indir

“Sıradan, Küçük İnsanlara” Teşekkürler

200 yıldır keyfini sürdüğümüz haklar ve özgürlükler için minnettarlık ve şükran duymamız gereken kişiler George Was hington, James Madison veya John Adams değildir. Aksine, çokça tanınmayan ve bilinmeyen “küçük insanlar” hak ediyor bu minnettarlığı, isimleri bilinmeyen, sıradan ortalama Hıris tiyan ve vatanseverlere, 1780’lerde İlluminati’nin adamlarına “hayır” dedikleri için ebedî şükran borçluyuz.

Geniş kavrayışlı Amerikan romancı Taylor Cadwell, Orta Sınıf diye bilinen ve toplumun direği olan “küçük insanların” bu beklenmedik ve müthiş başarısını kitaplaştırmıştı. “Orta sınıf, özgürlük rüyasının gerçekleşme ihtimalini ortaya koyar, hükümet için sınırlar çizer, anayasası için kavga eder, hükü metlerin pek çok zorbalığına ve imtiyazlarına karşı çıkar ve yöneticilerin de sıradan insanlar gibi hukuka uygun davranmasını talep eder,” diye yazmıştı.

Taylor Cadwell, sıradan insanların ayağa kalkmasına ve kendilerine karşı çıkmalarına karşı elitlerin, kızgın ve öfkeli olduklarını belirtmişti. Elitler bir araya gelip, “Biz doğuştan ve parasal güç itibarıyla, sessiz kölelerden oluşan milleti yönetmeye zaten ehil değil miyiz? Sıradan insanlar, üzerlerinde kendilerini yönetmek için kuvvetli bir ele ihtiyaç duyan aşağılık köpek sürüleri olduklarını anlamıyorlar mı?” diye homurdanıyorlardı.
Cadvvell, seçkincilerin sıradan insanlardan derin bir şekilde nefret ettiklerini, kendilerini sınırlayan Haklar Bildirgesi’ni Pek çok tanınmış vatansever, İlluminati’nin önerdiği Anayasa’ya karşı haklı ve öfkeli isyanına katıldı ve hatta buna önderlik ettiler. Bu insanlardan bir tanesi de bir zamanlar “Ya beni özgür kılın ya da beni öldürün,” diyen cesur insan Patrick Henry idi. Şimdi Henry bir kere daha, sıradan, çalışkan ve Hıristiyan Amerikalıların, “küçük insanların” yanında yer almıştı. Yeni bir Anayasa’ya ihtiyacımız yok, mevcut olan Konfederasyon Yasası özgürlüğümüzü korumak ve refahımızı garantiye almak için yeter de artar bile diye bağırıyordu.

İnsanlar kendi eyaletlerinin senatörlerine, önerilen Anayasa’nın, insanların doğuştan gelen vazgeçilemez ve devredilemez haklarını, yağmacı bir federal hükümetin kaprisli ve hilekâr davranışlarından korumak üzere yeterince garantiler içermediğine işaret ederek açıkça karşı çıktılar. Bu Anayasa’nın bir Haklar Bildirgesi içermediğine işaret ettiler.

1700’lerin sonlarında sıradan insanların, bugünkü sıradan aptallaştırılmış insanlara nazaran daha analitik düşünen, daha bilgili ve daha çok okuyan kişiler olduğunu akılda tutmakta fayda var. Amerika Birleşik Devletleri’ne bu dönemde gelen Fransız yazar Alexis de Tocqueville, ziyaret ettiği mütevazı evlerin hepsinde de birkaç cilt Shakespeare eseri bulunduğunu yazmıştı.

Kızgın ve ayağa kalmış sıradan insanların akıllarını ve kalplerini ele geçiremeyen ve yenilgiyi sezinleyen İllüminati sonunda teslim oldu. İllüminati üyesi politikacılar, eğer insanlar kendi eyalet senatörlerine Anayasa’yı onaylama yetkisi verirse, yeni teşkil edilmiş olan Senato’nun ilk işinin Haklar Bildirgesini kabul etmek olacağı konusunda garanti verdiler.

Sadece böyle bir ödün, insanları mutlu edebilirdi. Aslında insanların çoğunluğu İllüminati ve onun Yeni Dünya Düzeni (Novus Ordo Seclorum) kurma konusundaki şeytani planın
kullandığını açıklamıştı. Hatta, “Bu demokrasi değil, aslında bal gibi bir cehennem şifresidir,” diye bir kahkaha atmıştı.15

Bir önceki yazımız olan Akrep burcu karakter özellikleri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment