Paralel evren nedir?

Kuantum hafıza koşullannda anlaşıldığı üzere, bizden önce gelenlerle (ölüler) aramızdaki bağ, sevdiğimiz canlı insan lann geçmişleriyle aramızdaki bağa benzer; bu sadece “anma” yoluyla kurduğumuz bağ değildir. Onlan hatırladığım i$n değil, fakat ben (kısmen) onlar olduğum içindir. Benim aracılığımla, onlann varlığının bazı yanlannın benim kendi varlığıma örülü olması olgusu nedeniyle onlar yeniden beden bulmuş, benim yaşantıma getirilip ben yaşadıkça yaşar hale gelmişlerdir.

Fakat kuşkusuz, ölüler “Benim yaşadığım gibi yaşayamazlar.” Belki ölü bir insanın geçmiş yaşamının kuantum hafıza yoluyla şimdi benim canlı yaşamımın bir parçası olması mümkün olabilir; ama beni canlı olarak ölüden ayıran benim süregiden deneyimler yaşıyor olmamdır. Ben kendimin canlı olarak farkındayım ve benim bir geleceğim var. Ben güneşin ışığının sabahleyin penceremin altından geçen kanalın suyu üzerindeki yansımasını görünce hayrete düşüyorum ve büyük bir olasılıkla yann da böyle olacak. Doğal olarak ölünün ne böyle bir deneyimi ne de bir geleceği olacaktır.

Fakat böylesi sorunlar, yalnızca bizim benliğe o eski, kuantum öncesi bakış açımızın inatçılığını gözler önüne serer; bizim benliğin hayatta kalışına bakış açımız ya da canlı benliğe zaman içinde varolup diğerleriyle ilişkiye giren bir benlik olarak bakmamız farklılık gösterir.

Benliğe ikici (bedenim ve ruhum ayn varlıklar) değilse mutlaka materyalist (ben beynimim) klasik görüş açısıyla bakıldığında benliğin değil ölümden sonra, zamanın içinde bile kalıcılığını açıklamaya olanak yoktur. Aynı şekilde mahrem ilişkiyi de* açıklamak mümkün olamaz. Buna karşılık, kuan tumcu görüşe göre benim zaman içinde ısrarcı varoluşum, ötekilerle yakın ilişkilerim ve ölümden sonra hayatta kalış olgularım arasında Kesin ayrımlar çizmenin olanağı yoktur. Ne yalıtılmışIıR ne de ölüm Kesin bir tanıma sahiptir.

Kuantumcu görüşe göre, benim zaman içinde Kendimle olan ilişkim (kuantum hafıza yoluyla yığılan tüm alt benlikleri min birleşmesi) benim şu anda bir başkasıyla olan mahrem ilişkime benzer. Her iki durumda da “ben”, “şimdi” ben olan, beynimdeki kuantum sistemde birbirleriyle örülü desenlerin (salınımlar) oluşturduğu duvar halısından doğar. Bu desenlerin bazıları benim kendi geçmişimde yatan sinir yollarından, bazıları başkasının beynindeki kuantum sistemindeki desenlerin yerel olmayan korelasyonlarından* doğar, fakat hepsi de birbiriyle örülerek “beni” oluşturur.

Ben “ben”im (tüm alt b enliklerimin birliği), fakat ben aynı zaman da “ben ve sen”im (Seninle olan birliğim.) Eğer ölürsem, artık kendi içimde tüm geçmişim, tüm bilincim ve deneyimlerim, tüm ilişkilerim, tüm genetik malzemem; tüm bedensel mizacım vs.’nin birleşmesiden oluşmuş o eşsiz desen içinde süregiden o diyalog olmayacaktır Kuantum fiziğinin diliyle artık “parçacık yanım” olmayacaktır. Fakat seninle ilişkiye soktuğum parçam, “dalga yanım”, ben ve sen, senin ötekilerle ve kendinle olan diyaloğunun bir parçası olarak devam edecektir.

fal bak

Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment