi bir örnektir. Doğada daha iyi yapılanmış, yoğunlaşmış dönemlere başka örnekler de vardır: Örneğin mıknatıs, +1 sıcaklığındaki sıvılar, üstün iletkenler, lazer ışını, metallerdeki elektrik akımlan ve kristallerdeki ses dalgalan. Tüm bu şeylerde bulunan ortak özellik içlerindeki uyumluluktur. Tıpkı aynı özü oluşturan birçok atom ya da molekülün aniden (ya da aşamalı olarak) bir tek varlık gibi davranmaları gibi. Örneğin yalıtılmış bir odada birçok elektromanyetik pusulanın bir masanın üzerinde durduğunu düşünün.
Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Leave a comment