Fal Genel

MAVİ RENK FALI

MAVİ MAVİ RENGİ SEVEN KADINLAR

Bu rengi seven kadınların duygulan derin olur. Sevindikleri zaman çok sevinirler, üzüntülü olduklarında da duygulan o derece derin olur. Bu rengi sevenler bir an neşeli iken belli bir süre sonra hiç sebepsiz kederli olabilirler.
Kendinden hiçbir zaman emin değildirler. Kendi kendilerini hiçbir zaman anlayamazlar.
Çoğu zaman derin ve acı düşüncelere dalarlar.

MAVİ RENGİ SEVEN ERKEKLER
Bu rengi seven erkekler sakindirler. Çalışma hayatla nnda hırslıdırlar.
Iş hayatında sistemle değil, ilhamla çalışmayı tercih ederler. Hayatlan düzenlidir. Masa başında oturarak çalış maktansa, gezerek çalışmayı tercih ederler. En uygun mesleklerden bazıları, satış, pazarlama ve şantiye işleridir.

YEŞİL RENK FALI

YEŞİL

YEŞİL RENGİ SEVEN KADINLAR
Bu rengi seven kadınların en büyük özelliği hazır cevap olmasıdır. Özellikle iğneli ve alaycı cevaplar vermekte birincidir. Herhangi bir dil kavgasında veya tartışmada yenmek hemen hemen imkansız birşeydir.

Bu rengi seven bayanlanp akıllan durmadan işler. Etraflarında olan biten her şeyi hemen görür ve hemen anlarlar. Yalnız vücut olarak çoğu tembeldir. Çoğu da sabırsız ve dayanıksızdır. Zor ve uzun bir işi yarı yolda bırakmak zorunda kalırlar.

YEŞİL RENGİ SEVEN ERKEKLER
Bu rengi seven erkekler çoğu zaman huzursuz ve düşüncesizdir. Bazı durumlarda istemeden de olsa kalp kırarlar. Cömerttirler. Ellerinde bulunan parayı ihtiyacı olana vermeye çekinmez. Her şeyden memnun olan yapıları var
dır. Etrafındaki insanlara fazlasıyla güvenir. Yalnız almaktan hoşlanmaz.

Esprili ve hoş sohbet sahibidir. Kendini ilgiyle dinleyen birkaç kişiye uzun uzun bir şeyler anlatmak onu mutlu eder. Kendilerine verilen görevleri pek ciddiye almazlar. Ama bu erkeklerle geçinmek kolaydır. Karşısındakileri memnun etmek için de elinden geleni yaparlar.

YÜZ FALI BAKMA

ÜÇGENİMSİ KARE YÜZ

Alınlar geniş, aşağıya doğru daralan ancak kare biçiminde bir çenedir. Fikirleri olup da onları fiile sokan insanı gösterir. Kare yüzün tipine benzer şekilde mükemmel bir bileşim, ancak daha az serttir. Bir çok ilgi alanına sahip olan, içinden de en iyisini seçebilecek yeteneği olan bir insanı temsil eder.

Çeneye doğru nokta halini alan karemsi bir yüz, çabuk düşünüp hızlı harekete geçme eğilimini gösterir. Bu tür insanlar tecrübelerden yararlanarak gelecekteki davranışlarını ona göre tartarlar. Üçgenimsi kare yüz kategorisinde çok sayıda mucit ve bilim adamı vardır.

KÜÇÜK YÜZLER
Başkalarını beğenmez. Kendisini kusursuz sanır. İnsanları küçümser. Başkasının zenginliğini kıskanır. Hızlı araba kullanır. İnsanlara yardım etmez. Parayı sever. Komşu edinmez. Seveceği insanı zor bulur. İyi yemek yemez. Boş konuşur. Fazla hasta olur. Çevresinde sevilmez. Herkese hava atar.

DEĞİŞİK YÜZLER
ince uzun ve ölçülü yüz: Atak ve araştırmacı bir kişilik sergilerler. Bu tarz insanlar seçici olurlar. Başkalarıyla ilişkileri genellikle olumlu olur. Etkili bir hatiptirler. Sürekli aşk peşinde koşarlar ve bundanda büyük bir zevk alırlar.
Köse yüz: Çiğ sözlü olur.
Kızaran yüz: Utangaç olur.
Esmerler: Akıllı olur.
Genellikle çok okurlar.
Çıkık Göz: İriliğinden dolayı kolayca fark edilen büyük gözler. Düzgün konuşurlar ve hazırcevaptırlar. Bütün tartışmalara cevap verebilir ve konferans verebilirler.

Çıkık Burun: Uzun, bazen yüksek köprülü veya sivri burun. Dinçliği ve çabuk sonuç alma isteğini gösterir. Tartışmalarla zamanlarını boşa harcamazlar. Bu tür insanlar istekleri şeyin peşinde koşarlar ve bunun sakıncalarını unuturlar. Herkesin işine de karışırlar.

Çıkık Ağız: Üst dudak çıkıntı halinde, genellikle üst dişler görünür, alt dudak içeride kalmış durumdadır. Hiç düşünülmeyen noktalar konusunda uyarılar yapabilen, eleştiren yapıdaki bir insanı temsil eder. Çok titizdir ve her şeyi abartırlar.

Çıkık Çene: Çene içeri kaçmış biçimdedir. Hemen hemen hiçbir şeye önem vermez. Önemsiz ve bayağı şeylere olan eğilimi gösterir. Her anı bir tartışma içindedir. Kavgacı bir yapısı vardır. Uzun süreli çabalarda bulunmaz ve sabırsızdır.

AÇIK TENLİLERİN FALI

AÇIK TENLİLER

Hareketlidirler, başkalarını küçümserler, alaycıdırlar. Gururlu ve içten pazarlıklıdırlar. En güzel olduğunu düşünür. İnsanları kırar ve kullanır. Parayı, eğlenmeyi, araba kullanmayı sever. Çok kıskançtır. Evlenecek insanı kolay kolay bulamaz.

Zor sever ama sevdi mi ölesiye sever. Para da pulda gözü yoktur. Basit birine de aşık olur ve her şeyi verir. Titiz ve düzenlidir. Okumayı sever. Sevdiklerine özen gösterir. Hayır yapar. Romantiktir. İçkiyi sever. Aşk mektubu yazar. Hayal kurmayı sever. Zorunlu olmadıkça kötülük yapmaz.

ESMER TENLİLER
Bu insanlar cimridir, acımasızdır. Çok güçlüdür. Sevdiği insanı başkasına bırakmaz. Güzel kadına dayanamaz. Evli bekar olması farketmez. Seksi ön planda tutar. Aşırı makyaj yapar. Aklını kötüye kullanır. Sinirli ve kırıcıdır.
Merttir. İş yaşamında başarılıdır. Evlenince ailesine bağlanır, çocukları sever. Doğayı sever. Parasım iyi kullanır. Doğrucu ve merhametlidir. Ata binmeyi, hızlı araba kullanmayı, açık renkli giysileri sever. Hediye vermeyi se ver. Yalnızlıktan nefret eder.

SARI TENLİLER
Bu tip insanlar içten pazarlıklıdır. Parasını savurur. Daldan dala konar. Acı çektirmeyi sever. Çapkındır. Eleştirir, alaycıdır, insanları kullanır. Kumarbazdır, yağcıdır. Tatlıyı sever. Koyu renkleri tercih eder. İnsanlara tuzak kurar. Borcuna sadık değildir.

Evi ve kendisi çok temizdir. Düzenlidir, okur. Romantiktir, iş yaşamında başarılıdır. Akıllıdır, bazen gurursuz olabilir. Sporu sever, hayvanları, eğlenceyi sever. Başarılı olmak için her şeyi yapabilir.

KAHVERENGİ RENK FALI

KAHVERENGİ

KAHVERENGİNİ SEVEN KADINLAR
Bu rengi seven kadınlarda ani ve sebepsiz duygulara, parlak bir zekaya rastlanmaz. Sakin, sessiz sedasız, kendi hallerinde olurlar. Göze çarpmazlar ve olağanüstü bir şey yapmazlar. Ev işlerinden hoşlanırlar. Ev işlerinin hiçbirini yaparken rahatsız olmazlar. Bir işi yaparken olabildiğince düzenli olarak yaparlar. Hayatlarının her döneminde önceden plan çıkarırlar ve programa uyarak sistemli bir şekilde çalışırlar.
Etrafındaki insanların kusurlarına anlayış gösterirler. Yalan söylemezler. Herhangi bir kanunu işlemekten çok korkarla. Sabır ve sevgileri sonsuzdur. Bu özelliklerinden dolayı çok iyi bir eş ve anne olurlar.

KAHVERENGİNİ SEVEN ERKEKLER
Bu rengi seven erkeklerin iyi işleyen kafaları ve geniş anlayışları vardır. En belli başlı özellikleri sade olmalarıdır. Sade olan her şeyi severler. Hayatta çok çabuk tatmin oldukları için pek fazla para harcamazlar. Bazıları da bayağı cimri olurlar. Herhangi bir sorun karşısında hiç yılmadan çalışırlar.
Asla gösterişli ve yüksek şeyler özlemedikleri ıçm kendilerini olduklarından daha iyi görmekte hiç huylan değildir. Tam tersine başkalarının karşısında kendilerini hep kötülerler.

Bu rengi seven erkekler birine muhtaç olmayı sevmez. Ancak iyice sıkıştığı, çıkmaza girdiği zaman etrafındakilerden yardım ister. Etrafındaki insanların anlaşmazlıklarında arabuluculuk yapıp, onlan barıştırmayı sever.

Nohut veya bakla falı

Nohut Falı

Ünlü folklorcu Cemil Cahit Güzelbay, bu fal hakkında bize şu bilgileri veriyor:
41 adet nohut veya bakla yere veya masanın üzerine dökülür. Bir veya iki el birden üzerine kapanarak karıştırılır ve aynı zamanda bir Fatiha ile üç İhlas okunur.

Diğer fallarda olduğu gibi niyet tutulur. Mesela: Eğer oğlumdan mektup gelirse yol dök. Yahut kızım hastalıktan kurtulursa şükürlü ve kısmetli bir fal gelsin gibi…
Açılma şekli: Nohutlar gelişi güzel üç bölüme ayrılır. Bu bölümlerden her biri dörder dörder ayrılır, geri kalanlar (tabii dörtten eksik olacaktır) bir tarafa konur.

Örneğin şöyle bir şekil meydana gelir.
Dörder dörder aynlıp bir tarafa konulan nohutlar karıştırılır. Ve yukardaki işlem tekrar edilir. Bu böy lece ikinci sıra da oluşturulur. Aynı şekilde hareket edilerek üçüncü sıra da dizilir. Ve bu suretle üçer sıradan ibaret ve örneğin şöyle bir şekil oluşur.

Yalnız bunda bölümler aynlıp dörder dörder ayırırken sağdan sola doğru dizmek gerekir. Ve dokuz haddin her biri 1, 2, 3 veya 4 adet olabilir. 5 ve daha fazla olamaz.

Nohut veya bakla falında en önemli konu; tefsirdir. Falda hadlerin yalnız başına anlamları:

• Bir Allah’dır: Birle başlayan fal her yönüyle hayırlıdır.

•• Fikir: Üzüntü ve olumsuz düşünceleri anlatır.

••• Şükür: Bu her yönden iyi şeyler ve ferahlık ifade eder.

•••• Kısmet: Maddi bir gelir. Bir evlilik, sevgili anlamındadır.

Genel olarak bir falda ikilerin fazlalığı arzu edilen şeyin olmayacağına ve niyet edilen işin çok olumsuz olarak neticeleneceğine yorumlanır.
Üç ve dörtlerin fazla bulunduğu fala: (kısmetli şükürlü fal) derler ki en iyiye yorumlanan faldır.
Açılmış bir falın birinci sırası daima ya beş yahut dokuz olur. Beş olursa fal iyi başlamıştır. Bu zaman (başı beş, hatın hoş) derler. Dokuz olursa (Başı dokuz işi tıkız) derler.

Birinci sıra beş olup da birinci haddi de bir olursa fal daha iyidir. Çünkü bir Allah’la başlıyor. Allah’la başlayan her şey iyidir. Hayırlıdır.
Falın birinci sırası olursa (Kuyruklu yıldız doğdu • ••• • şeklinde bulunursa (terazilendi) denir. Her ikisi de makbüldür. Eğer ilk sıra ••• ••• ••• şeklini alırsa buna (Ali falı) denir. Bundan daha mükemmel ve hayırlı haber müjdeleyen fal olamaz. Bu şekilde başlayan falın arkası açılmaz. Çünkü anlaşılmak istenilen netice peşinen kavuşulmuştur.

