Duygunun Elektriksel Niteliği

Duygunun elektriksel niteliğini yüzlerce hatta binlerce kez hissetmişsinizdir. Karşı cinsle ilk randevunuzu ya da hoşlandığınız bir kızın ya da bir erkeğin eline ilk dokunuşunuzu hatırlayın. Aniden somut bir elektrik ve ardından da bedeninizden geçen harika duyguları hissetmişsinizdir.

Şimdi de ilk öpücüğünüzü düşünün. Daha fazla şey söylemeye gerek var mı?
Diğer taraftan, eğer duygular, ters etkiye sahipse, alanın içindeki enerjinin kararsız olmaya başlamasına neden olan çatışma ve öfke derecelerini hafifletmek üzerinde de küçük bir etkisi olmalıdır. Bu, vücudunuzdaki benzer sinirsel kassal ya da hormonal sinirliliğe neden olan bir öfke enerjisidir.

Gereğinden fazla öfke, korku ya da kin tabakalar arasındaki duvarlarda çatlaklara ve deliklere ve daha uzağa esen alanın içinde büyük enerji fırtınalannın oluşmasına neden olarak alanın bozulmasına yol açar. Öfkeli bir hasta geldiğinde, alan bana sanki o kişi insanları iten sert bir dış alana sahipmiş gibi bir his verir.

Alan içindeki değişiklikler, insan bedeninde de hızlı değişikliklere neden olur. Örneğin, ışık.tepkisi olduğunda, korku adrenalin hormonunu, kalp atışı oranı ve solunumu, kandaki glikozu ve kassal aktiviteleri arttıran inanılmaz düşünce sistemi ve fiziksel tepkileri tetikleyen ve sırasıyla adrenalin, dopamin ve noradrenalin kimyasallarına dönüşen adrenalini üretmesi için uyanr.

Korku bağışıklık tepkisini bastırır ve kalp atışlarını ve solunumu arttınr ve kassal aktiviteleri yükseltir. Eğer korkunuz kronikleşirse, kolesterol seviyesi dikkate değer biçimde yükselir, hormonlar özellikle de katekolamin yükselir ve dengesizleşir, nefes daralır ve kaslar gergin kalır, hatta bazen spazm oluşur.

Bunun tam tersi şekilde, sevgi umut, zevk, güvende ve iyi hissetme gibi bütün bu olumlu duygular bağışıklık tepkisini kuvvetlendirir ve vücudun hastalıklarla daha iyi savaşabilmesini sağlar. Bu durumda duygular kolayca akar özelliktedir, çoğu insanın farkına varamadığı şey ise olumlu ya da olumsuz bu değişikliklerin vücuda nüfuz eden ve onu saran elektromanyetik alandan kaynaklandığı ve. çoğunun alanın astral tabakasından geldiğidir.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment