REENKARNASYON BİR RUHUN GÖRÜŞÜ

Bu ve öteki dünyada yaşamı etkileyen tahmini olanaksız şeyler sıralansa, reenkarnasyon muhtemelen listenin başında yer alır. Silver Birch’iin bu son derece tartışmalı konu üzerindeki görüşlerinin uzun yıllardır kendi medyomu ile tamamen ters olması kayda değerdir.

Karmanın da yeniden doğumda rol oynadığı söylenir. İnananlar karmanın, niçin bazılarının doğuştan dilenci diğerlerinin kral olduğunun, bazılarında yokken niçin bazılarının korkunç zihinsel ve bedensel özürleri bulunduğunun mantıklı tek açıklaması olduğunu iddia etmektedir. Bu görüşü paylaşmayanlar karmanın yaşamın talihsizlikleri ve talihsizleri için peşin bir bahane oluşturduğunu söylemektedir.

İşte Silver Birch ‘ün görüşleri. “Rehber varlıklar ile spiritü-alistler arasında reenkarnasyon konusunda neden böyle bir fikir ayrılığı bulunuyor? ” sorusuna karşılık, Silver Birch şu cevabı verdi :

Bazıları bildiği bazıları bilmediği için. Bu bir deneyim sorunu. Bu gerçeğin takdir edilmesi sizin ölçünüzle uzun zaman alır. İnsanlar bizim dünyamızda sizin çağlar dediğiniz süre bulunabilir ve yine de bu hakikatin farkına vara-mayabilir. Ruh âleminin derece derece olduğunu bilmelisiniz. O, herkesin eşit düzeyde bulunduğu tek düzleme sahip bir dünya değildir.

Ruhsal gelişmeye göre derecelere ayrılmıştır. Ruhsal olarak yükseldikçe reenkarnasyonun var olduğunu daha iyi fark edersiniz. Çünki reenkarnasyon olmaktadır, ama çok sıklıkla iddia edildiği gibi basit değildir.

Reenkarnasyonun gönüllü mü yoksa bir amacın gerçekleşmesi için mi olduğu sorulduğunda, rehber “Her ikisi de.” dedi.

O hâlde amacı anladığımız için tekrar doğmayı arzuluyoruz.

Evet, bunu daha kısa anlatamazdım.

Dolayısıyla, gerçekte tekrar doğmak zorunlu.

Zorunluluğu nasıl tanımladığına bağlı. Kimse size bunu emretmiyor. Ama bunu yapmak zorunda olduğunu hissediyorsan zorunluluk diyebilirsin. Kimse size, dünyanıza tekrar dönmeni emretmeyecektir. Ama ders alman, hizmet etmen, telâfi etmen gereken bir hatan, önceden yapamadığın bir iyilik olduğunu hissedecek ve bunu yapmanın kendi açından en iyisi olduğunu bildiğin için yapmayı isteyeceksin.

Bize, yeryüzünden ayrıldıktan sonra sonsuza kadar en çok sevdiğimiz kişilerle birlikte yaşayacağımız söylendi. Sevdiklerimiz yeniden doğduğunda ne olacağını açıklayabilir misiniz?

Öyle görünmesine rağmen bu bir sorun değildir, çünki siz ruhsal bir olayı fiziksel bir ölçüye göre yorumlamaya çalışıyorsunuz. Yeryüzünde sergilenen kişiliğin tüm bireyin sadece bir parçası olduğunu size pek çok defa söyledim. Ben bunu büyük bir elmasın yüzlerine benzettim.

Yüzler bir defa, diğerleri ise tekrar doğabilir. Bu olduğu zaman geçici dünyasal hücumlar olabilir ve elmasın yüzleri arasında ayrılık olur. Ancak alâka yasasının işlediği yerlerde böyle bir ayrılık olmayacaktır.

Bir okuyucu şöyle sordu: “Reenkarnasyon öğretisi, aslında çocukken ölenlere dünyevî yaşam gerçeğini öğretmek için bahsedilen sübjektif “mutlu avlaklar” cennetlerinden doğan bir karmaşa değil midir?

Soru sahibi böyle düşünmek istiyorsa elbette düşünebilir ama bu hakikati değiştirmeyecektir. Hoşlansamz da hoşlanmasanız da, kabul etseniz de etmeseniz de gerçekler gerçektir. Akıllı birey bir gerçekle veya etkileriyle karşılaştığında anlamaya çalışan bireydir. Ama size mantıklı gelmiyorsa onu reddedin. Olgunlaştıkça anlama kapasiteniz büyüyecek ve reddetmiş olduğunuz şeyin şimdi mantıklı olduğunu anlayacaksınız.

Bir celse mensubu, bir başka okurun nüfus patlaması sorusu ile ilgili olarak şöyle sordu: “Tüm bu ruhlar nereden geliyor? Dünyaya geri gelecek belirli sayıda ruh varsa bu ruhların bulunduğu bir yer olmalı. Bize çok çocuk yapmamamız söylendi. Ama insanlık çocuk yapmaya devam ettikçe ruhlar doğacaklar. Sonuç olarak tüm bu ruhlar nereden geliyor? ”

Belki bu kelimenin kullanılması doğru olmayabilir, ancak sorun yanlış anlamadan kaynaklanıyor. Dünyamzda ruh yaratamazsınız. Sizin yaptığınız, ruhların ortaya çıkması için kanal açmaktır. Ruh, yani asıl öz, sonsuzdur ve sonsuz ölçülemez. Sizin yaptığınız, ruhun doğabileceği ve birey hâline gelebileceği bir vasıta sağlamaktır.

Sizler, ruh olarak her zaman var oldunuz. Bireyleşmiş ruh olarak varlığınız hamilelik anından itibaren başladı. Sizin dünyanızda önceden yaşamış başkaları var. Onların yerine getirmeleri gereken bir görevi, telâfi etmeleri gereken bir hataları var, bir şey başarmaları gerekiyor. Onlar, kendilerine, yapmaları gereken için fırsat, sağlayacak doğru vasıtaları buluncaya kadar bekleyecekler.

Tüm insan ruhlarının yaşamın aşamalarından derece derece geçtiğini düşünürdüm.

Hayır, o, fiziksel kalıtım. Ruh hep var olmuştur.

Leave a comment