Kişisel ihtiyaçlarımız ve arzularımız

Kişisel ihtiyaçlarımız ve arzularımız, ne dünyanın bütününden ne de birbirimizle ilişkilerimizden bağımsız olamaz. Daha önce de anlattığımız gibi, cömertlik hem kişinin kendisini hem de etrafındaki dünyayı değiştiren etkin bir imkân doğurur. “Sizin ihtiyacınız olanın size de ihtiyacı vardır,” sözü daha bütün, hayat veren ve hayatı yücelten bir geleceği birlikte yaratabileceğimizi anlatıyor bize. Arzulanınız gerçekçi olduğunda bizi bekleyen, daha büyük bir e neıji olmaktadır. Belki de en büyük cömertlik eylemi olan hayatı değiştirmek, yeniden üreten, yeniden yaratan bir huzura götürmektedir bizi.

Lewis ölüm şekliyle de yaratıcı cömertlik konusunda bir ders verdi bize. Uzun süren bir kanser savaşma yenik düşen Lewis hayatının son birkaç haftasını evinde ailesiyle geçirdi. Hepsi yetişkin birer insan olan beş çocuğu da dönmüştü eve. Kansı Edwina’nm önayak olmasıyla birlikte Lcwis her bir aile üyesine kendini verip yaratıcı bireyler olarak onlardan alabileceği neler olduğunu araştırdı. Biri ona ayak masajı yaptı. Biri en sevdiği yemeği yaptı. Eli en becerikli olan, ayağını koyabileceği ahşap bir kaide yaptı ona. Duygularını ifade etmekte en çok zorlanan, onun yanında oturdu sessizce. Ve aralarında en iyi hikâye anlatan, Lewis in suluboya resimlerinden birinden yola çıkarak baharda çiçekler aç mış ağaçların arasında yürürken aldıkları zevki tarif etti ona. Her bir evlat bu alıcı duyarlılık anlarında babalarına, kendileri için değerli bir şeyler verebilmiş oldu böylece. Hepimiz sonradan anladık ki, aslında Le u is in yaptığı, çocuklarının vermeye ihtiyaç duyduktan şeyleri almak olmuştu. Ve böylece aile fertlerinin o ölürken yanında olmalarını sağlayarak kederlerini biraz olsun hafifletmiş, alırken vermişti aslında.

Bir cömertlik dehası olan Lewis almanın bazen en derin ve dönüştürücü verme şekli olabileceğini gösteriyordu bize. Ve yine kendi benzersiz tarzıyla, tam kırk altı yıldır evli olduğu, sevdiği kadının onu hep hatırlaması için küçük, yaratıcı sürprizler hazırlamıştı. Yazdığı aşk mektuplarını mühürleyip saklamış, en uygun zamanlarda, özellikle o öldükten sonra ortaya çıkarılacak şekilde ayarlamıştı. O mektuplardaki cömertliği, ustalığı, özeni ve sevgiyi hâlâ hayranlıkla anarız. Bu adam ailesinin geçimini üstlenmiş; gerektiğinde kayınvalidesini de yanına alıp bakmış; hayatını kazanmak için haftanın her günü işe gitmiş ama boş zamanlarında resim, heykel yapıp insanlara bir şeyler öğreterek kendini ifade etmekten de geri durmamıştı. İşte cömertliği de bu boş zamanlarda vermişti meyvelerini. Şimdi onunla en güzel anılarımız bu boş zamanlarda üretilmiş şeylerle ilgili.

Hayat bize verilen bir armağanı almaktır. Bize verilen terbiyeyi ve bakımı almadan büyüyüp öğrenemeyiz. Başkalarının bizi alması, ait olmaktır. Sevmek her haliyle, sevdiklerimizin bizi almalarına izin vererek sevileni almayı gerektirir. Affetmek, karşımızdakilerin hatalarının farkına vardıklarını anlamak ve onları insan o larak kabul etmektir. İnsan olmak çoğunlukla bu alma eylemleri üzerine kuruludur. Bu alma süreci bizi cömertliğin ihtiyaçlarına çeker, ki bu da bizi dağıtmaya yöneltir.

Bir önceki yazımız olan Akrep burcu Şubat yorumu 2015 başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment