Başak Burcu Anneleri

Annelerde yarım baş ağrısı (migren) çok yaygındır. Çoğu başlarını tülbentle sıkar, ağrıyı hafifletmeye çalışırlar. Küçük çocuklar başlarının ağrıdığını söyler, annelerinden gördüğü gibi tülbent bağlanmasını isterler. Bazı şüpheci anneler, çocuk baş ağrısından şikâyet ettiği zaman telaşa kapılır, bunun genetik olduğunu zanneder, doktora götürürler. Doktor, baş ağrısının genetik olmadığım söylese de anne tatmin olmaz. Başka doktora götürür. Çocuk annenin bu şüpheciliğini fark eder ve kullanmaya başlar.

Görme bozukluğundan şikâyet eden bir kadın göz doktoruna gidiyor. Doktor, kadının gözlerini muayene ediyor, gözden kaynaklanan bir bozukluğa rastlamıyor. Rahatsızlığının sinirsel olabileceğini söylüyor ve kadını bana gönderiyor. Göz doktorunun tahmini doğruydu. Kadın aşırı sinirli, her şeyden şüphe eden biriydi. Işığa bakamadığı-nı, her şeyi bulanık gördüğünü iddia ediyordu. Tedaviye başladığımızın üçüncü gününde kadın büyük bir ümitsizlik içinde bana geldi. “Doktor, üzülerek yanıldığınızı ve yanlış teşhis koyduğunuzu söylemek zorundayım,” dedi.

Güldüm. “Bu kanaate nasıl vardığınızı sorabilir miyim?” dedim. Kendinden gayet emin: “Siz bana görme rahatsızlığımın sinirsel olduğunu söylediniz. Hâlbuki bunun fiziksel bir rahatsızlık olduğundan artık eminim. Çünkü dört yaşındaki kızım da aynen benim gibi ışığa bakama-dığmdan ve iyi göremediğinden yakınıyor. Annem de aynı dertten muzdaripti ve hiçbir doktor çare bulamadı. Demek bu hastalık bizde doğuştan geliyor.”

Kadını sabırla dinledikten sonra dedim ki: “Sevgili bayan, kafanızdan bu takıntıyı atm. Gözlerinizde hiçbir bozukluk yok. Siz annenizi taklit ediyorsunuz, çocuğunuz da sizi taklit ediyor. Kızınızı bana getirin, onu iyileştireceğim. Onun iyileştiğini görünce siz de iyileşeceksiniz.” Kadın inanmadığı halde, sırf beni haksız çıkarmak için, gidip kızını getirdi. Annesine dışarıda beklemesini söyledim. Küçük kızı karşıma aldım. “Bana bak küçük bayan, dedim, doktora yalan söylenmez. Doktorlar her şeyi bilir. Senin gözlerinde hiçbir rahatsızlık yok, sen anneni taklit ediyorsun.” Elimi kaldırdım, hızla tokat atar gibi yaptım. Çocuk korkudan elleriyle yüzünü kapattı. Gülerek başını okşadım. “Sana şaka yaptım, dedim, artık yalan söylemek yok. Şimdi dışarı çık ve annenden özür dile.”

Çocuk dışarı çıktı, kendisini bekleyen annesinin boynuna sarıldı. Ağlayarak, “özür dilerim anneciğim, dedi, sana yalan söyledim.” Anne, neye uğradığını şaşırdı, soru dolu gözlerle bana baktı. İçerde olup bitenleri anneye anlattım. Kadın iki gün sonra bana teşekkür etmek için geldi. Işıktan rahatsız olma ve her şeyi bulanık görme rahatsızlığının tamamen düzeldiğini söyledi.

Görüyorsunuz işte, çocuklar her şeyi bizden öğreniyorlar. Onlar iyi birer taklitçidir. Hiçbir şey gözlerinden kaçmıyor. Bu günlerde oğlunuzda saldırgan davranışlar başladığını, oyuncaklarını parçaladığım söylüyorsunuz. Çocuklar, her şeyin içini merak eder, nasıl çalıştıklarını öğrenmek ister. Oyuncaklarını parçalamanın bir amacı bu olabilir. Ancak daha önce böyle huyları olmadığı için biz başka bir sebep aramalıyız. Neden çok sevdiği ve gözü gibi koruduğu ayıcığını parçalamak istesin? Neden yatağının başucunda tuttuğu ve onsuz uyumadığı sevimli kuklasının bir bacağını koparsın? Bütün bunlar ne zaman başladı? Minik kız kardeşi eve geldikten sonra, değil mi? Tamam, işte problem anlaşıldı. Oğlunuz kız kardeşine karşı duyduğu nefreti oyuncaklarına yönelterek rahatlıyor. Demek ona biraz daha zaman ayırarak kıskançlığını teskin etmeniz gerekiyor.

Başak Burcu Anneleri_10.jpg

Bir önceki yazımız olan 16-17-18 Şubat Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment