Koç Burcu Anneleri

Çok çocuklu ailelerde genellikle iki tip baba vardır. Birinci tip eve geldiğinde rahat etmek ister, çocuk gürültüsü, hanım dırdırı istemez. Çocuk eğitimi ve terbiyesi tamamen annenin sorumluluğu altındadır. Yanlış yaptıkları zaman cezalarını anne verir. Derslerini anne yaptırır. Baba akşam yemeğini yedikten sonra koltuğuna oturur, kahvesini içer, gazetesini okur, televizyon izler. Çocuklar bir şey sorduklarında “gidin annenize sorun, beni rahatsız etmeyin” der ikinci tip baba, evin tek hâkimi, korkulu rüyasıdır. Anne, çocukları baba ile korkutur: “Dersinizi yapmazsanız, akşam babanız gelince dayağı yersiniz. Beni üzmeye devam edin bakalım, akşam babanız gelince siz görürsünüz!” Çocuklar hangi baba tipini sever? ikisini de sevmezler. Birincisine saygıları yoktur, ötekisinden de korkar, uzak dururlar.

Bu iki tip arasında o kadar değişik tipler vardır ki, hangisini sayayım? Kimi babalar çocuğu şımartarak annenin işini zorlaştırır. Kimileri o kadar siliktir ki, evde olmaları veya olmamaları bir şey değiştirmez. Bazı geniş ailelerde söz hakkı ve otorite büyük babadadır. Kimse onun yanında torunlara bağıramaz, ceza veremez. Dededen yüz bulan çocuk, anne babayı dinlemez, ceza alacağı zaman, “sizi dedeme söyleyeyim de görün” der.

İlk defa çocuğun yalanını yakalayan anne babalar, telaşa kapılır, çoğu kez sert tepki gösterirler. Çocuğun yalanı aileden öğrendiğini unuturlar. Baskı ve ceza ile çocuğu yalancılık huyundan vazgeçirmek mümkün değildir. Baskı yapıldıkça yalanın çeşidi ve sayısı artar. Anne babalar, dürüstlük konusunda çocuğa örnek olmalıdır. Kendisi yalan söyleyen bir anne baba, ne kadar nasihat etse çocuğa dürüstlüğü öğretemez. Çocuk deyip geçmemeli. Çocuklar kendilerine yalan söylenmesini, boş vaatlerde bulunulmasını asla affetmezler. Çocuklara herhangi bir konuda söz vermeden önce iyi düşünmeli, verilen söz mutlaka yerine getirilmelidir.

Oğlunuzun eskiden öğle uykusuna isteyerek gittiğini, ama şimdi inatçıhk edip sizi uğraştırdığını söylüyor, bu konuda nasıl davranmanız gerektiğini soruyorsunuz. Doğrusu, üç yaşından sonra çocuklara öğle uykusunu gereksiz buluyorum. Gündüz yatmaya alıştırılan büyük çocuklar akşam uykusuna yatmakta isteksiz davranırlar. Çünkü uyku ihtiyaçları kalmamıştır. Çocuklar büyüdükçe uyku ihtiyaçları da gittikçe azalır. Anneler çocukların büyüdüğünü göremez, onlara hep bebek gözüyle bakarlar. Oğlunuz artık bebek değil, koca bir çocuk oldu. Belki de öğle uykusuna gerek duymuyor. Bırakınız, gün boyu oynasın, koşsun, zıplasın, enerji harcasın. Akşam sizin hatırlatmanıza gerek kalmadan yatağına gider, derin bir uykuya dalar. Bunu ben kendi tecrübelerimle biliyorum. Çocukluğumda çok hareketli ve haşarı idim. Evimizin bahçesinde dur durak bilmez, koşar, zıplar, ağaçlara tırmanır, eve yorgun dönerdim. Akşamları, annemin veya babamın “Haydi yatağına!” dediklerini hiç hatırlamıyorum. Ev halkına iyi geceler diledikten sonra kendi isteğimle yatağa gider, yatar yatmaz uyurdum. Bugün bile iyi bir uykucu olmamı ve sabahları dinlenmiş bir vücutla kalkmamı çocukluğumdaki bu alışkanlığa borçluyum.

Bazı ailelerde çocukların akşam uykuya yatması bir problemdir. Yetişkinler ayakta iken çocuklar yatağa gitmek istemezler. Baba misafirliğe gelen komşularıyla şakalaşırken, anne piyano çalarken, çocuğa uyku saatinin geldiğini söylemek, çocuk açısından büyük bir haksızlıktır. Büyüklerle birlikte oturmaya alıştırdan çocuklar uyku saatine uymakta direnir, anne babaya güçlük çıkarırlar. Çocukları büyüklerle birlikte oturmaya ve onların anlattıklarını dinlemeye alıştırmamak gerekir. Büyükler, kendi aralarında ciddi meseleler konuşurken çocukları odalarına göndermelerinde daima fayda vardır. Odalarında yalnız kalmaya ve ders çalışmaya alışan çocuklarda uykuya gitme problemi pek görülmez.

Gülme ve neşe bulaşıcıdır. Eğer siz neşeli ve gülen biriiseniz, bu huyunuz çocuklarınıza da bulaşacaktır. Müzik sevenlerin güzel bir sözü vardır. “Şarkı söylenen yerde sus,” derler. Ben bu sözü şöyle değiştirmek istiyorum: “Gülünen yerde sus.” Çocuğunuz gülerken ya gülerek onun neşesine katılın, ya da susun. Biri gülerken konuşan insanları kaba bulurum. Çünkü onlar yaşama sevincini gülmeye çeviremeyen ve ciddi olmakla övünen mutsuz kimselerdir. Çocuğunuzun utanacağı bir zaafını gördüğünüz zaman tebessüm ediniz. Utancı zaten ona yetmektedir. Tebessümünüz yüreğini ısıtacak, size sevgi ile bağlanacaktır.

Oğlunuzun kız kardeşine gülmüş. Onu gülerken görünce çok sevindiniz değil mi? Sevinmekte haklısınız. Demek ki oğlunuz kardeşinden nefret etmiyor. İşte bakın, size söylediklerim yavaş yavaş çıkıyor. Kardeş sevgisinin filizleri yüreğinde boy atmaya başlamış. Sevgi, bütün kötü duyguları dize getirecek güçtedir.

Koç Burcu Anneleri_1.jpg

Bir önceki yazımız olan Başak Burcu Anneleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment