İnsan bilincinin kuantum mekaniğine özgü doğası

Yani insan bilincinin kuantum mekaniğine özgü doğasını anlayarak (bilinci bir kuantum dalga fenomeni olarak görmek) zihinsel yaşamımızın kökenini geriye, onun parçacık fiziğindeki köklerine dek izleyebiliriz; bu tıpkı fiziksel varlığımızın kökenini araştırmak gibidir. İnsandaki zihin/beden (zihin/beyin) ikiliği, tüm bu sorunsalın altında yatan dalga/parçacık ikiliğinin bir yansımasıdır. Böylece insan kozmik varlığın ufak bir mikrokozmosudur:
Hepimizin temel varlığında aynı şey vardır ve evrendeki her şeyi açıklayan tek bir dinamikle birleşmişizdir.

Evrenin de bizimle aynı hamurdan yapılmış ve aynı dinamiklerle bir arada tutuluyor olması, bu oluşun büyüklüğüdür.
Bilinci, kuantum dalga mekaniği tarafından mümkün kılınmış bir çeşit yaratıcı ilişki olarak yorumladığımızda, hem bilincin hem de beynimizde olduğu gibi maddeyle olan ilişkisinin anlaşılmasında birçok şey yerli yerine oturur.
En önemlisi, eğer materyalizmle ve onun indirgeyici düşünce yapısıyla savaşmak istiyorsak, bu içgörü zihnin sadece beynin işleyişinin bir yan ürünü olmadığı konusunda tartışmamızı sürdürmemize izin verir.

Nasıl dalga fonksiyonları birbiri içine geçmiş iki elektron bağıntısı tek bir elektrona indirgenemezse, bilincin BoseEinstein yoğunluğunu oluşturan dalgaların bağıntısı da titreşen moleküllerin tek tek gösterdikleri eyleme indirgenemez.

Yoğunluk kendi içinde bir şeydir, bileşenlerinin sahip olmadığı özellik ve niteliklere sahip olan yeni bir şeydir.

fal bak

Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment