Astral Dünya

ALTAR FORMU

ALTAR FORMU
Altar kelimesi mihrap anlamına gelmekte olup, burada üzerinde okült çalışmanın yapılacağı küp şeklindeki masa için kullanılacaktır. Küp şekli hava, ateş ve su alanlarından yansıyan enerjileri toplayıcı bir şekil olarak düşünülmektedir. Aşağıda altarm hazırlanmasıyla ilgili gerekli malzemeler anlatılmaktadır. Altar için var ise özel bir oda tahsis edilebilir ve çalışma için standart bir fon müziği hazırlanabilir. Pamuklu kumaş, ipek, metal, ahşap, kristal, cam, taş gibi malzemeler suda yıkanabilir. Aşağıda kağıt gibi özel sıvı ile yıkanamayan malzemeler gösterilmektedir.
•    Elektronik müzik setiAlet ve müzik kontrol ünitesi
•    Çalışma fon müziğini içeren kayıt Kaset CD vs.
•    80x80x80 cm veya daha büyük küp şeklinde ahşap bir masa
•    140×140 cm ölçülerinde üstü astrolojik semboller ile süslü olabilen siyah masa bir örtüsü
•    Mabed şamdanı için büyük beyaz mum
•    İki Sandalye Biri altın sarı diğeri mor renkli olabilir
•    Yaklaşık 10 cm çaplı şamdan altlığı biri beyaz diğeri siyah iki ahşap tabak
•    Altar şamdanları için biri beyaz diğeri siyah ince uzun iki mum
•    Tütsü Danışma konusu ile ilgili planet tütsüsü olabilir
•    Kaya veya deniz tuzu
•    Güzel kokulu taze çiçekler (Venüs Menekşe, kırmızı gül, leylak, manolya, lale, siklamen, Girit otu)
•    Bitter çikolata
•    Elma Sirkesi
Aşağıda ise özel sıvı ile yıkanabilecek malzemeler gösterilmektedir.
•    Altın sarısı renkli yere koyulacak büyük mabed şamdanı
•    60×60 cm siyah veya mor ipek
•    İki büyük gümüş şamdan (beyaz diğeri siyah renkli ahşap olabilir)
•    Pirinç Tütsülük Ateş
•    KamaHava
•    Gümüş KupaSu
•    Kristal kül tabağıToprak
Altar Malzemelerinin Temizlenmesi, Arındırılması


Malzemelerin üzerinde dokunan kişilerin tesirleri kalmaktadır. Bu nedenle malzemeler mümkün olduğunca kullanılmamış olmalıdır. Kağıt gibi yıkanamayan malzemelerde yeni satın alınmış olması yeterlidir. Yıkanabilir malzemeler de ise malzemelerin görünen ve görünmeyen yüzleri bir cins temizlenme işlemine tabi tutulmalıdır.

 
Malzemelerin görünen yüzleri yaşadığımız toprak alemindeki yansımalarıdır. Toprak alanındaki görünen malzemenin su ateş ve hava alanlarmda karşıtları vardır. Bunlar aura esir astral gibi değişik isimler alabilirler. Bir para su ile yıkansa da karşıtları üzerinde ki tesirler kalır. Bu tesirler den arındırma, sterilizasyon, vaftiz gibi işlemlerle yapılabilir.

 
Bu malzemeleri hızlı bir şekilde temizlemek için şu yöntem uygulanabilir. Temiz bir cam kabı, bir litre ılık suyla doldurup içine iki çorba kaşığı deniz tuzuyla birlikte iki çorba kaşığı da elma sirkesi koyun. Karıştırarak tuzu iyice eritin. Karıştırdıkça bu suyun içine koyulan malzemeleri kötü bütün tesirlerden arındıracağını düşünün. Sonra temizlenecek bir kristali veya malzemeyi suya koyarak on dakika bekletin ve soğuk suyla durulayın. Bu su sirke ve tuz miktarları bir kristal içindir. Malzeme büyüklüğüne göre bu malzeme miktarları aym oranda arttırılmalıdır.

 
Temizlenme işleminden sonra kullanılmış olan su başka bir temizleme için kesinlikle kullanılmamalıdır. Bunlarda pis malzeme artıkları ve sinmiş tesirler vardır. Bunları yok etmek için su evden uzak toprak bir alana veya tuzlu denize dökülebilir.
Altar olarak kullanılacak olan çalışma masasımn bulunacağı odada bazı düzenlemeler yapılmalıdır. Oda her zaman temizlenen ve mümkünse sadece çalışma için kullanılacak kapalı özel bir oda olmalıdır. Odada gerekli ışık düzeni organize edilmelidir. Elektronik yaym yapan müzik seti ve hopörlörler altardan uzakta olmalıdır. Çalışma sırasında kullanılacak özel bir müzik kaydı hazırlanmalı ve müzik kontrol ünitesi altarm kuzey batı köşesine çalışma sırasında kolayca ulaşılabilecek uygun bir yere koyulmalıdır. Çalışma sırasındaki duygusal ortamm dolayısıyla OD enerjisinin arttırılması için müziğe ilave olarak, taze çiçekler ile yenecek bir çukulata yine altarm kuzey batı köşesinde uygun bir yere koyulabilir.

 
Altar olarak mümkün olduğu kadar petrol orijinli maddelerden uzak doğaya yakın kök boya ile boyanmış, küp şeklinde 80x80x80 cm ölçülerinde ahşap bir masa, üstüne astrolojik sem bolerle süslü siyah koton bir örtü örtülerek çalışma odasının uygun bir yerine koyulabilir. Altarm doğu yönünde altardan uzak orta noktaya tanrının ışığım simgeleyen mabed şamdanı, altarm doğu tarafındaki orta noktaya danışanın batı tarafındaki orta noktaya da maginin oturacağı sandalyeler koyulmalıdır.
Siyah veya mor 60x60cm ölçülerindeki ipek örtü altarm ortasına serilebilir.

 
Mabed sütunları temsil eden iki büyük şamdan ipek örtünün doğu yönündeki köşelere koyulup, kuzey doğudakine siyah güney doğudakine de beyaz mum koyulmalıdır. Mum akıntısını önlemek için, kuzey doğudaki şamdamn altına siyah diğerinin altına da beyaz renkli ahşap tabaklar koyulmalıdır.

 
Güney yönüne ipeğin dışına ateşin sembolü olan tütsülük içinde tütsü ile yanına da doğudaki havamn sembolü olan kama koyulmalıdır. Aynı şekilde kuzey yönüne ipeğin dışına toprağm sembolü olan kristal tabak içinde kaya tuzu ile, yanma da suyun sembolü olan gümüş kupa içinde temiz su koyulmalıdır. Akışın hava ateş su toprak sıralamasında olduğu hatırlanmalıdır.
Altar aşağıda gösterilen şemalara uygun olarak hazırlanmalıdır. Fal bakma gen.tr sundu…

 

Altarın fiziksel Toprak planı

Altar formunun ın EKLERKISA KORUNMA ÇEMBERİ (Banishing Ritual of Lesser Pentagram ) ile EKLERENERJİ TOPLAMA(Middle Pillar Exercise) kısımlarında anlatılan kaba listik formasyonlarla benzerlik içinde bulunduğuna ve OD ve OB akışına dikkat edilmelidir.
Konsantrasyon, kontamplasyon ve meditasyon zihnin içinde bulunduğu birbirinden farklı üç halidir.

 
Konsantrasyon objektif olup, dikkatin algılama yolu ile gelen dış uyarıcılar üzerinde toplanmasıdır. Bilincin tek bir imaj, fikir veya his üzerine toplanması bu hali yaratır. Dikkatle yapılan bir okuma dinleme vs faaliyetinde bilinç algılama organları aracılığı ile gelen titreşimler üzerinde toplanmıştır. Konsantrasyon aktif bir hal olup iradenin kullanılmasını gerektirir ve derin nefes çekme ile gelişir. Konsantrasyon halinde fizyolojik seviyede beyin beta dalgaları yayınlar, ve hipofiz bezinin faaliyeti artar.

 

 

Konsantrasyon ile tranz ve self hipnoz hallerine girilebilir. Konsantrasyonda varlıkla bilinçsiz bir birleşme vardır. İzlenimler veya imajlar farkında olunmaksızın bilincin derin seviyelerine ulaşır. Bireyselden evrensele bilinç aktarımı vardır.

 
Kontamplasyon ise sübjektif olup dikkatin içteki mantık hatırlama ve imajinasyon faaliyetlerinin üzerinde toplanmasıdır. Kontamplasyon da aktif bir faaliyet olup iradenin kullanımını gerektirir.

Meditasyon

Meditasyon ise ne objektif ne de sübjektiftir. Amaç dikkatin hiçbir şey üzerinde toplanmamasıdır. Meditasyonda dikkat ne konsantrasyonda olduğu gibi dıştan gelen bir uyarıcı, ne de kon tamplasyonda olduğu gibi hatırlama, mantık ve imajinasyon sonucu oluşan düşünce zincirleri üzerinde toplanmaktadır.

 

 
Bilincin değişimi konusunda bir çaba var ise de bu hiçbir beklenti olmaksızın sadece ne olacağı beklenerek yapılan bir çalışmadır. Meditasyon hali derin nefes vermeler ile gelişir. Meditasyon halinde fizyolojik seviyede beyin alfa dalgaları yayınlar ve hormon bezi faaliyetleri artar. İzlenimler farkedilerek bilincin derin seviyelerine ulaşılır. Meditasyon ile kişi dış dünya ilişkisini durdurur ve kendi içinden ve dışından sezgisel şekilde gelen izlenimleri yakalamaya çalışır. Bilginin bu şekilde elde edilmesi yönteminde de meditasyomn amacı olan bilincin derin seviyelerine ulaşma ve varlıkla birleşme düşüncesi yatar.

 

 
Meditasyon kelimesinini orijinal karşıtı, bhavanadır. Bu zihinsel seviyede kültür, gelişim ve evrim demektir. Amacı zihni, ihtirasa dönüşmüş istek, nefret, üzüntü huzursuzluk gibi rahatsız edici olumsuz hallerden temizleyerek, zihinsel enerjinin artması ve konsantrasyon, farkmdalık, irade, analiz, zeka, güven, neşe, huzur gibi üstün zihin kalitelerinin geliştirilmesi ile en yüksek hikmete ulaşmaktır. Meditasyon tek başma bir yaşam sanatı, metafizik inançlar ve bilinci değiştirici uygulamalar dizisi haline dönüşebilir.
Zihin her algılamayı bir kelime ile birleştirmeye alışmıştır.

 

 

Lisan ile algılamalar kelimelere dönüşmektedir. Bu işlem algılama, hissetme ve kelimeye dönüştürme olarak üç safhada devamlı oluşmaktadır. Zihin her yeni algılamada eski kelimeleri tekrarlar. Bir kelimeden diğerine atlayarak bir kelimede odaklaşır. Oysa yaşam hiçbir zaman tekrarlanmamaktadır. Yeni açan bir güle gül denildiğinde, eski anılar canlanır. Oysa şartlar geçmişe göre değişmiştir. Yeni açan bu gül de başka bir gül olmalıdır. Böylece zihin gerçeği saptırmış olur. Gerçek gül ile zihindeki gül farklıdır. İşte bu şekilde kelimeler, gerçek ile insan arasmda engel oluşturmaya başlarlar.

 

 

Artık algılama hissetme ve kelimeye dönüştürme işlemi, kısa devre yaparak algılama ve kelimeye dönüştürme olarak tezahür etmektedir. Algılama ile kelimeleştirme arasındaki gerçek farkındalık hissetme hali yok olur. Bu algılamada gerçeği tam olarak farketme, tam bilinç hali yoktur.  Meditasyon algılamanın zihinde kelimelerle ifade bulmadığı, kelimelerin olmadığı, anların yaşandığı bir haldir. Algılanan ile kelime arasındaki boşluğun yaşanması hissedilmesidir. Algılanan ile algılayanın karşılaşmasıdır. Bu varlıkla bir olma, gerçeğin fark edilmesi halidir.

 

 

Normal olarak birşey bizden ayrı ise onun farkına varabiliriz. Algılanan ile algılayanın birleşmesi halinde bilinçsizlik oluşur. İnsanın kendini tamamen unutarak yapılan bir şeyin içinde kaybolması halinde işte böyle bir birleşme söz konusudur. Bir konuşmacı kendini unuttuğu anda en iyi halindedir… Ortaya çıkan nutka kendisi de şaşabilir. Evrensel zihin alanının bireysel zihin kanalı ile tezahürü gerçekleşmiştir. Yaratıcılığa yönelik bütün büyük spritüel, entellektüel, sanatsal işler yaratıcısının kendiği tamamen kaybettiği anlarda yapılmıştır. Bu anlaşılabilen bir olaydır. Oysa meditasyonda algılayan ile algılananın bilinç kaybolmadan birleşmesi söz konusu olup anlaşılması zordur. Var olanla bilinçli bir birleşme oluşmaktadır.

Meditasyon Tekniği

Meditasyon Tekniği

 
Meditasyon tekniği kelimelerin olmadığı anların yaşanmasına izin verme temeline dayanır. İki kelime arasmda daima bir boşluk vardır. Bu boşlukta sessizlik, huzur ve bilinç yaratıcı özellik bulunur. Kelimeler hızla aktıklarından bu boşluklar hiç farke dilmezler. Bu boşluğa dikkat edilmeli ve o hissedilmelidir. Amaç bu boşlukla birleşmektir. Oysa zihin kelimelerle birleşerek onlara takılır ve hızla hareket ederek onlar arasmda kaybolur. Eğer sadece kelimelerin akışı gözlenir, sıra sıra nasıl aktıklarına dikkat edilirse, zihin akıntının dışında tutulmuş olacak ve akıntıya kapılmaktan kurtulacaktır.

 

 

Zihin kelimeleri seyrettikçe onları fark ettikçe hızı yavaşlar, hızı yavaşladıkça da fark edişi artar ve kelimelerin arasındaki boşluğu görür, hisseder. Fal bak O zaman zihin kelimelerden ayrılmış, boşluğa odaklanmıştır. Şimdi sanki boşluk genişlemiştir. Kelimeler görülüyorsa boşluk, boşluk görülüyorsa kelimeler görülmez. Kelimeler çoktur, boşluk tektir. Meditasyon zihnin boşluğa odaklaştığı bir haldir. O zaman sonsuz sessizliğin ve huzurun farkına varılır, onunla birleşilir. Boşluk gözlenir ancak şimdi gözleyen gözlenendir. Orada birlik vardır. Meditasyon yokluktur. Sesszlik heryerde aranmalıdır. Orada evrensel bilinç vardır.

 

 
Konsantrasyon, kontamplasyon ve meditasyon zihnin içinde bulunduğu birbirinden farklı üç halidir.
Konsantrasyon objektif olup, dikkatin algılama yolu ile gelen dış uyarıcılar üzerinde toplanmasıdır. Bilincin tek bir imaj, fikir veya his üzerine toplanması bu hali yaratır. Dikkatle yapılan bir okuma dinleme vs faaliyetinde bilinç algılama organları aracılığı ile gelen titreşimler üzerinde toplanmıştır. Konsantrasyon aktif bir hal olup iradenin kullanılmasını gerektirir ve derin nefes çekme ile gelişir.

 

 

Konsantrasyon halinde fizyolojik seviyede beyin beta dalgaları yaymlar, ve hipofiz bezinin faaliyeti artar. Konsantrasyon ile tranz ve self hipnoz hallerine girilebilir. Konsantrasyonda varlıkla bilinçsiz bir birleşme vardır. İzlenimler veya imajlar farkında olunmaksızın bilincin derin seviyelerine ulaşır. Bireyselden evrensele bilinç aktarımı vardır. Kontamplasyon ise sübjektif olup dikkatin içteki mantık hatırlama ve imajinasyon faaliyetlerinin üzerinde toplanmasıdır. Kontamplasyon da aktif bir faaliyet olup iradenin kullanımını gerektirir.

 

 
Meditasyon ise ne objektif ne de sübjektiftir. Amaç dikkatin hiçbir şey üzerinde toplanmamasıdır. Meditasyonda dikkat ne konsantrasyonda olduğu gibi dıştan gelen bir uyarıcı, ne de kon tamplasyonda olduğu gibi hatırlama, mantık ve imajinasyon sonucu oluşan düşünce zincirleri üzerinde toplanmaktadır.

 

 
Bilincin değişimi konusunda bir çaba var ise de bu hiçbir beklenti olmaksızın sadece ne olacağı beklenerek yapılan bir çalışmadır. Meditasyon hali derin nefes vermeler ile gelişir. Meditasyon halinde fizyolojik seviyede beyin alfa dalgaları yayınlar ve hormon bezi faaliyetleri artar. İzlenimler farkedilerek bilincin derin seviyelerine ulaşılır.

 

 

Meditasyon ile kişi dış dünya ilişkisini durdurur ve kendi içinden ve dışından sezgisel şekilde gelen izlenimleri yakalamaya çalışır. Bilginin bu şekilde elde edilmesi yönteminde de meditasyomn amacı olan bilincin derin seviyelerine ulaşma ve varlıkla birleşme düşüncesi yatar.