MEŞHUR RÜYALAR

fal bak

İnsanoğlunun gaipten haber alma isteği ve bu arada kendini tanıdığı devirlerden beri meşgul etmiştir.
Bu durum eski çağların karanlık zamanlarında olduğu kadar bugün de aynı şeklini muhafaza etmektedir.
Rüyaların nedenleri hakkında bugüne kadar bir çok fikirler ortaya atılmıştır. Rüyanı hakikî sebepleri herkes tarafından çeşitli şekillerde tefsire uğramıştır. Bunlar İlmî yönden olduğu kadar hissî bir takım duyguların da mahsurlu olmuştur. Ama yine de tatmin edici bir durumun ortaya atıldığını pek söyleyemeyiz.

Burada şunu da belirtmek isteriz ki, rüyalara hakikaten inanmak gerekli midir? Hakikaten rüyalar bize ileride vaki olacak iyi kötü durumların önceden bir habercisi midir? Bunu kat’iyetle tespit edecek bir durumun varlığını bugün için söylemek biraz fazla olur kanaatindeyiz. Evet, bir çok olayların meydana gelişinde, çoğunlukla birbirimize; “Ben bunun rüyasını zaten görmüştüm. Bunun böyle olacağını biliyordum.” Gibi sözler söyler ve duyarız.

Burada tahminen şunu da söyleyebiliriz ki, rüyaların ekseriyetle hakikate dönüşmesi belki bir tesadüfe de bağlı olabilir. Gördüğümüz rüyalardan bir kat’iyet çıkaramamakla beraber, bazı olayların hakikaten oluşunun rüyada işaretlendiği de yok değildir. Artık bunu neye yorumlayabiliriz? Yine tahmin olunur ki, buna kimsenin gücü yetmez, bu kadar da diyebileceğiz.

Açık ve üzerimizde iz bırakacak şekilde gördüğümüz rüyaların bazen tâbir edilenle hiçbir ilgisi bulunmadığı görüldüğü gibi, bazen de hakikate dönüştüğü de görülmüştür. Bu müstesna olaydır ki, insanoğlunu rüyaya karşı inanma duygusu aramaya sevk etmiştir. Rüyanın meçhullükleri içinden kendine iyi kötü, bir pay aramasına yol açmıştır. İşte, insanoğlunun zayıf taraflarından biri de bu değil midir?

Tarihin derinliklerine doğru uzanırsak, meşhur olmuş ve bugüne kadar yaşamış bazı rüyaları karşımızda görebiliyoruz. Meselâ Mısır firavunlarından birinin gördüğü ve Hazreti Yusuf’a tâbir ettirdiği rüyayı hep biliriz. Bu tarihî olay din ları yolu ile bugüne kadar gelebilmiştir.

Hazreti Yusuf’un yaşadığı devirdi Mısır’da hükümdar olan firavunlardan birisi bir gece rüyasında yedi semiz ve yedi zayıf öküzün otlamakta olduğunu görmüştü. Kâhinlere müracaat eden firavun onlardan tatmin olacak bir cevap alamayınca, Hazreti Yusuf’u çağırtarak rüyasının tâbirini ondan ister.

Yusuf, firavundan rüyasını dinledikten soma tâbirini yapar: “Ülkende yedi yıl çok bolluk olacaktır. Fakat, ondan soma da yedi yıl büyük kıtlık olacak ve tedbirli olmadığın takdirde halkın çok sıkıntı çekecektir. Bu rüyan buna işarettir.”
Hakikaten, firavunun rüyası tahakkuk etmiştir. Yedi yıl o kadar bolluk olmuş ki, ülkenin ambarları dolup taşmış. Ama, ondan soma yine tam yedi yıl süren bir kıtlık olmuş, bu kıtlık görülmemiş dereceye varmış. Halk alman tedbirlere o kıtlık yıllarını nispeten kolaylıkla atlatmıştır.

Hazreti Yusuf’un tâbiri doğru çıkmış olduğunu tarih sayfalarından ve bütün kutsal lardan öğrenebiliyoruz.
Tarihi rüyalar arasında yer alan bu olayın hakikate dönüşmesi, tâbir edenin bir peygamber olmasına da hamletmek mümkündür. Bu sebepten bu rüyanın tâbirinde bir özellik vardır.

Bir önceki yazımız olan Terazi Burcu başlıklı makalemizde astroloji, başak ve burçlar hakkında bilgiler verilmektedir.

Leave a comment