BİRİNCİ İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ ÇAKRALAR ARASINDAKİ İLİŞKİ

İlk, ikinci ve üçüncü çakralarda açıkça bir bilinç ilerlemesi görülebilir. Ayrılığımız ve yalnızlığımızla yüzleştikten sonra, bizi en azından bir insan ile birleştiren ve böylece kendimizin ve kendi önceliklerimizin ötesine götüren cinsel ilişkiye yöneltiliriz. Üçüncü çakra tekrar kendimize döndürerek şahsi gelişim ve kişisel güçlenme üzerinde odaklanır.

Bir açıdan üçüncü çakra gelişmiş bir birinci çarkadır ve birinci ve üçüncü çakraların her ikisi de sizinle, bireyle ilgilenir. İlk çakra hayatta kalmanız ile daha ilgili iken üçüncü isteklerinizi’ gerçekleştirmeniz için güç kullanımı ile daha fazla ilgilidir. Ancak, bunların arasında, ilk ve üçüncü çakraların arasında ikinci çakra ile temsil edilen bir evrim adımı vardır.

İkinci çakra bir kadın ve bir erkeği tipik olarak çocuk doğması ile sonuçlanan cinsel ilişkiye götürür. Her ebeveynin bildiği gibi çocuklar bir yetişkini kendilerine bakmaya zorlarlar, ebeveynlerinin onları sevmesini ve yeteneklerinin ve becerilerinin gelişmesini isterler.

Çocukların ihtiyaçlannın karşılanabilmesi ve hayatta kalmaları için ebeveynler çocukları sevgi, düzen ve anlayışla büyütme ihtiyacı ile gerilirler. Kendilerini disipline etmeli ve hatta baktıkları çocuklar için kendi isteklerini ertelemelidirler.

Aslında, kendi ihtiyaçlarını ve hatta bazen kendi hayatlarını feda etmektedirler. Kadınlar çocuk doğururken hayatlarını kaybederler ama hamileliği iyi karşılarlar. Babalar çocuklarının bu tür sevgi ve ilginin tadını çıkarması ve tam olarak gelişebilmesi için eşlerinin dikkatini ve annesel sevgisini feda ederler. Babalar da çocukları için hayatlarını verirler.

Son olarak, sevgi fedakarlık ve kendini geliştirme ister ki bu da ikinci çakranın kaçınılmaz olarak üçüncüye götürdüğü anlamına gelir. Asıl olarak, ikinci ve üçüncü çakralara uyanmak gerçekten de üçüncü çakranın üzerindeki dünyalara açılmaları için fedakarlık yapmaktır çünkü seks ve kendini geliştirme bizi netice olarak sevgiye ihtiyaç duyan karmaşık bir ilişkinin içine koyar.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment