Satürn bulunduğu alana yalnızlık getirir. Geleneksel astrolojiye göre evlilik alanınızda doğuştan bulunan Satürn evlenme konusunda korkak ve seçici davranmanızı, sırf bu nedenle evliliğinizi geciktirmenizi sağlar. Modem astroloji Satürn’ün evlilik alanından geçişini alınması gereken özel bir ders olarak ifade eder.
Bir ilişkiyi kurmayı ve sürdürmeyi ne kadar çok istediğiniz ve ne kadar toleranslı olabileceğiniz Satürn’ün sorusudur ve yanıtınızı bütün kalbinizle haykırmadığınız sürece isteklerinizde samimi olduğunuza inanmaz ve gereksinimlerinizi karşılamaz.
2015 boyunca eş, ortak, ev arkadaşı, danışman, avukat, müşavir gibi 7. ev konusu olan kişilerle ilişkileriniz ciddiyet sınavına tabii tutulacak. Bu kişilerle ortak yaşam planınızı tekrar gözden geçirmeniz gerekecek. En zor anlara dayanmayı başarabilirseniz Satürn ikna olur ve ödülü de büyük olur.
Dayanmak yerine ayrılmayı, çekip gitmeyi, ilişkinizi bitirmeyi tercih ederseniz aynı şeyleri tekrar tekrar yaşarsınız. Uzun yalnızlık dönemlerini demoralize, gözü yaşlı ve tek başınıza geçirebilirsiniz. Tercih sizin. İlişkilerinizi sürdürme kararlılığınız 2015’in ders konusu.
Balıklar diğer burçlar bilinci, yaşamı yeni yeni ve bir düzen içinde öğrenirken binlerce kez dünyaya gelmiş, aynı filmi defalarca izlemiş gibidirler. Farkındalıkla dünyaya gelmişlerdir. Geshtalt’in, psikiyatrinin, psikolojinin, meditasyonun varmak istediği ilahi mutluluk noktası farkındalık. İlahi mutluluk onlarla mıdır? Kim bilir? Genellikle empati yetenekleri yüzünden yaşamın tüm acılarını omuzlarında hissederler. Ne yaparsak yapalım kendi bilincimizle baş başa kalacağımız ve yüzleşeceğimiz bilgisini kavramışlardır.
Dünyayı ve dünya işlerini bırakır, düşüncesini durdurur, bi lincini net olarak hisseder. Bilinçli düşünceleri değil, bilincin kendisini. Bu meditasyon süreçleri Balıkların doğasında vardır. Yaşama böyle bir yetenekle gelmişlerdir. Yaratıcılık da aynı şe kilde doğuştan gelişmiştir Balıklarda. Müthiş bir hayal güçleri ve genellikle sanatsal olarak ortaya dökülen yaratıcılıklan vardır. Yükselen dalgayı yakalayan her Balık o dalgayla birlikte yükselebilecek yeteneklerle donatılmış olarak dünyaya gelmiştir.
Peki, dalgayı yakalayamayan, yaratıcılığını kullanamayan Balık ne yapar? Kendi doğal ortamı olan sularda boğulabilir, evet bilincin gerçek dünyasından hayal dünyasına kaçabilir. Günlerce uyuyabilir, televizyon, seks, uyuşturucu, içki gibi onu uyuşturabilecek ne varsa esiri olabilir. Her zorlukta vazgeçer, geri döner, erteler ve tekrar tekrar aynı hayatı yaşar.
2015 Arkadaşlarınız ve üye olduğunuz dernekler en büyük şansınız olacak!
Yöneticiniz Neptün sezgi ve bilinçaltı alanınızda sanatsal yeteneklerinizi öne çıkarmanıza yardım ediyor. Burada uzun yıllar kalacak. Kötü alışkanlıklar çekici gelebilir. Uyku düşkünlüğünüz artabilir. Orijinal olanı yaratma gücünüz kendinizi güvenle ortaya koymanızı sağlayacak.
Ocak 2015’de Neptün Jüpiter işbirliği arkadaşlarınızın sezgi dünyanıza katkısını özel kılacak. Yaratma konusunda neredeyse bolluk yaşayacaksınız.
Kasım 2015’de Jüpiter’le başka bir özel açı altında mutlu ve dingin hissedeceksiniz. Dostlarınızdan bu yıl bir hayli yarar göreceksiniz sevgili Balık.
JÜPİTER YAKIN ARKADAŞINIZ
Jüpiter arkadaşlık alanınıza geçtiğinde bol bol arkadaşınız olur ve yeni insanlarla tanışma şansı bulursunuz. Bu arkadaşlar sıradan kişiler değildir. Mutlaka size yararı dokunacak, başka bir dünyanın kapılarını açacak ya da çözümsüz işlerinize yardımı olacak özel dostlardır.
Dileklerinizin gerçekleşme yılını 2015 kabul edebilirsiniz. Çünkü bu alan aynı zamanda dileklerinizi gerçekleştirme alanınızdır. Jüpiter mucizeler yaratacak ve sihirli parmaklarıyla aklınızdan geçenlere dokunacak. Aklınızdan geçen iyi dileklerin çabucak başınıza geldiğine hiç tanık oldunuz mu?
Jüpiter’le ilgili bölüme uğrayın ve gerileme tarihlerini öğrenin. Jüpiter gerilerken tembeldir. Sizin için parmağının ucunu bile oynatmaz. Bu süreçte yukarıdaki satırlarda okuduklarınızı unutun. Tekrar ilerlemeye başladığında mucizelere inanmaya başlayacaksınız!
Bir İngiliz şirketinde satış temsilcisi olan genç ve insan canlısı Atay ile Kalka treninde tanışmıştık. Bana, “Simla halkı konuşkandır” demişti. “Hep öyle olmuş. Neden derseniz, o tepelerde insanların çok bol vakti var. Onlar aşağıda kentlerde yaşayan insanların koşuşturmalarını hiç anlayamazlar. Simla’da, özellikle yazları, bir işiniz bile olsa, işe geç gider, öğlen tatillerinizi uzun tutar ve işten erken çıkıp Mall’da gezinti yaparsınız.
Kışları ise hiç işe gitmeyebilirsiniz. Bir telefon açıp ‘kapımın önü karla kapanmış’ diyebilirsiniz. Orada insanlar dedikoduyu çok severler. Akşam Mall’da kim kiminley miş, falanca yemek davetinde ne pişirmiş, neden bilmem kimleri davet etmemiş… Simla balayı için İdeal bir yerdir.
Benim annemle babam da orada balayına gitmiş, onların anneleri babaları da.” Gülerek eklemişti. “Gelecek yı ben de gideceğim, Ağustosta. Simla’da eski tarz bir yaşam vardır. Delhi’de ya da Bombay’daki gibi yaşamazlar, İngilizler gibi yaşarlar.”
Kordon trafiğe kapalıydı, sadece atlarla üç tekerlekli bisikletler girebiliyordu. Orada bir kahvehanede kahvemi içtim, bir çayhanede de çayımı. Kendime bir sari aldım. Hatta kar gözlüğü bile aldım. Paten yaptım, bilardo oynadım, su kenarında oturup keyif çattım, üç tekerlekli bir bisiklet kiraladım, maymunları besledim, oymalı bir baston aldım, ata bindim, solmuş bir İngiliz piknik manzarası satın aldım, insanların konuşmalarına kulak kabarttım, Martial’ın Epigrams adlı kitabını aldım, falıma baktırdım, karlı dağların eteklerinde fotoğraf çektirdim. Kış mevsiminde orada olsaydım, kayak da yapardım.
Simla’da hâlâ yaşayan İngilizler var mıdır diye merak etmiştim. Sahaflarda O. C. Sud adlı bir kitapçı Mrs. Montague adlı yaşlıca bir hanımdan söz etti.
Upper Bhahari yolunda oturduğunu söyledi ama kendisi çok meşguldü, beni oraya götüremeyecekti. Dükkânını yeniden düzenlemekle uğraşıyordu, çünkü Japonya’dan gelen bir dağcı grubu Himalayalar’la ilgili ender bulunan kitaplarının çoğunu almıştı. Aslında elinde o ender kitaplardan daha epeyice vardı.
“Mrs. Montague ile tanışmalısınız. O yaşayan bir tarihtir ve buralarda kalan son İngilizdir. 1909’dan beri burada yaşıyor. Onu konuşturun.”
Ertesi gün Mall’dan uzaklaşarak kıvrımlı yollardan yamaçlara çıktım. Daha yükseklerde büyük bungalovlar vardı; kimisi çok iyi korunmuş, kimisi çürüme noktasına gelmişti. Sarı, beyaz ve mor yabani çiçeklerle kaplanmış bahçelerin eski halini tahmin edebiliyordum. Üçgen çatılarıyla, İngiltere’de Kent’te görebileceğiniz nefis evlerdi. Ancak, Doğu’nun kendine özgü çiçekleri hiç tanıdık değildi. Kuş sesleri de kulağıma çok yabancı gelmişti.
İngiltere’de kırsal kesimde ardıçkuşu ve buralara ait olmayan guguk kuşları, yüz yıl kadar önce yurdunu özleyen bir İngiliz subay tarafından buraya getirtilmişti. Simla’da subay kulübü, dans ve flörtler, şarap, dedikoducu hizmetçilerle geçen renkli hayatlara rağmen, sıla hasreti çekildiği muhakkaktı. Ağaçların gövdelerine çizilmiş kalpler içinde İngiliz isimleri hâlâ duruyordu.
Mrs. Montague’nin üçgen damlı evine yeşil boyalı bir bahçe kapısından giriliyordu. Güller ve hanımelleri arasından taş merdivenlerle bahçe ormana doğru açılıyordu. Sanki, Tunbridge Wells’den taşınıp getirtilmiş gibi görünen evin kapısını ısrarla vurdum. Sıska bir Hintli kadın kapıyı açtı.
Rada çok az İngilizce biliyordu. Loş bir koridordan geçerken burnuma yeni cilalanmış tahta kokusu, kulağıma eski bir duvar saatinin tıklama sesi geldi. Dantel perdeli küçük çerçeveli camları olan salondan merdivenlere doğru yürüdük. Duvarlarda vahşi kabilelerin baskılarıyla yüksek kayalıklara oturtulmuş eski saray resimleri vardı. Üst katta baştan aşağı kitaplarla dolu bir oturma odasına girdik. Ufacık bir şöminesi olan odada, el işlemesi yastıklarıyla hasır koltuklar vardı. Rada sessizce çekilip beni orada bıraktı ve beş dakika sonra döndü.
“Gelin” dedi.
8 Ağustos 1960’da, Batı Virginia’da doğup büyümüş kimya mühendisi Monroe Rathbone, Manhattan’daki gökdelenlerden birinin üst katlarından birindeki bürosunda, gelecekteki tarihçilerin İkinci Dalga’nın sonunun başlangıcı olarak kabul edebileceği bir karar verdi.
Dev Exxon Company’nin yönetim kurulu başkanı olan Rathbone’un, o gün Exxon’un petrol ülkelerine ödediği vergilerin azaltılması için aldığı önlemleri neredeyse kimse fark etmedi. Ama Batı basınının pek de önemsemediği bu kararlar, milli gelirlerinin neredeyse tamamını petrol satışından elde eden ülkeler üzerinde bomba gibi bir etki yarattı.
Sadece birkaç gün içinde, başka büyük petrol şirketleri de Exxon’un peşinden geldi. Bir ay sonra, 9 Eylül’de, masallara konu olmuş Bağdat şehrinde, bu karardan en fazla zarar gören ülkelerin temsilcileri toplandı. Köşeye sıkıştıklarının farkında olarak, kendilerini rahatça savunabilmek için petrol ihraç eden ülkeleri temsil edecek bir komite oluşturdular.
Tam on üç yıl boyunca, bu komitenin faaliyetleri ve hatta adı bile, birkaç petrol endüstrisi dergisinin ları dışında pek duyulmadı. 1973 yılında Yom Kippur Savaşı patlak verdiğinde, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) aniden gölgelerin arasından çıkana kadar. Dünyanın ham petrol kaynağım elinde tutan bu komite, bütün İkinci Dalga ekonomisini aniden baş aşağı etti.
Aslında OPEC sadece kendi petrol gelirini dört katma çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda İkinci Dalga teknosferinde başlamış olan bir devrimi hızlandırmıştı.
Jüpiter 2015’i bilinçaltmızı parlatmakla uğraşarak geçirecek. Kötü alışkanlıklarınıza yenilerini ekleyeceksiniz, sezgilerinizi güçlendireceksiniz ve rüyalarınız renklenecek. Gerçek bir rehbere ihtiyacınız varsa, 2015 boyunca rüyalarınızın dilini okumayı öğrenmelisiniz.
Jüpiter yaz boyunca gerileyecek. Gerileme dönemlerini iyice ezberleyin ve Jüpiter 12. evinizde gerilerken sezgilerinize güvenmeyin.
İleri hareketine başladığında bazı sırlardan haberiniz olacak. Bilmek istediğiniz gerçekler kendiliğinden ortaya dökülecek. Yalnız kaldığınızda her zamankinden daha mutlu hissedecek, içinizde gerçek mutluluğu yakalayacaksınız. İzolasyon ve içe dönüş, kendinizle barışmak, kendinizi keşfetmek gibi başlıklar anlam kazanacak. Ev hayvanı sahibi olmak istiyorsanız 2015 içinde karşınıza çıkacak bir fırsat tam da dilediğiniz hayvanı konuk etmenizi sağlayabilir.
SATÜRN ORTAK PARALARI KONTROL ALTINA ALIYOR
Ortak paralar başkalarının çalışmadan size ödedikleri paraları anlatır. Nafaka, sigorta alacağı, ikramiye ya da piyango gibi hesap hanenize eklenebilecek paralar alanınız 2015 ve 2015’da Satürn’ü konuk edecek. Yakın ilişkilerinize kazandırdığı öğreti bitti. Yalnızlığı özümsediniz ve ilişkilerin gerçek anlamını kavradınız. Ailenizle ilişkileriniz sıkıntılarla değişime uğradı. Herkes Satürn’ün zorlayıcı açılarından nasibini aldı. Aile bireyleriyle, eşinizle, ortağınızla ya da sevdiğinizle ayrı düştünüz. Bir ilişkiyi tek başınıza ve içinizde yaşadınız. Bu zorlu süreç 2007’de sona erdi.
2015’de zorlanacağınız konular ortak paralar olacak. Şans oyunlarında bir türlü kazanamayabilir, kredi atamayabilir, nafakanızı ele geçiremeyebilirsiniz. Ameliyatınız ertelenebilir ya da bir süre kısıtlı hareket etmek zorunda kalabilirsiniz. Sezgileriniz ne yapacağınızı zamanında haber veremeyebilir. Paranızı nasıl iyi yöneteceğiniz konusu Satürn’ün canını sıkıyor ve çeşitli dersler vermeye hazırlanıyor. Bu kez güzel açılar altında sevimli bir öğretmene dönüşüyor. Kaygılanmayın çok sert davranmayacak.
Yıl içinde mali konuları öğrenmenizi ve paranızı daha iyi yönetmenizi istiyor. Zamanında ve doğru kararlar almayı, uygulamayı, disiplinle yatırımlarınızın üstüne titremeyi ba şardığınızda daha fazla para kazanmanıza yardım edecek.
Yöneticiniz Uranüs Balık burcundaki yolculuğuna devam ediyor. Bu sırada finansal konularda düşünce ve tarz değişikliği yapmanızı sağlıyor.
2015’de Mart ayında Uranüs Jüpiter’le keyifli bir sohbete başlayacak. Bu durumun geri dönüşü bol para demek. Bolluk yakın arkadaşlarınızdan, dostlarınızdan veya üyesi olduğunuz gruptan gelebilir. Onlardan biriyle yakınlaşabilir hatta ani evlilik kararı da alabilirsiniz. Bu etki Mayıs ayında tekrarlayacak. 2015’e neşeyle başlayacaksınız sevgili Kova.
27 Haziran’da Uranüs gerilemeye başlıyor. Değişim ve yenilik yeteneğiniz finansal konulara yansıyamayacak. Yıl sonuna dek gerileme devam edecek. Uranüs’le ilgili bölümü tekrar okuyun.
Temmuz ayında Mars ve Uranüs karşı karşıya gelecekler. İki büyük savaşçı, iki çılgın kavgacı zıtlaşmaya başladığında büyük bir patlama yaratmadan sakinleşmezler. Bu günlerde gerçek patlama haberleri medyada daha fazla yer alabilir. Sizin dikkat etmeniz gereken şey paranız ve mülkünüz. Emniyete Temmuzda özel önem verin.
Kasım ayında Satürn ve Uranüs karşı karşıya gelmeye hazırlanacaklar.
Bu iki büyük planetin karşılıklı konumları eski yapıların yıkılması, duvarların yıkılması ve gerçek özgürlüğe yaklaşma anlamını taşır. Öte yandan eski yapıların korunması ve geleneksel olanın varlığı güven verir. Satürn eski, denenmiş değerleri, Uranüs yeniliği ve modernizasyonu temsil eder. Bu süreç bireysel olmaktan ziyade toplumsal etki yaratacaktır.
Tutulmalar her yıl iki karşıt burcu çarpar. Çarpar diyorum, doğrudur! Büyük yükseliş ve sarsıntılar doğurur. 2015 2015’un piyangosu Kova Aslan aksı.
7 Şubat 2015’de Kova burcunda Ay tutulması meydana geliyor.
1 Ağustos 2015’de Aslan burcunda (bu alan evlilik, yakın ilişkiler ve ortaklık konularınız) Güneş tutulması oluşuyor.
16 Ağustos 2015’de Kova burcunda Ay tutulması gerçekleşiyor.
26 Ocak 2015’da Kova burcunda Güneş tutulması meydana geliyor.
9 Şubat 2015’da Aslan burcunda Ay tutulması oluşuyor.
6 Ağustos 2015’da Kova burcunda Ay tutuluyor.
Güneş tutulmaları ani, hızlı, sürpriz ve genellikle olumlu yeni başlangıçlar sağlar.
Ay tutulmaları sona erme, tamamlanma veya sonlanma dönemleridir. Bir anda neye uğradığınızı anlamadığınız büyük sonuçlar ortaya çıkar.
Her ikisi de yoğun ve yaşamınızı değiştiren önemli tarihlerdir.
Peki bunlar iyi midir yoksa kötü müdür, diye sorduğunuzu, endişeli gözlerle bu satırları okuduğunuzu biliyorum.
Başıma gelen en iyi şeyler Güneş tutulmaları dönemlerinde oldu. Bu her tutulma şahanedir anlamına gelmez, ama büyük sıçramalar yapmak ve yaşamınızı değiştirmek isterseniz Güneş tutulmalarının burcunuzda oluşması kadar sevindirici bir haber olamaz.
Başınıza gelen en kötü şeylerin nedeni büyük ihtimalle Uranüs, Satürn, Plüton ya da Mars gibi acımasız gezegenlerin açıları olabilir. Ay tutulması en az bu acımasız etkiler kadar şok eden sonuçlara sebep olabilir. Sonlanma ve tamamlanma sağlar. Ektiğiniz ürüne göre hasat yaparsınız. Sonuca ulaşmak için yatırımınız varsa, Ay tutulmalarının sağladığı “oh bee!” duygusunu başka hiçbir şey sağlayamaz.
Kova Aslan aksında gerçekleşen tutulmalar yaşam tarzınızı etkileyecek, kişisel gelişiminizde önemli bir aşama kaydetmenizi sağlayacak ve evlenmek, nişanlanmak gibi tarihsel bir olay yaşayabilirsiniz.
Jüpiter 2015 boyunca burcunuzda dolaşacak sevgili Oğlak. Aşka bu kadar yakın hiç olmamıştınız. Bir kez daha bu konuda şansı yakaladığınızda neredeyse 12 yıl geçmiş muhtemelen yaşlanmış olacaksınız. Şimdi zamanı iyi değerlendirin. Etrafınıza iyi bakın. Sizinle tanışmak size yaklaşmak isteyen kalabalık karşısında afallayacağınıza eminim. Mütevazı bir yaşamı onaylayan Oğlak çok kişilik aşklara kolay kolay kapılmaz. 2015’de biraz daha cesur olacağınız kesin. Zira bütün yaşamınız baştan başa değişmeye başlıyor. Bu değişime evliliği de ekleyebilirsiniz. Kaderinizde çok önemli bir dönemi yaşıyor olacaksınız. Yaşınız uygunsa Jüpiter’in hediyelerini kaçırmayın!
8 Ocak 2015’de burcunuzda Yeniay oluşuyor ve evlenmek ya da aynı evde ortak yaşam kurmak için size yılın ilk şansını veriyor olacak. Yöneticiniz Satürn gerilediği için her zamanki kadar katı kurallar koymayacak sevgili Oğlak. Güneş ve Ay’ın yakın çevre ve tanınma alanınızda yerleşen Uranüs’le yaptığı şahane açıya bakılırsa, yakın çevrenizi değiştirecek, yaptığınız işle adınızı duyurmaya başlayacaksınız. Yeniaylar oluştukları günden 15 gün öncesinde yavaş yavaş etkilerini hissettirirler. 15 gün sonrasına dek azalarak etkilerini sürdürürler. 7 Ocak’tan öncesinde Merkür de burcunuzda olacağı için imza atma kararı almanız hiç zor olmayacak. Yeni yıl yeniliklerle gelecek sevgili Oğlak.
5 Mayıs 2015’de Boğa burcunda, yani aşk alanınızda Yeniay doğuyor. Bir partneriniz yoksa ve mutluluk duygusunu özlediyseniz bu fırsatı kaçırmayın. Merkür doğru yolunda ve Mars evlilik alanınızdan enerji gönderiyor olacak. Nerede dolaştığınızın, hangi partiye katıldığınızın bir önemi yok! Sadece kaderinizin karşınıza ruh eşinizi çıkarmasını bekleyin. Ha! Gözünüzü dört açarak ve kalben hazırlanarak tabii! Bu kadar mükemmel bir Yeniay’a kolay rastlanmaz.
3 Temmuz 2015’de evlilik alanınızda Yeniay doğuyor, Yeniaylar yeni başlangıçlar için mükemmel fırsatlar sunar. Kır düğünü yapmak için 15 gün öncesinden 15 gün sonrasına dek şansınız olacak. Evlilik alanınızda Güneş ve Ay’dan başka Venüs de yer alıyor Yeniay ânında. Kısaca, duygulu, duyarlı, canlı, hareketli, sevimli, çekici ve fazlasıyla hoş biriyle evlenmeniz olası. Küçük bir uyarı var: Aşırı olan her şey zararlıdır. Aşırı kibirli tutumlar başlamadan biten ilişkilerin nedenidir. Bir de alakasız gelecek ama yazmalıyım: Sürat felakettir! Alakayı o günlerde kuracaksınız!
17 Temmuz 2015’de burcunuzda Dolunay oluşuyor. Bir Dolunay sonuca ulaşmanızı ve tamamlama süreçlerinizi ifade eder. 5 gün öncesinden sonrasına kadar etkilidir. Evlilik hazırlıklarınız sürüyorsa ve tarih belirleyemiyorsanız, partnerinizle aynı eve taşınmak istiyor, ama söylemeye cesaret edemiyorsanız, onu içten içe beğeniyor ama tanışmanızın bile hayal olduğunu sanıyorsanız burcunuzda oluşan bu Dolunay çabalarınızı sonuçlandıracak. Çevre değiştirmeniz, onunla birlikte yolculuğa çıkmanız, sizi beklediğini anlamanız bu dönemde mümkün görünüyor. Son derece dost bir Dolunay’dan yararlanmak için öncesinde emek vermeniz ve tohum ekmeniz gerekiyor. Unutmayın bu ürün toplama zamanı!
13 Kasım 2015’de, aşk alanınızda Dolunay oluşuyor. Bir süredir peşinde olduğunuz ya da ayrı kaldığınız sevgiliye kavuşmak için hoş bir fırsat sunuyor. Dostlarınızın desteğini alabileceğinizi beklemeyin. Tam tersi onlardan biriyle yapacağınız sözleşmenin dezavantajlarını fark edeceksiniz. Hayal kırıklıklarına her zaman hazır olan Oğlak için küçük gerilimler de yaşanacak ne yazık ki! Bununla birlikte aşk yaşamınızdaki gelişmelere ne kadar mutlu olacağınızı tahmin edemezsiniz. Burcunuzdaki Jüpiter’in Ay ve Güneş’le hatta Merkür’le yapacağı şirin açılar huzuru duygu dünyanızda bulacağınızı bildiriyor.
12 Kasım 7 Aralık burcunuzda Venüs ilerleyecek. Venüs aşkın ve yakın ilişkilerin öteki adıdır. Burcunuzdan geçerken aşk tozlarını üstünüze serper, çekicilik ekler ve para konusundaki avantajlardan yararlanmanız için elinden geleni yapar. Eh bir insan daha ne ister diyebiliriz. Venüs burcunuz dayken çekim alanınıza giren çıkmaz. Bu nedenle aşkı bulmak, partnerinizi seçmek istiyorsanız kış aylarını kalın giysiler içinde geçirseniz bile, ruhunuzu kaim zırhlarla kaplamayın. Kuşkucu ve temkinli yanınızı bir kenara bırakın, sadece kalbinizin sesini dinleyin sevgili Oğlak. Jüpiter de burcunuzda ilerliyor. 2 Aralık’ta Jüpiter ve Venüs kavuşuyorlar. Bu başınıza gelebilecek en özel anlardan biri. Her iki gezegen şanslı bir aşkı yaşamaya davet ediyor olacaklar. 5 gün öncesinden sonrasına dek kalbinizin dolması çok mümkün. Şimdiden şükran duygularıyla bakın geleceğe!
Andaman adalarıyla ilgili öykülerde, batık gemilerden sağ kalan denizcilerin kabileler tarafından yendiği anlatılıyor. Bu adalar bir dönem, halkının insanları kesip yemelerinden dolayı Timai Thevu adıyla bilinirmiş. Marco Polo bile, başkalarından edindiği bilgilerle, “… insanları putperest ve yeryüzünün en vahşi ırkı. Kafa yapıları, gözleri ve dişleriyle insandan çok köpek türüne benziyorlar ve kendilerinden olmayan herkesi öldürüp yiyorlar…” diye yazmış.
Bu tür bilgiler nedeniyle, denizcilerin Andaman adalarına fazla yaklaşmamaları doğaldı. Sonunda, 1778 yılında, Hindistan’daki İngiliz yönetimi Yüzbaşı Archibald Blair’i, adaları korsanlardan ve yamyamlardan temizlemek amacıyla ğörevlendirdi. Aynı zamanda ünlü bir yerölçümcü olan Blair, halen adını taşıyan Blair limanında ilk Avmpa yerleşimini kuran kişi oldu.
İngilizler, yönetimlerine giren bu yeni halktan korkmuştu. Tıknaz, kapkara tenli bu ufak tefek insanların Afrikalı pigmelerden geldiğini düşündüler. Batık gemilerden kurtulan köleler bu adalara yerleşmiş olabilirdi. Ama artık antropologlar, bu ırkın daha çok Avustralya ve batı Pasifik halklarından gelen “negrito” kabileleri olduğu görüşündedir.
Negritolar dışarıdan gelen hiç kimseyle yakınlık kurmanmışlar ve topraklarına giren herkese karşı ölümcül bir şiddet göstermişlerdi. Omuz omuza yapılan birkaç savaştan sonra İngilizler bu insanları işçi olarak kullanamayacaklarını görmüş ve kendi hallerine bırakmak zorunda kalmıştı.
Bugün artık Andaman Adaları yönetimi kendi kabilesini modern dünya travmalarına karşı koruma altına almıştır. Salgın hastalıklar, yoksulluk, misyonerler ve hatta turistler buralara pek ulaşamaz. Port Blair’de tanıştığım antropolog Dr. Madhumala Chatto padhyay, “Bu şekilde soyutlanmış yaşamları kendileri için daha hayırlı” demişti. Son üç yıl öncesine kadar, bazı antropolojik çalışmalar için gelen ekipleri ok ve mızraklarla geri püskürten Jarawa ve Sentinel halklarıyla Dr. Chattoadhyay dostluk kurmayı başarmış ilk kişiydi.
“Yirminci yüzyılda Sentinel halkıyla bir temas kurulabildiğine dair hiçbir belge yok” diye anlattı. Ama Dr. Chatttopadhyay onların zaman zaman hindistancevizi alışverişi için diğer negrito kabilelerle temas kurduğunu öğrenmişti. “Biz kıyıya yaklaşırken, ormandan kimse çıkmadı. Yarım saat kadar bekledikten sonra suya torbalar dolusu hindistancevizi attık ve Sentinel halkı bir anda sulara daldı. Önce bizden korktular ve hemen oklarını doğrulttular ama sonunda hepsi oklarını indirdi.”
İkinci kez adaya gittiklerinde Sentinel halkı keşif gemisine çıkmış ve sonra araştırmacıların kıyıya inmelerine izin vermişlerdi. Şahsen ben bu koruma altındaki kabileleri görmek istediğimde, her seferinde kesin bir gerekçeyle reddedildim: Kültürel bütünlüklerine zarar verebilirmişim, onlar da bana zarar verebilirmiş.
Bir hükümet yetkilisine, “Ne kadar tehlikeli olabilirler?” diye sordum “Geçen yıl Bengali’de yaşayan biri Jarawa adasında avlanırken öldürüldü. Mızrak vücudunun bir tarafından girip öbür tarafından çıkmış.”
Neşe ve keyifli bir görünüş yerine ciddi ve saygın bulunmayı tercih eden Oğlaklar bu yıl fikir değiştirecekler. Yüzünüz her zamankinden fazla gülecek. Başkaları sevimli ve esprili yönünüzle tanışacaklar. Geçtiğimiz yıl Jüpiter bilin çaltınızı aydınlatırken, mutluluk duygusuyla tanışmıştınız. Hayatın hafif tarafını keşfetmiş, neşelenmiştiniz.
2015’de büyüme, genişleme, yayılma arzusuyla dolacaksınız. İşinizi büyütmek, ailenizi genişletmek, evinizi genişletmek gibi çevrenizde yayılabileceğiniz en uzak sınıra dek gideceksiniz.
Genişleme bedeninizde de gözlemlenebilir. Kilo alma so rununuz varsa, Jüpiter’in keyifli sofralarında diyetinizi sür dürmeniz gerekecek. Şanslı, mutlu ve lüks içinde bir yıl ge çirmeniz mümkün sevgili Oğlak.
YILIN EN ŞANSLI BUR CUSUNUZ.
Jüpiter burcunuzdan geçerken her konuda şans yakınınızda dolaşır, yeter ki fark edin.
Jüpiter gerilediği dönemler de eski halinize döndüğünüzü ve şansınızı kaybettiğinizi düşünebilirsiniz. Doğal, çünkü
hakikaten desteğini çekecektir. Gerileme tarihlerini not edin. Gerileyen gezegenlerin anlatıldığı bölümde işinize çok yarayacak bilgiler bulacaksınız.