İkinci sıranın ikinci haddi yani tam ortası •• olursa fal çok kötüdür. Ali falının tam mukabilir ve • olursa (kısmet dışaridadır) istenilen henüz olmayacaktır. Mesela: Mektup, yolcu, para, ilah… Bekleniyorsa şimdilik gelmeyecektir. Aynı sıranın birinci haddi •• olursa fal gene iyi değildir. Orta yani ikinci sıranın ikinci haddi ••• olursa merak etmemelidir. Ferah bulmalıdır •••• olursa kısmet içeri girmiştir. İstenilen şey olacaktır. Aynı sıranın birinci ve üçüncü şekilleri 3 veya dörtlü olursa nisbeten iyidir.

İkinci sıranın üçüncü haddi ile üçüncü sıranın birinci haddi • olursa fal (yol dökmüştür) yani hayır vardır. Aynı sıranın ikinci haddi • olursa haberci kapıya gelmiştir. Neredeyse kapı çalınacaktır. İkinci ve üçüncü hadler 1 olurlarsa gene yol dökmüştür. 2 olursa neticenin kötü olduğuna işarettir ve bu sıra olursa buna (fal heğbelendi) denir. Bunda hem haber kapıdadır. Hem de hediye vardır. Üçüncü yani falın en son haddi müddet ifade eder.
Mesela olursa istenilen şey hakkında 1, 2, 3, dakika, saat, gün, hafta, ay, seneye kadar bir olay ortaya çıkacaktır.

Bu son had • olursa bu nohut bir adamın ağzına verilerek dışarı gönderilir. Dışarıda ilk karşılaştığı adamdan (tanısın tanımasın) işittiği (kendine hitap edilsin edilmesin) ilk kelimeyi gelip falcıya söyler. Fakat bu gidişgeliş esnasında hiçbir söz söylememek gerekir. Gerek bu duyulan kelime gerekse bu dokuz hadde göre falcı, tefsirini yapar ve hükmünü verir.

Bu üç teknik de cincilik türüne girer; bakıcı, çağırdığı cinlerden istediği bilgileri alır. Tütsüde de, suda ve aynada olduğu gibi, kişilerin yüzlerinin, vücutlarının belirdiğine, bakıcının bunları gördüğüne inanılır. Kurşunla ve közle bakıcılıktan ise, bu maddelerin, yani köz veya erimiş kurşunun, suya atılması ile aldıkları şekiller yorumlanır. Aynı zamanda o maddelerin suya atılmasıyla, eşikte veya hastanın üstünde duran, hastalığın sebebi sayılan, kötü varlıkları ürkütmek, korkutmak, kaçırmak amacı güdülür. Demek ki, hem fal, hem de hastalığı iyileştirme işlemleri bir arada yürütülmüştür.

Tütsü yoluyla hastalığın sebebini keşfetme tekniğinin en ünlü uzmanları Ar ab adıyla gösterilen Zenci kadınlardır. Hastalığın sebebini öğrenme ve hastalığı iyileştirme usûlleri epeyce uzun ve çapraşık işlemleri gerektirirdi. Godya adını alan bakıcı ve yardımcıları, tütsülenme sonunda cezbeye gelirler: “boruları” veya “babaları tular” evden dışan sokaklara, kırlara çıkıp uzunca bir zaman dolaşarak cinleri toplarlar, sonra tütsü başına gelip cinlerden diledikleri şeyleri sorup öğrenirlerdi. Bir hastanın iyileşmesi dilendiğine göre, hasta da tütsülenirdi. Godyalarm tütsüledikleri hasta kendisi de godya niteliği kazanmış olurdu, yani, hastalıkların sebebini tütsü yoluyla öğrenme ve hastayı sağaltma gücünü. Tütsü tekniğiyle cinleri çağırma uzmanlığı Zencilere has değildir. “Ocak” olma, yani ya atadan, anadan, ya da yabancıdan “el alma” işlemi ve töreni sonunda edinilen bir yetenektir.

Bakla falı çoğunlukla Çingene kadınlarının uzmanlığında olan bir tekniktir. Kırk bir tane kuru baklanın arasına kanştınlan bir kömür, bir şeker, bir kaya tuzu parçası, küçük para ile bakılır bu fala. Baklalar ile öteki nesnelerin her biri bir kişiye ya da bir duruma karşılık sayılır. Bakıcı bunlan üç kez yere serper. Baklalardan ve öteki nesnelerden her birinin yan yana, ya da birbirinden uzak, yakın duruşlarına göre yorumlarını söylerler.

KIRMIZI RENK FAL BAKIMI

KIRMIZI

KIRMIZI RENGİ SEVEN KADINLAR
Şen ve hayat dolu olurlar. Çabuk heyecana gelir, çabuk kızar ve öfkelenirler. Bazıları fazla düşüncesiz olurlar. Dans edip, şarkı söylemekten hoşlanırlar. Bu rengi sevenleri somurtkan ve durgun görmek çok zordur.

Bir sorunla karşılaştıkları zaman surat asıp düşünmek tense, karşı harekete geçerler. Son derece azimkardırlar. Gelecek hakkında uzun planlar kurmaktan hoşlanmazlar. Etrafındaki insanların ne düşüneceği onları hiç ilgilendirmez. Hayatın kendisinin olduğu ve dilediği gibi yaşamak hakkı elinde olduğunu düşünür ve buna göre yaşarlar.

KIRMIZI RENGİ SEVEN ERKEK
Bu rengi seven erkekler tam anlamıyla hiçbir şeyden korkmazlar. Bazıları bunu abartıp kabadayılığa kadar ulaştırırlar. Toplumun gelenek ve göreneklerini bazı durumlarda hiçe sayıp kendi bildiklerini yaparlar. Bir şeyi yaparken herkesten farklı yapmak isterler.

Bir işi yaparken bir sorunla karşılaştıklarında umutlanm kaybetmezler. Sorunu sakin bir şekilde halledip hiçbir şey olmamış gibi işlerine devam ederler. Sabırsız ve tez canlıdırlar. Pratik zekalan vardır. Bir işi hallederken pratik zekaları sayesinde uzun uzun düşünüp zaman harcamazlar.

PEMBE RENK FALI

PEMBE

PEMBE

RENGİ SEVEN KADINLAR
Daima neşelidirler. Ama hafifmeşrep değillerdir. Bulundukları ortama uygun hareket ederler. Girdikleri ortamlarda hemen uyum sağlarlar. Çekingen gözükmelerine rağmen, atılgandırlar. Coşkun oldukları pek nadirdir. Başladıkları işleri itina ile tamamlarlar. Sevdikleri insanlar için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Eşlerine karşı sadıktırlar.

PEMBE RENGİ SEVEN ERKEKLER
Bu rengi seven erkeklerin maddi ve manevi bünyeleri pek kuvvetli değildir. Cesaret ve atılganlıktan yoksundurlar. Sakin ve uysal konuşurlar. Görünüşlerinde daima bir heyecan ve asabiyet vardır. Yüksek derecede alıngan ve hassastırlar. Çoğu zaman görünüşlerinde ne yapamayacağını bilemeyen, endişeli bir durumları vardır.
İnsanları çok sever. Dost kazanmak için etrafmdakileri sürekli memnun etmek isterler. Bazen bu davranışları aşırıya kaçar. Tartışma yapmaktan kaçınırlar.

TURUNCU RENK FAL BAKIMI

TURUNCU

TURUNCU RENGİ SEVEN KADINLAR
Sıcak kanlı ve dost canlısı insanlardır. Hiçbir zaman sert ve soğuk değildirler. Ama fazla laubali olmayı sevmezler.
Sakin yapılıdırlar. Kızdığı zaman bağınp, çağırmazlar. Kin tutmazlar. Kendisine yapılan hareketleri affederler. A ma onun bu sakinliğinden faydalanmak isteyenlere anlayış göstermezler. Sağlam ve kuvvetli bir kişilikleri vardır. Hakkını savunmasını iyi bilir.

Bunu yaparken karşısındaki kızdırmadan ve gücendirmeden yaparlar.
Anlayışlı, sakin, uyumlu ve sabırlı bir yapıya sahiptirler. Hoşlanmadıkları şeylere göz yummazlar.
Turuncu seven babalar, çocuklarını çok severler. Çocuklarının istedikleri çoğu şeye izin verirler. Çok iyi baba olurlar. Banş yanlışıdırlar. Sonu gelmeyen tartışmalardan hoşlanmazlar.
Herkesle dost olmalarına rağmen gerçek arkadaşları azdır. Kılık ve kıyafetlerine çok özen gösterirler.

SARI RENK FAL BAKIMI

SARI

SARI RENGİ SEVEN KADINLAR
Sarı rengi seven kadınlar dedikodu yapmayı severler. Durmadan konuşurlar ama konuşulan konuya hakim değildirler. Hal ve davranışları durgundur. Ağır konulardan konuşmayı hiç sevmezler ve bu konularda görüş belirtemez ler. Kinci değildirler. Her şeyi bilmek isterler. Pek cömert değildirler, canları istediği zaman herkese yardım etmek isterler.

SARI RENGİ SEVEN ERKEKLER
Bu rengi seven erkekler biraz korkaktırlar. Ama bu korkaklıkları bedenidir. Ölüm tehlikesiyle karşı karşıya gelmekten korkarlar. Ama manevi konularda cesurdurlar. Fikirlerini olduğu gibi söylemeyi severler, başkalarının düşüncelerinden hiç çekinmezler. Bir topluluk içerisine herkesin kendisine bakmasından hoşlanırlar. Sözleri bazen abartıya kaçar. Özellikle kendini oldukça fazla överler. Herkesle oldukça iyi geçinmesine rağmen bayan arkadaşları azdır.

İMZA ANALİZİ

İMZA ANALİZİ

İnsanın kişilik analizinde imza oldukça etkilidir. Bir imza, normal bir el yazısmdan daha çok şey içerir. Bir imza o insanın diğer insanlardan ayıran işaretidir.
İmza analizi yapılırken son yapılan harf, ilk harf, şekil, çizgi gibi özellikler önemlidir. Bu tip işaretler kişilik analizinde önemlidir.
imza atarken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar;
İmza atan kişi hem adını hem de soyadını yazmalıdır.
İmza her yerde aynı biçimde atılmalıdır. İster resmi evrak ister özel bir mektup olsun imza her yerde aynı olmalıdır.
Atılan imza okunaklı olmalıdır. İmzaya bakıldığında kime ait olduğu anlaşılmalıdır.
İmzalarda belirgin işaretlere göre anlamı;
İmza diğer imzalardan daha büyük ise; aktif bir kişiliktir. Etrafındaki insanlara hükmederler.
İmza orta büyüklükte ise; iyi bir eğitimcilerdir.
Yatay yönde atılan imza; kendine güvenen, kararlı ve başarma potansiyeli yüksek bir kişiliği gösterir.
Dik olarak atılan imza; baskıcı, denetimci ve yönetici bir kişiliği gösterir.
Hem sağa hem de sola yatık olan imza; kararsız, çift karakterli bir kişidir.
Yazı içerisinde hafif kayma var ise; ruhsal olarak kişinin moralinin yüksek olduğunu gösterir.
Belli bir düzlem üzerinde oluşmuş dalgalı çizgiler var ise; kişinin özgüvenin zayıf olduğunu gösterir.
Hiçbir şekilde dalgalanma olmayan bir imza; kabi liyedi bir insan olduğunu gösterir.
Satırın yukarı kısmına doğru fazla çıkıntı yapan çizgi var ise; kişinin yüksek hedeflerinin olduğunu gösterir.
Satırın aşağı kısmına doğru fazla çıkıntı yapan çizgi var ise; hayatta bir ideali olmayan bir kişilik. Fakat çok dikkatli bir yapıya sahiptirler.
Köşeli harflerle atılan imza; enerjik ve işleri çabuk bitirme istekleri olan kişilerdir.
Yuvarlak harflerle atılan imza; görev bilincine sahip
kişilerdir. Uyumlu ve huzurlu iş ve özel hayatına ihtiyaç duyarlar.
Düzgün harflerle atılan imza; görev bilincine sahip insanlardır.
Dağınık harflerle atılan imza; sorumluluktan kaçan kişilerdir.
İmzadaki yazılar küçükten büyüğe doğru ise; kişinin dürüst ve azimli olduğunu gösterir.
İmzadaki yazılar büyükten küçüğe doğru ise; kişi arkadaş canlısı ve dürüsttürler.