Suçluluk Ve Utanç

Suçluluk ve utanç enerji bölgesindeki sızıntılar ortaya çıktığında yüzeye çıkan en yaygın duygulardır. Suçluluk duygusu yapmadığınız bir şeyi yapmış olmanız gerektiği ya da yaptığınız bir şeyi yapmamış olmanız gerektiğini düşünmenizdir. Suçluluk duygusunun doğmasına neden olan kesin inanç gerçekte olduğunuzdan daha fazlası olmuş olmanız gerektiği yanılsamasıdır. Hiçbir zaman olduğunuzdan daha fazlası olamazsınız. Her koşul doğar ve siz o anda elde olan fiziki, psikolojik ve manevi kaynaklarla karşılarsınız. Daha fazla ya da daha eksik olamazsınız.
Suçluluk duygusu bölgede enerjiyi sızdıran bir yaradır.

 

Enerji bölgesindeki, ya da kişinin tavır ya da düşüncesindeki belirli enerjik modeller o yarayı açık tutarak iyileşmesini engelleyebilir. Sonuç olarak kişinin yaranın oluşmasına sebep olana benzer bir durumla her karşılaşışında aynı duygular meydana gelir.
Suçluluk ve utanç duyguları göze çarpmayan fakat güçlü bir yolla hepimizin bütünlük algımızı, nefsi müdafaamızı ve özümüze yoğunlaşmamızı kaybetmemize neçlen olur. Kim olursa olsun, kendinizi suçlu hissetmenize neden olan kişi bu sızıntılardan kaçmayı başarmıştır. Bu bir kez olduktan sonra kendinizi sanki bütün hakikatin sahibi oymuşçasına kendinizi o kişinin yargısıyla özdeşleştirirsiniz.

 

Kişisel bütünlüğünüz çökmüştür, sanki kim olduğunuzu, nerede başlayıp nerede bittiğinizi açık olarak bilmiyormuşçasına kendinizi zayıf, enerjik olarak hasta hissedersiniz. Berraklığın kaybı, sizi koruyan, sizi tanımlayan, sizi kendi içerisinde kuşatan, size bir istikamet, bütünlük ve güç hissi veren enerjik hudutlarınızın bozulması yüzündendir.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Leave a comment