Alt sırt yaraları bu olgu için güzel örneklerdir. İnsanların bir alt sırt yarasını sadece aşağı eğilip gazete alırken anlayabilmesi yaygındır. Hiç ağır bir görev değil. Aslında fal gibi bir yaranın oluşmasının koşulu uzun zamandan beri sırt kaslarının ve omurların içindedir. Bazen on yıldan fazla.

Bu ekstremler bazılarında aşırı kasılma bazılarında da aşırı gevşeme göstererek sırt kaslarında keskin bir dengesizlik yaratırlar.

Esasen omurga kemikleri omurganın sağ ve sol taraflarında eşit derecede olan kas gerilimi sayesinde hizada tutulurlar.
Yine de, bir taraftaki kaslar genellikle daha fazla büzülürler ve esnekliklerini kaybederler. Artık normal aralıklarında genişleyip daralamazlar. Diğer kaslar aşırı derecede gevşerler ve artık omurları ve diğer kasları taşıyamazlar. Bu sırt kaslarının bir tarafı diğer taraftan daha çok taşıdığı anlamına gelir.

Nihayet yerden gazeteyi kaldırmak gibi en küçük bir hareket büzülen kasın spazm geçirmesine ve omurları sırtın bir tarafına çekmesine, diğer taraftaki kasların çökmesine ve omurganın kasılan kasa doğru anormal şekilde bükülmesine yol açar. Bu omurganın omurlarının sinirleri sıkıştırmaya zorlayarak keskin bir yaranın oluşmasına yol açar. Keskin safhaya ulaştıktan sonra bölge iltihaplanır ve sıcak olur. Sıcaklık genellikle artan dolaşım, iltihaplanma ve bazen ateşin göstergesidir.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.