Yıldızsal Yolculuk

Ruhun bedenden varsayılan ayrılmasının, sadece ölüm anıyla sınırlı olmadığı ileri sürülmektedir. Bazı insanlar, fal bakarken veya bazı koşullar altında ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını ve başka yerlere gittiğini iddia etmektedir. Bu olay, yıldızsal yolculuk ya da yıldızsal fırlatma olarak bilinir. Yolculuk yapan varlıktan, fal bak deyince yıldızsal bir beden olarak söz edilir.

Bazı anlatımlara göre, yıldızsal beden insanların, maddesel beden ve bedeni olmayan ruh ile birlikte, üçüncü öğesidir.

Yıldızsal yolculuğun gerçekleştiği ileri sürülen koşullar, yoga egzersizleri, dinsel coşkunluk, uyku öncesi uykululuk durumu ve sanrıdır (halüsinasyon). Yolculuk sırasında, yıldızsal beden, hiçbir çaba harcamadan odanın başka bir yerine (çoğu kez tavanın yakınına) ya da katı engeller tarafından engellenemediği için çok daha uzaklara uçar.

Yıldızsal yolculuk söz konusu olunca, uzaklığın bir sorun olmadığı görülür. Diğer gezegenlere yolculuklardan söz edilmiştir. Yıldızsal yolculuk, yıldızsal bedenin yukarıdan aşağıya bakabildiği ve dünyayı gözleyebildiği, fiziksel bir uyanma durumuna benzetilir. Yaygın bir inanış ise, yıldızsal bedenin, maddesel bedene sonsuz esneklikte ve çok ince gümüş bir bağla bağlı kaldığıdır. En sonunda yıldızsal beden fiziksel beden ile yeniden birleşir.

Maddesel bedende yaşayan yddızsal bir bedenin, geçici olarak ondan ayrılabileceği, diğer gezegenlere yolculuk yapabileceği ve dünyanuı gözlemlerini yapabileceği hipotezini inceleyelim.

Hipotez, yıldızsal bedenin, yıldızsal yolculuklar sırasında ziyaret edilen yerlerin fal bakarken tanımlarını verebileceğini öngörür. Bu yeteneğin kanıtları olduğu iddia edilen şeyler, baskın bir şekilde anekdotlardan ibarettir. Yıldızsal olarak yolculuk yapabilme yeteneğinin bir sınaması, 1978 yılında, Ingo Swann adındaki bir medyum tarafından sağlanmıştır. Swann, Jüpiter gezegenine gitmiş olduğunu iddia etmiş ve bunun sonucu olarak bilim insanlarınca bilinmeyen şeyler hakkında ayrıntılar verebilmişti. Bazıları oldukça özel, 65 vahye benzer bilgiler vermişti. Daha sonra, Mariner 10 we Pioneer 10 uzay araçları Jüpiter hakkında bilgi edindi.

Swann’ın iddia ettiği gözlemler, gerçekteki bulgu ve bilgilerle dikkatlice karşılaştırıldı. James Randi’nin değerlendirmelerine göre, 11 ’i doğruydu fakat bilgiler referans larında bulunmaktaydı, 7 si doğru fakat aşikârdı, 5’i olası gerçekti (bilimsel tahmin), 9 u çok belirsiz olduğu için doğrulanabilir değildi, 2 si, büyük bir olasılıkla yanlıştı. En iyi durumda (onun lehinde kuşku duyarak), Swann’m doğruluğu, etkileyici ve inandırıcı olmayan bir yüzde 37ydi. Dahası, Swann’ınyıldızsal bedeninin birkaç saat içinde Jüpiter’e gidip gelmesi, ışık hızından daha büyük bir hızla gerçekleşmiş olmalıydı.

Yıldızsal yolculuk yanılsamasının daha sıradan bir açıklaması, insan nöroanatomisini, beden dışı deneyimi inancının oynadığı rolü ve önceki bilgi ve hayal gücünün karşılıklı etkileşimlerini daha iyi anladığımız zaman yapılabilecektir. Bu olayın kontrollü bir sınaması, ulaşılamaz bir yere bir nesneyi koyduktan sonra, yerini göstermek ve nesneyi teşhis etmek için yıldızsal yolculuk yapabildiğini iddia eden bir kimseden nesneyi teşhis etmesini istemek olurdu.

Ölümsüzlük
Öyleyse, ölüm anında varlığımız da sona erer mi ya da ölümden sonra, bir biçimde varlığımızı sürdürür müyüz? En azından dört şekilde ölümsüz olduğumuzdan emin olabiliriz:

•    Çocuklarımıza bıraktığımız genetik mirasta yaşamayı sürdürürüz.

•    En sonunda serbest bırakılan ve kısmen diğer yaşam biçimlerinde korunan fiziksel bedenlerimize bağlı enerjide yaşamayı sürdürürüz…

Bizim adımızı duyanlar ve bizi tanıyanların belleklerinde yaşamaya devam ederiz.

Ahlaki ve entelektüel gelişmelerine katkımız olanların eylemlerinde yaşamaya devam ederiz.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

  • reply medine ,

    yengec

    Leave a comment