Canlıların Evrimi

Biyolojinin Evrim Kuramı na göre, dünyanın oluşumundan 1 milyar yıldan daha az bir zaman sonra, yaklaşık 3,8 milyar yıl önce, koşullar en sonunda canlı özelliğini gösteren ilk varlıkların ortaya çıkması için elverişli olmaya başladı (3,5 milyar yaşındaki kayalarda ilkel mikroorganizma fosilleri bulundu. Bu bulgular, tüm canlıların ortak atadan geldiğini göstermektedir).

Zamanla, basit tek hücreli canlılar, daha karmaşık yapıda tek hücreli canlılara karmaşık tek hücreli canlılar ise, basit çok hücreli canlılara ve basit çok hücreli canlılar, daha karmaşık çok hücreli canlılara evrimleşti. Böylelikle, günümüzdeki biyolojik çeşitliliği oluşturan türler (kendi aralarında üreyebilen benzer canlılar grubu) ortaya çıktı. Sonunda, en karmaşık canlı türü, modern insan evrimleşti.

Tıpkı astronominin Big Bang Kuramı, ömürleri birbirinden çok farklı yıldızların kalıntıları ile desteklendiği gibi, biyolojinin Evrim Kuramı da yaşları deneysel olarak radyometrik yaşlandırma ile ölçülebilen, geçmişteki canlıların izleri olan fosil kalıntıları ile desteklenir. Örneğin, bu yöntemler günümüzden yaklaşık 500 milyon yıl önce, brakiyopod denilen kabuklu deniz hayvanlarından 30.000’e yakın tür olduğunu gösterdi. Günümüzde ise sadece 300 kadar brakiyopod türü bulunmaktadır.

Evrimsel değişimi öngören kuramsal mekanizmalar, deneylerle güçlü bir biçimde desteklendi. Bu mekanizmaların temelinde hem anatomik hem de biyokimyasal özellikleri belirleyen genetik materyaldaki değişimler, mutasyonlar bulunmaktadır.
Kabuk Göreceli olarak düşük yoğunluklu kaya tabakası, en ince katman Manto Yüksek yoğunluklu kaya, yavaşça akar; en kalın katman:

Dış Çekirdek Yüksek yoğunluklu, başlıca, sıvı demir ve nikel içeriyor
Iç Çekirdek En yüksek yoğunluk, başlıca, katı demir ve nikel içeriyor
da geniş kapsamlı, ayrıntılı bir senaryoyu içerir. Jeologların senaryoyu oluşturmaları sırasında, yaşları deneysel olarak belirlenmiş ve yerleşimleri, tarihleri hakkında ipuçları veren kaya yapılarından yararlanılır.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment