Eylül 2013

Drake Denklemi Dinleyen Biri Var mı?

Dünya dışı yaşam biçimlerinin olma şansı ne kadardır? Astronomik bakış açısından, var olmaları ile ilgili etmenler belirlenmiş ve astronom Frank Drake tarafından matematiksel olarak toplam bulunma olasılıkları, Drake denklemi olarak bilinen bir denklem ile hesaplanmıştır:

Bu denklemdeki semboller aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
N Samanyolu nda, yaydıkları radyo dalgalan ile varlıkları fark edilebilen uygarlıkların sayısıR» Akıllı yaşam bulunan gezegenleri destekleyebilecek yıldızların oluşum hızı
Bu yıldızların gezegenlere sahip olan kısmı Yaşamın gerektirdiği temel koşullan sağlayan gezegenlerin yıldız sistemi başına düşme sayısı jne gezegenin içinde yaşamın gerçekten geliştiği gezegenlerin oranı
fj oranı içinde akıllı yaşamın geliştiği gezegenlerin oranı
fj oranı içinde uzay keşifleri için teknolojinin yeteri kadar ileri olduğu gezegenlerin oranı f gezegenlerin içinde uygarlıkların ömür uzunluğu Drake denklemi kesin olmasından çok, aydınlatıcı olmak üzere geliştirilmesine karşın, birçok astronom uygun kestirimlerde bulunmuş ve sonuç olarak başka uygarlıkların olasılığının yüksek olduğunu düşünmektedir.

Evrenin milyarlarca galaksiden oluştuğu, her bir galaksinin ise milyarlarca yıldızdan oluştuğunu öne sürülmektedir. Bu yıldızlardan birçoğu, yaşamı destekleme yeteneğini gösterme şansına sahiptir. Böyle gezegenlerde akıllı ve iletişim kurabilen yaşam biçimlerinin evrimleşmiş olması kesinlikle akla yatan bir olasılıktır.

En yakın yıldızın bizden yüzlerce ışık yılı uzakta olması, dolayısıyla da iletişimi engelleyecek şekilde yavaşlatması büyük bir güçlük yaratmaktadır. Böyle uygarlıkların kanıtlarını arama çabaları, bununla birlikte, şu ana kadar başarısız olmuştur.

Eğitilmiş Gözlemcilerce Yapılan Gözlemler

Bilimsel grupların, Dünya dışı yaşam biçimlerinin Dünya yı ziyaretlerine ilişkin hiçbir kanıt bulamamış olmasına karşın, akıllı yaşamın evrenin başka bir yerinde var olma olasılığı sürüyor. SETİ (Seach for ExtraTerrestrial Inteligence; Dünya Dışı Zekâ Araştırması) adıyla bilinen ve Ulusal Havacılık ve Uzay Merkezi nce desteklenen, bu olasılığın sürmekte olan bir araştırması, 1960 yılında Astronot Frank Drake tarafından başlatılmıştır.

SETİ projesi, eğer uygarlıklar evrenin başka bir yerinde var iseler, bir iletişim biçimi olarak radyo dalgaları deseni oluşturabilir ve yayabilirler şeklindeki “sınanabilir öngörü ye dayanmaktadır.

SETİ radyo teleskopları, evrenin başka bir köşesinde zekânın varlığını gösterecek anlamlı radyo dalgası sinyallerini aramak üzere günün 24 saati gökleri tarar. Günümüzde araştırmalar yakınımızdaki eski, san yıldızlar üzerinde yoğunlaşmıştır ve frekans aralığı, Dünyaya ait radar sistemleri için tipik olan frekansları içeren 1000 ve 3000 megahertz aralığındaki frekansları kapsar. Günümüze kadar böyle bir örneğe rastlanamamıştır.

İslami Rüya Tabirleri

İSLÂMİYETTE RÜYA

fal bak

Hazreti Muhammed’e inen vahyin sâdık rüya ile başlaması ve Kur’anı Kerim’in âyetlerinde anlaşıldığı gibi, muhtelif peygamberlere rüya ile birtakım vuku bulacak hâdiseler hakkında işaretler verilmesi, rüyanın yalnız İslâm dininde değil, eski dinlerde de ehemmiyetini belirtmektedir.

Meselâ Hazreti İbrahim’in, oğlunu kurban etmek hususunda gördüğü rüya ile amel etmesi ve onu bir ernri İlâhî telâkki etmesi, rüyanın inkâr edilemeyecek bir şey olduğunu ispat etmektedir.

Mevlânâ Celâleddini Rûmî’nin meşhur Mesnevî’sini şerhe den büyük İslâm bilginlerinden Sarı Abdullah, rüya hakkında şöyle demektedir:

“İnsanda iki nevi ruh vardır: Biri hayvanî ruh, ötekisi rahmâ nî ruhtur.

Hayvanî ruh, daima insandan ayrılmaz. Tuzun eti muhafaza ettiği gibi, insanı kokmadan korur.

Rahmânî ruh ise, insana uyku halinde âlemi melekûtu seyrettirir; ahvali gaybı havassa aksettirir.”

KUR’ANI KERİM’DE RÜYADAN BAHSEDEN AYETLERDEN BAZILARI

Sâffât Sûresinden:
“Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik. Vaktâ ki yanında koşmak çağına erdi ey yavrum! dedi, ben menamda görüyorum ki, seni boğazlıyorum. Artık bak ne görürsün.. Ey babacığım! dedi. Ne emrediyorsan yap!!! Beni inşallah sâbirinden bulacaksın. Vaktâ ki bu suretle ikisi de teslim oldular. Ve onu tuttu, şakağına yıktı. Ve şöyle ona nida ettik: “Yâ İbrahim! Rüyayı gerçek tasdik eyledin, biz böyle mükâfat ederiz. işte muhsinlere, şüphesiz ki bu açık bir iptilâ, kafi bir imtihan, dedik ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik

Fetih sûresinden:
“Ulu Tanrı, peygamberlerine gösterdiği rüyanın gerçek olup vâki olacağını tasdik etti.
Bundan evvel size yakın bir fetih ve zafer müyesser etmişti

RÜYAYA DAİR HADİS İ ŞERİFLER
Hazreti Ayşeyden rivayet edildiğine göre: İnsanlara bir rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz sallâllahü aleyhi ve sel lemin ilk peygamberlik alâmetleri doğru rüya görmekle başlamıştı. Öyle ki, gördüğü her rüya, sabah ışığı gibi gerçek çıkıyordu.

Hazreti Peygamber bir hadîsi şerifinde şöyle buyuruyor: “İyi adamın gördüğü sadık rüyalar, peygamberliğin kırk altıda biridir(Buharîi Şerif)

Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselâm, Tanrı elçisi olduktan sonra on üç yıl Mekke’de, on yıl da Medine’de ikamet buyurmuştu. Bu müddet içinde yirmi üç yıl uyanık iken kendisine vahy nâzil olmuş, altı ay da uykuda iken kendisine vahyolunmuştu ki, bu da peygamberliğin ilk zamanında olup peygamberliğinin en mühim işareti ve müjdesidir.
Rivayet edildiğine göre:

Bir gün Hazreti Peygambere, Ebû Kutâde ElEnsarî adındaki sahabe gelerek:
Ya Resûlallah demiş, beni hasta eden rüyalar görüyorum.
Hazreti Peygamber de ona şu karşılığı vermiş:
Kötü rüya gördüğün zaman uEûzü billâhi mineşşeytanir racim” dersen, o rüyanın sana zararı dokunmaz. Aynı zamanda bu rüyayı kimseye anlatma.

Buhârî’nin rivayet ettiği bir hadîsi şerifin meâlinde:
“Biriniz hoşuna giden iyi bir rüya görürse bu rüya Allah’tandır. Bunun için Allah’a şükretmeli ve onu bilhassa sevdiği kimselere anlatmalıdır. Şayet sevmediği kötü bir rüya görürse bu şeytandandır. Hakikatten uzak olan bu rüya insanı korkutmak ve rahatsız etmek içindir. Şeytana lânet etmeli ve bu rüyayı kimseye anlatmamalıdır.”

Diğer bir hadisi şerifte de şöyle buyurulmaktadır:
“Bir kimse rüyasında beni görürse hakikat surette beni gör miiştiir. Zira şeytan benim suretime giremez.
Dün gece rüyamda seninle cennette bir merdiveni çıktığı mızı gördüm. Sonra ben seni iki buçuk basamak geçtiğimi farket tim. demiş.

Ebû Bekir radiyallahu anh ona şu karşılığı vermiş:
Benim sizden ikibuçuk yıl sonra ecelim gelecek. Ve öyle olmuştu.
Tirmizî ve Darimî’nin Ebû Said’den naklen rivayet ettikleri bir hadîste şöyle denilmektedir: “Rüyaların en gerçeği seherde görülenlerdir.”
Cevdet Paşa, (Kısası Enbiyâ) adlı eserinde Hazreti Peygamberin Hz. Hatice ile nasıl evlendiğini anlatan bahiste şöyle deniliyor:

“..Hatice’nin gözüne Şam ticaretinin kâr ve menfaati görünmezdi. Zira mukaddemâ bir rüya görüp amcazadesi olan (Varaka bin Nevfeiy e takrir ettikte: (Sen âhir zaman Peygamberinin zevcesi olacaksın) diye tâbir etmişti.”
Hazreti Ayşe bir gün düşünde, odasının önünde gökten üç ayın düştüğünü görmüş ve bunu babası Hazreti Ebu Bekir’ e anlatmış. O da bu rüyayı şöyle tabir etmiştir:

Hazreti Peygamber, ben ve Ömer sıra ile öleceğiz ve senin hücrende gömüleceğiz.
İmâmı Şâfiî’nin validesi hâmile iken rüyasında karnından Miişteri yıldızının çıktığını ve Mısır a düştükten sonra parçalanıp birçok yerlere dağıldığını görmüştü.
Bu rüya o zaman kendisine şöyle tâbir edilmişti:
Doğuracağın evlât büyük bir âlim olacak, ilmi evvelâ Mısır’dan, sonra birçok ülkelerde yayılacaktır.
BAZI TARİHİ RÜYALAR
AĞAÇ YAPRAKLARI
Mevsimlerle rüyanın ilgisini gösteren bu tarihi rüya da dikkate şayandır:
Bir zat Hazreti Ebû Bekir’e gelerek:
Dün gece rüyamda bana yetmiş ağaç yaprağı verildiğini gördüm. Bunun tâbiri nedir?
Diye sordu. Hz.Ebû Bekir cevap verdi:
Sana yetmiş değnek vurulacak…
Adam, gerçekten bir hafta sonra işlediği bir suçun cezası olarak yetmiş sopa yedi.
Bir sene geçmişti. Aynı adam yine rüyasında birisinden yetmiş ağaç yaprağı aldığını gördü. Hz. Ebû Bekir’in huzuruna çıkarak rüyasını anlattı:

Hz. Ebû Bekir:
Bu sefer, dedi, eline yetmiş bin dirhem (akçe) geçecek…
Adam şaşırmıştı:
Efendimiz, dedi, geçen sene aynı rüyayı görmüştüm, bana yetmiş sopa yiyeceğimi söylediniz; bugün ise başka türlü rüyayı tâ
bir ediyor ve elime külliyetli bir para geçeceğini söylüyorsunuz. Neden?
Hz.Ebû Bekir açıkladı:
Geçen yıl bu rüyayı gördüğün zaman mevsim sonbahardı. Ağaç yapraklarının dökülme zamanı idi. Bugün ise ilkbahardır, ağaçların yeşillendiği zamandır.
Birkaç gün sonra rüya sahibinin eline hiç ummadığı bir yerden yetmiş bin akçe geçti.
İBRET VERİCİ RÜYA
Tanınmış mutasavvıflardan Cüneydi Bağdadî bir gün evinin kapısı önünde duruyordu. Israrla halktan sadaka isteyen kör bir dilenci dikkat nazarını çekti. Kendi kendine:
Bu adam, bir tekke veya bir caminin civarında oturup böyle gezmese idi, muhakkak Allah onun rızkını verirdi
Dedi. O gece rüyasında bir mecliste bakır bir tepsi içinde kendisine bir şey ikram edildiğini gördü. Tepside kör dilenci yatıyordu.
Tepsiyi getiren zat, Cüneyd’e seslendi:
Haydi ne duruyorsun, bunun etinden yesene.
Cüneyd, bunun mânasını anlamıştı. Kendini müdafaa etti:
Vallahi ben bu adamı çekiştirmedim. Kendi kendime konuşuyordum. Kimseye bir şey söylediğim yok..
Bunun üzerine hâfiften bir ses duyuldu:
Ya Cüneyd, bu gibi mazeretleri kabul edilen adamlardansın.
Ertesi gün, Allahü Teâlâ’ya tövbe ve istiğfar eden Cüneyd yine kapısının önünde dururken bir gün evvel görüp içinde tenkit ettiği kör dilenci yanına geldi ve:
Ya Cüneyd, dedi, dün gece gördüklerinden ibret alıp tövbe ettin mi?.

BİR KADIN’IN RÜYASI
Mısır Sultanı Eşref’in zamanında, İskenderiye’de Kadılık yapan bir zat bir gün rüyasında o devirde kumandanlık yapan Bay bars’ın Melik Eşref’in saltanat tahtına oturduğunu görmüş, bunu lâf arasında birkaç âlim arkadaşlarına anlatmış, onlar da bunu Emîr Baybars’a nakletmişler.

Aradan günler geçmiş ve rüya gerçekleşerek Emîr Baybars Mısır tahtına El Melikülzâhir adıyla geçmiş, rüya sâhibi kadıyı huzuruna çağırarak kendisine büyük ihsanlarda bulunmuş.

ELE VEREN RÜYA
Adamın biri, Halep âlimlerinden Şeyh Sadeddin Darir’in yanına gelerek:
Efendim, dedi, iyi rüya tâbir ettiğinizi duydum. Gördüğüm bir rüyayı tâbir ettirmeye geldim.
Şeyh Sadeddin:
Hayırdır inşallah anlat bakalım.
Adam anlatmaya başladı:
Rüyamda, dizlerime kadar sıcaklığı çıkan bir ateşin üzerinde yürüdüğümü gördüm.
Şeyh Sadeddin, hemen adamın koluna yapıştı ve adamlarına bir zaptiye çağırmalarını söyledi. Biraz sonra gelen zaptiyeye onu teslim ederek:
Bu adam, dedi, camilerden, mescitlerden pabuç çalmaktadır, gördüğü rüya ile bunu ispat ediyor. Alın adalete verin. Camide pabuçları çalman kimseler gelip bundan hesap sorsun.
Gerçekte bir hırsız olan adam, ne yapacağını şaşırdı. Suçunuitiraf etmekten başka çare bulamadı.

FATİH’İN RÜYASI
Meşhur tarihçi Solakzade, kitabının 243. Sayfasında, Fâtih Sultan Mehmed’in Otlukbeli savaşını yapmak için büyük bir ordu ile doğruca Otlukbeli’ne yürüdüğünden bahsederken, Fâtih’in bir rüya gördüğünü de ilâve eder. Rüyayı şöyle anlatır:
Padişah, Sadrâzamına: “Lâla” dedi. Bu gece sabaha doğru bir rüya gördüm, ki hâlâ tesirinden kurtulamadım. Ne hayırdır bilmem.”
Hayır diyelim de, Şevketlû Padişahım, hayır olsun Hayırlar karşı gelsün… dedikte, padişah:

Rüyamda, bayram mı desem, düğün mü desem bir kalabalık ortasında bulunurmuşum. Kalabalık arasından Uzun Haşan bir pehlivan kisbeti giyip meydana çıktı. Meydanın ortasına gelip durdu. Var mı benimle güreşecek bir pehlivan, var mı kendisine güvenen diye bağırıp pehlivanlık taslamaya başladı. Hep bana bakıyor, lâfını bana hitaben söylüyordu. Canım sıkıldı. Onun meydana, sırf benimle güreşmek için çıktığı anlaşılıyordu, bana meydan okuyordu. Ben de, nasıl oldu bilmem bir pehlivan kisbeti giydim ve meydana çıktım. Mertçe yanına sokuldum. Elele verip bir birimize hamle ve hücum etmeye başladık. Bir aralık, benim gafletimden Uzun Haşan istifade etti. Üzerime hücum etti. Beni dizlerimin üzerine çökertti. Bu anda dünya başıma yıkıldı sandım. Haydi!.. Haydi!., diye sesler işitiyordum. Kendimi topladım. Uzun Haşan ikinci hamlesini yapmadan ayağa kalktım. O bana yaklaştı iki elimle göğsüne bir yumruk vurdum ki, dayanamadı, sırt üstü yere düştü. Hıncımı alamamıştım. Bir elimi göğsüne sokup ciğerinden bir parçasını koparıp yere attım. Kan ter içinde bir heyecanla uyandım.” dedi.

Otlukbeli meydan muharebesi hakkında bir fikre sahip olanlar bu rüyanın aynen vaki olup olmadığını bilirler, ‘‘Hayırdır inşallah şevketiûm” diye sadrâzam:
Rüya tâbirini bilmezem. Lâkin şu ifadelerden, önce bir keder çekileceğe, sonunda galebenin bizim tarafa kalacağına hükmetmek mümkündür.” dedi.

Rüyayı Sadrâzamın bu türlü tâbir etmesine üzülen Padişah, rüyasını bir de yakınlarına anlatıp tâbir ettirdi. Onlar da aşağı yukarı aynı şekilde tâbir ettiler. Hatta tâbirlerinin doğruluğunu ispat etmek için hemen bir Kur’anı Kerim getirdiler. Lâlettayin açtılar.

“Ve yansurake’llahü nasran azîza” âyeti açıldı. Ayetin harflerini saydılar, hicri 878 tarihi çıktı. Bu, zaferin tarihidir, dediler. Rüyanın bizim taraftan görülmesi ve rüyanın sonunda Uzun Haşan’m mağlûp olması, zaferin bizim tarafta olacağına alâmettir. Ayetteki kel lahü de geçen kaf, Hz. Peygamberin ismine işarettir. Hz. Peygamberimizin de, padişahımızın da ismi Muhammed olup zafere işareti rabbanidir, diye tâbir ve tasvir ettiler.

Hâdiseler, rüyanın ve tâbirinin şekli ile paralel olarak aynen cereyan etmiştir. Şöyle ki; Fatih’in önce kumandanlığına memur ettiği Has Murad Paşa düşmanla karşılaştığı zaman, büyük kısmı beklemeden düşmanla savaşa tutuşmuştur. Mağlûp olmuş, kumandasındaki kuvvetlerin çoğu kılıçtan geçirilmiştir. Kaçabilenler büyük kısmın yanında toplanmışlardır. Hâdiseyi işiten Fatih, müteessir olmuştur. Yani Uzun Haşan ilk hamlede Fatih’i iki dizi üzerine çökertmiştir. Fakat ordusunun mâneviyatım sarsmayan Fatih, ilerleyip, Otlukbeli savaşında Uzun Haşan’ı feci bir mağlûbiyete uğratmıştır. Yani onu sırtüstü yere sermiştir. Muharebe sahasında Uzun Haşan’ın, göğsüne elini sokup onun ciğerinden bir parçasını koparıp yere atmıştır

İNSANLAR İÇİN RÜYANIN ÖNEMİ
Bütün insanlar rüya görür ve tabiî rüya görme kabiliyetleri vardır. Bu yüzdendir ki rüyanın bizce büyük ehemmiyeti vardır. Rüyaların çoğu semboliktir ve ekseriya bu semboller mecazî şekilleriyle bugünkü ve yarınki sorunlarımız hakkında bize çok önemli bilgiler vermektedir.

Rüyanın gizli mânasını veya mecazî ifadesini anlamaya çalışmadan önce bazen bize ters düşen ve mantıksız görünen rüyada gördüğümüz olayların üzerinde durmaktan ziyade o rüyanın akıllarımızda bıraktığı tesirin çeşidi üstüne ilgimizi toplamalıyız.

RÜYADA TEVİL VE TÂBİR
ATevil: Rüyada görülen şeyin lâfını veya görüntüsünü başka mânaya tevil etmek, mecazî anlamı üzerinde durmaktır.
BTâbir: Rüyada görülen olayları ve işitilen sözleri tevil yoluyla batım mânalarına çevirip anlatmaktır.
İşte bundan birkaç örnek:

1 KÖRLÜK: Düşte körlük (şekil ve şekil olarak) görmek yâni kör görmek, kör olmak, birisinin kör olduğunu işitmek, mecazî mânaları itibariyle bir şeyi görmemezlikten gelmek, ehemmiyet vermemek, bile bile ihmal etmek, önemli şeylerden uzaklaşmakla tâbir edilir.

2 Rüyada hareketsiz durmak, faaliyetten kesilmek kelimesinin ifade ettiği şeyle tevil yolu ile yorumlanır, o da: Herhangi bir işe başlamaktan âciz kalmak.

3 Rüyada vücudun felç hastalığına tutulmasını görmek veya işitmek (felcin ifade ettiği uzak bir mânadan faydalanarak) şöyle tâbir edilir: Bir hasım, bir düşman rüyada felce uğrayan adama kötülük edecek, kazancını, iş hayatını sekteye uğratacak.

4 Rüyada, şeytanın şerrinden korunmak için Allah’a sığınmak maksadıyla (Neuzübillâhi mineşşeytanirracim) okumak, tevil
suretiyle: Rüya görenin başı dertte olduğuna veya büyük sıkıntı içinde bulunduğuna, Cenabı Hakkın onu bu dertten ve düşmanlarından kurtaracağına işarettir.

5 Rüyada Hazreti Muhammed’i görmek, adını işitmek mecazî mânası nazarı itibare alınmak ve tevil yoluyla Peygamber Efendimizin mübarek kabrini ziyaret etmekle yorumlanır.

6 Rüyada Kâbe’yi tavaf etmek (görgü ve söz itibariyle) mecazî mânada hac, evlilik veya yüksek bir idare adamı ile görüşmekle yorumlanır.

7 Düşte dar sokak görmek tevil yoluyla ve mecazî mânaya çevrildiğinde kısa süren bir sıkıntı, endişe ve yorgunlukla tâbir edilir.

8 Kapalı bir odada bulunmak, mecazî mâna yoluyla çekilen bir ıstırapla, ve can sıkıntısıyla yorumlanır.

9 Düşte evlenme görmek veya sözünü işitmek tevil suretiyle ve mecazî mânası yoluyla diğer bir kişiye bağlanmak, yakınlaşmak için duyulan şiddetli istekle tâbir edilir.
10 Rüyada dua etmek, ifade ve mecazî mânasına çevrilmek suretiyle şöyle tâbir edilir: Bir duanın kabulü ve Cenabı Hakka edilen halisane ibadet.

11 Düşte elbise yıkamak ve asmak söz ve görgü itibariyle yorumlanması, tevil, ifade ve mecazî mânaya başvurularak yapılmıştır. Bunlara göre anlaşmazlıkların kalkmasına, her türlü endişe, ihtilâf ve kötü niyetlerin yok olmak üzere olduğuna işarettir.

12Rüzgârlar da tevil ve mecazî mânaya çevrilip tâbir edildiğinde bunun durumun değişmesine, şayet rüzgârlar şiddetli ise büyük değişiklikler olacağına işarettir. Rüzgârın kesilmesi durumun sükûnete kavuşmasını gösterir.

O Kadar Hızlı Değil

UFO hipotezleri, karşı kanıtlar olmadan, iyice sınanmış bilimsel hipotezleri terk etmeyi gerektirir. Uzaylı yaratıklar son derece uzun ömürleri olmadıkça, insanları kaçırmak için çok çok uzak gezegenlere gidiş gelişlerin olağanüstü bir hızla gerçekleşmesi gerekmektedir, o kadar hızlı ki, uzay gemisinin ışık hızından daha büyük bir hızla yol almış olması bile gerekebilir (saniyede 186.000 km). İşık hızından daha büyük hızlar, Einstein’ın iyice sınanmış görecelik kuramını çiğnemekte ve bildiğimiz fizik yasalarıyla da çatışmaktadır.

Dahası, uzay yolculuğu çok büyük enerji giderini de gerektirmektedir. Einstein m özel görecelik kuramı, ışık hızına yakın bir hızla yolculuk yapan bir nesnenin, nesne ile birlikte yol almayan bir gözlemciye göre daha da irileşeceğini söyler. Büyüyen kitle dolayısıyla, nesneyi hızlandırmak için daha fazla güce gereksinim vardır. Daha fazla güç daha fazla yakıt demektir ki, bu da total kitleyi artırır ve bu böylece gider.

Bu da; ışık hızının yüzde yetmişi bir hızla yol alan 10 kişilik bir uzay gemisinin, bütün bir yıl boyunca ABDde tüketilen enerjinin milyonlarca katı gerektireceği anlamına gelir. Dahası, bu tip yolculuklar için gereken itici güç sistemleri, günümüze kadar geliştirilmiş herhangi bir sistemden çok daha fazla etkili olmak zorunda olacaktır.

Ortaya çıkan bir başka güçlük ise yön ve harekette UFO’lara atfedilen ani değişiklikler, bilinen hava araçları tarafından yapılması mümkün olmayan manevralardır. İnsanlar ancak sınırlı bir hızlanmaya dayanabilir ve işlevlerini sürdürür. Bildirilen bazı manevralar, kaçırılan insanları çorba kıvamında bir maddeye çevirir, onları, muayeneye hiç uygun olmayan duruma getirir, dünyaya dönme kapasiteleri ise çok daha az olurdu.

Yanlışlanamayan UFO Hipotezleri

Yanlışlanamayan bir hipotez bilimsel değildir (en azından hipotezin yanlışlığını gösterecek kanıtlar olası olmadıkça); bilimsel hipotezler sınanabilir öngörülere götürmelidir.

Sözdebilimsel hipotezler sık sık bu kriteri karşılamakta yetersiz kalır, örneğin; bu sorunun yanıtı olarak: “Niçin insanların yoğun olarak oturduğu uzaylılar tarafından kaçırılma olaylarının bildirildiği yerlerde bu olaylara tanık olan görgü tanıkları çıkıp konuşmuyorlar?” Uzaylılar tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen olaylara inanan kimseler Dünya. Dişi Yaşam Hipotezini, tanık hafızalarının silindiğini ileri sürerek daha karmaşıklaştırır.

Bu sav yanlışlanamaz; çünkü sınanabilen öngörülere yol açmıyor.
Occam’m Usturası Son Derece Karmaşık Olan UFO Hipotezlerine Uygulanıyor
UFO hipotezleri gözlemlerin elverdiğinden çok daha karmaşıktır. Güçlü gözlemsel verilerin yokluğunda, Dünya dışı yaratıkların ziyaretçilerden ya da görülemeyen Dünyalı yaratıklardan yardım istemek bu hipotezi savunulamaz bir karmaşıklığa itmektedir. Tüm bilimsel düşünceler basit değildir; basitliğe gereksinime aldırmadan önce karmaşık olanlar da yinelenebilen kanıtlarla desteklenirler.

Satürn 27 Temmuz 12 Ağustos Arasında Doğanlar

Satürn 27 Temmuz12 Ağustos Arasında Doğanlar

Satürn güneşinize Akrep burcundan, Dördüncü Evinizden temas eder. 27 Temmuz 3 Ağustos arasında doğduysanız, Satürn’ün etkisini çok güçlü hissedersiniz. 3 Ağustos’tan sonra doğan Aslanlar, Satürn’ün temasını 2013’ün son üç ayında ve 2014’te bir hafta kadar hissedecektir.

Satürn Güneş teması oldukça zorludur ama sorumluluk ve çalışkanlık duyguları aşılar. Bu gezegenin başlıca amacı hayat dersi vermektir. Satürn’ün geçişi sırasında enerjiniz düşeceğinden uyumak ve dinlenmek isteyeceksiniz. Günde yarım saat kadar, kitap okumak, elişleri ya da televizyon seyretmek gibi rahadatıcı bir şeyler yapın.

Hayatınızın son yedi yılını, neler öğrendiğinizi ve bu öğrendiklerinizin neye yaradığını düşünün. Böylece, Satürn’ün zirve yapacağı on dört yıl için bir yol çizmeniz mümkün olur.

Bu yıl ev hayatınız öne çıkacaktır. Ev ve aile hayatınızda herkes sizden çok şey bekleyecek, bu da sizi zaman zaman strese sokacaktır. Başa çıkamayacağınızı düşündüğünüz durumlarda Satürn’den yardım isteyin. Bu yıl romantik sebeplerle ev kurmak için uygun bir yıl değildir. Pişman olabilir ve geri dönerken zorlanabilirsiniz.

Bu yıl evinizi ve ailenizi koruma içgüdünüz çok güçlü olacak. Aynı şekilde, çevrenizi kontrol etme ihtiyacı da hissedeceğiniz için çözülmemiş sorunlar sizi rahatsız edecektir. Ancak elinizden gelenden fazlasını yapamazsınız, bu da size Satürn’ün bir dersidir.

Çok isteseniz de, yakınlarınız tarafından teşvik edilseniz de bu yıl mülk almanız size kâr getirmeyecektir. Ev kredisi almakta ya da ödemekte zorluk çıkabilir. Mülkünüzün ve diğer varlıklarınızın sigortasını yaptırın. İklim koşulları sert olan bir yerde yaşıyorsanız buna özellikle önem verin. Mülk almadan önce mutlaka denetimini yaptırın.

Rüya Nedir Nasıl Görülür ?

Rüyaların Anahtarı

fal bak

Sık sık rüya görür müsünüz? Rüyalarınız uzun müddet sürer mi? Gördüğünüz rüyaları hatırlar mısınız; bu rüyalar hakkmdaki düşünceleriniz nelerdir?

Rüyalarınızı dağlan tırmanmak, derin uçurumlara yuvarlanmak, havada uçmak gibi en güç ihtimalleri olaylar olarak mı görüyorsunuz?

Düşlerinizde tren istasyonları, eşya kaybı ve içinden çıkılması güç çapraşık işleri gördüğünüz olur mu?
Hayatta büyük dertleri olmayan, basit ve sakin bir yaşayış içinde ömür geçiren milyonlarca insan öyle rüyalar görürler ki öğrenmeye çalıştıkları zaman korku ve dehşet içinde kalırlar.

Gördüğün rüyaları arkadaşlarına anlattığın zaman, bu konudaki geniş fikir ayrılıklarına şahit olursun.
Biri, rüyaların mânasızlığım söylerken, İkincisi rüyaların ya hayırlı bir işin müjdecisi veya kötü bir olayın uyarıcısı olduğunu ileri sürer. Üçüncüsü de, söylediğinden emin olarak, bir adamın rüyada dişlerinden birisinin söküldüğünü görmesi, aile efradından birisinin öleceğine delâlet ettiğini beyan eder.

İnsan, rüya hakkmdaki fikirlerin, iddiaların ve tahminlerin çokluğu karşısında şaşırıp kalmaktan kendini alamaz.
Şimdi bu konuda bilgisi olmayanların çoğu zaman karşılaştıkları aşağıdaki sorunları düşünelim:

Yalnız hastalar mı rüya görür?
Hayır, rüya görmenin insanın sağlık durumu ile ilgisi yoktur. İnsan, hasta olunca da, sıhhati yerinde olduğu zaman da rüya görür. Rüya için yaşın tesiri yoktur, çocuklar da rüya görür, büyükler de… Açıkçası rüyasız uyku olmaz, yalnız şu var ki bazı rüyalar, insanın uykudan uyanmasıyla unutulması bir olur.

Rüyaların yaşamın üzerinde tesiri var mıdır?
Rüya uyuyan adamın beyninde husule gelen bir nevi düşüncedir. Bir çok insanlar rüyanın büyük tesiri altında kalırlar. Gördükleri düş onları ya çok sevindirir, ya da çok üzer. Bu adamlar tabiatıyla bu rüyaların derinliğine varmak isterler. Fakat iş bazen keder ve korku derecesini aşar. Belirli bazı akıl hastalıkları bir insanın kolayca aklından çıkarmadığı bir rüyadan husule gelebilir, bu rüya hemen evhama dönüşür. Ve hasta adam, rüya ile gerçeği ayıramaz bir hale gelir.

Fakat böyle durumlarda insanın buna tabiî bir istidadı olmalıdır. Rüyaların çoğu zaman duygu veya hareketlerde, fikir ve davranışların üzerinde büyük tepkisi olmaktadır. Bilhassa bu tepki uyur gezerlerin üzerinde belirgin bir şekilde kendini göstermektedir.

Bir rüyanın süresi ne kadardır?
Rüyanın birkaç saniyelik bir süresi olduğuna inanmak hatadır. Bir rüyanın süresi on ile kirk dakika arası kadardır. Hattâ şunu söyleyebiliriz ki bazı rüyalar gerçekte olduğu gibi aynı vakti almaktadır.
Bununla beraber teferruatlı ve çeşitli olayları kapsayan bazı rüyalar çok kısa bir zamanda olup bitmektedir. Bu gibi rüyalar bilhassa önce görülür.

Uyanık olduğu halde birdenbire hafif ve geçici bir uykuya dalan bir kimse, ilk bakışta bir şey düşündüğünü zannedersiniz, bu kimseye o anda: Ne düşünüyorsun? Diye sorarsanız, size: Ben mi?.. Hiçbir şey..
Gerçekte o zat o sür’atle geçen rüya esnasında birçok kimselerle görüşmüş, olmadık şeylerle karşılaşmıştır.
Düşüncelerin bir elektrik cereyanı sür’atiyle intikal ettiğini bilmek bunu anlatmaya kâfidir.

Rüya bazen bir iyilik, bazen da bir kötülük müjdecisi olurmu?
Rüyaların şeytanların ve ruhların birer eseri olduğu iddia edildiği devir çoktan geçmiş bulunmaktadır. Fakat ruh biliminin gelişmesi ve ilerlemesi sonucu hurafelerin ve masalların eseri olan o acayip örtüyü yırtmıştır.
Şimdi ise, rüyaların mânaları olduğuna inanırsanız, gayet tabiî olarak onun yorumlarını öğrenmeye çalışacaksınız.
Fakat (iyilik müjdecisi) ve (kötülük müjdecisi) cümlelerinden neler anlamanız gerekir?

Bir çok rüyaların vuku bulmak üzere olan bazı olayları ihtiva etmesi bir gerçektir. Bunun sebebi şudur: Rüya ileride görüleceği gibi şuuraltında doğar.
Bu şuuraltı, içinde saklı bulunan birçok şeyler sayesinde, aklın idrak edemeyeceği bir bilgi hâzinesi sayılır. Bunun için bazı rüyalar, bizleri belirli işler üzerinde durmaya ve kendimizi sağlam bir şekilde idrak etmeye, aynı zamanda içimizde olanları anlamaya yardım eder. Bunun ise çok önemi vardır. Çünkü kendimizi lâyıkıyla anladığımız zaman yarın veya bir hafta içinde vuku bulması muhte jgnel olan şeyleri önceden görmemizi kolaylaştırır.

Dünya Dışı Yaşam Hipotezi

Dünya’nuı insanları kaçıran yabancı yaşam biçimleri tarafıdan ziyaret edildiği şeklindeki bu dünya dışı yaşam hipotezini inceleyelim:

Bu hipotezin doğruluğunu destekleyen kanıtlardan biri olarak, kaçırıldıkları öne sürülen birçok kişinin anlattığı öykülerin tamamen birbirine benzediği söylenebilir. Fakat UFO kaçırmalarının romanlarda, filmlerde ve televizyon izlencelerinde tekrar tekrar canlandırılmasına bakılırsa, bu hiç de şaşırtıcı değildir. Çoğu insan bu karşılaşmaların, özgür bırakılmadan önce özel, garip, acı veren yollarla işlemden geçirilmenin varsayılan ayrıntıları ile zaten aşinadır ve “kayıp zaman” deneyimini yaşar (Belirli bir zaman aralığında onlara ne olduğunu hatırlayamamak.

Acı vererek eziyet etme düşüncesini destekleyen fiziksel kanıtların, tırmık ya da kesik gibi izler, ille de uzaylıların işi olması gerekmez. Nasıl oluştuklarını hiç anımsamadan arada sırada vücutta tırmık ve kesiklere rastlamak ve azalan zaman farkındalığı da yaygın ve olağan bir deneyimdir. Özellikle insanlar kaygılı ve stres altındayken.

Bazı insanlar, sadece kaçırıldıklarını söylerken; diğerleri ise hipnoz altındayken çarpıcı bir biçimde ayrıntılı ifadeler vermektedir. Hipnozu, geçmişteki olayları anımsamak için kullanma girişimi geriye doğru hipnoz (Regressive hipnosys) olarak bilinir. Fakat hipnoz gerçek serumu değildir, insanlar, sadece hipnotize olma durumunu taklit etmekle kalmazlar, hipnotize olduklarında bilerek bile yalan da söyler.

Geçmişteki bir olayın ayrıntılarını anımsama yolundaki öneriler artan bir anımsamaya neden olabilirse de insanların bilinç altındaki fantezilerin akla yatkın ayrıntılarını, baskı altındaki cinsel duyguları ya da başka zamanlara ait anılarını katmalarına da neden olabilir. Sözde anılar başka kaynaklardan edinilmiş ve anılara katılmış bilgileri de içerebilir, örneğin, Betty ve Barney Hill’in, anılarına o zamanlardaki Alars tan gelen işgalciler gibi filmler ve uzaylılar hakkındaki TV programlarından görüntüler katılmıştı.

Bir diğer düşünce ise, tanıklar sadece “uydurmadıklarını” göstermek için yalan makinelerinden geçebilir. Böyle sınamalar, arada sırada suçlu sorgulamalarında kullanılabilmelerine karşın, güvenilir değildir. Mahkemelerde dürüstlüğün kesin sınaması olarak kabul edilmez.

Sayı Falında Melek Sayısı

MESLEK SAYISI
Meslek sayısı bulunurken yine harflerin değerlerinin teker teker toplanmasıyla hesaplanır. Ancak bu hesaplanırken soyadı da hesaplanır.

Örneğin; Özlem Özdemir meslek sayısı bulunurken “Özlem Özdemir” hesaplanır.
08 08
Z 6 Z 6
L2 D 4
E 2 E 2
M1 M 1
İ 7
R 6
8+6+2+2+1+8+6+4+2+1+7+6=53
5 + 3 = 8
İşte meslek sayısı “8”dir.

Eğer soyadımızdan önce kullandığımız, mesala Naz Çağla Şahin’deki ilk iki adda olduğu gibi iki ismimiz varsa, “Meslek sayısı’nın hesaplanışında soyadından başka her iki isimde hesaba katılır.
Meslek sayısını hesaplayacak kadınlar evliyseler eşlerinin soyadını kullanacaklardır.
İki isimli bir kişinin meslek sayısını bulmak için size bir örnek verelim.
Örneğin Naz Çağla Şahin’in meslek sayısını bulalım: Önce ilk iki isim, sonra soyadı yazılır. Ve bunlar toplanır.
N5 Ç4 Ş9
A 1 A1 A1
Z6 w
G 8 H9
12 L2 17
A 1 N5
16 31
Sonra bunların değerleri toplanır:
12+16 + 31 = 59
Bulunan rakamlar birbiriyle toplanarak 19 arası tek bir rakama düşürülür:
5 + 9=14
Bu toplamda iki rakamlı çıktığı için işlem tekrarlanır:
1+4 = 5
Kişinin meslek sayısı “5”tir.

Bundan sonra yapacağımız şey ise çok basit. Bu konudan sonra anlatılan bölümde meslek sayısı “5” olanlar kısmını bulup yazanları okumak. Zevkli bir fal yöntemidir.

MESLEK SAYISI (1) OLANLAR;
İnceleme ve araştırma isteyen mesleklerde daha başarılı olurlar. Rutin tarzdaki işlerde başarılı olamazlar. Buluş isteyen işlerde kimsenin aklına gelmedik faydalı işler yapabilirler. Monotonluktan nefret ettikleri için karşılarındaki kişilerinde onlar gibi olmalarını beklerler.
MESLEK SAYISI (2) OLANLAR;
Gelişi güzel hareket etmezler. Eğer ticaretle meşgul olurlarsa, onlardan riskli bir hareket beklenemez. Gayet hesaplıdırlar. Her şeyin geleceğini düşünürler. Olur olmadık işlere kalkışmazlar. Hayatlarında her zaman programlı olurlar.
MESLEK SAYISI (3) OLANLAR;
insanları tesir altında bırakabilme kabiliyetine sahiptirler. Atılgan, konuşkan ve girişimci bir tiptir. Hiçbir zaman mahçuh olmazlar. Sahnede, satışpazarlama türünde işlerde başarılıdırlar. Aslında isterlerse her işte başanlı olurlar. Bazende yalan söyleme riskini göze alırlar.
İnşaat ve endüstri dallarında başarılı olurlar. Kırıcılıktan çok yapıcı kimselerdir. Bu yönleride her türlü ince işi zorlanmadan bitirebilmelerine yol açar.

MESLEK SAYISI (5) OLANLAR;
Her şeyi sadece kendi mücadelesi ve alın teri ile elde etmek isteyen, basma kalıp işlerden hoşlanmayan daima değişik çalışma alanları arayan karakterdekilerdir. Eğer önceden ne iş yapacağı, ne kadar para alacağını bilirse bu işten asla zevk almaz.

MESLEK SAYISI (6) OLANLAR;
Erkeklerde vazifesine bakmadan bağlanabilecek, saygılı eleman, kadınlar da ise ev hanımlığıdır. Asık suratlı olmazlar, yumuşak huyludurlar, memuriyet gibi işlerde daha başarılı olurlar.

MESLEK SAYISI (7) OLANLAR;
Bu kişi hangi işte olursa olsun azimli ve başarılıdır. Gözünü hiçbir şey korkutmaz. Ne olursa olsun sonuna kadar gidip başarıyı yakalar.

MESLEK SAYISI (8) OLANLAR;
Gözü yükseklerdedir. Etraflarına yaydıkları sempati sayesinde istedikleri şeyleri kolaylıkla yaptırırlar. Dikkat gerektiren işlerde başarılı olamazlar. Gelişigüzel ve rahat işlerde başarı sağlarlar.

MESLEK SAYISI (9) OLANLAR;
Hisleri ve duygulan gayet şiddetli tiplerin sayılarıdır. Bunlar meslek hayatında birden parlayabildikleri gibi birden bire de sönebilirler. Pratik fikirlidirler. Sabırsızlıkları yüzünden birçok şeyi kaybetme tehlikesi karşısında kalabilirler. Zor duruma düşerlerse oyun oynayarak bazı şeyleri elde ederler.

fal bak

Aslan Burcu Bu Yılın Tutulmaları Size Ne Getirecek?

2013 yılında beş tutulma olacaktır. Bunlardan ikisi Güneş, üçü Ay tutulmasıdır. Her bir tutulmanın etkisi altı ile on iki ay arasında sürecektir. Yeni Ay zamanında Güneş tutulması, Dolunay zamanında Ay tutulması olacaktır. Bu yılki tutulmalar ev, aile, dinlence, çocuklar, yaratıcılık, spekülasyon, seyahat, bilgi ve kariyer bölgelerini öne çıkaracaktır.

Akrep burcunda, Dördüncü Evinizde iki tutulma olacaktır; bunlardan biri, 25 Nisandaki Ay tutulması, diğeri ise 3 Kaslındaki Güneş tutulması. Her ikisi de Akrep burcundaki Satürn’ün etkisini güçlendirecek, ev ve aile konularını öne çıkaracaktır.

Satürn’ün etkisiyle iş değişikliği gündeme gelecek ama tutulmanın enerjisi ev içindeki faaliyetlerde, dekorasyon, yenileme, bahçe düzeni gibi işlerde harcanacaktır. Özellikle yılın ikinci yarısında evde daha çok zaman geçireceksiniz.

Akrep’teki tutulmalar çocuklar konusunu gündeme getirecektir. 9 Mayısta Boğa burcunda Güneş tutulması olacaktır. Onuncu Eviniz bu tutulmayla enerji kazanacak, işinizle ilgili amaçlara ulaşma konusundaki hevesiniz artacaktır. Maaşınızda ya da gelirinizde bir artış olabilir ama beklediğinizden daha az olacaktır.

İş yerinde verdiğiniz emeklerin karşılığını gelecek yılın sonuna doğru ancak alabileceksiniz. İş yükünüz artacağı için iş ve ev hayatınızı dengelemeniz gerekmektedir. Bu, her zaman mümkün olmayabilir, her iki alanda da karmaşalar yaşayabilirsiniz.

25 Mayıs’ta Yay burcunda, Beşinci Evinizde Ay tutulması olacaktır. Romantizm, çocuklar, boş zaman faaliyetleri ve yaratıcılık öne çıkacak; bekârlar için güzel fırsatlar doğacaktır. Aile içi faaliyetler için de uygun bir zamandır. Çocuklarla zaman geçirebilir, yeni hobiler edinebilirsiniz. Ama yatırım konusunda dikkatli olun.

18 Ekim’de Koç burcunda, Dokuzuncu Evinizde beşinci tutulma olacaktır. Uranüs’ün geçişiyle öne çıkan seyahat ve bilgi bölgeleri, bu tutulmayla daha da güçlenecektir. Terfi etmek ya da sadece merak ettiğiniz için okuyarak ve seyahat ederek ufkunuzu genişletmek isteyeceksiniz.

Eşinizin akrabalarıyla daha sık görüşecek, tatillerde birlikte olacaksınız.

Aslan Burcu Bu Yılın Tutulmaları Size Ne Getirecek

Uzaylılar Tarafından Adam Kaçırmalar

1950’lerde, yüzlerce insan, yabancı yaşam biçimlerinin cüretlerinin arttığını bildirmeye başladıkları zaman, Dünya’nuı yabancı yaşam biçimleri tarafından ziyaret edildiği şeklindeki dünya dışı yaşam hipotezine daha fazla karmaşıklık eklendi. Uzaylıların onları kaçırdığını, uçan dairelerine götürdüklerini ve bazı durumlarda, onları serbest bırakmadan önce acı veren tıbbi muayenelere tâbi tuttuklarını söylüyorlardı.

Betty ve Barney Hill, uzaylıların adam kaçırması hareketinin kurucuları sayılabilir. Hilllere göre, 1966yılmda, New Hampshire dağlarında arabalarını sürerken, uzaylılar tarafından kaçırıldılar, bir UFOya götürüldüler, sonra da birbirlerinden ayrı tutuldular.

Betty, kendisine hamilelik tahlili yapıldığını; Barney, kendisinden meni örneği alındığını söyledi. Öyküler, onların tekrarlanan kötü rüyalar yakınması sonucu, psikolojik yardım aramalarından sonra aydınlatıldı. Ruh hekimleri Benjamin Simon, onları hipnoz etkisi altına soktuktan sonra olayın ayrıntılarını anlattılar.

Yaygın kaçırılma senaryosu, uzaylıların “çocuk üretimine odaklanmış” olan “sürmekte olan genetik bir çalışmayı” yürütmelerini kapsar. Geceleyin, kapalı pencerelerden ya da duvarlardan geçerek evlere girerler.

Kurbanları, ya uyanık ya uykuda ya da yalnızdır. Denek, kapalı pencerelerden geriye, uzay gemisine götürülür. Bu olayların potansiyel tanıkları bilinçsiz kılınır. Kurbanlar, taşınırlarken görünmesinler diye görünmez hale getirilir.
Uzay gemisinin muayene odasına götürüldükten sonra kurbanın vücudu incelenir. Cilt, baştan ayak tırnaklarına kadar ayrıntılı bir biçimde incelenir. Dişilerde jinekolojik muayeneler yapılır. Genital organlardan ve vücudun diğer kısımlarındandoku örnekleri alınabilir.

Küçük yuvarlak ve görünürde metalik bir nesne, kurbanın kulağına, burnuna, sinüs boşluğuna ve arada sırada penis kanalına yerleştirilir (Kaçırılma sonrası burun kanamaları, burna bu nesnelerin yerleştirilmesinin bir kanıtı olarak görülür.). Kadınlar, yumurta alımı, embriyo aşılanması ya da embriyo alınması işlemlerinden; erkekler ise sperm alınması işleminden geçirilebilir.