Geleceği öngörmek

Penrose’un burada kuantum korelasyonlarıyla önerdiği benzetme, bir grup müzisyenin farklı odalarda aynı armonik sonucu üretmek üzere müzik çalıp kayıt yaptıkları örneğini andırıyor ya da birinci bölümde tartıştığımız kuantum ikizleri olgusunu hatırlatıyor. Bildiğimiz gibi bunlar birbirlerinden habersiz olarak binlerce kilometre uzaklıkta yaşamalarına rağmen tamamıyla benzer yaşamlar sürüyorlardı. Bu kuantum sistemleri, Tarot falı ve beynin her tarafına dağılmış nöronlann birleşik bir bilinçli farkındalık üretmek için ortak çalışmalanna benziyor. Bu gerçi Bohm’un daha önce yaptığı benzetmelere pek katkıda bulunmaz.

Kuantum fiziğin dünyasıyla bizim günlük yaşam gerçekliğini algılayışımız arasında en azından bir iletişim kanalı bulunduğuna dair ilk esaslı kanıt yaklaşık yanm yüzyıl önce bulunmuştur. O dönemde retina üzerinde çalışma yapan biyofizikçiler, insan beynindeki sinir hücrelerinin tek bir fotonun emilimini (tek bir elektronun atom içerisinde bir enerji durumundan bir diğerine geçişini yansıtarak) kaydedecek hassasiyette olduklannı keşfettiler. Ve bu hassasiyet indeterminizm ve yerel olmayan etkiler de dahil, kuantum seviyesindeki tüm garip davranışlardan etkilenecek derecededir.

Daha sonraki deneyler kuantumun bu belirsizliğinin, beynin sinir birleşme noktalarını (nöron snapslan) çevreleyen kimyasal konsantreler içinde rasgele varyasyonlar biçimindeki işleyişinden ileri geldiğini kanıtladı. Bu konsantreler hangi nöronda ‘ateşleme’, yani diğer nöronlarla elektriksel temas yapılacağını belirlerler ve çok hafif, belli belirsiz, kuantum seviyesi varyasyonları bile ateşleme potansiyellerini etkileyebilir. Aslında, nöronlann ateşleme seviyeleri, tıpkı diğer kuantum işlemlerinde olduğu gibi, belli bir statik kanuna göre belirlenir. Beynin 110 nöronundan 107 sinin herhangi bir anda bir Kuantum seviyesi fenomenini KaydedeceK hassasiyette olduğuna inanılıyor. Ancak, teK teK nöronlann ateşleme yapmalın, beyin bilinçli eylemlerini yaparKen gösterdiği KarmaşıK işlemleri açıKlamada hâlâ peK yeterli değildir.

1960 yılında Ninian Marshalltelepati ve hafıza üzerine yazdığı bir eserde, bilince Kuantum meKağe uygun şeKilde yaklaşmanın önemi üzerinde durmuştur.5 Marshall, KlasiK fiziğin determinist yasalarının, düşünce yöntemlerinin serbestçe oyun oynamalanna, özgür irade ya da niyete Ki bunlann hepsini biz bilincin birer özelliği olaraK Kabul ediyoruz hiç yer bırakmadığını ileri sürer. KlasiK fiziğin determinist Kanunlanna boyun eğen hiçbir fiziksel beyin mekanizması düşünce ya da irade özgürlüğüne ya da bunların ardından gelebilecek serbest eylem gösterme yeteneğine sahip değildir.

fal bak

Bir önceki yazımız olan Akrep Burcu Erkeği Kadını Özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment