Vermek Tanrının Bereketlerini Davet Eder

Mantık Tanrıçası

Zor denenmeler ve gerçek fakirlik, Hıristiyanların arasında bile her zaman beraberinde lütufla vermeyi getirmez. Aksine zorluklarla mücadele etmek, zor denenmelerden geçmek ve fakirlik, insanları acılık dolu ve eli sıkı kimseler haline getirebilir. Ama MakedonyalI Hıristiyanlar tarafından temsil edilen lütufla vermek, gizlide Tanrının bereketlerini almakta köklenmişti: İlk olarak kendilerini sonra sahip olduklarım veriyorlardı.

Pavlus onların bu sunularını tanımlamak için şöyle yazmıştı: “Umduğumuzdan da öte, kendilerini önce Rabbe, sonra Tanrının isteğiyle bize adadılar. ’10 Hıristiyan olmak yaşamını Mesih’e vermek demektir. En değerli varlıklarınız ve canınız hakkında bile tümüyle O na güvenmek demektir. Sonsuzluk boyunca sürecek geleceğinizi O na adarsınız.
Üzücü tarafı şudur ki, bazı insanlar canlarını Mesih’e adamaya istekli olsalar da, mallarını adamak istemezler. Bu insanlar paralarına canlarından daha fazla önem veriyor olabilirler mi acaba?

Bir kişinin böyle bir değer sistemi varsa, acaba bu kişi gerçekte yaşamını Mesih’e adamamış olabilir mi? Pavlus, MakedonyalIlar ın ‘kendilerini önce Rab’be adadıklarını’ söyler. Diğer sahip olduklarının hepsi canlarını ve kendilerini adamalarıyla karşılaştırılamayacak olan önemsiz şeylerdi. Tanrının lütfuyla yaşamlarını değiştiren bir şekilde bir deneyim yaşamış olan insanlar için sahip oldukları şeylerin pek bir değeri yoktur.

Sevinçle vermek Tanrının bereketlerini davet eder.

Leave a comment