Satürn 26 Kasım12 Aralık Arasında Doğanlar

Satürn Akrep burcuna, On ikinci Evinize girdiğinde sakin, içe dönük anlar yaşayacaksınız. Kendini yenileme bölgesine giren Satürn, geçmişle hesaplaşmanızı, durumu değerlendirmenizi teşvik edecektir. Kendinizi daha iyi tanıyacak; sizi neyin motive ettiğini, neyin engellediğini fark edeceksiniz.

Kendinize karşı dürüst olun, bu noktaya ulaşmanız zaman alabilir, vazgeçmeyin. Sonra da sizi kısıdayan ve gücünüzü artıran şeyleri belirleyip bunların üstüne gidin. 30 Kasım3 Aralık arasında doğduysanız, bu süreç, yılın ilk dokuz ayında sizin için daha önemli olacak. 3 Aralık’tan sonra doğan Yaylar, Satürn’ün etkisini ekim, kasım ve aralık aylarında ve daha sonra 2014 yılında hissedeceklerdir.

Hastaneye yatan bir akrabanızı ziyaret edebilir ya da yasal konularda yardıma ihtiyacı olan yaşlı bir akrabanıza yardım edebilirsiniz. Bu durum sizi gerse de elinizden geleni yapmalısınız, vicdanınız rahat olur. On İkinci Eviniz, hayatınızın gizli alanlarını temsil eder. Birçok açıdan bilinçaltınızı serbest bırakacak, hayatı ve size sunduklarını kabul edeceksiniz.

Kronik bir sağlık sorununuzun çözüme kavuşturulması gerekebilir. Bu yıl gribe sıkça yakalanabilirsiniz. Kendinizi korumalı, dengeli beslenmeli, uykunuzu almalısınız.

Satürn 26 Kasım12 Aralık Arasında Doğanlar

“Bilimsel” Hızlı Yaratılışçılık Bilim ya da Dogma

Incil, bir bilim ı değil, bir din ıdır. Bu nedenle, Incile yüksek bilim standartlarını uygulamak yerinde olmaz. Onu, yaratılışın harfi harfine doğru bir anlatımı olarak almak da yerinde değildir.

Bilim ve inanç sorunlarını ele alırken, bu iki tür çaba arasındaki sınırı akılda tutmak önemlidir. Bilim, geçerliliği deneysel kanıtlarla desteklenen düşüncelerden oluşurken, dinsel inanç geçerliliği deneylerle gösterilemeyen inanış biçimlerinden oluşur (kanıtların konuyla ilgisi yoktur), ikisinin de doğal olaylar hakkında ortak düşünceleri olabilmesine karşın, dinsel inanç sadece bu fikirleri aşmaya çabalar.

Bu anlamda bilim ve din arasında bir çatışma olması gerekmez. Hem bilim, hem de din tinselliğin derin bir kaynağı olabilir. Gerçekten de birçok kişi doğanın harikalarını, daha derin bir anlayışın, aslında dinsel inançlarını zenginleştirdiğini hissetmektedir.

Bir açıklamanın bilimsel olması için, bunu sınamanın akla yatkın bir yolu olması gerekir. “Yerleştirilmiş kanıtlar” açıklamasının yanlış olduğunu gösterecek akla yakın hiçbir sınama yolu yoktur; yanlışlanamaz.

Evrim Kuramı’nın bol miktarda deneysel desteğinin bulunmasına karşın, biyologlar, evrimin hangi mekanizmalarla ve hangi yolları izleyerek olduğu konusunda ayrılır. Tüm bilinen organizmalar için kalıtsal bilgiyi taşıyan molekül olan DNA’nın (Deoaksi Ribonükleit Asit) yapısının, 1953’te keşfinden sonra bunların önemli bir şekilde anlaşılmış olmasına karşın, bu süreçlerin birçok önemli yönünün (mutasyonların kaynağı, çeşitli seçilim süreçlerinin önemi ve türleşmenin ve mutasyon görece hızları ya da temposu) tam olarak açıklanması beklenmektedir.

Bilimse! düşüncenin doğasını yakından tanıyanlar, bu mekanizmalar ve yollar hakkındaki tartışmaların, Evrim Kuramının zayıflığının bir işareti olmadığını anlayacaktır. Aksine bunun, bilimsel çabalardaki gücün işareti olduğunu göreceklerdir. Buna karşın, “bilimsel” hızlı yaratılışçılığa kuşku duymadan ve soru sormadan yapışmak, dogmayı açığa çıkaran bir işarettir.

“Bilimsel” Hızlı Yaratılışçılık Bilim ya da Dogma

Sadece Bir Kuramdır İddiası

Evrim bir kuramdır; ispatlanmamıştır.
Sadece Bir Kuramdır İddiasına Bilimin Yanıtı
Evrim Kuramı’nın kanıtlanmadığı kuşkusuz ki doğrudur.

Ne Big Bang Kuramı, ne de Levha Tektoniği Kuramı ispatlanmıştır; Ne Termodinamiğin ikinci Yasası, ne Evrensel Yerçekimi Yasası. Hiçbir bilimsel kuramın hiçbir zaman doğru olduğu ispatlanamaz; çünkü tüm bilimsel kuramlar doğaları gereği geçicidir.

Bilim insanları hiçbir zaman yanılmazlık iddiasında değildir. Albert Einstein’ın dediği gibi “ne kadar deney yaparsak yapalım benim haklı olduğumu ispat edemezsiniz; sadece bir tek deneyle benim yanlışlığımı ispatlayabilirsiniz.
Evrim Kuramı nın bol miktarda deneysel kanıtı vardır. Bu kuramı çürütmek için, bu kanıtların ya yanlış ya da konuyla ilgisi olmadığını ya da deneysel kanıtların, kuramın öngörüleriyle uyum içinde olmadıklarını göstermek gerekir.

Yeniden Çevrim Kusurları

Astrolojinin hipotezi, değişime ya da tamamen atılmaya açık olmadan tutulur. Dogmatiktir. Yansız sınamaların tekrar tekrar gösterdiği gibi astrologlar tarafından yapılan öngörülerin deneylerle doğrulanmadığı gerçeğine bakılmaksızın, insanlar bu hipotezi değiştirmeyi ya da reddetmeyi kabul etmezler.

Böyle bir sınamada, deneklerin bir yarısına, doğum tarihlerine göre hazırlanmış doğum çizelgeleri verilmiş ve çizelgenin kendilerine ne kadar uyduğunu değerlendirmeleri istenmiştir. Diğer yarısına ise doğru doğum çizelgelerinin hemen hemen zıttı olan bir çizelge verilmiş ve çizelgenin kendilerine ne kadar uyduğunu değerlendirmeleri istenmiştir. Sonuçlar hemen hemen aynıydı. Karşıt doğum çizelgelerinin, gerçek olanlardan farklı olmadığı yargısına varılmıştır.

Astrolojide temel kanıtlar olarak sık sık kişisel anekdotlara güvenilir. Yıllarca yıldız falına göre davranmış iyi bir arkadaşınız, bunun sürekli olarak doğru ve yararlı olduğuna kuvvetle inandığını söylerse, böyle açıklamaların yansız ve bir bütünlük içinde değerlendirilmesi gerektiğini aklınızda tutmalısınız.

İnsanların zihinleri, telkinin gücüne son derece duyarlıdır ve o nedenle kendileri hakkında başkalarının inanmadığı şeylere inanırlar. Denek olan insanlar, hipotezin ya da deneyin bilgisine göre davranışlarını değiştirecektir.

Örneğin, araştırmalar göstermiştir ki burçları tarafından öngörülen tanımlayıcı özelliklerinin bilgisine sahiplerse, kişiler, bu özelliklerin ayırdında olmayan kişilerden daha büyük bir oranda bu özelliklere sahip çıkarlar.

Aşk Hayatında Özgür Olmak

Aşk hayatınızda kendinizi en özgür hissedeceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Kendinizi yeniden doğmuş, daha önce yanlış yapmış gibi hissedeceksiniz. “Keşke daha önceleri de bu şekilde özgür hareket edebilseydim” diyeceğiniz bir dönemdesiniz. Bu dönemde içinize attığınız tüm duyguları dışa vuracaksınız. Çevrenizde ki sevdiklerinize, ilişkilerinize, evli iseniz eşinize kendinizi ispatlamak adına bir çok farklı yola başvurabilirsiniz. Özellikle yeni ilişkiler de bir hayli başarılı olacaksınız. Yılın bu dönemlerinde yaşayacağınız tüm bu heyecanların ve özgürlüğün kıymetini bilmeli, ilişkilerinizi doğru bir biçimde şekillendirmelisiniz. Tabii tüm bu süreç içerisinde evlilik gibi ciddi kararlarda vermek isteyebilirsiniz. İşte bu denli önemli adımlarda ise sadece duygusal ya da özgür olarak hareket etmemeli, mantığınızı da devreye koymalısınız. Bazen özgür hissetmek, dönemsel yaşanan duygusallıklara göre hareket etmek ilerleyen dönemlerde sorunların doğmasına neden olabilir.

Günah işleyen kişi kendi cüzi irâdesiyle mi, yoksa cenabı hakk’m irâdei külliyesiyle mi günah işler

Duygularımız

Duygularınızın doruklarda olacağı bir döneme doğru ilerliyorsunuz. Eğer bu dönemde mantıklı adımlar atabilirseniz, duygularınızın yoğunluğu sayesinde ilişkilerinizde kalıcı temeller oluşturabilirsiniz. Eğer mantığınıza önem vermeden sadece aşırı duygusal hareket ederseniz yanlış kararlar vermeniz kaçınılmaz olacaktır. Unutmamalısınız ki duyguların doruklara ulaştığı dönemler her ne kadar iyi gibi gözükse de oldukça tehlikeli dönemlerdir. İnsan, bu tür dönemlerde her zaman hata yapar ve en ufak duygusal değişimin peşinden koşar. Sizde bu şekilde duygusal artışların ve değişimlerin peşinden koşar iseniz, ilişkileriniz sadece zarar görür ya da yeni ilişkileriniz sağlam bir temel üzerine kurulamaz. Önemli olan duygularınızı kontrol altında tutmak ve aşk hayatınızı mantıklı bir şekilde şekillendirmektir. Tabii sadece mantıklı olmanızı önermiyoruz. Sadece saf duygusallık ile aşırı kararlar vermekten kaçınmanızı öneriyoruz.

İlişkilerimiz

Hayatınız boyunca ilişkilerinizde korkak kaldınız. Duygularınızı bir türlü net ve özgür bir şekilde ifade edemediniz. Her zaman bir cesaretsizlik içerisinde kaldınız ve bu yüzden bir çok kalıcı ilişkinin temellerini başlamadan yok ettiniz. Artık tüm bunları düzeltebileceğiniz ve ilişkileriniz de yeni değişimler yapabileceğiniz bir dönemdesiniz. Bu dönemi en iyi şekilde kullanmanız, ilişkilerinizi yeniden değerlendirmeniz ve özgür bir şekilde hareket etmeniz hayatınızın kalanı için oldukça önemli olacaktır. Sevdiklerinize karşı tamamen açık olmalı, asla korkmamalı ve aşkınızı, sevginizi direkt olarak ifade etmelisiniz. Bu süreç içerisinde cesaretli bir şekilde hareket edebilir ve sevdiğiniz kişiye kendinizi net bir şekilde ifade edebilir iseniz kalıcı bir ilişkiye başlama şansınızı arttırmış olacaksınız. Unutmayın, içinde bulunduğunuz dönem sizin için cesaretin ve aşkın doruklara ulaşacağı bir dönem. Bu dönemin değerini bilin ve hayatınızın aşkına doğru hızla ilerleyin.

Aşk Hayatında İkilemler

Aşk hayatınızda ikilemlere düşebileceğiniz, bu ikilemler yüzünden sevdiğiniz insanı aldatmayı dahi aklınıza getirebileceğiniz oldukça zorlu bir döneme giriyorsunuz. Eğer bu dönemde doğru adımlar atamaz iseniz ilişkilerinizde ciddi zararlar oluşacak ya da tamamen bitmesi dahi söz konusu olabilecektir. Tüm bunların nedeni, içinde yer alacağınız dönemin duygularınızı en üst seviyeye çıkaracak olmasıdır. Eğer üst düzeye ulaşan duygularınızı kontrol edemez iseniz anlık ve kalıcı sorunlar oluşturacak hatalar yaparsınız. Bir çok insanın sevdiği insanı aldatması ya da ayrılık kararı alması da bu tür dönemlerde yaşanmaktadır. Eğer bu tür sonlar ile karşılaşmak istemiyorsanız, sevdiğiniz kişiye gerçekten değer veriyorsanız kendinizi ilişkilerinizden bir süre uzak tutmalısınız. Özellikle de çevrenizde ki insanlara ve kurulacak olan yeni ilişkilere karşı mutlaka mesafe koymanız gerekmektedir.

Aşk Hayatımızdaki Sorunlar

Daha önceleri çevrenizde ki düşüncelere ve fikirlere kulak astığınız için aşk hayatınızda bir çok sorun ile karşılaştınız. Öyle ki bazen doğru kişiyi dahi sırf “çevrem ne der?” Sorusu yüzünden kaybettiniz. Eğer bu hataları bir daha yaşamak istemiyor iseniz içerisine gireceğiniz yeni dönemde tamamen kendiniz olmalısınız. Adım atacağınız ilişkiler, değer vereceğiniz kişiler ve aşk hayatınızda yer alacak kişi tamamen sizin duygularınıza göre şekillenmeli. Asla fiziksel görünüm, mantıksal düşünceler ya da çevreye karşı duyulan korku, endişe gibi unsurlar ile aşk hayatınıza müdahale etmeyin. Bırakın bu dönem her şey kendiliğinden gelişsin, her şey duygularınıza göre rayına otursun. Unutmayın gerçek aşkı ancak bu şekilde bulabilir ve ilişkinizde kalıcı, daimi bir zemin oluşturabilirsiniz. Eğer bunların dışında hareket eder iseniz mutsuz olacağınız bir sona doğru zemin hazırlamış olursunuz.

Aşk Hayatında Durgun Olmak

Uzunca bir süredir aşk hayatınızın durgun olduğunu düşünüyorsunuz, bu konuda her ne kadar yeni şeyler yapmak isteseniz de bir türlü başarılı olamıyorsunuz. Fakat şimdi tüm bunlar değişiyor. İçerisine gireceğiniz bu dönemde yeni ilişkiler sizi bekliyor olacak. Yeni arkadaşlıklar ve bu arkadaşlıkların yaratacağı ilişkiler sayesinde hayatınız baştan sona değişecek. Eğer bu süreci doğru bir şekilde değerlendirebilir iseniz hayatınızın aşkını dahi bulabilirsiniz. Tek yapmanız gereken kabuğunuzdan çıkmak ve aktif bir şekilde sosyal yaşamın içerisinde yer almak. Emin olun mıknatıs gibi doğru kişiyi üzerine çekeceksiniz. Bu süreç içerisinde yanlış kararlar vermeden doğru kişiyi bulmak için tamamen duygularınıza göre hareket etmeniz gerekir. Fiziksel olarak ya da mantık çerçevesinde kararlar vermek yerine, tamamen duygularınıza göre ilişkilerinizin temelini hazırlamanız kalıcı bir sevgiyi, aşkı doğuracaktır.

Aşk Hayatımızdaki Gerginlikler

Geçtiğimiz aylarda aşk hayatınızda meydana gelen bir çok sorunu düzeltebileceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Etrafınızda ki tüm düşüncelerden ve fikirlerden kendinizi soyutlamalı ve bu dönemi en iyi şekilde değerlendirerek sorunları çözmeye yönelik adımlar atmalısınız. Bunun için ise sevdiklerinize karşı yaklaşımlarınız çok önemlidir. Eğer doğru bir yaklaşım içerisinde olamaz iseniz bir çok soruna sebebiyet verirsiniz. Örneğin bu süreç sizlere bazı tedirginlikler yaşatabilir. Asla bu tedirginliklere kapılmayın ve sevdiğiniz kişilere güvenin. Aksine sizin sevginizi onlara hissettirmeye çalışın. Bu sayede içinde bulunduğunuz dönemi tersine çevirme şansını elde edebilirsiniz. Eğer aşırı duygusal tepkiler verir ve tedirginliklere kapılır iseniz ilişkileriniz de ciddi sorunlara neden olursunuz ki bu sorunlar genelde yaşamınızın kalanında da devam eder. Öyle ki bu dönemde bir çok boşanma sırf bu gereksiz tedirginlikler sebebi ile oluşmaktadır.

‹ 1 … 17 18 19 … 43 ›