Sihirli Formül

Yeniden şu soruyu sorabiliriz: Büyük Yakarış diye bir şey varsa ne olacak? Dünyadaki hiçbir otorite, bu küçük duanın berbat sözlerini elbette açıktan tekrarlamaz. Elbette bu sözler Ben hizmet etmek isterim, hizmet edilmeyi beklemem İyileştirmek isterim, acı vermek değil Acının, ışığa ve sevgiye dönüşmesine izin verin Ruhumuzun bedenimizi kontrol etmesine Yaşamımızı ve tüm olayları kontrol etmesine İzin verin, ışığa ve sevgiye izin verin.”

Sanırım, “Acının, ışığa ve sevgiye dönüşmesine izin verin” gibi alışıldık olmayan bir cümle, gözlerinizin fal taşı gibi açılmasına neden olmuştur. Lucis Trust ve kardeş kuruluşu Dünya İyi Niyet Örgütü, gizli kardeşlik tarafından dizayn edilen Yeni Dünya Düzeni’nin kurulabilmesi için acının gerekli olduğu fikrini, ilk kez gündeme getiriyor değildir. 1940’lı yıllarda Lucis Trust, yeniçağ İsa’sının yeryüzüne dönmesi için faydalı olacağına inandığı bir dua icat etmişti. Bu dua, “Büyük Yakarış” olarak adlandırılmaktaydı. Lucis Trust Yayıncılık Şirketi tarafından yayımlanan her kitabın içerisine şimdiye kadar en az 30 kita ba , ayrı bir Büyük Yakarış kitapçığı ekleniyordu. Bugüne kadar ABD’de, bu yakarış kitapçığından yüzbinlerce adet dağıtılmıştır. Özellikle liberal Protestan ve bazı dinden çıkmış Katolik grupların sahip olduğu kiliselerde, dua etmeye başlanırken yüksek sesle Büyük Yakarış okunarak başlanmaktadır.

Büyük Yakarış kesinlikle şeytani kaynaklı bir duadır. Cehennemden gelen bu yakarışın gizli ve korkutucu sözlerini kendi kendinize bir de siz okuyun:
“Özgürlüğün Tanrısı ortaya çıksın Gizli yerlerden gelen süvari açığa çıksın Gelsin ve bizleri korusun Gel yüce ve güçlü Tanrımız Işık ve sevgi, güç ve ölüm vericidir. Hubbard, kendi Sovyet Amerikan Dostluk Projesi’nin reklamını yapmak için, Kaliforniya’daki Esalen Enstitüsü ile çok yakın işbirliği halinde çalışmıştır. Önemli bir yeniçağ düşünce kuruluşlarından olan Esalen Enstitüsü, hem eski Sov yetler Birliği Cumhurbaşkanı Mihail Gorbaçov’un hem de onun halefi Boris Yeltsin’in Amerika Birleşik Devletleri’ne ziyaretlerini organize eden ve ona sponsor olan bir gruptur. Tüm bu göstergeler, insanoğlunun konuşulmaya korkulan bir alacakaranlık kuşağına girdiğinin belirtileri değil midir?

Ufuktaki Acı
Hubbard’m önerdiği şey, yeryüzünde ileride acılarla karşılaşacağımız gerçeğidir. Bu önerme, gizli kardeşliğin desteklediği iki esrarengiz kuruluşun söyledikleriyle de benzeşir. Farmasonluk destekçisi bir teozofist olan Alice A. Bailey tarafından kurulan Dünya İyi Niyet Örgütü ve Lucis Trust isimli bu iki örgüt, dünyanın en güçlü insanlarını üye olarak bünyesinde barındırır. Örneğin Lucis Trust’m üyelerinden birisi, Dünya Bankası eski Başkanı ve ABD eski Savunma Bakanı olan Ro bert McNamara’dır.

Uluslararası Birliğin Önündeki Engeller isimli propaganda kitapçığında Lucis Trust, Birleşmiş Milletler’in tüm ulusları birleştirme ve milliyetçiliğin mevcut formunu ortadan kaldırma gayretlerinin desteklenmesini özenle savunur. Uluslararasılaş ma ve dünya birliğinin derhal kurumsallaştırılması gerektiği de bu kitapçıkta yazılıdır. Kitapçığın arka sayfasında ise “birliktelik” için bir dua ya da yakarış mevcuttur. Aşağıda bu yakarıştan bazı bölümler bulacaksınız.

“İnsanoğullan birdir ve ben de onlardan biriyim
Ben sevgi için geldim, nefret için değil insanların tanrılığa doğru evrilemeyeceğinden endişe ediyordu. Hubbard’m, İsa’ya inanan bir Hıristiyan olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Hubbard, varlıklı bir aileden gelmekteydi, ailesi o kadar etkili bir aileydi ki Havva’nın Açlığı isimli kitabında, genç bir kız iken babasının arkadaşı olan Başkan Eisenhovver’ı oval ofiste sık sık ziyaret ettiğinden bahsetmektedir. Dolayısıyla bu kadın, hem etkin hem de destekçilerine göre cevher sahibi bir kadındı. Dolayısıyla Hubbard, “Dünyada sadece kendine odaklı ve sadece kendini düşünen insanlar değişmedikçe ya da ölmedikçe, bir dünya barışından söz edilemez. Bu önümüzde duran can alıcı bir seçimdir,” dediğinde, belki de onu dinle memiz ve söylediklerine önem vermemiz gerekir.

Hubbard bu sözleri, Ortak Yaratılış Kitabı: Yeni Ahid’in Ev rimsel Bir Yorumu isimli kitabında yazmıştı. Hubbard ayrıca şunları da yazmıştı:

“Biz yaşlılar, insanlığın bünyesindeki bozulmuş ve bozucu etkenleri ortadan kaldıracak olan dönüşüm gerçekleşene kadar sabırla bekliyoruz. Bu durum bir kanser hücresinin büyümesini izlemeye benziyor. Bu hücre tüm vücuda yayılmadan ve onu ele geçirmeden mutlaka bir şeyler yapılmalıdır.

Bizler Tanrı’nın yeryüzündeki seçim ve eleme sürecinden sorumluyuz. O seçer, bizler yok ederiz. Bizler soluk renkli ‘Ölüm’ atının süvarileriyiz. Tanrıyı bilmeyen ve tanımayanlara ölüm getireceğiz.”

Barbara Marx Hubbard’ın yazdığı bu olağanüstü parçadan, içimizden bazılarının tam olarak gelişmemiş, negatif ve yıkıcı kimseler olduğunu öğreniyoruz. Böyle kimseler için gereği yapılmadan, bir dünya barışından söz edilemez. Ya değişeceğiz ya öleceğiz. Bu bizim seçimimize kalmış. Ne seçim ama değil mi?

Barbara Marx Hubbard’ın bu çok acayip görüşlerini, medyada eleştiriye tabi tutan çok az sayıda insan olması da hayret Arguelles, “Gezegenimiz için gerekli özen ve ilgi şamanik ayin ve ritüellerle (sihir ve büyü ile) sağlanırken, insan nüfusu da yeryüzünde yeniden bir dağılıma tabi tutulacaktır,” diye yazmıştı.

Nihayet, 2007 2012 yılları arasındaki parlak dönemde, “Yeni Uyum Çağı” başlayacaktır. 21 Aralık 2012 tarihinde ise (kış dönümü), yeryüzünün Kristal Krallığı kurulacaktır.6 Tabii tüm bunlar, Illuminati’nin nihai zaferi ve insanlığın tamamen hükümranlık altına alınmasıyla ilgili Arguelles’in görüşleridir.

Arguelles ayrıca, mevcut endüstriyel medeniyetimizin de sona ereceğini söylemektedir. Birleşmiş Milletler, zenginliği eşit olarak dağıtmak ve zenginlerin şimdiki sahip olduklarının bir kısmının fakirlere verilmesini garantiye almak üzere bir plan geliştirecektir.

Bir önceki yazımız olan Akrep burcu karakter özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.